Dağda dolaşırken yakma kandili,
Fersiz gozlerimi dağlama gurbet!
Ne soylemez, akan suların dili,
Sessizlik icinde cağlama gurbet!
Titrek parmağınla tutup tığını
Alnıma işleme kırışığını
Duvarda, emerek mum ışığını,
Bir veremli rengi bağlama gurbet
Gul buyutenlere mahsus hevesle,
Renk dertlerimi gozumde besle!
Yalnız, annem gibi, o ılık sesle,
İcimde dovunup ağlama gurbet!