bilgiliadam
Yeni Üye
Nasrettin Hoca Ders Verici Fıkraları,
Nasrettin Hocanın Oğut Verici Fıkraları,
Nasrettin Hocanın Ders Veren Fıkraları
Kim Daha Buyuk
Hoca’ya:
“Efendi demişler, “padişah mı buyuk, yoksa ciftci mi ?
“Ciftci buyuk elbet demiş Hoca ve eklemiş; “Cunku ciftci buğday yetiştirip vermezse padişah acından olur
Oğut: İnsanların kendileri gibi işleri de toplumun bir parcasıdır Bir meslek grubunun eksikliği, vucudumuzdaki bir uzvumuzun eksikliği gibidir Değil mi ?
Gonlum razı olmadı
Nasreddin Hoca, kasabadan Kur’anı kerim, tefsir ve ilmihal gibi bazı kitaplar almış Bir cuvala yerleştirmiş Cuvalı sırtına almış, eşeğine binmiş koyune doğru gidiyor
Yolda Hoca'yı gorenler :
“ Bre Hoca, cuvalı niye kendi sırtına aldın ? diye sormuşlar
“Ne yaparsın demiş Hoca, “zavallı hayvan zaten benim butun kahrımı cekiyor Kendi bindiğim yetmiyormuş gibi cuvalı da ona taşıtmaya gonlum razı olmadı
Oğut: Aslında her iki halde de eşeğin taşıdığı yuk aynı Olaylara yeteri kadar dikkatli ve inceleyici bir gozle bakmalı sonra tepkimizi ortaya koymalıyız Cuvalın icindekilerin uzerine oturulabilir mi?
Ya Tutarsa
Nasreddin Hoca azığını heybesine koyup yola cıkmış Oğlen vakti Akşehir golu kenarında, bir ağacın altında oturmuş Ekmeğini, zeytinini ve bir canak yoğurdunu golgede keyifle yemiş Yoğurt canağını golde calkalarken birisi gorup sormuş
“Ne yapıyorsun Hoca ?
“Gole maya calıyorum demiş Hoca
Adam ustelemiş :
“İlahi Hoca, gol maya tutar mı hic ?
“Ben de biliyorum tutmayacağını, ammaaa ya tutarsa !
Oğut: Bu soz 750 yıldır, butun insanların hayal hudutlarına hitab ediyor Yaşantımızda, guzel orneklerden faydalanalım
Sesimin Arkasından Koşuyorum
Hoca ikindi ezanını okumaya başlamış O sırada bazı komşuları evlerinin onlerinde birbirleriyle konuşuyorlar, sanki ezan sesini duymuyor gibi davranıyorlarmış Aslında O komşular camiye de pek sık gelmiyorlarmış Hoca sesini biraz daha yukseltmiş, amma bakmış ki fark eden bir şey yok O tarafa doğru koşmaya ve koşarken de ezanı okumaya devam etmiş
O komşulardan birkac kişi Hoca'ya bir şey olduğunu duşunerek yanına koşuşup sormuşlar :
“Ne oldu Hoca Efendi, nicin koşarak ezan okuyorsun?
“Sesimin nerelere kadar gittiğini merak ettim de; arkasından koşuyorum demiş
Oğut: Ezanların insanları ebedi kurtuluşa cağırdığını unutmayalım Her an eksilmekte olan omur sermayemizi en mukemmel şekilde kullanma gayreti icinde olalım
Hanımla Muhabbet
Hoca bir gun karısına :
“Hatun demiş, “Şu bizim komşu, carıkcı, Mehmet ağanın adı neydi ?
“Kendin soyledin ya, efendi demiş karısı, “Mehmet ağa
“Canım, dilim surctu işte Ne iş yapar diyecektim demiş Hoca
“A efendi demiş karısı, “kendin carıkcı demedin mi?
“Anlasana işte demiş Hoca, “nerede oturuyor demek istedim
“Efendi, bugun sana ne oluyor? demiş karısı “Komşu dedin ya
Hoca birden sinirlenmiş
“Aman be karı Seninle de bir turlu konuşulmaz ki!
Oğut : Sohbetler, basit konularla da kolaylıkla acılabilirler (orneğin: “Bu gun hava cok guzel diyene, “goruyorum kor değilim denir mi ?) Sohbetlerimizi sıcak ve faydalı konularda yoğunlaştırabilirsek kazanclı cıkarız
İnsanlar gibi duşunur
Nasreddin Hoca pazarda dolaşırken, bir papağanın on iki altına satıldığını gorunce şaşıp kalarak yanındakilere sormuş:
“Bu kuş neden bu kadar para ediyor ?
“Bu papağandır demişler, “konuşur
Hoca doğru evine gitmiş Hindisini koltuğunun altına alıp pazara getirmiş
“Kaca hindi ? diye sormuşlar
“On beş altın demiş Hoca
“Bir hindi on beş altın eder mi ? demişler
“Gormuyor musunuz ! demiş Hoca; “yumruk kadar papağanı on iki altına satıyorlar
“Onun marifeti var, insan gibi konuşur Ya seninki ne yapar ? diye sormuşlar
“O duşunmeden konuşur demiş Hoca ; “Bu da insanlar gibi duşunur
Oğut: Duşunmeden konuşanın, kendisine ve diğer insanlara pek yararı olmadığı gibi, buyuk zararları da olabilir Konuşabilmek insanlara verilmiş buyuk bir lutuftur
Duşunerek, idrak ederek konuşabilmek ise cok daha buyuk bir lutuftur Olgun insanlar iyi duşunurler, faydalı konuşurlar
Bindiği dalı kesmesi
Nasreddin Hoca, koy meydanındaki koca cınar ağacının uzerine cıkmış, elindeki balta ile bindiği dalı kesmeye başlamış
Gorenler :
“Aman Hocam, bindiğin dalı kesiyorsun, duşeceksin! diye bağırmağa başlamışlar
Hoca kesmeye devam ederek seslenmiş:
“Bu dalı kesenin yere duşeceğini hepiniz akıl ettiniz de , ben size yıllardır ahiretin dalı olan dunyanızı keserseniz cehenneme duşersiniz diyorum, neden hala akıl edemiyorsunuz!!!
Oğut : Gercek akıllı kişi, dunya işlerini planlayıp ona gore hareket eden ve dunya işleriyle meşgul olurken, oldukten sonraki ahiret hayatı icin de hazırlık yapan insandır
Oğlumun babası oldu de
Bir gun Nasreddin Hoca’yı siyah elbiseleriyle gorenler:
“Ne oldu Hoca efendi demişler, “bu gun karalar giymişsin?
“Oğlumun babası oldu de demiş Hoca, “O'nun yasını tutuyorum
Oğut : Kulturumuze ve ahlakımıza uygun her renk ve model elbiseyi giyebiliriz Tereddut ettiği konuları bilene danışmak akıllı insanın ozelliğidir
Su dediğin boyle olur
Nasreddin Hoca bir yaz gunu yolculuk ederken, oğle vaktine doğru bir hayli susar İlerde bir gol gorur Şoyle kana kana su icmeyi duşunerek golun kenarına gelir, avucunu doldurur, hızla bir kac yudum yutar; amma midesi bulanır, tukurmeye calışır İlk defa karşılaştığı bir su olan Acıgol'un sodyum sulfatlı suyu midesini berbat etmiştir
Hoca civarda aranırken kucuk bir su kaynağına rastlar Suyun tatlı su olduğunu anlayınca, once ağzını iyice calkalar, sonra da kana kana su icer, Eşeğini de sular
Şakır şakır dalgalanan Acıgol'e şoyle bir bakar, su ictiği kaynaktan avucunu doldurarak golun kenarına gelir;
“Cimri zenginin zekatsız malı gibi şişinip durma! Su dediğin boyle olur diyerek avucundaki suyu şak diye golun yuzune savurur
Oğut : Yerinde ve zamanında yapılmış ikramın kucuğu, buyuğu olmaz Allah’ın rızasını kazanmak icin fırsatları iyi değerlendirelim
Nasrettin Hocanın Oğut Verici Fıkraları,
Nasrettin Hocanın Ders Veren Fıkraları
Kim Daha Buyuk
Hoca’ya:
“Efendi demişler, “padişah mı buyuk, yoksa ciftci mi ?
“Ciftci buyuk elbet demiş Hoca ve eklemiş; “Cunku ciftci buğday yetiştirip vermezse padişah acından olur
Oğut: İnsanların kendileri gibi işleri de toplumun bir parcasıdır Bir meslek grubunun eksikliği, vucudumuzdaki bir uzvumuzun eksikliği gibidir Değil mi ?
Gonlum razı olmadı
Nasreddin Hoca, kasabadan Kur’anı kerim, tefsir ve ilmihal gibi bazı kitaplar almış Bir cuvala yerleştirmiş Cuvalı sırtına almış, eşeğine binmiş koyune doğru gidiyor
Yolda Hoca'yı gorenler :
“ Bre Hoca, cuvalı niye kendi sırtına aldın ? diye sormuşlar
“Ne yaparsın demiş Hoca, “zavallı hayvan zaten benim butun kahrımı cekiyor Kendi bindiğim yetmiyormuş gibi cuvalı da ona taşıtmaya gonlum razı olmadı
Oğut: Aslında her iki halde de eşeğin taşıdığı yuk aynı Olaylara yeteri kadar dikkatli ve inceleyici bir gozle bakmalı sonra tepkimizi ortaya koymalıyız Cuvalın icindekilerin uzerine oturulabilir mi?
Ya Tutarsa
Nasreddin Hoca azığını heybesine koyup yola cıkmış Oğlen vakti Akşehir golu kenarında, bir ağacın altında oturmuş Ekmeğini, zeytinini ve bir canak yoğurdunu golgede keyifle yemiş Yoğurt canağını golde calkalarken birisi gorup sormuş
“Ne yapıyorsun Hoca ?
“Gole maya calıyorum demiş Hoca
Adam ustelemiş :
“İlahi Hoca, gol maya tutar mı hic ?
“Ben de biliyorum tutmayacağını, ammaaa ya tutarsa !
Oğut: Bu soz 750 yıldır, butun insanların hayal hudutlarına hitab ediyor Yaşantımızda, guzel orneklerden faydalanalım
Sesimin Arkasından Koşuyorum
Hoca ikindi ezanını okumaya başlamış O sırada bazı komşuları evlerinin onlerinde birbirleriyle konuşuyorlar, sanki ezan sesini duymuyor gibi davranıyorlarmış Aslında O komşular camiye de pek sık gelmiyorlarmış Hoca sesini biraz daha yukseltmiş, amma bakmış ki fark eden bir şey yok O tarafa doğru koşmaya ve koşarken de ezanı okumaya devam etmiş
O komşulardan birkac kişi Hoca'ya bir şey olduğunu duşunerek yanına koşuşup sormuşlar :
“Ne oldu Hoca Efendi, nicin koşarak ezan okuyorsun?
“Sesimin nerelere kadar gittiğini merak ettim de; arkasından koşuyorum demiş
Oğut: Ezanların insanları ebedi kurtuluşa cağırdığını unutmayalım Her an eksilmekte olan omur sermayemizi en mukemmel şekilde kullanma gayreti icinde olalım
Hanımla Muhabbet
Hoca bir gun karısına :
“Hatun demiş, “Şu bizim komşu, carıkcı, Mehmet ağanın adı neydi ?
“Kendin soyledin ya, efendi demiş karısı, “Mehmet ağa
“Canım, dilim surctu işte Ne iş yapar diyecektim demiş Hoca
“A efendi demiş karısı, “kendin carıkcı demedin mi?
“Anlasana işte demiş Hoca, “nerede oturuyor demek istedim
“Efendi, bugun sana ne oluyor? demiş karısı “Komşu dedin ya
Hoca birden sinirlenmiş
“Aman be karı Seninle de bir turlu konuşulmaz ki!
Oğut : Sohbetler, basit konularla da kolaylıkla acılabilirler (orneğin: “Bu gun hava cok guzel diyene, “goruyorum kor değilim denir mi ?) Sohbetlerimizi sıcak ve faydalı konularda yoğunlaştırabilirsek kazanclı cıkarız
İnsanlar gibi duşunur
Nasreddin Hoca pazarda dolaşırken, bir papağanın on iki altına satıldığını gorunce şaşıp kalarak yanındakilere sormuş:
“Bu kuş neden bu kadar para ediyor ?
“Bu papağandır demişler, “konuşur
Hoca doğru evine gitmiş Hindisini koltuğunun altına alıp pazara getirmiş
“Kaca hindi ? diye sormuşlar
“On beş altın demiş Hoca
“Bir hindi on beş altın eder mi ? demişler
“Gormuyor musunuz ! demiş Hoca; “yumruk kadar papağanı on iki altına satıyorlar
“Onun marifeti var, insan gibi konuşur Ya seninki ne yapar ? diye sormuşlar
“O duşunmeden konuşur demiş Hoca ; “Bu da insanlar gibi duşunur
Oğut: Duşunmeden konuşanın, kendisine ve diğer insanlara pek yararı olmadığı gibi, buyuk zararları da olabilir Konuşabilmek insanlara verilmiş buyuk bir lutuftur
Duşunerek, idrak ederek konuşabilmek ise cok daha buyuk bir lutuftur Olgun insanlar iyi duşunurler, faydalı konuşurlar
Bindiği dalı kesmesi
Nasreddin Hoca, koy meydanındaki koca cınar ağacının uzerine cıkmış, elindeki balta ile bindiği dalı kesmeye başlamış
Gorenler :
“Aman Hocam, bindiğin dalı kesiyorsun, duşeceksin! diye bağırmağa başlamışlar
Hoca kesmeye devam ederek seslenmiş:
“Bu dalı kesenin yere duşeceğini hepiniz akıl ettiniz de , ben size yıllardır ahiretin dalı olan dunyanızı keserseniz cehenneme duşersiniz diyorum, neden hala akıl edemiyorsunuz!!!
Oğut : Gercek akıllı kişi, dunya işlerini planlayıp ona gore hareket eden ve dunya işleriyle meşgul olurken, oldukten sonraki ahiret hayatı icin de hazırlık yapan insandır
Oğlumun babası oldu de
Bir gun Nasreddin Hoca’yı siyah elbiseleriyle gorenler:
“Ne oldu Hoca efendi demişler, “bu gun karalar giymişsin?
“Oğlumun babası oldu de demiş Hoca, “O'nun yasını tutuyorum
Oğut : Kulturumuze ve ahlakımıza uygun her renk ve model elbiseyi giyebiliriz Tereddut ettiği konuları bilene danışmak akıllı insanın ozelliğidir
Su dediğin boyle olur
Nasreddin Hoca bir yaz gunu yolculuk ederken, oğle vaktine doğru bir hayli susar İlerde bir gol gorur Şoyle kana kana su icmeyi duşunerek golun kenarına gelir, avucunu doldurur, hızla bir kac yudum yutar; amma midesi bulanır, tukurmeye calışır İlk defa karşılaştığı bir su olan Acıgol'un sodyum sulfatlı suyu midesini berbat etmiştir
Hoca civarda aranırken kucuk bir su kaynağına rastlar Suyun tatlı su olduğunu anlayınca, once ağzını iyice calkalar, sonra da kana kana su icer, Eşeğini de sular
Şakır şakır dalgalanan Acıgol'e şoyle bir bakar, su ictiği kaynaktan avucunu doldurarak golun kenarına gelir;
“Cimri zenginin zekatsız malı gibi şişinip durma! Su dediğin boyle olur diyerek avucundaki suyu şak diye golun yuzune savurur
Oğut : Yerinde ve zamanında yapılmış ikramın kucuğu, buyuğu olmaz Allah’ın rızasını kazanmak icin fırsatları iyi değerlendirelim