İzmir’de yaşayan ve 5 yaşındaki çocuğunu istismar ettiği isimli tıp raporlarıyla kanıtlanan AKP eski Selçuk Gençlik Kolları Lideri Refik Yakıt, tutuksuz yargılandığı davada beraat etti. Beraat kararın pahalandıran avukat Barış Özbay, 'Sanığın geçmişteki siyasi aktifliği ve mahkemenin bu denli kanıta, savcılık mütalaasına rağmen böylesine mesnetsiz bir karar vermesi bizi gerçek manada kaygılandırdı' dedi.
İzmir’de yaşayan, 2 ve 5 yaşlarında iki erkek çocuk sahibi AKP eski Selçuk Gençlik Kolları Lideri Refik Yakıt'ın öz çocuğuna cinsel istismarda bulunduğu isimli tıp raporlarıyla kanıtlanmıştı. Geçen sene şahıs hakkında yakalama kararı çıkarılmış ve Selçuk Sulh Ceza Hakimliği tarafından tutuklanmıştı. Yakıt daha sonra yurt dışı yasağı ile tahliye olmuştu.
Cumhuriyet'te yer alan habere nazaran, pazartesi günü İzmir 23. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen karar duruşmasında 'yargılamaya bahis aksiyonda hata sabit görülmediğinden' beraatine karar verildi. Gerekçeli kararın açıklanması ise sonraya bırakıldı.
Savcılık mütalaasında, sanık Refik Yakıt'ın olay tarihi prestijiyle 5 yaşında olan oğlunu boşanma kademesinde olduğu eşi N.Y'den görüşme günü olduğu için alarak meskenine götürdüğü ve konutta oyun oynama bahanesiyle çocuğun nitelikli cinsel istismarı kabahatini işlemiş olduğu sav, müşteki beyanı, mağdur beyanları, şahit anlatımları, isimli raporlar, ATK raporları, öteki uzman raporları, CD'ler, nüfus kayıtları ve tüm belge kapsamından anlaşılmış olmakla, sanığın aksiyonuna uyan hatalardan cezalandırılması talep edildi.
Mütalaada ayrıyeten, sanığın işlemiş olduğu kabahatin vasıf ve mahiyeti, katalog cürümler ortasında yer alması, toplumda infial yaratan kabahatler ortasında yer alması, somut olgu ve kanıtların mevcut olması, pedofili hatalarıyla uğraş gayesi gibi konular daima birlikte kıymetlendirilerek sanığın kararla birlikte tutuklanmasına; ayrıyeten daha evvelki çocuğun cinsel istismarına yönelik olaylara dair sanık hakkında daha evvelden Selçuk Cumhuriyet Başsavcılığı'nca verilmiş olan soruşturma evrakına ait KYOK kararının kaldırılması için Selçuk Cumhuriyet Başsavcılığı'na bildirimde bulunulmasına karar verilmesi istendi. Lakin mahkeme Yakıt'ın beraatine hükmetti.
"Mahkeme tüm kanıtları yok saydı"
Mahkemenin beraat kararını pahalandıran Evvel Çocuklar ve Bayanlar Derneği avukatı Barış Özbay, 'Mahkeme, bu kadar kanıt, anlatım, bilimsel, teknik ve hastane görüşü olmasına karşın tüm bu türel bilimsel gerçeklikleri, kanıtları yok saydı' dedi.
Suçun sabit olmadığı kıymetlendirilmesi ve beraat kararının verilmesiyle hukukun ayaklar altına alındığı, görmezden gelinerek yok sayıldığını belirten Özbay, 'Biz bu verilen kararın mutlaka adaleti ve hukuku tescil etmediği kanaatindeyiz. Sanığın geçmişteki siyasi aktifliği ve mahkemenin bu kadar kanıta ve savcılık mütalaasına rağmen böylesine mesnetsiz bir karar vermesi bizi gerçek manada kaygılandırdı. İstinaf Mahkemesine müracaatımızı gerçekleştirdik' ifadelerini kullandı.
İzmir 23. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanlığı'na dilekçe yazan Özbay, sanığın atılı cürmü işlediği sabit görüldüğünden maddede yer alan en yüksek hadden, rastgele bir takdiri indirim almadan cezalandırılmasını talep etti. Yan hatta asıl kanıtların bulunduğunun belirtildiği dilekçede, gerek kamu hastaneleri gerekse özel kliniklerde aldırılan raporlar mağdur küçüğün cinsel istismara maruz kaldığını defaatle tespit edildiğini belirtildi.
"Benim oğlumu neden kurban ediyorlar?"
Beraat kararı sonrası açıklamalarda bulunan anne N.Y ise 'Mahkemede son kelam olarak 'ben adalete güveniyorum zira bizim buradan diğer gidecek kapımız yok dedim' lakin çıkan karara mana veremedim. Nasıl oldu, niye oldu, ortaya kimi soktular, kaç para verdiler bunlar daima konuşuldu. Gerekçeli kararı olmadan beraat kararı verildi. Öz oğluna tecavüz eden adam alkışlarla karşılandı. Adalet bizden yana gitmiyor. Mahkeme kararını gördükten sonra ne yapacağımı şaşırdım' dedi.
Korku ve tedirginlik içerisinde olduğunu söyleyen anne, 'İki çocukla nereye sığınacağımı, ne yapacağımı bilemiyorum. Devletin hangi kurumuna gideceğimi bilemiyorum. Ağır cezadan üst makam ne var? Müdafaa önlemleri varken dahi bayanlar öldürülüyor. Vefat mü bizim hissemize düşen? Benim oğlumu neden kurban ediyorlar? İstinafa gideceğim, gerekirse Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne kadar gidip hakkımı arayacağım' diye konuştu.