Son Konu

Münir Derman (ks) Sohbetler: I

iltasyazilim

Yeni Üye
Katılım
25 Ara 2016
Mesajlar
2
Tepkime
1
Puanları
38
Yaş
35
Credits
-2
Geri Bildirim : 0 / 0 / 0
İlk mektebi bitirirler
Orta, mektebi, lise, üniversite bilirler…
Bunlar doğrudan doğruya bu yola girerlerse Salihin Mertebesine kadar yükselirler
Onlara aşağıda sual yoktur
Pasoları vardır…
Buyurun! derler
Bu buyurun paso da burada alınır oğlum, burada!
Namaz kılmaklanda değil haa…
Namaz kılmak oruç tutmak Allah’a inandığını ispat için şükr için…
İş bundan sana ne geliyor…
Şeftaliyi şeyden aldın odanın köşesinden aldın ektin mi?
işte bu namazda ekilir…
Şimdi de var yok değil haaa!
Boş değilsinizzz!

Eskiden ihtiyarlar vardı
Yaşlandıkça nurlaşırlardı…
İhtiyar kadınlar, ihtiyar dedeler hepisi…
Ben o kadar Avrupa memleketlerinde gezdim, ihtiyarlaşıp da güzelleşen bir gavur karısı görmedim…
Hepsi böööyle bişeye benziyorlar
Bizde en pis kadın bile…
En pis dediğimiz İslam karısı bir defa secdeye başını koymuşsa…
yaşlandıkça güzelleşir…
yaşlandıkça güzelleşir…
yaşlandıkça güzelleşir…
Sonunda da temiz giderse aşağıda da melekleşir oğlum!
Onun için İslam deyip de böyle geçmemek lazımdır
Ve bunlar diyor, aşağıda Allah’ın büyük nimetleriyle karşılaşırlar’’
Bunlar masal değil!
Bunlar Allah’ın kelâmında Hazreti Resûlu Ekrem’in bize Allah tarafından kendisine Cebrail’le getiren Kur’anı Kerîm’in içinde ki âyetler…
Saçma maçma… falan Hasan Efendinin , Mehmet beyin romanı değil!
Onun içün Cenâbı Peygamber Efendimizin bir Hadisi vardır:
Salihler sözü anıldığı yerde
Salihler kim?
İşte deminden beri anlatıyoruz…
“Bunların sözleri, menkabeleri anıldığı yere rahmet iner… Feyzi mağfiret yağar! diyor, Cenâbı Peygamber…
Sizler evinizde oturun …
Hacı amcanın gelmiş Ömer Efendi evine, akşam aile efradıyla birlikte çocuklar mocukları…
Soba yanıyor falan…
Hanımı fındık çıkarmış, çay koymuş bilmemle etmişler…
Onlarda oturuyorlar böyle…
Açmışlar mesela bir Velîyullah’ın sözlerinden bahsediyorlar…
Diyor ki…
“Sahabeler şöyleydi…
Beyazıdı Bestami böyleydi…
Hazreti Mevlânâ böyleydi…
Abdülkadiri Geylanî böyleydi…
Hacı Bayramı velî böyleydi…
Ak şemseddini Hazretleri böyleydi…
Beyazidı Velî şöyleydi……
Fuzuî şöyleydi!…
Bu Hadisi Resûlullah’a göre: “O yere mağfiret ve rahmet dökülmeye başlar…’’
Görünmez bu!…
Görünmez bu!…
Efendim ben bu rahmeti görmek istiyorum?…
Görürsen ayarını yapmak lazım…
Başından gaflet şemsiyeni açtaaaa!…
Yağmur dökülsün kafana!…
Böyleeee duyarsınız!…

Bazen azıcık bişeyler anlatırız……
Gözlerin niye yaşlanır oğlum!…
Kim dürttü seni!…
İşte o rahmet girer!…
İçini senin böyleee… kurcalamaya başlar…
Onun için Resûlü sav kat’tiyyennn ömründe yalan söylememiştir…
Hâşâ sümme haşa Hadisi Resûlullahtır : “Salihler sözü anıldığı yere rahmet iner, feyzi mağfiret yağar’’
Onun için hakiki insanlar Velîlerin sözlerinden koku almaya başlarlar…
Velîlerin sözleri derunî, ilmi ve ledünidir…
İnsana te’sir isabet eder…
Bazıları : “Efendim ben namaz kılacağım, oruç tutacağım ama…
Hııııı…
“Allah’ı bir türlü kavrayamıyorum?
Allah Allah’ı insan idrakı kavrayamaz…
Efendim bu kâinat durup duruyorken nasıl oldu?
Allah yarattı
Şimdi o adamda, duyan pekiiii…
Bu durup duruyorken oldu O!
Ama o nereden oldu?
İnsanın aklı sorar bunu…
Hepiniz sorarsınız…
Allah ebedîdir oooo bitti Üzerine lakırdı
Anladık efendim Allah ebedî
Bütün kâinatı Allah yarattı
Ama benim aklıma bişey sokuyor birisi
Bu nerden oldu?
Gelir akla ya…
Durup dururken nâmütanahi ol dedi oldu
Peki…
O nerde?
O’nu kim yarattı?…
Nasıl oldu?
Hatıra gelir mi?
Allah onu insanın anlamasını kafasının fikrine hücre koymamıştır ki anlamasın diye!
Niye anlamasın diye?
Ulan anlamasın diye!
İyi ile kötüyü seçmek için,
Gördükten sonra inanmak kolay
Görmeden inanmaya ölçü!
Yalnız Allah’ın sıfatını sezer insan o kadar
Sıfatı nedir?
Görür, kulağı işitir
Bütün herşeye kadirdir
Şöyle bir kâinata bakarsanız böyleee
Nâmütanahi öyle yıldızlar var ki bize 500 senede ışık senesinde ziyası gelir
Bir ışık senesi nedir?
Bir ışık senesi
Işık elektirikten aynı süratte gider
Saniyede yani “hıııh! dediğin zaman 300 bin km lik mesafe kat eder
500 ışık senesinde 300 bin km süratle geliyor
Hesaplar, makinalar işlemez bunu
bu kadar uzak yıldızlar var
Bu kadar nâmütanahi kâinatı yaratan için Cenâbı Allah’ın işte bunlar hep sıfatlarıdır
Biz onu kavrayamayız
Aklımızda o hücre yoktur
Onun içün Cenâbı Allah bu çok mühimdir bu nokta islamda biliriz diye vıdı vıdı etme insanı yuvarlıyı verir bu
Velîyyi bile tepe taklak aşağı götürür
İbadetten evvel Cenâbı Allah tövbe ister, tövbeyi ister
İbadetten evvel tövbe lazımdır…
Yâni ne demektir tövbe, intizama girmek lazım ki abdest alacaksın bilmem ne edeceksin, şu edeceksin, etrafını yoklayacaksın
Ben Huzura geldim acaba bir yerimde çamur var mı?
Bu Bir nevi cesedi tövbedir
Tövbe : “Estafirullah, estahfirullah estahfürüllah!
Yooook o tövbe değil o tövbe değil…
Tövbe edebe geliyor, edepsizlik hududundan dışarı çıkıyor
İbadetten evvel Cenâbı Allah tövbe ister

Onun için kalabalık yerde olduğu zaman insan, tövbe hududuna girmeyecek veya ona yakın olacak, bazı hatalar yapabilir
Bu hatalarından dolayı Cenâbı Peygamber bir hadiste kapalı olarak bunu şöyle haber veriyor : “
“Allah’ın en sevgili dostları diyor Resûlullah Efendimiz diyor “Allah’ın en sevgili dostları cemi günahlardan sakınarak gizli ibâdet edenlerdir’’ diyor
“Cemii günahlardan sakınarak gizli ibâdet edenlerdir
Bu edenlere Üveysî ismi verirler dinde Üveysî
Üveysîlerin en büyüğü tabiinin en büyüğü Veysel Karanî hazretleridir biliyorsunuz
Veysel Karanî hazretleri Cenâbı peygamber devrinde yaşadığı halde Resûlullah’ın mübarek yüzünü görmemiştir
Anası vardı
Anasından izin aldı
Resûlullah Efendimizi görmek için Medine’ye teşrif ettiler
Anası dedi ki : “Oğul gideceksin bir gün gitme bir gün gelme ikinci günü güneş batarken yanımda olacaksın! dedi
Pekiii anne! dedi
Kalktı geldi
Medine’ye geldiği zaman sallallahu aleyhi vesellem Efendimiz Tebük’e teşrif etmişlerdi
Geliyor Resûlullah’ın evini soruyor giriyor
Kızı Fatıma’ya diyor ki : “Resûlullah burada mıdır? diyor Veysel Hz Üveys
“Yok! diyor
“Nerdedir? diyor
“Tebüğe gitti!
“Ne zaman gelecek? diyor
“Yarın gelecek!
“Vayyyy!
“Ne oldu ya Veysel? diyor
“Anam bana diyor yarına kadar izin verdi ben dönmek mecburiyetindeyim, göremiyeceğim Resûlullah’ı! diyor
Anasının , anasına itaat etsin diye Resûlullah’ın mübarek yüzünü bak görmeden dönüyor anaya hürmete bakın!
Sen diyor Resûlullah’ı gördün mü? diyor Hazreti Fatıma’ya diyor “Gördüm ya diyor baksana bana! diyor, bakıyor
: “Yok görmedin Resûlullah’ı sen! diyor kızına söylüyor
Dönüyor hazreti Veysel
Ertesi günü Resûlullah teşrif ettikleri zaman hazreti Fatıma anlatıyor, diyor ki :
“Böyle böyle birisi geldi böyle böyle söyledi!
“Kızım, o Veyseldi! diyor
“Evet sen beni görmedin diyor, o beni başka gözle gördü! diyor
Harran 470 kmdir Medine’ye dağda gezermiş Veysel Karanî hazretleri bir gün Medine’de otururken Resûlullah sahabesiyle böyle ikindi vakti namazdan sonra birden ayağa kalkmış sallallahu alayhi vesellem :
“İnni li ecedü nefese’r Rahmani min kıbeli’l Yemen! demiş
“Yemen tarafından kokulu bir Rahmanî nefes geliyor bana! demiş
O sırada da Veysel:
“Yâ ilahî ente’r Rabbik ente’l Halik, ene mahlûk!
Ente’r Rezzak ene mezluk!
Ente’l Kaviyy ene zaif!
Diye meşhur bir duası vardır onu okuyormuş
Resûlullah, o mübare ciğerinden çıkan ilahî sözleri teeey…470 kmden almış nefesi!
Veysel bu “Üveysî derler buna işte
O halde üveysîler, Allah’ın en sevdiği kulları bütün günahlardan sakınarak gizli ibâdet eden insanlardır
Efendim bende üveysîyim
Bırak öyleyse ol üveysî oğlum! ister melek ol
Türkiyede paşa olabilmek için Harbiye’yi bitireceksin kurmay okulunu bitireceksin efendi adam olacaksın çalışacaksın olacaksın Yunanistan’dan Agop Efendiyi getirir, Türk ordusuna şey yaparlar mı? Nedir, paşa olmaz!
Sen de İslamsın, üveysîde olursun velîde olursun yalnız peygamber olamazsın!
Haa burada başını sürt!
Yer bu şeyi nedir? Halıyı, demiri def’ olur
Ver Allah yolunda kendini ne olacak!
Allah yolunda çıldırmak lazım oğlum!
Deli olacaksın…

Aziz cemaat imanınızı kabre kadar devam ettirmeye çalışınız…
Allah’tan gayrısını bilmeyiniz
Bu üveysî!
Veysel Karanî hazretleri
Resûlullahu sallallahü alayhi vessellemin vefatlarından evvel Hz Ömer ve Hz Ali radiyallahumları çağırdı dedi ki : “Karran’a gideceksiniz Karran’a yemen tarafında orda bir Veysel vardır saçlı vucudu kıllı elinin içinde de bir siyah nur vardır dedi BEN gibi
O BEN Veysel’in televizyon aleti!
Gideceksiniz kendisini göreceksiniz benim bu hırkamı kendisine hediye edeceksiniz selâmımı söyleyeceksiniz! diyor Resûlullahu sallallahu aleyhi vesellem
“Hırkayı giydikten sonra ümmetim için dua edecek! diyor
O hırka şimdi İstanbul’da emâneti mubarekede bulunan hırka oldu işte
Büyük bir rivâyete göre hz Veysel’in giydiği hırka
Bu hırka aynen duruyor
Öyle Güve müve falan yok !
Güve müve öyle bit mit anlamaz, falan yok sinek bile konmaz
Niye konmuyor korkuyor mu?
Edeben konmuyor Resûllullah’ın şeyidir diye!
“Konmuyorum! diyor!
“Ben bu riske giremem! diyor
Resûlullah’a edeben konmuyor sinek ondan korktuğu için değil Resûlullah’a şeytan yanaşamazdı
Resûllullah’tan korktuğundan mı?
Hayır edebinden
in de peygamberi
O halim insandan nasıl korkar insan!
Bayılır o, canını verir!
Korkma değil!
Hz Ömer’le Hz Ali Efendilerimiz gitmişler Yemen’e, sormuşlar
Demişler : “Dağda bir çobandır o, dolaşır!
Gitmişler ki deve çobanı
Ooo Veysel kumlarınan zikir halinde
Gitmiş selâm vermişler
Hz Ömer : “Gel buraya! demiş, gelmiş
“Selâmün alayküm!
“Alaykümüsselâm! demiş
Bunlar bakmış ki, Resûlullah görmeden târif ettiği adam bu, fakat Resûllullah irtihali dâri cennet etmiş sav
Vefatı Nebi’den sonra, gidiyorlar 40 gününde
Bakmış ki elinde bişey var burda bişey
Resûlullah’ın aynen târif ettiği,
Hz Veysel’e diyor ki Hz Ömer : “Bu hırkayı Resûlullah sav vasiyet etti sana gönderdi Selâmı var bu hırkayı giyinip ümmeti için dua edeceksin!
“Yâ Ömer dedi bi yanlışlık olmasın işin içinde, ben neyim ki Resûllullah’ın selâmı bana gelecek hem de hırkasını verecek giyeceğim, ümmeti için ben neyim bir kum parçasıyım! demiş
“Yooo demiş vasiyeti Resûllullah göreceğim! demiş
“Ben Ömer’im demiş adamın kafasını uçururum!…
Hz Ömer bu şakası yok
Allah’ın zabtiye nazırı Radıyallahu Teâlâ Anhum
O Teâlâ kur’anı Kerîm’de Allah tarafından konulmuştur
Alıyor hırkayı ayrılıyor onlardan
Kokluyor, kokluyor ağlıyor mağlıyor ondan sonra giyiniyor başlıyor dua etmeye
Hz Veysel bu!

Hz Veysel son devirlerinde yaşlandığı zaman Bağdad’a gelmiştir
Bağdad vâlisi Caferi Zübeyir isminde bir zâttı
Dicle kenarında gezermiş Veysel
Gelmiş : “Ya Veysel demiş bir bana nasihat et! demiş
“Kur’ân oku! Kur’ân oku! demiş
Asabi de ha!… Şakasıda yok Hz Veysel’in
“Bişey daha söyle! demiş
“Kur’ân oku! demiş Kur’ân oku Kur’ân oku
Bak Resûlullah öldü demiş!
Hz Ömer devri oysa
Şimdi de Hz Ömer öldü! demiş
O anda Hz Ömer’i Medine’de şehid ediyorlarmış
Televizyonuyla görüyor Üveysî
yaaa
Bunlar şaka değil
Uydurma lakırdı da değil!
Aha şunu gördüğün gibi hakikattir
Bunu islam kafası anlar, öyle zıbırtı kafayla anlaşılmaz Ünüversite bitirmiş
Ünüversite ben de bitirdim! 3 tane üniversite bitirdim!
O kafayla anlaşılmaz

Biliyorsunuz Resûlullah Efendimiz de, üveysîler nur var bakın beni var
Sakın o suratınızdaki benleri ondan zannetmeyin ha!
Hz Resûlü Ekrem sallallahu aleyhi vesellem’de de biliyorsunuz Mührü Nübüvvet vardı
Bu tam iki küreğinin arasında bir güverçin yumurtası kadar gözünüzü kapalı şöyle sırtına sürdüğünüz zaman elinize çarpacak derecede bir tümsek halinde bir Mührü Nübüvveti vardı
Bu Mührü Nübüvvet Resûlullah ruhu muallalarını Cenâbı Allah’a teslim ettiği dakikada kaybolmuştur
Bu Mührü Nübüvvet bir sırdır!
Bilende kimseye söylemez!
Mührü Nübüvvet’in üzerinde şöyle daire şeklinde eski küfî yazıyla
“Tebahdah ya Muhammed ente hayserun tevekke şite la enneke munsarun!
“Tebahdah ya Muhammed! Sen öyle bir halk edildin öyle bir şey getirdin ki mühründe sırtında, bütün insanları hayata nusrete götürmek istedin Kim ki sana tevessül eder gözünlen kalbinlen tokuşturmuştur
Bu Resûlullah Efendimizin mubarek sırtlarından kaybolan bu!
Niçin kayboldu?
İslamın bütünnnnn Cenâbı Resûlullah’ın söylediği işler mezar kapısında biter demektir
Onun için : “Mezara kadar bu işleri devam ettirin, ondan sonra karışmayın! demektir
“Efendim ben ihtiyarladıktan sonra namaz kılacağım!
Hiç kılma!
Ona namaz demezler, ona korku namazı derler
Allah seni bilirse oğlum, Allah’tan gayrı kişi de seni bilmez
Allah’a kendini tanıttığın dakikada, Allah’tan gayrı seni kimse bilmez
İşte yine yukarıdaki hadiste “Allah’ın en sevğili dostları cemi günahlarından sakınarak gizli ibâdet edenlerdir’’
Allah ile işi olan Allah’la ile meşgul olur
Gece yastığının altına aziz cemaat, gündüz gözünün önüne ölümü kor!
Fenalık yapmazsın, zâten yapamazsın…
Mutlaka öleceğiz…
Ölüm sonuna kadar bunu devam ettirmek lazım
Bir Âyeti Kerîm’de, demin ki Âyeti Kerîm’den daha aşağı sayfalarda mahşer günü âyet, Allah’ın sözü bu!
“Mahşer günü Arş gölgesinde gölgelenecekler! diyor
Mahşer günü arşın gölgesi varmış orada gölgelenecekler!
Kimler?
Arşın gölgesi ne demek?
Bildiğimiz gölge değil!
Öyle sapık düşünme!…
İnsanda bulunan ilahî sıfatlar hikmet ve kudret dalgaları ile yıkanacak ve Cenâbı Hakk’ın en büyük lütfuna uğrayacak demektir orda ki gölge!
Sesiz sözsüz Allah’ın kulunu bir sabah meltemi gibi okşamasıdır
Arş gölgesi bu demektir
Bir şemsiye var, altında Arş üstü Kürsî!
Yok öyle şey!
Mahşer günü Arş gölgesinde gölgeleneceklerdir
Kimler bunlar?

Cenâbı peygamber 8 şey sayıyor :

1 Adaletli amirler! Ama yalnız adalet kâfi değildir ha oğul! İslam olacaksın hiç olmazsa namazını her zaman kılacaksın
adaletli amirler

2 İbadet eden gençler, ibâdet eden gençler Resûlullah’ın hadisinde var, ben uydurmuyorum bunu! Adaletli amirler, ibâdet eden gençler

3 Kalbleri mescitlerde camilerde olan mü’minler : “Aman vakit gelsin de bi gideyim namaza! diyenler

4 “Allah rızası için birbirini seven mü’minler : “Yaa Ahmed Efendi nerde gelse de bi konuşsak be! hoşuna gidiyor, seviyor birbirini

5 Güzel bir kadının davetini Allahtan korkarak kabul etmeyen Salihler Kadın da öyle, bunlar en salih insanlardır

6 Sağ elinin verdiğini sol eline göstermiyen cömert insanlar

7 Tenhada göz yaşı dökerek ibâdet edenler

8 8incisi sabah namazını vaktinde kılıp güneşi üzerine hiç doğdurmayan, doğdurmayan ve gece namazına daima devam edip ayda üç gün oruçlu geçiren gençler!
İhtiyarlar değil dikkat edin!
Gençlere diyor ihtiyarlar zâten o devirden geçtiler
Onun için oğlum!
“Gece namazı kıl!
Ayda üç gün oruç tut!
Sabahı üzerine doğurma!
Diye dilim yettiği kadar Türkiye’nin her yerinde söyledim aha hadis bu!…
Sabah namazını vaktinde kılıp güneşi üzerine hiç doğurmayan ve gece namazına devam eden, ayda üç gün oruçlu geçiren gençler!
İhtiyarlar değil!
İhtiyarlar zâten onlar kaçırdılar kaçırdıkları yok yarın gideceğiz ne olacağı belli değil!
Burda hiçbir ihtiyar yoktur ki güneşi üzerine doğdursun!
Resmini getirseniz haaa uyuyor deseniz inanmam
Ben insanın suratından anlarım ne olduğunu
Secdeye başını koyan nasıl uyur bee!
Ya böyle devam edip de şu dedenin sakalı yaşına gelen gençler ne olur?
Uçar o yahu!
İşte Üveysî o!
“Efendim ben 60 şımdan sonra başlıycam bazı arkadaşlarım var benim ben tekavüt olduktan sonra namaza başlıycam!
“Hiç başlama! dedim
Hem de kendi arkadaşım
“Başlıyacağım o vakit işte kitap alacağım!
“Hiç başlama oğlum! çünki tekavüte olu olmaz gebereceksin! dedim
Bunlan alay olurmu?
Ya kılma ya kıl!

Cenâbı Sav’in Ezvacı Mutahharası’ndan yâni hanımlarından Ümmü Seleme radiyallahu anha vardır
Çok güzel bir kadındı vâlidemiz
Bu sahabeden Zeyd bin Sabitü’l Ensarî’nin kölesi bir zât, Ümmü Seleme’nin cariyelerinden bir kızla evleniyorlar
Bunlardan bir çocuk doğuyor, Ebu Saidi Bin icad, Hasanü’l Basrî isminde
o halde zevce
Ezvacı Mutahhara’dan Ümmü Seleme vâlidemizin cariyesi bir kadınla Zeyd bin Sabitü’l Ensarî isminde sahabeden birinin kölesi evleniyor
Bundan Hasanü’l Basrî Hazretleri doğuyor
Hasanü’l Basrî 20 hicri senesinde doğmuştur
Ümmü Seleme radiyallahu anha vâlidemiz Hasanü’l Basrî’yi emzirmiştir
Resûlu sallallahu aleyhi ve sellem’de, Hasanü’l Basrî’yi sever de arasıra kucağına oturtururmuş, kendi bardağından da su içirirmiş ve Duayı Resûl’ü almıştır tabii…
Bu muhterem zât, Basra’da 80 küsur yaşında vefat etiği zaman o kadar kalabalıktı cemaati ki o gün hiçbir camide ikindi namazı kılamadılar
Meşhurdur bu!
Bu zât 70 yıl gece gündüz abdestli gezmiştir
Bu edebi 70 yıl terk etmemiştir, Hasan’ül Basri hazretleri…

İşte misaller
Haftada bir defa da Bağdad’da Basra’da vaaz edermiş, kürsüye çıkarmış karşısındaki cemaat binlerce kişiden mânâdan anlayan gönül ehli oldukça şevke gelirmiş
Mânâdan anlayan gönül ehli olmadı mı sükût edermiş hiç konuşmazmış
Bir gün memleketin bütün büyükleri beyleri vaaza gelmişler Basra’dan
Dolmuş cemaat Hasanü’l Basrî Hazretleri kürsüye çıkmış bir türlü konuşmamış cemaattan biri : “Efendi hazretleri buyursanıza! demiş
“Kabilenin beyleri geldiler hep sizi dinlemeye geldiler! diyor “Binlerce kişi var hepsi sizi dinlemeye geldiler!
Hasanü’l Basrî demiş ki : “Şurda ki direğin arkasındaki ihtiyar hanım geldi mi? diye sormuş
“Gelmedi! demişler
“Ders yapmıyacağız! demiş
“Zira ben bir fil için hatırladığım lokmayı karıncanın ağzına nasıl sığdırabilirim? demiş,
Kürsüden indiği gibi gitmiş Hasanü’l Basrî Hazretleri
Direğin arkasına her zaman vaaza gelen Hazreti Rabia Hazretleriymiş
Hazreti Rabiatü’l Adviyye
Onun için Allah konuşturmuyor
İçinde bir kişi, bir kişi için söylüyor
Onun için efendim vaaz doldu binlerce kişi varıdı hayvan gibi oturmuşlar
İçinde iki üç tanesi kâfi…
Üç tanesinin kafasına sok, içindekini harekete geçir, yeter!

Hasanü’l Basrî’ye sormuşlar: “Müslümanlık nerededir? demiş
“Toprak altında! demiş
Yâni müslümanlığı insanın öldükten sonra belli olur demek ki
“Müslümanlığın şartı nedir diye? sormuşlar Hasanü’l Basrî’ye
“Şartı da kitap içindedir! demiş
Şartı insan koyar, kitabı elinden bırakmıyacaksın
“Dinin aslı nedir? demişler, sormuşlar
“Ben söyleyemem! Hazreti Rabia’ya sorun! demiş
Hazreti Rabia’ya sormuşlar demişler
“Dinin aslı nedir?
“Haramdan ve şüpheli nesnelerden kattiyyen sakınmaktır! demiş Hazreti Rabia da

Bazen vaizler böyle korkutucu lakırdılar söylerler
Cehennemin kapısını açar, sokar insanı içerisine :
“Vay anasına ne yapacağız? der
Bâzende : “Ooo! Çok güzel! der
Hakikat kelâmlarıyla ben kaç senedir sizi çoktan beri sarsıyorum!
Fakat hiç biriniz oralı değilsiniz ağalar!
Hiç biriniz oralı değilsiniz!
“Efendim bizi korkutuyorsunuz bari! diyecek
Bugün korkarsanız yarın emin olursunuz haaa!
Tedbir alırsınız!
O zaman bana da dua edersiniz

Allah’ın sayısız nimetlerine azametine i’timad ediyorsunuz da bir zerreden ibaret olan bana niye itiraz ediyorsunuz
Allah’ın nimetini şunu bunu yiyor, falan yiyor yiyor herif Allah’a itiraz ediyor da efendim veren vaiz şöyle söyledi gerek banaydı ben bir zerreden ibaretim
Sarsıyorum sizi ama sizi hiç biriniz yerinde değilsiniz bir gün bir zelzeleye binersiniz oğlum!
Aklınızı başınıza alın!
Kabir yarın gideceğimiz kabir, dünya menzilinin sonuuu
Âhiret menzilinin başıdır
Mutlaka yakında kabire gideceğiz oğlum!
Birbirimize şimdiden yardım edelim!
Günah işlediğin zaman Hakk’ın nimetlerini kattiyyen yemeyin!
Nimeti yemek sonra ona asî olmak insanlık sıfatı değildir
Köpeğe bile bir parça ekmek versen köpek senin kulun kölen olur
Onun için kim ki “Allah! der o ağıza hürmet eder insan!
İsterse yalandan desin…

Hasanü’l Basrî bir gün sokakta gidiyormuş bir sarhoş bir adam çamurlarda yatıyor almış adamı ağzını gözünü mözünü yıkamış çıldırdı mı bu Hasanü’l Basrî demişler temizlemiş ağzını
“Sen kulumuzun ağzını temizledin ya Basrî! diye içine bir şey gelmiş
“Ben de o kulun gönlünü temizledim! demiş
Sarhoş, velîyullah olmuş oğlum!
Nasıl oldu böyle bu, nasıl?
Demin ki Kur’ânı Kerîm’de ki Âyeti Kerîmede hilim var ya
Ha herif o sarhoşu bu adamcağız bişey yesin demiş işte o yardımla rahmet inmiş üstüne Hilmiyyet Rahmeti
Allah’ın rahmeti onu deldiği geçtiği gibi herifin de gönlüne girmiş herif velîyullah olmuş senin küçücük bişeyinene
Lev enzelna hazel Kur’âna ala cebelin verayetehu haşiyen mutasattian min haşyetillah
Biz Kur’ân’ı dağa indirseydik dağ paramparça olurdu
O Hilmiyyet Allah’tan geliyor
Güneşten alıyorsun ziyayı aksetti mi karşındakini yakıyorsun
O hilmiyyetlen herife bi çullanmış yıkamış şeyi o Hilmiyyet yanlız ağzını temizlememiş bide göğsüne girmiş mi herifin, herif velîyullah olmuş
Çünki Allah’ın herkesin göremiyeceği celâl sıfatı tecellî eder orada
“Ama efendim ben Allah’tan korkuyorum namazı!…
Öyle Allah’tan korkmak değil
Kulun Allahtan korktuğu, Allah’ı bildiği kadardır
İnsan ne kadar Allah’ın sıfatlarını bilirse o kadar korkmaya başlar
Her kim halk görsün diye bir amel işlerse, şirktir
Her kim halk görmesin diye ameli terk ederse, riyâdır
Bunlar gizli kapaklı lakırdılardır
“Riyâ ve şirki terk etmek ihlastır…
Hazreti Adviyye’nin sözü
Yahu Hazreti Fahri Kâinat’ın eteğine yapışanı ateş yakmaz oğlum!
Eteğine yapıştı mı Resûlullah’ın
“Ulan nerde eteği?
Hırkayı Şerif, etek, her taraf ta görünmez yakala!…

Çok yemek…
Çokk uyumak…
Çok zırzır etmek, yâni söylemek gönlü öldürür insanın gönlünü öldürür
Dertlerdeki, belâlarda ki hikmetlerin sulbuna ererek sefâya varmak ve gülmekte hüner vardır!
“Öldü! Gidiyor! diyoruz
Kardeşin öldü ecel vaki’ oldu yaş indi, öyle hayvan gibi de durmak doğru değil, ağlıyacaksın tabi…
Gözünden bi yaş gelecek
Yaş Cenâbı Allah’a yanaşmanın şiddetinden gelir
Fakat kafanı yıkmıyacaksın mezarına kadar gideceksin
Onun için dertler karşısında gülmek cefâlara tahammül etmektir
Ne demektir?
Allah’ın es SABÛR esmasına bürünmek demektir

Size bir hadis daha söyleyeyim mi?
Kıldığınız namazda huzur bulamıyorsunuz!
“Allahu Ekber! deyip de huzura giremiyorsanız aziz cemaat!
“Efendim aklıma şu geliyor bu gelemiyor! ise bunda haram lokmanın payı çok olduğunu kattiyyen unutmayınız!
“Efendim ben çalışıyorum! ekmeği alıyorsun ama teyyy… topraktan un fabrikasından fırına gelip bişinceye kadar hangi edepsizlerin elinden geçti!
Kara Deniz’de balık tutulur gelir buraya alırsın konserveyi paranı ödersin
Helâl paranı
Balık zehirlidir küt diye ötesiki gün gidersin
Hani paran şey idi!
Kıldığınız namazda huzur bulamıyorsanız bunda haram lokmanın payı çok olduğunu katiyyen unutmayın!

Hasanü’l Basrî 60 yaşlarındayken bir dört sene sonra bir gün huzursuzluk başlamış kendisinde
“Allahu Ekber! diyor namaza giriyor bir sıkıntı, yatıp yatıp yâni yatıp kalktı çeteleye “yattı kalktı yazılıyor
“Namaz kıldı yazılmıyor
Bize de öyle yazılıyor “yattı kalktı!
İkindiyi yattı kalktı, akşamı yattı kalktı yattı kalktı oğlu yattı kalktı! gidiyo
Çeteleye yazılıyor : “Yarabbi ben kıldım işte hesaplar tamam!
İyiii… yattı kalktı
İki sene böyle devam ediyor
Bütün 70 sene ömrü abdestli gezmiş adam, bakın tasavvur edin bu edebi bırakmamış
Bir gece rüyasında görüyor, kimi görüyor anlıyorsunuz!
“Ya Hasan! diyor sen iki sene evvel bir yerden hurma satın aldın diyor bir okka , sana verdiler diyor hurmacının önünden bir hurma yere düştü diyor
Hurmacı tarttığı hurmalar senindir diye o tek hurmayı da sana koydu! diyor
Bu şaka değil!
“Bir hurmayı koydu diyor meğer o hurma satıcınınmış diyor senin para verdiğin para hududuna dahil değil, o haramı yedin de huzursuzluk oradan geliyor! demiş…
Koskoca bir kazanın içine bir damla siyanür atarsınız bütün memleket ölür
İşte o lokma bu!
Bunun üzerine doğru gidiyor o hurmacıya arayıp buluyor
Diyor ki : “Ağa diyor ben senden iki sene evvel hurma alırken bir tek senin hurman bana geçmiş diyor
Bunu Allah aşkına helâl et! diyor
Hurmacı bir nara atıyor : “Aman Ya Rabbi! Bu ne biçim iş helâl olsun! diyor
Fakat hurmacıda eriyor oğlum!
Niye?
Bir hurma için bir sene sonra gelip de benden helâl diye : “Aman Allah rızası için helâl! diyen adamın üstünden projöktör gibi bi şeyler demin ki Hilmiyyet çıkıyor!
Ağız yıkama hikayesi
Bundan sonra o hurmacıda Salih oluyor ötekisi namazında huzur bulmaya başlıyor…
Onun için kıldığınız namazda aziz cemaat huzur bulamazsanız
Mideye inen, her an helâl lokma yok demektir
Bir tane helâl bir tane haram zâten şimdi helâl lokma yemek, şuradan Çukurhisar’a kadar yer altından tünel açmaktan daha güçtür

Aziz cemaat!
Günah işle, yine işle, kadınları yoldan çıkar, adam öldür, yol kes, Allah, yine sana yanaşır
Fakat serinkanlılıkla Allah’tan uzak durup da varlığını isbata çalışana, Allah katiyen ulaşmaz yap edebsizliğini,
fakat Allah’ı bırakma içinde!
“Efendim ahret var mıdır? Allah var mıdır? diyemez
Öööyle olmaz
Basarsın tövbeyi…
Sarılırsın Resûlullah’ın şefaatına
Ve şefaatün ceddün muhammedun ve tefeyte bi narı cehennemi tebbeti hüvel habibüllezi turca şefaatühü ve küllü havle minel havle muhter
Öyle bir şefaati vardır ki bütün yükleri şey eder
Abdülkadiri Geylanî şöyle demiş:
“Ve şefaatün ceddün muhammedun ve tefeyte bi narı cehennemi tebbeti : Benim ceddim Resûlullah’ın şefaatı olmasa bende onun sahabesinden şeyinden velîlerinden biriyim şöyle yapmamla diyor, cehennemi söndürürdüm! diyor
Ya Resûlullah ne yapmaz: “ve şefaatühü ceddün muhammedun vetefeyte bi narı cehennemi tebbeti : Kasideyi Amriyesi vardır, Abdülkadiri Geylanî’nin ondadır bu!
Münkirler korkaklıklarını örtmeye çalışan hakiki korkaklardır
Günah da insanı Allah’tan tutan güvensizlik ve korkudur
Allah’a güvendikten sonra EDEBine girersin
Edebine girenden günah sadr olmaz
Bu gün hududsuz meçhuller karşısında inkar yoluna sapmak cidden câhillik ve cüretkârlıktır
Nâmütanahi yıldızlar, astoronotlar bu kâinatın bu kadar şeyliği karşısında efendim şudur budur demek cahillik ve cüratkârlıktan başka bişey değildir
Allah teleskopla veya labrotuvar âletleriyle değil, sırf iman nurunun aydınlığı altında Kalb gözüyle seyredenini görürüz Teleskopla Allah bulunmaz
Teleskoplan Allah’ın sıfatları, büyüklüğü, azameti, yaratıkları keşfedilir
Gayba inanan bu onun derinliğinde yanan bu kudsî ateşi yakabilirse herkesin harukulâde nazariyle baktığı hadiselerin altında velîlerin gösterdiği kerametlerin altında bir sebebler zinciri olduğunu anlarsın
Büyük yangınlar ve infilaklar olur bilirsiniz bir kıvılcım yapar bunları…
Koskoca barut mahzenine bir kıvılcım getirin orayı allak bullak eder
Bir saniyede ve bir anda zâten onun tutuşturduğu saha alev almaya hazırlanmıştır
Barut olmasa orda kıvılcım bişey yapmaz
İşte sen kendini hazırlarsan, mürşid bir kıvılcımdır
Bir gün sana bir lakırdı söyler içinde bir infilak seni tutuşturur
Ama sen kendini o tutuşturacak a’zayı hazırlamak lâzım
Bunlar izâh edilemez!
İşte bu kadar anlatılır!
İzâha kalk!
Henüz görülmeyen bir rüyayı tâbir kalkmak gibidir bunlar oğlum!
Anlatılmaz öyle!
Mutlak olarak gayba inananın gönlünde, fikrinde bir çok hazine kapıları bir çok teleskoplar, bir çok dürbünler hüsule gelir
Gayb âleminin suları burdaki benzettiğimiz sulara benzemez o zaman başka tarafı başka dürbün görmeğe çalışırsınız
Onun için hikaye bildiğiniz gibi değildir
Cenabı Resûlullah bize giydirmeye bütün beşeriyyete giydirmeye çalıştığı Atlas elbiseyi kirletmeyiniz oğlum!
Bu sözleri bir yerde bulamazsınız
Cenâbı Allah rahmetinin azizliğine hepimizi eriştirsin
Onun için secdeden başınızı eksik etmeyin

Bak yarın bir iki gün sonra bayram geliyor
Bu sefer ki kurban bayramı da haaa…
Bildiğin kurban bayramlarından değil!
Ne olmuş?
Cuma’ya tesadüf ediyor Cuma’ya tesadüf ediyor!
Haccü’l Ekber!
Haccü’l Ekber ne?
Büyük hacc!
Ya ötekiler küçük hacc mı?
Yooo
Ne olur bu hacda?
Olanlar olur oğlum!
Dil yetmez ki söylensin…
Oğlum! Hacc günü Cuma’ya tesadüf ederse Haccü’l Ekber ismini alır
O gün camiden önünde namazda Kâbe’ye tevvekül eden insan, nasıl ki Resûlu sav Efendimizi rüyasında gören sahabe olur
Mantiki sahabe olur
Hacı olursun hacı hacı…
Bu sefer hacca gidenler zındıklı hacıda olsa günahları af edilir İşte tesadüf etti oldu
İçimizde hacılar var, Allah hacılığını devam ettirsin
Bu kurban bayramının birinci günü akşamı bilhassa dönsün Kâbe’ye sabaha kadar oraya Rahmeti İlahîye iniyor!
Haşır haşır haşır iniyor senin ruhuna da iner
Gözünde hatırla!
Arafatı hazırla!
Kâbeyi Muazzama’yı basit basit iki üç taş parçası ona kıymet verme!
Oralarda Cebrail Âyeti Kerîm’eleri indirdi
Resûlullah o havadan nefes aldı
Mubarek ayaklarını oraya bastı
Dünyaya oraya teşrif etti
Bu Resûlullah hörmetine Allah’ın Kâbe’si hörmetine!
Yoksa taşında toprağında değiliz biz
Resûlullah oraya bastığı için hürmet ediyoruz biz
Onun için dönüyoruz oraya biz!
Onun için bayram yanaşıyor…
Tövbe… Allahü Ekber çekin!
Allah’ı tesbih edin!
Gece namazı kılın, çok değil iki dakikacık bitti ondan sonra yat gene!
Abdesli gezin!
Bu günler mubarek günlerdir
Elimizden tutup birbirimize maddî yardım yapamıyorsak hepimiz aynı tarafa dönersek ruhen yine birbirimize :
“Allah ümmeti Muhammedi doğru yoldan ayırmasın! desen bile kâfidir
Onun için dünya, güneşin etrafında dönüyor
Bi de kendi etrafında dönüyor her an, her saniye dünyada Kâbeyi Muazzama’ya dönüp başını secdeye koyan muhakkak bir kul vardır, her an namazdadır
Tasavvur edin ki biz de dünyalan beraber dönüyoruz
Bir yerde dursaydık, başımızı secdeden kaldıramıyacaktık
Beş vakit namaza şükret oğlum!
Beş yüz vakit oldu mu yandık!
Sonra kaçırdığınız zaman bişey de var “kaza da yap! diyor bu ne kolaylık
Allah cümlemizi islah eyleye! Amin!

Allahümme salli ala muhammedin ve ala ehli beyti muhammed Subhaneke ya allam tealeyte ya selâmeti ecirna min nari bi affuke ya mücir Allahümme entel mennan bediüs semavati vel ard ya zel celali ve ikram ya hayyul ya kayyumu ya Allahü zel celali ve ikram
Yâ ilahî!
Bize giydirdiğin Muhammedi kumaşı, kıymetini bize takdir eyle Yâ Rabbiii!…
Bizi azizliğine eriştir Yâ Rabbi!…
Âhirete intikalimizde Resûlu Kibriyâ’nın yüzünü görmek, elinden öpmek nasibi müyesser eyle Yâ Rabbiii!…
Bütün ev halkımıza, bütün ümmedi muhammedin miydesine girecek lokmaları helâl tarafından nasibi müyesser eyle Yâ Rabbiii!…
Memleketimize her türlü afatı semayi afatı araziyeatı afatı & zelzele, sel, yangın afetlerinden sen masum kıl Yâ Rabbiii!…
Ordumuzu icabet ettiği zamanlarda Mansur ü muzaffer eyle Yâ Rabbiii!…
Sıratı mustakimden bizi ayırma Yâ Rabbiii!…
Evimize helâl lokma sok Yâ Rabbiii!…
Sıhhat afiyet dirilik ver Yâ Rabbiii!…
Kabre intikal ettiğimiz de kabir meleklerinlen bize iltifat nasib eyle Yâ Rabbiii!…
Son nefesimizdeki buyrun : Eşhedü enla ilahe illalah ve eşşedü enne muhammeden abduhu ve Resûluhu kelimeyi tayyibesinnen ruhumuzu azraile vermek nasib müyesser eyle Yâ Rabbiii!…
İllahil Fatiha!

***
Aziz cemaat!
Hepinizlen beraber namaz kıldık
Herkesin kendine göre bir tertibi namaz üsulu vardır
Evinde herkes kimisi ayakta yer, kimisi yerde yer, kimisi yan yatar, kimisi kuş şeyinde yatar, kimisi elen yemek yer
Herkesin bir huyu vardır
Namazda da herkesin bir huyu vardır
Sizin içinizde en yaşlınız ne kadarsa ben de o vakitten 7 yaşından beri namaz kılarım bende oğlum!
Hiç kimse namaz kıldığından iftihar etmesin hepimiz müslümanız
Yarın huzuru ilahîye çıkacağız!
Ben namazı iade ettim, huzur duyamadım namazda!
Namaz arkadan seyrettiğiniz zaman doğrudan doğruya soytarı oyununa benziyor
Vallahide billahi âyeti Kerîme okurum hepiniz cehennemden çıkmazsınız
Allah’ın huzurunda alay olmaz efendiler!
İmam “Allahu Ekber! demeden ön sırada hep secdeye başlar, daha “Selâmün aleyküm! demeden adam başını çeviriyor
Allah rızası için yapmayın bunu!
Benden daha lakırtı istemeyin!
Buraya da artık gelmiyeceğim!
Ben size yanlışlarınızı Allah rızası için uğraşmaya çalışıyorum, siz hokkabazlık yapıyorsunuz!
Yapmayın bunu rica ederim!
Muhammed Mustafa sallallahu aleyhi vesellem aşkına yapmayınız!
Vallahi yanarsınız hepiniz yahu!
Böyle şey olmaz yahu!
Allah’lan alay olmaz aziz cemaat!
Allah’lan alay olmaz!
Başkası olsa dinsiz, vallahi gebertirim ben adamı sokakta ama siz hepimiz müslümanız birbirimize söylemek mecburiyetindeyiz
Yapmayın bunu Allah rızası için!
Allahın huzurundasın yahu!
İmam “Semiallahu limen hamide! diyor da içinden herif başlıyor inmeye nereye gidiyorsun efendi!
Vallahi de ve billahi de Resûlullah’ın şefaatinden mahrum kalayım ki bu namaz olmaz efendiler olmaz bu namaz!
İslamda bir tek namaz kaldı bari Allah rızası için onu kirletmeyin!
İstersen kılma daha iyi olur böyle edepsizlikle içinde kılacaksan!


KELİMELER :

Salihin : Salih kimseler, günahkâr olmayanlar, salihler
Feyz : (C: Füyuz) Bolluk, bereket * İlim, irfan Mübareklik * Şan, şöhret * İhsan, fazıl, kerem Yüksek rütbe almak * Suyun çoğalıp çay gibi taşması Çok akar su * Bir haberi fâş etmek * İçindeki düşüncesini izhar etmek
Efrad : (Ferd C) Fertler Askerler
Derunî : f Gönülden, içten
Ledün : Ledünn ilmine mensub ve müteallik Ledünne dair ve ait
Veysel Karanî : Hz Ebu Bekir ve Ömer (RA) devirlerinde Medinei Münevvere'de çok hürmet gören ve Tabiînin büyüklerinden olup hadisi şerif ile medh ü senâsı yapılan büyük bir veli Peygamberimiz (ASM) zamanında yaşamış ise de vâlidesine çok hürmetinden dolayı Peygamberimizle görüşememiş, fakat ona bütün ruh u canı ile bağlı kalmıştır Sıffîn Muharebesinde Hz Ali'nin (RA) askerleri arasında şehid düşmüştü (Hi: 37) Veys diye de anılır
Tekavüt : Emeklilik
Mutahhara : (Müe) Temizlenmiş Kirleri giderilmiş
i’timad : (İtimad) Güvenerek bağlanmak Emniyet etmek Bir şeye kalben güvenip dayanmak
Tevessül: Allah'ın dergâhına yaklaştıracak amel işlemek * Sarılmak * Baş vurmak * İnanmak * Sebeb tutmak * Hırsızlık
Hilmiyyet : Yumuşaklık, yavaşlık, yumuşak huyluluk
Hüner : f Mârifet Bilgililik Ustalık, mahâret
Nâmütanahi : f Sonsuz, ucu bucağı olmayan Nihâyetsiz
Harukulâde : Fevkalâde, âdetin hâricinde bulunan şey, eser Görülmedik derecede Son derece kıymet ve ehemmiyeti hâiz olan şey
İnfilak : Açılma Yarılma Patlama İnşikak etme
A’za : (Uzv C) Bedenin her bir uzvu * Bir cemiyete mensup kimse


ÂYETLER :

?? ? ?? ? ?? ? ? ? ??? ??? ? ??? ??

“Lev enzelna hazelkur'ane 'ala cebelin lereeytehu haşi'an mutesaddi 'an min haşyetillahi ve tilkel'emsalu nadribuha linnasi le'allehum yetefekkerune : Eğer biz bu Kur'an'ı bir dağa indirseydik, muhakkak ki onu, Allah korkusundan baş eğerek, parça parça olmuş görürdün Bu misalleri insanlara düşünsünler diye veriyoruz (Haşr 5921)


muhammedinur

 
Üst Alt