Şanlıurfa'da özel hareket polislerinin atış talimi yaptığı alanda meyyit bulunan Muharrem Aksem'in ön otopsi raporu açıklandı. Yüzünde çok sayıda açık yara izi tespit edilen Aksem'in bedeninden farklı boyutlarda 12 kesim metalik cisim çıkarıldı.
Aksem'in meyyit bulunmasının akabinde kim, ne dedi? Ön otopsi raporunda neler yazıyor? Ayrıntılara birlikte bakalım...
16 yaşındaki Muharrem Aksem'in cansız vücudunun bulunmasının akabinde Şanlıurfa Valiliği yaptığı açıklamada infilak eden bir cismin çocuğu öldürdüğü ihtimali üzerinde durulduğu kaydedilmişti.
Valilik açıklamada şu sözlere yer vermişti:
'Eyyübiye ilçesi Çalışkanlar Mahallesi'nde meydana gelen kuşkulu vefat olayının akabinde yapılan ayrıntılı soruşturmada; bölgenin Şanlıurfa Vilayet Emniyet Müdürlüğü'müzce 2005 yılından bu yana resmi atış ve eğitim yeri olarak kullanıldığı, kuşkulu mevt olayının kelam konusu alanın yaklaşık 300 metre dışında yaşandığı ve olay günü Vilayet Emniyet Müdürlüğü işçisinin sabah vakitlerinde alana gelip, eğitimi tamamladıktan sonra saat 15.08'de atış alandan ayrıldıkları PTS kayıtları, güvenlik kameraları ve alınan beyanlardan anlaşılmıştır. Tıpkı gün 16.40 sıralarında maktulün arkadaşına kendi kullanmış olduğu cep telefonundan bildiri gönderdiği, 17.30'da da öbür bir arkadaşıyla telefonla görüşme yaptığı tespit edilmiştir. Ayrıyeten, yapılan otopsi incelemesinde; maktulün bedeninde mermi giriş çıkışının bulunmadığı, bedenin değişik yerlerinde metal modülleri olduğu anlaşılmıştır. Bu datalardan hareketle, maktulün saat 17.30’dan sonraki bir saatte toprakta bulmuş olabileceği bir cismin infilak etmesi sonucunda hayatını kaybettiği kıymetlendirilmektedir.'
HDP Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu mevzuyu Meclis gündemine taşıdı...
Barodan 'Yaşam hakkı ihlali' açıklaması...
Şanlıurfa Barosu da Muharrem Aksem'in vefatıyla ilgili açıklama yaptı, ortada hayat hakkı ihlali olduğunu savundu.
Açıklamada Muharrem Aksem'in bedeninde şarapnel izlerinin olduğu, sis mermisi olabilecek güçte taşı bile parçalayan mermilerin olduğu, çocuğun elinin olmadığı, parçalandığı belirtildi.
Denetimsiz bir halde atış talimi yapılması ve gerekli güvenlik tedbirlerinin alınmamasının açıkça hayat hakkı ihlaline yol açtığını belirten Baro, devletin çocukların inançlı alanlarda yaşama hakkını sağlamakla yükümlü olduğunu kaydetti.
Ön otopsi raporunun hazırlanmasının akabinde ailenin avukatı konuştu.
Euronews’ten Dilek Gül'e konuşan aile avukatlarından Hatice Akıllı Öz, ön otopsi raporunda Aksem’in kesin vefat nedenine dair bir değerlendirmenin olmadığı söyledi.
Avukat Öz, İstanbul İsimli Tıp Kurumu (ATK) İhtisas Dairesi’nden çıkacak otopsi raporunu beklediklerini tabir etti.
‘’Ön otopsi raporunda, bedeninde ve yüz bölgesinde açık yara izlerinin olduğu, sağ elinin olmadığı ve bedeninden yabancı metalik kesimler çıkarıldığı söyleniyor. Yani vefat nedeninin metal kesimlerinin bedene isabet etmesi olarak kıymetlendirme yapılıyor. Beden bütünlüğünün bozulması da yalnızca sağ elinin kopması ile alakalı. Rapor sonrası savcılıkla görüştük. Savcılık, İsimli Tıp Kurumu raporunun beklenmesi gerektiğini söyledi. Urfa Valiliği ile de görüşeceğiz. Bu cisimlerin ne olduğuna dair bir tespit kelam konusu değil, bu balistik inceleme sonrası muhakkak olacak.’’
Olay yerine gittiklerinde Aksem’in sağ elinin olmadığını gördüklerini anlatan Avukat Hatice Akıllı Öz, Aksem’in kayıp olduğu ve arandığı argümanlarını da yalanladı.
‘’ Olayın olduğu gün hayvan otlatıyordu, lakin hayvan otlatmayı kardeşine devredip, kendisi ‘Ben konuta gidiyorum’ diyerek kardeşinin yanından ayrılıyor. Saat kaçta öldüğü bilinmiyor ancak ailesi en son irtibatı akşam saat beşte kuruyor. Aile arıyor ve ulaşamıyor. Sonrasında jandarmaya gidiyor. Gece saat onda bulundu. Olay yerine gittiğimizde sağ eli yoktu, bulamadık. Üzeri örtülmüştü. Fazla ölçüde kan mevcuttu. Bu durumda bir patlama mı yoksa bir hayvan yemesi sonucunda mı olay gerçekleşti bilmiyoruz. Zira olay günü Aksem’i bulanlar üzerinde bir tilkinin olduğunu söylüyor. O nedenle kopmanın hayvan yemesi sonucu ya da patlama sonucu olduğuna dair bir bilgi şu an yok elimizde. Ayrıyeten kayıp olduğu söyleniyor lakin bu da hakikat değil.’’