Son Konu

marsta hayat var mı?

bilgiliadam

Yeni Üye
Katılım
16 Ağu 2017
Mesajlar
1,516,397
Tepkime
31
Puanları
48
Credits
-6
Geri Bildirim : 0 / 0 / 0
marsta yaşam var mı? Dünya kamuoyu 1996 yılında, önce Ağustos, ardındaki Ekim ayı başında fazla garip haberlerle sarsıldı 7 Ağustos’ta NASA direktörü Daniel Goldin düzenlediği basın toplantısında, Antarktika’da bulunan ve Mars’dan geldiği bildirilen bir meteoritte NASA’dan bir grup bilim adamının (McKay, DS ve arkadaşları) eski kalıntı bakteri kalıntıları keşfettiğini duyurdu Anında ardındaki, çalışma grubu bu konuyla ilgili olarak Science dergisinde bir makale yayımladı (Science 273, 924930, 1996) Ekim ayı başında ise, tekrar Mars’dan geldiği saptama edilmiş olan bir diğer meteoritin Mars’da yaşam emareleri olduğunu gösteren bakteri kalıntıları içerdiği duyuruldu Mars’da yaşam tartışmalarının bu şekilde yeniden canlanmasıyla dikkatler bir defa daha kırmızı gezegene çevrildi KIRMIZI GEZEGEN MARS Rüzgar etkisiyle meydana gelen demirce zengin toz bulutlarının kırmızı renkli gösterdiği Marsda su ve karbondioksit buzlarının oluşturduğu gönder bölgeleri, kum dünleri, olasılıkla geçmişte suyun oyduğu kanallar, 25 km yüksekliğinde sönmüş bir volkan ve 5000 km uzunluğunda bir kanyon sistemi bulunmaktadır Mars atmosferi % 95 karbondioksit, % 23 azot, % 0,4 oksijen ve hem su buharı, argon ve diğer nadir gazlardan oluşmaktadır Fakat atmosfer basıncı Dünya’nınkine tarafından fazla zayıftır: 1100 atmosfer Çünkü lüzum geçmişteki volkanizma Dünya ve Venüs’deki volkanizmaya oranla daha azdı (yani Mars atmosferine eksik miktarda gaz bırakılmıştı) ve gerekse bu volkanizmaya az daha tam bir fotoliz (atmosferdeki gazların ışık etkisiyle kimyasal alarak bozunması) eşlik ediyordu Mars üstünde suyun varlığı bir hayat gelişi minin mümkün olabileceğini düşündürüyordu Fakat Viking 1 ve 2 kapsüllerinin 1976’da Mars yüzeyinde gerçekleştirdiği misal analizleri bu konuda olumsuz sonuçlar verdiler: Mars’da yaşam yoktu Mars 4,6 milyar yıl önce yaratıldığında karbon dioksit ve su buharından oluşan ısı bağnaz bir atmosfere sahipti ve bu haliyle gezegenler içinde öbür bir yeri vardı Lakin su akış izlerinden hiçbirinin 3,7 milyar yıldan daha yakın bir zamanda oluşmamış olduğu keşfedildi Yani, aradan geçen süre içinde gezegende sıvı suyun ortadan kalkmasına, havanın soğumasına yol açan bazı gelişmeler olmuştu Bu konuda farklı alanlara yönlendirilmiş senaryolar üretildi: a) Yüklü tanecikler taşıyan Güneş rüzgarları Mars atmosferini ortadan kaldırmış olabilirdi, b) Gezegen atmosferindeki karbon dioksit karbonatlı kayaçlara dönüşmüş, böylece atmosfer bizzat gezegen göre absorbe edilmiş olabilirdi Yakın zamandaki yeni bir keşif ise akla daha yakın bulundu: Asteroid ve kuyruklu yıldız çarpmaları sonucu Mars atmosferi yıkım olmuştu Mars ikliminin durmadan bir başkalaşım gösterdiği ve bugün de bütün anlaşılamayan bir metamorfoz periyodu içinde bulunduğu biliniyor Kaya formasyonlarının % 97’sinin 2 milyar yıldan daha genç olduğu, yani kesintisiz bir tazelenme ve yenilenme geçiren ve bu yüzden oysa çok yakın bir zamanda düşmüş asteroid izlerinin görülebildiği Dünya’nın da aynı süreçten geçtiği biliniyor Fakat onun için belirlenen alın yazısı hiç şüphesiz farklıydı ve deyim yerindeyse, mucizelerle doluydu bu vesileyle, Merkür, Venüs ve Ay üzerinde de gözlenen meteoritik ve volkanik kraterlerin varlığından başka Mars’da ayrıca önemli volkanik akıntılar, eski su akıntı izleri (kanallar), su oyukları, rüzgar erozyonu ve buzul çevresi faaliyetleri de (çokgen toprak şekillerinin oluşumu) tesbit edildi Bu morfoloji suyun varlığını emin bir şekilde göstermektedir Buzulların jeotermik ergimesi sonucu başlayan su akıntılarıyla önce kompleks sonra kanallar halinde eskime sistemlerinin gelişmiş olabileceği ileri sürülmektedir Kalıntı halde iki buzul bölgesi mevcut olup bunlardan biri katılaşmış sudan yapılıdır Bunların geçirdiği başkalaşım gezegen iklimindeki değişikliklerin anlaşılmasını sağlamaktadır Mars’ın yüzeyi ise, magnezyum ve demirce zengin magmatik bir karışımdan ibaret kristalleşmiş kayaçlardan oluşmaktadır BİR METEORİT İLE GELEN? NASA’dan Kanadalı ve Amerikalı bilim adamlarına tarafından herşey 15 milyon yıl önce Marsa dev bir asteroidin çarpmasıyla başladı Gezegen yüzeyinden kopan parçalar, gezegenin çekim alanı dışına, yani gezegenlerarası uzaya fırladı Bunlardan bazıları Güneş Sisteminde sonu gelmeyen uzun turlardan sonradan Dünya’nın çekim alanı içine girdi ve yaklaşık 13 bin yıl önce Antarktika civarına düştü 1984 yılında keşfedilen on iki meteoritten en yaşlısı olan ALH84001 (AlIan Hills 84001) kod numaralı kavun büyüklüğündeki meteoritten alınan örnekteki mikroskobik gözenek ve çatlaklar içinde McKay ve ekibi organik bileşikler ararken elektron mikroskobu kullanarak gördükleri nesnelerin bakteri güya organizma kalıntıları olduğunu dünya kamuoyuna duyurdular Inceleme sonuçlarına tarafından, meteoritteki mikroskobik gözenek ve çatlakların belirlenen ilk oluşum yaşı Mars kabuğunun yaradılış yaşıyla aynı : 4,5 milyar sene McKay ve ekibi bunların daha sonraki dönemlerde, yaklaşık 3,6 milyar sene önce, globül olarak adlandırdıkları karbonat birikimleriyle dolmuş olduğunu bahis ediyor, lakin yaşla ilgili yeni bir egzersiz, karbonatların çok daha sonra, günümüzden 1,4 milyar yıl önce oluşmuş olduğunu ortaya koyuyor Karbonatların nasıl oluştuğu da benzer şekilde ağız dalaşı konusu Karbonatlar, organik moleküller bakımından, bilhassa de polisiklik aromatik hidrokarbonlarca (PAH) zengin (1 ppm civarında konsantrasyonlarda) kısımlarda oluşabilmektedir Bu çatlakları belirli süre aralıklarıyla sıvamış olan PAH’lar organik bir menşei dikkat çekici ediyor Dünya’da oluşmuş bir kontaminasyon (bulaşma) ihtimali gözönüne alınmazsa bu tip bir hidrokarbonun nereden geldiği en önemli soru olarak karşımıza çıkıyor Bunların, genç yıldızların oluşumu sırasında meydana geldiği biliniyor Fakat Mars’daki koşul bu yok Dünyada ise, mesela biftek pişirildiği süre oluşuyor Öteki yandan canlıların, bilhassa de bakterilerin canlıyken veya öldükten sonradan fosilleşirken bu gibi hidrokarbonları ürettiği biliniyor Araştırmacılar hidrokarbonlarla karışmış fazla küçük manyetit (bir demir oksit minerali) ve demir sülfür partikülleri de belirlediler Bu partiküller Dünya üzerinde bakteriler göre üretilmektedir Böyle yapılara Güney İtalya’nın yeraltı sularında, Pleyistosen’de (son 2 milyon sene zarfında) bakteriler tarafından meydana getirilen CaCO3 (kalsit) yumrularının yüzeyinde rastlanmaktadır Karbonatlardaki izotop oranı ve demir sülfür taneciklerinin varlığı, moleküllerin 0 ila 80 t arasında oluştuğunu göstermektedir Son olarak manyetit ve demir sülfür partiküllerinin etrafı bu iki mineralleşmenin biyoloji ile ilgili faaliyete yakından tabi iki fizikokimyasal işlem olan oksidasyon (oksijen eklenmesi) ve redüksiyon (oksijen kaybı) reaksiyonlarıyla oluştuklarını göstermektedir NASA’nın patronu Daniel Goldin gerçi tedbiri elden bırakmıyor ve Mars’da bir üstteki yaşam formu gelişebildiğini düşündürtecek hiçbir delilin olmadığının altını çiziyor SORU İŞARETLERİ Bilim camiası Mars’ın hayat gelişimi için kullanışlı şartlara konut sahipliği yaptığını kabul ediyorsa da, NASA’nın keşfini herkes tartışmasız benimsemek istemiyor Fransız kimyacı Andre Brack’a göre, ayrı ayrı elde edilen bulgular fazla inandırıcı yok Avrupa Uzay Ajansı’ndan Marcello Coradini ve Gresham (İngiltere) Açık Üniversite’den Colin Pillinger bakterilerin Mars orijinli olduğu iddiasına şüpheyle bakıyor Pillinger, Mars’dan kopan bir parçanın bu durumda Dünya’ya ulaşmasının da imkansız olduğunu düşünüyor Belirli sonucu almanın tek yolu uygun analiz gerçekleştirmek olarak görülüyor Amerikalılar ve Ruslar da buna hazırlanıyorlar Her iki ülke de yıl sonunda sırayla Kaşif (Pathfinder) ve Mars 96 uzay araçlarını gönderiyorlar NASA için bu keşfin bir öteki önemi, Kongre’den araştırma kredilerini artırmasını isteme imkanı vermesi Marsa ait olduğu öne sürülen mikrofosiller konusunda dikkatli konuşmayı gerektiren birçok sebeb var doğrusu: 1) Bunlar Dünya’da bulunan bakteri fosillerinden yüz kere daha minik; 2) Hücrelerin bileşimi belirlenemediğinden, organik olup olmadıkları konusunda birşey anlatmak imkansız; 3) Normalde hayat için gerekli sıvıların dolaştığı hücreli güya yapılarda bunu karşılayan boşluklar olduğuna dair herhangi bir dikkat çekici görülmüyor; 4) Dünyadaki kayaçlarda mikrofosilleri ifade etmek için kullanılan kriterlerden bazıları ALF484001’de mevcut, fakat biri yok: Mikrofosilleri barındıran karbonatlar suda, yani yaşam ortamında oluşan tortul kayalarda değil, hayatın gelişme imkanı bulamadığı binlerce derece sıcaklıkta meydana gelen magmatik bir kayada bulunuyor; id 5) McKay ve arkadaşları göre sözü edilen manyetit deliline gelince, bu mineral her ne değin uzun zamandır biyoloji ile ilgili mineralleşmenin betirteci olarak biliniyor ise de, inorganik çökelim ile de oluşabilmektedir Bir mineral topluluğunda demir sülfitlerle birlikte manyetitin bulunuyor olması, minerallerin oluştuğu anda mevcut olan kısmi oksijen basıncının, yani oksijenin varlığını sınırlar Dünya’da böyle bir mineral topluluğunun oluşması indirgen bir etraf olan anaerobik çökelim şartlarını, yani oksijensiz bir ortamı yansıtır; 6) Dünyadaki biyoloji ile ilgili sistemlerde doğrudan sentezlenmeyip metamorfizma sonucu oluşan PAH’ların metamorfizma geçirmemiş bir misal olan ALH84001’de tanımlanmaları iyi bir hayat belirtisi olarak alınamaz; 7) Örnekteki manyetit tanecikleri çok minik Dünya’da birçok fosille beraberlik sunan manyetit taneciklerinden daha minik Bir De, mikrofosilleri tanımlamada kullanılan en esas kriterlerden birisi, hücre çeperi gibi organize kısımların varlığıdır McKay ve ekibinin gösterdiği yapılar böyle bir özellik arzetmemektedirler; 8) Moleküllerden mikrofosillere sıçrayış, biyoloji ile ilgili gelişimde önemli bir adımdır lakin, Mars üzerinde böyle bir gelişim olduğuna dair demin tatmin edici delil değil; 9) ALH84001’deki karbonatlar, bu kaya az önce Mars’da iken, yüksek sıcaklığa yol açan bir meteorit çarpması sonucu oluştuysa, bu takdirde biyolojik bir oluşum için şartlar son derece olumsuz demektir BIRAZCIK DAHA UMMAK Dünya dışı hayatların varlığı konusunda başvurulan Drake denklemi Samanyolu Galaksisi’nde muhtemelen mevcut teknik uygarlıkların sayısını 1) Yıldız oluşum oranı, 2) Yıldız sistemleri içinde zeka gelişimi için en yerinde yer olan gezegen yaradılış oranı ve 3) Teknik uygarlıkların ortalama ömrü ile ilişkilendirmektedir Doğrusu bu yaklaşma bile “bilimsel olmayan ve hatta anlamsız bir test olarak nitelendirilmektedir Bir Takım meteoritlerin dünya dışı amino asit ve diğer (biyojenik olmayan) organik moleküller içerdiği 25 sene önce Byurakan (Ermenistan) Gözlemevi’nde yapılan uluslararası bir toplantıda ortaya konmuştu Princeton Üniversitesi’nden Christopher F Chyba’nın da dediği gibi, bugün artık biliyoruz fakat, Güneş Sistemi ve yıldızlararası uzay, organik madde bakımından zengin Nobel ödülü sahibi Christian de Duve bu gerçeği uzaybilimcilere şu şekilde ifade etmişti: “Siz, organik kimyanın evrendeki en basit ve yaygın bir kimya olduğunu göstermiş bulunuyorsunuz Bugüne dek Mars’dan toprak veya kaya numunesi getirilmiş yok ABD tarafından Aralık ayında fırlatılacak Mars Global Gözlem Arabulucu Mars Kaşifi’nin yapım çalışmaları halen devam ediyor Her ne değin 1997 yılı Temmuz ayında Mars Kaşifi gezegene inecek ise de bu, hareket kabiliyeti birkaç on metre gibi ufak bir mesafeyle sınırlı olan ve oysa birkaç hafta kalabilecek olan bir vasıta Bir De, Mars Kaşifi gezegenden örnek getirmeyecek, çalışmaları orada yapacak Mars’dan örnek getirecek araçlar hiç şüphesiz daha komplike, daha hareketli elde etmek zorunda NASA en erken 2003 yılında Mars’dan örnek getirecek şekilde uzay arabulucu yapım çalışmalarını sürdürüyor Doğrusu bu proje başlangıçtaki Mars Araştırmaları programında yoktu Fakat Mars meteoritleri denilen parçaların Mars’da geçmişte veya halen hayat olabileceğine dair bazı belirtiler taşıması programda değişikliklere gidilmesine yol açtı gerçi bir takım teknik sıkıntılar sözkonusu Bunların başında, Mars’dan getirilecek örneklerin kontamine olmaması için uygulanacak karantina tedbirleri geliyor Bu, oldukça alıngan bir konu NASA’nın planlarına tarafından, gelecek on yılda misal getirme projesi (samplereturn mission) için takriben 1 milyar dolar harcanacak ve her 26 ayda bir kere Mars ziyaret edilecek Finansman konusu problemli Her misyonun 150 milyon dolar tutacak olması NASA’yı düşündürüyor Rusya ile 2001 yılında iki taraflı bir Mars misyonu gerçekleştirme projesine de bu yüzden sıcak bakıyorlar Rusya’nın Mars 96 misyonu ise Kasım ayında fırlatılacak olan bir yörünge ve iki iniş aracından oluşuyor Sonuç itibariyle, Mars’da geçmişte ya da bugün hayat olup olmadığı hakkında belirli birşey söylemek için sözü edilen misyonların sonuçlarını ummak gerekecek Sayısız jeofiziksel, jeokimyasal ve fizikokimyasal şartın biraraya gelmesiyle ortaya çıkabilecek olan hayatın, pek basit, basit ve âmâ süreçlerle oluşamayacağını düşündürtmesi açısından olsun, bu tartışmaların yardımsever olduğunu kabul etmemiz gerekiyor  
 
Üst Alt