Son Konu

Necip Fazıl Kısakurek Kaldırımlar Şiiri

bilgiliadam

Yeni Üye
Katılım
16 Ağu 2017
Mesajlar
1,516,397
Tepkime
32
Puanları
48
Credits
-6,413
Geri Bildirim : 0 / 0 / 0
Necip Fazıl Kısakurek Kaldırımlar Şiiri



Necip Fazıl Kısakurek Kaldırımlar Şiiri




KALDIRIMLAR


I

Sokaktayım, kimsesiz bir sokak ortasında;
Yuruyorum, arkama bakmadan yuruyorum
Yolumun karanlığa saplanan noktasında,
Sanki beni bekleyen bir hayal goruyorum

Kara gokler kul rengi bulutlarla kapanık;
Evlerin bacasını kolluyor yıldırımlar
İn cin uykuda, yalnız iki yoldaş uyanık;
Biri benim, biri de serseri kaldırımlar

İcimde damla damla bir korku birikiyor;
Sanıyorum, her sokak başını kesmiş devler
Ustume camlarını, hep simsiyah, dikiyor;
Gozune mil cekilmiş bir ama gibi evler

Kaldırımlar, cilekeş yalnızların annesi;
Kaldırımlar, icimde yaşamış bir insandır
Kaldırımlar, duyulur, ses kesilince sesi;
Kaldırımlar, icimde kıvrılan bir lisandır

Bana duşmez can vermek, yumuşak bir kucakta;
Ben bu kaldırımların emzirdiği cocuğum!
Aman, sabah olmasın, bu karanlık sokakta;
Bu karanlık sokakta bitmesin yolculuğum!

Ben gideyim, yol gitsin, ben gideyim, yol gitsin;
İki yanımdan aksın, bir sel gibi fenerler
Tak, tak, ayak sesimi ac kopekler işitsin;
Yolumun zafer takı, golgeden taş kemerler

Ne sabahı goreyim, ne sabah goruneyim;
Gunduzler size kalsın, verin karanlıkları!
Islak bir yorgan gibi, sımsıkı buruneyim;
Ortun, ustume ortun, serin karanlıkları

Uzanıverse govdem, taşlara boydan boya;
Alsa buz gibi taşlar alnımdan bu ateşi
Dalıp, sokaklar kadar esrarlı bir uykuya,
Olse, kaldırımların kara sevdalı eşi

II

Başını bir gayeye satmış bir kahraman gibi,
Etinle, kemiğinle, sokakların malısın!
Kurulup şiltesine bir tahtaravan gibi,
Sonsuz mesafelerin ustunden aşmalısın!
Fahişe yataklardan kactığın gunden beri,
Erimiş ruhlarınız bir derdin potasında
Senin golgeni icmiş, onun gozbebekleri;
Onun taşı erimiş, senin kafatasında

İkinizin de ne eş, ne arkadaşınız var;
SukUt gibi munzevi, cığlık gibi hursunuz
Dunyada taşınacak bir kuru başınız var;
Onu da, hangi diyar olsa goturursunuz

Yağız atlı suvari, koştur, atını, koştur!
Sonunda kabre cıkar bu yolun kıvrımları
Ne kaldırımlar kadar seni anlayan olur
Ne senin anladığın kadar, kaldırımları

III

Bir esmer kadındır ki, kaldırımlarda gece,
Vecd icinde başı dik, hayalini surukler
Simsiyah gozlerine, bir an, gozum değince,
Yolumu bekleyen genc, haydi duş peşime der

Ondan bir temas gibi ruzgar beni burur de,
Tutmak, tutmak isterim, onu goğsume alıp
Bir turlu yetişemem, fecre kadar yurur de,
Heyhat, o bir ince ruh, bense etten bir kalıp

Arkamdan bir kahkaha duysam yaralanırım;
Onu bir başkasına ram oluyor sanırım,
Gorsem pencerelerde soyunan bir karaltı

Varsın, bugun bir acı duymasın gozyaşımdan;
Bana rahat bir doşek serince yerin altı,
Bilirim, kalkmayacak, bir yar gibi başımdan
 
Üst Alt