Zekat Niçin Verilir,
Niçin Zekat Vermeliyiz
Zekât, İslam'ın en büyük beş emrinden biridir Kelime olarak; ''Temizlik, artmak, verimli edinmek, iyi ve düzgün almak anlamına gelir''
Örfte, zoraki olmayan ufak bağışlar için kullanılan sadaka kelimesi de, Kur'an'da ve hadiste zekât manasında kullanılmıştır
Zekâtın hükmü
Zekât, hicretin ikinci yılında, Ramazan orucundan sonradan farz kılındı ve İslam'ın beş şartından birisidir Kur'anı Kerim'de zekâtı emreden o kadar fazla ayet vardır Bunlardan birisi:
İman edip iyi işler yapan, namaz kılan ve zekât verenler varya, onların mükâfatları Rableri katındadır Onlara nefret yoktur, onlar endişe de çekmezlermealindeki Bakara Suresi, (277) ayetidir Bu ayette beraber zikredilen namaz ve zekât kelimeleri Kur'anı Kerim'de aynı ifade ile birçok yerde daha tekrarlanmıştir Bu ayetlerden bir kısmı sırasıyla: Bakara Suresi 177 ve 271, En'am Suresi 141, Tevbe Suresi 11 ve 60, Enbiya Suresi 73, Nur 37, Beyyine Suresi 5 ayetleridir
İslam, beş esas üzerine kurulmustur: Allah'tan başka ilah olmadığına ve HzMuhammed'in (SAV)'in de Allah'ın peygamberi ve kulu olduğuna şehadet etmek, namaz kılmak, zekât devretmek, Ramazan orucunu yetişmek ve hacca gitmektir(Tirmizi)
Mallarınızı zekât ile koruyunuz Hastalıklarınızı sadaka ile iyileştiriniz, bela dalgalarını dua ve niyaz ile karşılayınız(İslam İlmihali, Ömer Nasuhi Bilmen)
Zekâtın İslam dinindeki yeri
Zekât, dinin direği olan namaz ibadetinden anında sonradan gelmekte ve birlikte zikredilmektedir İkisinin birbirine bağlanmasının en mühim hikmeti, namazın dinin direği, zekâtın ise, İslam'ın köprüsü olmasıdır Namaz, dini koruyan, zekât asayışı tedarik eden ilahi iki esastır
İslam'a göre ebedî saadetin öncelikle gelen şartlarından biri olan zekât, öylesine adaleli bir iman azametidir ama; müminlerle kanlı çarpışmalara giren müşriklerin tövbe edip namaz kılmaları ve zekât vermeleri halinde, savaş halinin kalkacağı ve eski müşriklerin bu alametlerle birlikte müminlerin din kardeşi vasfını kazanacakları bildirilmiştir (Tevbe,5)
Haram aylar çıkınca müşrikleri bulduğunuz yerde öldürün; onları yakalayın, onları hapsedin ve onları her gözcülük yapma uygun oturup bekleyin Eğer pişmanlık eder, namazı doğrudan doğruya kılar, zekâtı da verirlerse bundan böyle yollarını özgürlük bırakın Allah yargılayan, esirgeyendir
Zekâtın dindeki ehemmiyeti içindir oysa; Hz Muhammed (SAV)'in vefatından sonradan halife seçilen Ebubekir, zekât vermeyenlerle savaşmış ve bununla ilgili olarak şöyle söylemiştir:
Allah'a yemin ederim ama, namazla zekâtın arasını ayıranlarla mutlaka savaşacağım Çünkü zekât malı bir haktır Allah'a ant ederim ancak; Resulullah'a vermiş oldukları bir deve yularını dahi bana vermezlerse, bu sebeble onlarla mutlaka savaşırım(Ebu Davud)
Zekât vermenin şartları
a Müslüman edinmek
b Zeki elde etmek
c Büluğ çağına girmek
d Özgürlük elde etmek
e Nisap miktarı mala sahip edinmek
Nisap miktarı malın üzerinden 1 sene geçmesi
Zekât verdiğin malın sahibi olmak
Zekât vermenin bir şartı da borçlu olmamaktır; Bir borçlu elindeki parayla önce borcunu ödemeli Borçlu olana zekât farz değildir *
Niçin Zekat Vermeliyiz
Zekât, İslam'ın en büyük beş emrinden biridir Kelime olarak; ''Temizlik, artmak, verimli edinmek, iyi ve düzgün almak anlamına gelir''
Örfte, zoraki olmayan ufak bağışlar için kullanılan sadaka kelimesi de, Kur'an'da ve hadiste zekât manasında kullanılmıştır
Zekâtın hükmü
Zekât, hicretin ikinci yılında, Ramazan orucundan sonradan farz kılındı ve İslam'ın beş şartından birisidir Kur'anı Kerim'de zekâtı emreden o kadar fazla ayet vardır Bunlardan birisi:
İman edip iyi işler yapan, namaz kılan ve zekât verenler varya, onların mükâfatları Rableri katındadır Onlara nefret yoktur, onlar endişe de çekmezlermealindeki Bakara Suresi, (277) ayetidir Bu ayette beraber zikredilen namaz ve zekât kelimeleri Kur'anı Kerim'de aynı ifade ile birçok yerde daha tekrarlanmıştir Bu ayetlerden bir kısmı sırasıyla: Bakara Suresi 177 ve 271, En'am Suresi 141, Tevbe Suresi 11 ve 60, Enbiya Suresi 73, Nur 37, Beyyine Suresi 5 ayetleridir
İslam, beş esas üzerine kurulmustur: Allah'tan başka ilah olmadığına ve HzMuhammed'in (SAV)'in de Allah'ın peygamberi ve kulu olduğuna şehadet etmek, namaz kılmak, zekât devretmek, Ramazan orucunu yetişmek ve hacca gitmektir(Tirmizi)
Mallarınızı zekât ile koruyunuz Hastalıklarınızı sadaka ile iyileştiriniz, bela dalgalarını dua ve niyaz ile karşılayınız(İslam İlmihali, Ömer Nasuhi Bilmen)
Zekâtın İslam dinindeki yeri
Zekât, dinin direği olan namaz ibadetinden anında sonradan gelmekte ve birlikte zikredilmektedir İkisinin birbirine bağlanmasının en mühim hikmeti, namazın dinin direği, zekâtın ise, İslam'ın köprüsü olmasıdır Namaz, dini koruyan, zekât asayışı tedarik eden ilahi iki esastır
İslam'a göre ebedî saadetin öncelikle gelen şartlarından biri olan zekât, öylesine adaleli bir iman azametidir ama; müminlerle kanlı çarpışmalara giren müşriklerin tövbe edip namaz kılmaları ve zekât vermeleri halinde, savaş halinin kalkacağı ve eski müşriklerin bu alametlerle birlikte müminlerin din kardeşi vasfını kazanacakları bildirilmiştir (Tevbe,5)
Haram aylar çıkınca müşrikleri bulduğunuz yerde öldürün; onları yakalayın, onları hapsedin ve onları her gözcülük yapma uygun oturup bekleyin Eğer pişmanlık eder, namazı doğrudan doğruya kılar, zekâtı da verirlerse bundan böyle yollarını özgürlük bırakın Allah yargılayan, esirgeyendir
Zekâtın dindeki ehemmiyeti içindir oysa; Hz Muhammed (SAV)'in vefatından sonradan halife seçilen Ebubekir, zekât vermeyenlerle savaşmış ve bununla ilgili olarak şöyle söylemiştir:
Allah'a yemin ederim ama, namazla zekâtın arasını ayıranlarla mutlaka savaşacağım Çünkü zekât malı bir haktır Allah'a ant ederim ancak; Resulullah'a vermiş oldukları bir deve yularını dahi bana vermezlerse, bu sebeble onlarla mutlaka savaşırım(Ebu Davud)
Zekât vermenin şartları
a Müslüman edinmek
b Zeki elde etmek
c Büluğ çağına girmek
d Özgürlük elde etmek
e Nisap miktarı mala sahip edinmek
Nisap miktarı malın üzerinden 1 sene geçmesi
Zekât verdiğin malın sahibi olmak
Zekât vermenin bir şartı da borçlu olmamaktır; Bir borçlu elindeki parayla önce borcunu ödemeli Borçlu olana zekât farz değildir *
