Son Konu

Milli bayramlarımızın ülkemizin birlik ve beraberliği açısından önemi nedir

iltasyazilim

Yeni Üye
Katılım
25 Ara 2016
Mesajlar
2
Tepkime
1
Puanları
38
Yaş
35
Credits
-2
Geri Bildirim : 0 / 0 / 0
Ulusal bayramlarımızın ülkemizin birlik ve beraberliği açısından önemi nedir

Cevap: Ulusal bayramlarımızın ülkemizin birlik ve beraberliği açısından önemi nedir

Milli ve dini bayramlar; toplumların fertlerinin birbirlerine sevgi ve saygı ile teşebbüs, yardımlaşma, birbirlerinin gönlünü alma ve yakınlaşma, sevinç ve sevgi huzuru doymuş doymuş yaşama günlerdir Ramazan ayı, manevi duyguların, Allah ’a girişim duygularının en yüksek ve insanlık duygularının en yoğun olduğu manâlı aylardan birisidir Müslüman olan toplumlar ve millet, İslam dini ve Müslümanlık ilkeleri doğrultusunda, Ramazan ayında sağlığı sıhhati uygun olanlar, bir ay kendilerine farz kılınmış oruçlarını tuttular, zekat ve fitrelerini vererek görev ve sorumluluklarını yerine getirdiler Böylece Ramazan Bayramını eriştik ve kutluyoruz Bayram, sevinç ve neşe günü demektir Öteden beri her milletin birçok millî günleri, milli bayramları ve dini bayramları vardır, her toplum bu bayramlarını kutlarlar Ramazan Bayramı inananlar üstünde çok müspet tesirler meydana getirir, dini duygularını kuvvetlendirir İnsanlara yeni bir coşku ve çalışma zevki kazandırır Öteki zamanlarda insanların gözüne ego, fazla kar etmek, çok faydacı ve zalim edinmek, yoksul ve fukaranın halini bilip anlamamak, insanlara zarar vermek yaralamak… gibi olumsuz duygu ve davranışlar Ramazan ayında ve bu ayın sonunda kutlanan Ramazan bayramında azalır değil olur Toplumu birlik birliktelik kardeşlik ve dayanışma içinde tutan, saygı ve sevgi temelinde insanları birleştiren kayda değer günlerdir bayramlar

Bayramların, millî ve dinî duyguların, inanışların pekişmesi, taze ve canlı tutulması fonksiyonu yanında, toplumun birlik ve beraberliğini sağlamada ve bunun bireylerin bilincinde yer etmesinde de büyük önemi vardır Milli bayramlar Millet olma, beraber benzer kaderi benzer tasayı benzer kıvancı yaşama gücünü kuvvetlendirir Dini bayramlarımız da aynı dini inanan insanların yani Türk milletinde Müslümanların birlik birliktelik günleri, kardeşliğin, çıkarsız hürmet ve sevginin yaşandığı günlerdir Gerçekte dinî bayramlar, halk arasında kaynaşmanın, dostlukları ve ahbaplıkları ilerletmenin bir yolu olarak emin bir öneme sahip oldukları gibi, dinî his ve şuurun sosyal hayatta tazelenmesinin de bir vesilesidir Bayramlar, sosyal dayanışma ve barıştırma şuurunun fertlere kuvvetle hâkim olduğu günlerdir Dargınların kucaklaşması, aralarında kin, korku bulunan kabile, aile ve kişilerin, düşmanlık ve husûmet duygularının sevgiye dönüşmesi, küçüklerin büyüklere hürmet, büyüklerin küçüklere sevgi göstermesi, hastaların ziyaret edilmesi, verilecek küçük hediyelerle çocukların gönüllerinin alınması, hısım ve akrabanın bir kere daha her yerde kaynaşması, genel olarak bayram günlerinde muhtemel olmaktadır

Bayramları nasıl geçirmeliyiz?

Her iki bayram da bayram namazı ile başlar Bu günümüzde yapacağımız birincil meslek namaz kılmamızdır… Her kim böyle yaparsa, şüphesiz bizim sünnetimize uygun iş yapmış olur Bayram namazı, biri Ramazan Bayramında, diğeri Kurban Bayramında almak üzere yılda iki kere kılınan iki rekatlık bir namazdır Bayram namazı vaciptir Bayram namazına, mükellef olmayan minik çocuklarımızı da getirmeli ve onlara da bu manevî havayı teneffüs ettirmeliyiz İslâm dini her konuda orta yolu dikte ve öğüt eder, uçlardan kaçınmayı ve aşırılıktan kaçınmayı nasihat eder Anne ve babaya yakışan, bayramları aile ve çevresindekilerle neşe ve hoşgörü içerisinde geçirmeyi gerçekleştirmeye çalışmaktır İnanmış, Allah ’a gönül vermiş ırk egoist olmaz Yalnızca kendisinin ve yakınlarının sağlık durumu ve mutluluğunu değil, bütün Müslüman kardeşlerininkini de düşünür Bu konuda mücadele sarf eder ve dua eder Acınacak Şey, insan kalbinin merhemidir Ama, sevgi ve saygı duygusundan uzakta kimseler, katı yürekli olmanın yolunu tutmuşlar demektir Bu duruma düşenler anında bundan kurtuluş çarelerini aramaya koyulmalıdırlar

Bayram günleri barışma ve mutluluk günleridir Dargınlık dinen yasaktır Kuşkusuz bir arada yaşamış aile ve toplum fertleri arasında anlaşmazlıklar, anlaşmazlık ve tartışmalar olabilir Bu gayet normaldir Ama bunları dargınlık safhasına vardırmamak gerekir Özellikle akrabalar ziyaret bağı ile aradaki bağlarını kuvvetlendirmelidirler Hz Peygamber, müminlerin üç günden fazla alınmış durmalarının uygun olmadığını belirterek şöyle buyurmuşlardır Akraba ve komşulara yardımda bulunmak ve onlarla iyi geçinmek Kur ’lahzaı Kerim ’in tavsiyesidir Bayramlar, inananlar üzerinde fazla müspet tesirler meydana getirir, dini şuur ve duygularını kuvvetlendirir İnsanlara yeni bir heyecan ve çalışma zevki kazandırır Bayramların, millî ve dinî duyguların, inanışların pekişmesi, taze ve canlı tutulması fonksiyonu yanına, toplumun birlik ve beraberliğini sağlamada ve bunun bireylerin bilincinde yer etmesinde de büyük önemi vardır Aslında dinî bayramlar, ırk aralarında kaynaşmanın, dostlukları ve ahbaplıkları ilerletmenin bir yolu olarak emin bir öneme sahip oldukları gibi, dini his ve şuurun sosyal hayatta tazelenmesinin de bir vesilesidir Bayramlar, sosyal dayanışma ve uzlaşma şu urunun fertlere kuvvetle hâkim olduğu günlerdir Dargınların kucaklaşması, arasında kin, dehşet yer alan kabile, aile ve şahısların, düşmanlık ve husûmet duygularının sevgiye dönüşmesi, küçüklerin büyüklere hürmet, büyüklerin küçüklere sevgi göstermesi, hastaların ziyaret edilmesi, verilecek minik hediyelerle çocukların gönüllerinin alınması, hısım ve akrabanın bir defa daha baştan kaynaşması, genelde bayram günlerinde mümkün olmaktadır Bayram günleri, mutluluk günleridir Bu günlerde sevinçli ve güler yüzlü olmak tavsiye edilmiştir Bayram günleri toplum şuuru bütünleşir Toplum fertleri birbirleriyle sevişip kaynaşır Hayatın bitmek tükenmek bilmeyen sıkıntıları içinde bunalan, halsiz ve halsiz hâle gelen insanları bayramlar dinçleştirir ve çalışma azimlerini artırır Bu günlerde akraba ve komşularımızla olan ilişkilerimiz kuvvetlenir, birlik ve kardeşliğimiz güçlenir Orucunu tutamayan sağlığı müsaade etmeyen kardeşlerimizi dışlamamalıyız Orucunu tutan ve tutamayan kardeşlerimizi de kucaklamalıyız, birlik ve birliktelik içinde bayramımızı kutlamalıyız Bayram sabahı camilerimizi dolduran Müslümanların defalarca birlikte ve candan Yüce Allah ’a yönelmeleri, O ’ndan af ve bağış dilemeleri ayrı bir tartı taşır Çünkü böyle bir amaçla bir araya gelen, benzer iman ve heyecanı içeren toplulukları Ulu Allah ’ın rahmeti kuşatır ve onları affeder

Bayram günlerinde annemizin babamızın ellerini öpüp hayır dualarını almalıyız Dinimizde Allah ’a ibadetten sonra anne ve babaya hürmet ve iyilik emredilmiş, onlara karşı “öf bile çağrıda bulunmak yasaklanmıştır Akraba ve komşularla tebrikleşerek, karşılıklı sevgi ve hürmet duyguları aktarılmalı, karşılaştığımız herkesle selamlaşarak tebrikleşmeliyiz Tanıdıklarımızı ziyaret ederek hatırlarını sormalı ve gönüllerini almalıyız Hastanelerde ve evlerde yatan hastaları ziyaret etmeli, şifa dileklerimizi sunmalıyız Yetimlerin ve yetim çocukların başını okşamalı, onlara anne ve baba gibi davranmalıyız Çevremizdeki yoksullara ve bakıma muhtaç çocuklara destek ellerimizi uzatmalı, onların da bayram sevinci yaşamalarını sağlamalıyız Bizden hayır dua bekleyen ölülerimizin mezarlarına artan bir şekilde onlara dua etmeli, ruhları için hayır ve hasenatta bulunmalıyız Tanıdıklarımızdan alınmış olanları barıştırmaya çalışmalı ve aralarını bulmalıyız Çocuklara hediyeler dağıtmalı ve onları sevindirmeliyiz defalarca olduğu gibi bayram günlerinde de,İslamın emrettiği şekilde, çevremizdeki insanlara iyi davranmalı, insanlara yaralayıcı ve hasar verici davranışlardan sakınmalıyız

Sevinçlerimizi tüm bayramlarda Bayram Sevinciile yaşadık Gün oldu aradık böylesi günleri: Nerede o eski bayramlardedik Bazen zamanı gösterdiler, ara sıra yaşamın ta kendisini Neşe ve sevincin bir tür ete kemiğe büründüğü günlerdir bayramlarımız Bayramlarımız yaşantımızda hep oldular ve sonsuza değin bundan sonrada hep olacaklardır Toplumsallaşma sürecinde doğayı,dini ve kutsalı keşfeden insanoğlunun tarihi ile özdeş, köklü bir geçmişi var bayramlarımızın Öbür bir vakit kavramına geçiyor ademoğlu

Sanayileşme, ilerleme, gelişme, globalleşme, küreselleşme derken çizgisel yaşanan bir vakit kavramına geçtik Hızla tükettiğimiz zamanı geri dönülmez bir şey olarak algılıyoruz artık Döngüsel yaşanan bir süre kavramının anlamı kalmadı gibi İşte geleneğin veya bayramların önemi burada Nerede o eski Bayramlarderken bu seri değişime bir cins tepkimizi dile getiriyoruz doğrusu! Son yıllarda benzeşen dost hatırlanması ziyareti yapılması, sevgi ve saygının yaşanması gereken bayram günlerinde beş yıldızlı otellerde tatil yapma zamanı fırsatı olarak değerlendirilmesi de düşündürücü değimlidir Bayramın hakiki amacından sapma saptırılma değimlidir iyi düşünmek gerekirTeknoloji, daima her şeyi, bütün iyi şeyleribile geri getirmiyor Gelenek, içinde yaşarken farkında olan olmadıklarımızı bize hatırlatıyor Bayramlarla belleklerimizi tazelerken, sürdürüyoruz fiilen geleneği Ne kadar teknoloji gelişse de,teknolojinin sağladığı olanakları da kullanarak, yaşadığımız eski ananelerimizi, dini ve milli bayramlarımızın verdiği şevk ve heyecanı, bayramlarımızı dolu doymuş yaşamayı, sevgi ve saygı anlayışımızı, aralıksız yaşamalıyız ve aralıksız yaşatmalıyız *
 
Üst Alt