iltasyazilim
Yeni Üye
Necip Fazıl Kısakürek Izdırap Özeti
Necip Fazıl Kısakürek Çile Şiir Kitabı Özeti
Tekke şiirimizin verilerini çağdaş Fransız şiiri ölçüleriyle değerlendiren, şiirlerinde görünmeyen insanın evrendeki yerini araştıran; madde ve ruh problemlerini, iç alemin bakımlı duygu ve tutkularını dile getiren Necip Fazıl; sağlıklı ve oturmuş bir dil, mazbut ve sağlam bir teknikle yazdı
Elem, şairin yıllar içinde tüm şiirlerini ayıklayarak, düzelterek, sıralayarak oluşturduğu altmış yılı bulan şiir serüveninin verimlerini kendi kurduğu bir yapı içinde topladığı bir başyapıttır
Kitaba adını veren ve eserin başında bulunan Cefa, şairin sanat hayatının dönüm noktalarından birini teşkil eden uzun bir şiirdir Birincil kere Senfonya adıyla 1939'da yayımlanan bu şiir, o tarihten birkaç yıl önce tanıdığı Abdülhakim Arvâsî'nin şair üzerindeki derin etkisinin ve bu tesir vasıtasıyla aslında bir takım mistik temayüllere açık olan Necip Fazıl'da uyanan dinîtasavvuff duyguların işaretlerini taşır
Şiir herkes yedişer dörtlükten meydana gelen dört esas bölümden oluşmuştur Dinî ve metafizik fikirlerle yüklü olmakla beraber kaslı bir lirizmi, coşkun ve heyecanlı bir ifadesi vardır Şiirin bütününde insanoğlunun âlem ve felek karşısındaki şaşkınlık, ayaklanma ve tevekkül duygulan dile getirilmiştir Ilk bölümde aydınlık, göz kamaştırıcı ve trajik bir ifadeyle alın yazısı karşısındaki ezilme ve teslimiyet, ikinci bölümde yumuşak ve sersemlemiş sorulara dönüşür Üçüncü bölümde insanın, meselelerinin çözümünü rabbinîn yardımıyla kendi iç dünyasında bulacağı vurgulanmaktadır Son birim ise şairin kendisini sonsuzluk duygusunun kucağına terketmesiyle biter: İnsan, aklı ve iradesiyle rabbini bulmak zorundadır Şairin eserine isim olarak seçtiği ve tasavvufî bir terim olarak da kullandığı çile'yi hayatının belirli bir safhasından itibaren görülen metafizik ıstırabının remzi kabul etmek gerekir Bu şiir itibariyle kitapta bulunan diğer şiirlerle beraber şairin Poetikasında belirttiği mutlak hakikat! arama yolundaki heyecanlann toplu bir ifadesidir
Çilede bulunan şiirlerin birçok Türkiye'de 1922'den daha sonra görülen sosyalideolojik edebiyata bir reaksiyon gibidir Dışa taraflı olan gözleri âdeta insanın iç dünyasına çeviren bu şiirlerin yeni ve orijinal görünen bir psikolojik derinliği vardır Elem'de bulunan şiirler fertten cemiyete dek uzanan birçok meseleyi kapsamaktadır Oysa esere hâkim olan konuşma, daha fazla şairin kendi beni ile olan mücadelesi veya kaynağı bilinmez bir korkudur *
Necip Fazıl Kısakürek Çile Şiir Kitabı Özeti
Tekke şiirimizin verilerini çağdaş Fransız şiiri ölçüleriyle değerlendiren, şiirlerinde görünmeyen insanın evrendeki yerini araştıran; madde ve ruh problemlerini, iç alemin bakımlı duygu ve tutkularını dile getiren Necip Fazıl; sağlıklı ve oturmuş bir dil, mazbut ve sağlam bir teknikle yazdı
Elem, şairin yıllar içinde tüm şiirlerini ayıklayarak, düzelterek, sıralayarak oluşturduğu altmış yılı bulan şiir serüveninin verimlerini kendi kurduğu bir yapı içinde topladığı bir başyapıttır
Kitaba adını veren ve eserin başında bulunan Cefa, şairin sanat hayatının dönüm noktalarından birini teşkil eden uzun bir şiirdir Birincil kere Senfonya adıyla 1939'da yayımlanan bu şiir, o tarihten birkaç yıl önce tanıdığı Abdülhakim Arvâsî'nin şair üzerindeki derin etkisinin ve bu tesir vasıtasıyla aslında bir takım mistik temayüllere açık olan Necip Fazıl'da uyanan dinîtasavvuff duyguların işaretlerini taşır
Şiir herkes yedişer dörtlükten meydana gelen dört esas bölümden oluşmuştur Dinî ve metafizik fikirlerle yüklü olmakla beraber kaslı bir lirizmi, coşkun ve heyecanlı bir ifadesi vardır Şiirin bütününde insanoğlunun âlem ve felek karşısındaki şaşkınlık, ayaklanma ve tevekkül duygulan dile getirilmiştir Ilk bölümde aydınlık, göz kamaştırıcı ve trajik bir ifadeyle alın yazısı karşısındaki ezilme ve teslimiyet, ikinci bölümde yumuşak ve sersemlemiş sorulara dönüşür Üçüncü bölümde insanın, meselelerinin çözümünü rabbinîn yardımıyla kendi iç dünyasında bulacağı vurgulanmaktadır Son birim ise şairin kendisini sonsuzluk duygusunun kucağına terketmesiyle biter: İnsan, aklı ve iradesiyle rabbini bulmak zorundadır Şairin eserine isim olarak seçtiği ve tasavvufî bir terim olarak da kullandığı çile'yi hayatının belirli bir safhasından itibaren görülen metafizik ıstırabının remzi kabul etmek gerekir Bu şiir itibariyle kitapta bulunan diğer şiirlerle beraber şairin Poetikasında belirttiği mutlak hakikat! arama yolundaki heyecanlann toplu bir ifadesidir
Çilede bulunan şiirlerin birçok Türkiye'de 1922'den daha sonra görülen sosyalideolojik edebiyata bir reaksiyon gibidir Dışa taraflı olan gözleri âdeta insanın iç dünyasına çeviren bu şiirlerin yeni ve orijinal görünen bir psikolojik derinliği vardır Elem'de bulunan şiirler fertten cemiyete dek uzanan birçok meseleyi kapsamaktadır Oysa esere hâkim olan konuşma, daha fazla şairin kendi beni ile olan mücadelesi veya kaynağı bilinmez bir korkudur *