Profösör
(¯´•._.• Site Yetkilisi•._.•´¯)
- Katılım
- 11 Ocak 2022
- Mesajlar
- 15,260
- Tepkime
- 14
- Puanları
- 38
- Yaş
- 35
- Konum
- Rusya
- Web
- bilgilihocam.com
- Credits
- 0
Mehmet Akif Ersoy, 1873’de İstanbul’da doğup, 27 Aralık 1936’da yine İstanbul’da vefat eden İstiklal Şairi olarak tanımlanan milli şairimizdir. Bu yazımızda Mehmet Âkif Ersoy’un hayatı ve biyografisi hakkında bilgi vereceğiz.
Mehmet Akif Ersoy’un Hayatı
Fatih ilçesinin Sarıgüzel semtinde 1873’ün Aralık ayında dünyaya gelen Mehmet Âkif’in nüfus kaydı ileri ki yıllarda babasının imamlık yaptığı ve çocukluk yıllarının geçtiği Çanakkale’nin Bayramiç ilçesine yazdırılmıştır. Bu nedenle resmiyette doğum yeri Bayramiç olarak geçer. Babası Kosova’nın İpek şehrinde dünyaya gelen ve daha sonra İstanbul’a yerleşen Fatih Camii’nde müderris olan Mehmet Tahir Efendi’dir. Annesi ise Buhara’dan Anadolu’ya göç etmiş bir ailenin kızı olan Emine Şerif Hanım’dır. Babası Mehmet Tahir Efendi ona Mehmet Ragif ismini vermiştir. Bu ismin ebced değeri doğduğu hicri 1290 senesine tekabül ettiği için babası bu ismi koymuştur. Babası ona sürekli Ragif ismiyle hitap etse de bu isim o yıllarda pek yaygın kullanılmadığı için annesi ve arkadaşları ona Âkif diye hitap ettiler ve kendisi de bu ismi ileri ki yıllarda benimsemiştir.
Eğitim Hayatı
İlköğretimini doğduğu semtte bulunan Emir Buhari Mahalle Mektebi’nde başladı. O dönem çocukları erken mektebe yollamalarından ötürü okula 4,5 yaşında başlamıştır. İki sene okuduktan sonra mektebin iptidai yani ilkokul bölümünde okumaya başladı. Bir yandan da müderris olan babasından Arapça öğrenmeye başladı. 1882 yılında Fatih Merkez Rüştiyesi’nde ortaöğretimine başladı. Rüştiye’de okuduğu yıllarda Fatih Camii’ne gidip Farsça dersleri almaya başladı. Dil derslerine ayrı bir ilgisi bulunan Mehmet Âkif Fransızcada öğrendi. Bu ilgisi ona hep başarı getirdi ve Rüştiye yıllarında Türkçe, Arapça, Farsça ve Fransızca derslerinde sınıfın gözdesi ve birincisiydi. Onu o yıllar en çok etkileyen kişi okulun “hürriyetperver” lakaplı dönemin aydınlarından Türkçe hocası Hersekli Hoca Kadri Efendi idi.
Annesi Rüştiye okulundan mezun olduktan sonra medrese eğitimi almasını çok istiyordu, ancak babasının tavsiye ve yönlendirmesinde dönemin gözde okullarından olan Mülkiye İdadisi’ne 1885 yılında kaydoldu. 1888 yılında okulun yüksek kısmını okumakta iken babası vefat etti. Ertesi yıl Fatih’te çıkan büyük yangın neticesinde evlerinin yanması ise onu ve ailesini yoksulluğa düşürdü. Evlerinin yanmasının ardından babasının öğrencisi Mustafa Sıktı Bey’in desteği ile yanan evin olduğu arsaya yeni bir ev yaptı ve bu evde yaşamaya başladı. Maddi zorluklar yaşadığı o dönem artık bir meslek sahibi olmayı gerektiriyordu ve Mehmet Âkif Mülkiye’yi bırakarak, o sıralar yeni açılan ilk sivil veteriner yüksekokulu olan Ziraat ve Baytar Mektebi’ne yazıldı.
Mehmet Akif Ersoy’un Hayatı
Fatih ilçesinin Sarıgüzel semtinde 1873’ün Aralık ayında dünyaya gelen Mehmet Âkif’in nüfus kaydı ileri ki yıllarda babasının imamlık yaptığı ve çocukluk yıllarının geçtiği Çanakkale’nin Bayramiç ilçesine yazdırılmıştır. Bu nedenle resmiyette doğum yeri Bayramiç olarak geçer. Babası Kosova’nın İpek şehrinde dünyaya gelen ve daha sonra İstanbul’a yerleşen Fatih Camii’nde müderris olan Mehmet Tahir Efendi’dir. Annesi ise Buhara’dan Anadolu’ya göç etmiş bir ailenin kızı olan Emine Şerif Hanım’dır. Babası Mehmet Tahir Efendi ona Mehmet Ragif ismini vermiştir. Bu ismin ebced değeri doğduğu hicri 1290 senesine tekabül ettiği için babası bu ismi koymuştur. Babası ona sürekli Ragif ismiyle hitap etse de bu isim o yıllarda pek yaygın kullanılmadığı için annesi ve arkadaşları ona Âkif diye hitap ettiler ve kendisi de bu ismi ileri ki yıllarda benimsemiştir.
Eğitim Hayatı
İlköğretimini doğduğu semtte bulunan Emir Buhari Mahalle Mektebi’nde başladı. O dönem çocukları erken mektebe yollamalarından ötürü okula 4,5 yaşında başlamıştır. İki sene okuduktan sonra mektebin iptidai yani ilkokul bölümünde okumaya başladı. Bir yandan da müderris olan babasından Arapça öğrenmeye başladı. 1882 yılında Fatih Merkez Rüştiyesi’nde ortaöğretimine başladı. Rüştiye’de okuduğu yıllarda Fatih Camii’ne gidip Farsça dersleri almaya başladı. Dil derslerine ayrı bir ilgisi bulunan Mehmet Âkif Fransızcada öğrendi. Bu ilgisi ona hep başarı getirdi ve Rüştiye yıllarında Türkçe, Arapça, Farsça ve Fransızca derslerinde sınıfın gözdesi ve birincisiydi. Onu o yıllar en çok etkileyen kişi okulun “hürriyetperver” lakaplı dönemin aydınlarından Türkçe hocası Hersekli Hoca Kadri Efendi idi.
Annesi Rüştiye okulundan mezun olduktan sonra medrese eğitimi almasını çok istiyordu, ancak babasının tavsiye ve yönlendirmesinde dönemin gözde okullarından olan Mülkiye İdadisi’ne 1885 yılında kaydoldu. 1888 yılında okulun yüksek kısmını okumakta iken babası vefat etti. Ertesi yıl Fatih’te çıkan büyük yangın neticesinde evlerinin yanması ise onu ve ailesini yoksulluğa düşürdü. Evlerinin yanmasının ardından babasının öğrencisi Mustafa Sıktı Bey’in desteği ile yanan evin olduğu arsaya yeni bir ev yaptı ve bu evde yaşamaya başladı. Maddi zorluklar yaşadığı o dönem artık bir meslek sahibi olmayı gerektiriyordu ve Mehmet Âkif Mülkiye’yi bırakarak, o sıralar yeni açılan ilk sivil veteriner yüksekokulu olan Ziraat ve Baytar Mektebi’ne yazıldı.