bilgiliadam
Yeni Üye
Osmanlı Duşunce Akımları
Osmanlı Doneminde Duşunce Akımları
Osmanlı Duşunce Akımları Nelerdir?
OSMANLI DONEMİNDE DUŞUNCE AKIMLARI
20 yuzyıl başlarında Osmanlı Devleti'nin cokuş donemine girmesi ceşitli duşuncelerin ortaya cıkma¬sına neden olmuştur Osmanlı Devleti 19 yuzyılda daha duzenli ve programlı bir ıslahat hareketine giriş¬miştir Fakat dış baskılar ve ulke icindeki karışıklıklar başarıya ulaşmasına engel olmuştur Yapılan her turlu harekete rağmen devlet, icinde bulunduğu durum¬dan kurtulamamış; hasta adamolarak tanımlanan Osmanlı Devleti iyileşememiştir
Fakat, 19 yuzyılın ikinci yarısından sonra devleti batmaktan kurtarmak amacını guden bir takım akım¬lar 20 yuzyıl başlarında II Meşrutiyetle daha belirgin olarak ortaya cıkmışlardır
Tamamen devletin birlik ve butunluğunu sağla¬maya calışan bu fikir akımları kucuk capta birer devlet doktrini ozelliği gosterirler Sırasıyla Os¬manlıcılık, İslamcılık, Batıcılık ve Turkculuk şeklinde ortaya cıkan bu akımlar, l ve II Meşrutiyet devresin¬de devlet hayatına hakim olmuşlar ve etkilerini gos¬termişlerdir
Şimdi bu akımları sırasıyla gorelim:
a Osmanlıcılık:
Osmanlı tarihinde ilk defa olarak bazı aydınlar ta¬rafından Genc Osmanlılar adıyla hukumetin calışma¬larını denetleyecek bir cemiyet kurulmuştur Bu cemi¬yetin uyesi olan aydınlar Osmanlı Devletinde yaşayan azınlıkların ayrılma isteklerine ve isyanları¬na son vermek icin calışmalar yapıyorlardı Azınlık unsurlarını kazanmak ve onları Osmanlı Birliğine ca¬ğırmak basit manada Osmanlıcılık duşuncesini do¬ğurdu
Tanzimat Devri'nin sonlarına doğru ortaya cıkan bu akım fertlerin siyasal, sosyal ve hukuki olarak eşit¬liklerini sağlamayı hedeflemektedir Devletin sınırları icinde yaşayan fertler arasında dil, ırk, kultur ve din bakımından hic bir fark gozetmeksizin, hepsinin aynı hak ve yetkilere sahip olmasının gerektiği savunul¬maktadır Osmanlı Toplumunda olması istenen kay¬naşmanın ancak bu duşunceyle sağlanacağına inan¬maktadırlar
Osmanlıcılık, milli birliği, milli duşunceyi ve milli idealleri sağlamayı Osmanlı birliğinin sağlanmasına bağlamıştır Aynı zamanda bu sozlerin teorik bir go¬ruş olmaması icinde Meclisi Mebusan’ın kurulmasını ve Kanunu Esasi'nin (ilk anayasa) ilan edilmesini is¬temişlerdir
Osmanlıcılık fikrinin uygulama safhasına gecirilme¬si II Abdulhamit’in tahta cıkmasıyla başlamıştır Padişah Mithat Paşa'nın etkisiyle Kanuni Esasiyi (ilk anayasa) ilan etmiş, parlamentoyu (Meclisi Mebusan) kurmuştur Osmanlıcılık fikrinin yaşaması Meş¬rutiyet idaresinin varlığına bağlıdır Her kesimin ve milletin temsilcileri parlamentoyu doldurmuş ve her¬kes kanunlar onunde eşit sayılmıştır Butun bu giri¬şim ve cabaların sonucu olarak Osmanlı toplumunun kaynaşması beklenirken, meydana gelen iki onemli olay tamamen ters bir durum meydana getirmiştir
Birincisi: Azınlıkların Mebusan Meclisindeki tem¬silcilerinin ayrılıkcı ve uzlaşmaz tutumları,
İkincisi: Yeni başlayan 187778 OsmanlıRus sa¬vaşında Balkan uluslarının Osmanlı Devleti aleyhine Rusya'nın yanında yer almaları ve savaşın Balkan cephesinde Musluman halka kotu davranmaları Bu gelişmelerden sonra II Abdulhamid cağın geli¬şen duşuncesi milliyetciliğe ters duşmesi ve ihtiyacla¬ra cevap verememesi uzerine Meclisi Mebusanın varlığına son vermiştir Meclisin kapatılması, Osman¬lıcılık fikrinin de uygulamadan kaldırılması sonucunu ortaya cıkarmıştır
b İslamcılık:
İslamcılık, siyasi ve sosyal butunluğumuzu koru¬mak amacıyla değişik donemlerde sık sık bir MI ca¬resi olarak ileri surulmuştur Ozellikle Meşrutiyet dev¬rinde uygulama alanında gorulmuştur
İslamcılık, dunyanın değişik yerlerinde yaşayan Muslumanlar arasında bir birliğin gercekleştirilmesini hedefleyen, devletin sosyal bağlarını din birliğinde arayan bir duşunce akımıdır, l Meşrutiyetin sonları¬na doğru buyuk bir gelişme gostermiştir
II Abdulhamit ozellikle somurge altında bulunan Muslumanları hilafet kanalıyla merkeze (İstanbul) bağlamaya calışmıştır Boylece buralarda her an is¬yan cıkarmayı ve buyuk devletleri kontrol altında tut¬mayı amaclamıştır
İslamcılık, l Meşrutiyette iki turlu olarak işlenmiştir
Birincisi; Padişah tarafından uygulanan ve dış si¬yasette etkili olan ve devlet doktrini haline gelen islamcılık
İkincisi; Baz» fikir adamları tarafından temsil edi¬len bilim, hukuk, toplumsal gelenek ve eğitim alanın¬daki duşuncesiyle İslamcılık Bu fikir Mehmet Akif, Said Halim Paşa, Cemaleddin Afgani, M Şemseddin ve Musa Kazım gibi kişiler tarafından savunulmuştur
İslamcılık akımı etkili olduğu donemde butun dun¬ya Muslumanlarının ic acıcı bir durumda olmaması nedeniyle başarılı sonuclar doğurmamıştır Bunun yanında milliyetcilik gibi akımlarda İslamcılığa engel olmuştur
II Abdulhamid'in son yıllarında ulke dışında İslamcılık onemli bir potansiyel guc olarak dururken ulke icindeki ittihatcılarda meşrutiyete dayanan Os¬manlıcılığı savunuyorlardı İslamcılık kısaca birlik ve butunluğu dinle sağlamayı amaclayan bir akımdır II Abdulhamit doneminde yapılan faaliyetlerin faydaları milli mucadele doneminde Hindistan ve Buhara Muslumanlarından gelen yardımlar şeklinde kendini gos¬termiştir
c Batıcılık:
Bu goruş, devletin ancak batılılaşmak yoluyla kur¬tulabileceğini ve bunun icin ceşitli alanlarda ıslahatlar yapılması gerektiğini savunmuştur
Batıcılık kaynağını, Tanzimat ve onceki devirlerin ıslahat teşebbuslerinden alır Batı medeniyetinin si¬yasi, sosyal ve felsefi goruşlerinden azami derecede faydalanmayı istemektedir
Batıcılık, Abdullah Cevdet, Celal Nuri ve Suleyman Nazif tarafından temsil edilmiştir Batıcılar tek kadınla evliliği, kadın ozgurluğunu, medeni kanunun kabulu nu, laik mahkemelerin kurulmasını, Latin harflerinin kabulunu, tekke ve zaviyelerin kapatılmasını, modern giysiler giyilmesini istiyorlardı Gorulduğu gibi batıcı¬lık sadece bir taklitcilikten ibaret kalmıştır Her şeyden evvel Batıcılık fikrinin Osmanlı toplumunun bunyesini ve ulkenin ihtiyaclarını dikkate alması gerekirdi
I Meşrutiyete kadar yapılan batılılaşma hareketle¬rinin onderleri padişahlar ve onların destekledikleri devlet adamlarıdır I Meşrutiyetten sonra ise batılı¬laşmanın fikir yonunden onderliğini devleti yonetenler dışında ve yonetime rağmen Jon Turkler yapmışlar¬dır
Batıcılık da bazı hatalarından dolayı başarıya ula¬şamamıştır Buna karşılık bazı olumlu sonucları da olmuştur Mesela, sağladığı tecrubelerinden Turk İn¬kılabının oluşumunda faydalanılmıştır Yeni Anayasa 'nın hazırlanmasında batılılaşma hareketlerinin onemli bir payı vardır
Batıcılık akımının, diğer fikir akımlarından farklı bir ozelliği vardır Bu da Osmanlı Devletini yaşatmaktan ziyade, yeni bir devletin kurulması icin yapılan calış¬malar butunu olmasıdır
d Turkculuk:
Turkculuk hareketinin esas unsuru coğrafyada, dil¬de, kulturde, tarihte birlik ve butunluğu sağlamaktır Turkculuk II Abdulhamit devrinde dil, edebiyat ve ta¬rih alanlarında bir fikir hareketi olarak gelişmiş, Os¬manlıcılık veya İslamcılık gibi bir idare ve siyaset sis¬temi haline gelememiştir
Avrupada Turkler aleyhine yapılan olumsuz propa¬gandalar, Turk milletinin ikinci sınıf gorulmesi, Turk tarih ve kulturunun incelenmesi ihtiyacını ortaya cı¬karmıştır Rus işgaline uğrayan Turk illerinden kacan Turk gocmenlerin etkisiyle Turkculuk giderek onem kazandı Ozellikle II Meşrutiyet'in ilanından sonra Turkculuğun etkisi daha da arttı İttihatcılar genellikle bu duşunceye sahiplendiler
Turkculuk akımı Osmanlı İmparatorluğu sınırları icinde yaşayan Turkleri dil, din ve kultur değerleriyle birbirlerine bağlanmasını, dışarıdaki Turklerle de bir¬leşme yolları aranmasını amaclıyordu II Abdulhamid'in kurmak istediği İslam Birliği gibi Turk Birliğini kurmak amaclanmıştır
Turkculuk fikrinin savunucuları Ziya Gokalp, M Emin Yurdakul, Omer Seyfeddin gibi yazarlardı İlk kez Ziya Gokalp Turkculuğu sosyolojik bir metodla inceleyerek eksik, dağınık, cekingen fikirlerin toplan¬masını ve bir sistem haline getirilmesini mumkun kıl¬mıştır
Turkculuk Akımı, II Meşrutiyet'in ilanından once yalnız anavatanı duşunmekle kalmamış, butun Turk¬lerin kurtuluş imkanlarını da araştıran Panturkizm ce¬reyanına doğru yonelmiştir
Milliyet fikrinin etkisiyle ortaya cıkan Turkculuk, bi¬cim değiştirmiş, Turancılıktan Misakı Milli esaslarına donuşerek Turk Kurtuluş Savaşı'nın ve Turkiye Cumhuriyeti'nin temel ideolojilerinden olmuştur
II Meşrutiyet doneminde olgunlaşan fikir akımları aslında 19 yuzyılın ikinci yarısından itibaren zaman zaman devlet modeli olarak uygulanmıştır Buna rağ¬men fikir akımları başarılı olamayarak kendinden beklenen sonucu verememişlerdir
Fikir Akımlarının Başarısızlık Nedenleri:
1 Ulke icinde fikir akımlarına halk desteğinin sağ¬lanamaması
2 Fikir akımlarının geniş halk kitlelerine indirgenememesi
3 Fikirlerin birbirlerine karşı ortaya atılmış olması
4 Dış baskıların artması
5 İc değişmeler, isyanlar ve bağımsızlık hareketleri
Osmanlı Doneminde Duşunce Akımları
Osmanlı Duşunce Akımları Nelerdir?
OSMANLI DONEMİNDE DUŞUNCE AKIMLARI
20 yuzyıl başlarında Osmanlı Devleti'nin cokuş donemine girmesi ceşitli duşuncelerin ortaya cıkma¬sına neden olmuştur Osmanlı Devleti 19 yuzyılda daha duzenli ve programlı bir ıslahat hareketine giriş¬miştir Fakat dış baskılar ve ulke icindeki karışıklıklar başarıya ulaşmasına engel olmuştur Yapılan her turlu harekete rağmen devlet, icinde bulunduğu durum¬dan kurtulamamış; hasta adamolarak tanımlanan Osmanlı Devleti iyileşememiştir
Fakat, 19 yuzyılın ikinci yarısından sonra devleti batmaktan kurtarmak amacını guden bir takım akım¬lar 20 yuzyıl başlarında II Meşrutiyetle daha belirgin olarak ortaya cıkmışlardır
Tamamen devletin birlik ve butunluğunu sağla¬maya calışan bu fikir akımları kucuk capta birer devlet doktrini ozelliği gosterirler Sırasıyla Os¬manlıcılık, İslamcılık, Batıcılık ve Turkculuk şeklinde ortaya cıkan bu akımlar, l ve II Meşrutiyet devresin¬de devlet hayatına hakim olmuşlar ve etkilerini gos¬termişlerdir
Şimdi bu akımları sırasıyla gorelim:
a Osmanlıcılık:
Osmanlı tarihinde ilk defa olarak bazı aydınlar ta¬rafından Genc Osmanlılar adıyla hukumetin calışma¬larını denetleyecek bir cemiyet kurulmuştur Bu cemi¬yetin uyesi olan aydınlar Osmanlı Devletinde yaşayan azınlıkların ayrılma isteklerine ve isyanları¬na son vermek icin calışmalar yapıyorlardı Azınlık unsurlarını kazanmak ve onları Osmanlı Birliğine ca¬ğırmak basit manada Osmanlıcılık duşuncesini do¬ğurdu
Tanzimat Devri'nin sonlarına doğru ortaya cıkan bu akım fertlerin siyasal, sosyal ve hukuki olarak eşit¬liklerini sağlamayı hedeflemektedir Devletin sınırları icinde yaşayan fertler arasında dil, ırk, kultur ve din bakımından hic bir fark gozetmeksizin, hepsinin aynı hak ve yetkilere sahip olmasının gerektiği savunul¬maktadır Osmanlı Toplumunda olması istenen kay¬naşmanın ancak bu duşunceyle sağlanacağına inan¬maktadırlar
Osmanlıcılık, milli birliği, milli duşunceyi ve milli idealleri sağlamayı Osmanlı birliğinin sağlanmasına bağlamıştır Aynı zamanda bu sozlerin teorik bir go¬ruş olmaması icinde Meclisi Mebusan’ın kurulmasını ve Kanunu Esasi'nin (ilk anayasa) ilan edilmesini is¬temişlerdir
Osmanlıcılık fikrinin uygulama safhasına gecirilme¬si II Abdulhamit’in tahta cıkmasıyla başlamıştır Padişah Mithat Paşa'nın etkisiyle Kanuni Esasiyi (ilk anayasa) ilan etmiş, parlamentoyu (Meclisi Mebusan) kurmuştur Osmanlıcılık fikrinin yaşaması Meş¬rutiyet idaresinin varlığına bağlıdır Her kesimin ve milletin temsilcileri parlamentoyu doldurmuş ve her¬kes kanunlar onunde eşit sayılmıştır Butun bu giri¬şim ve cabaların sonucu olarak Osmanlı toplumunun kaynaşması beklenirken, meydana gelen iki onemli olay tamamen ters bir durum meydana getirmiştir
Birincisi: Azınlıkların Mebusan Meclisindeki tem¬silcilerinin ayrılıkcı ve uzlaşmaz tutumları,
İkincisi: Yeni başlayan 187778 OsmanlıRus sa¬vaşında Balkan uluslarının Osmanlı Devleti aleyhine Rusya'nın yanında yer almaları ve savaşın Balkan cephesinde Musluman halka kotu davranmaları Bu gelişmelerden sonra II Abdulhamid cağın geli¬şen duşuncesi milliyetciliğe ters duşmesi ve ihtiyacla¬ra cevap verememesi uzerine Meclisi Mebusanın varlığına son vermiştir Meclisin kapatılması, Osman¬lıcılık fikrinin de uygulamadan kaldırılması sonucunu ortaya cıkarmıştır
b İslamcılık:
İslamcılık, siyasi ve sosyal butunluğumuzu koru¬mak amacıyla değişik donemlerde sık sık bir MI ca¬resi olarak ileri surulmuştur Ozellikle Meşrutiyet dev¬rinde uygulama alanında gorulmuştur
İslamcılık, dunyanın değişik yerlerinde yaşayan Muslumanlar arasında bir birliğin gercekleştirilmesini hedefleyen, devletin sosyal bağlarını din birliğinde arayan bir duşunce akımıdır, l Meşrutiyetin sonları¬na doğru buyuk bir gelişme gostermiştir
II Abdulhamit ozellikle somurge altında bulunan Muslumanları hilafet kanalıyla merkeze (İstanbul) bağlamaya calışmıştır Boylece buralarda her an is¬yan cıkarmayı ve buyuk devletleri kontrol altında tut¬mayı amaclamıştır
İslamcılık, l Meşrutiyette iki turlu olarak işlenmiştir
Birincisi; Padişah tarafından uygulanan ve dış si¬yasette etkili olan ve devlet doktrini haline gelen islamcılık
İkincisi; Baz» fikir adamları tarafından temsil edi¬len bilim, hukuk, toplumsal gelenek ve eğitim alanın¬daki duşuncesiyle İslamcılık Bu fikir Mehmet Akif, Said Halim Paşa, Cemaleddin Afgani, M Şemseddin ve Musa Kazım gibi kişiler tarafından savunulmuştur
İslamcılık akımı etkili olduğu donemde butun dun¬ya Muslumanlarının ic acıcı bir durumda olmaması nedeniyle başarılı sonuclar doğurmamıştır Bunun yanında milliyetcilik gibi akımlarda İslamcılığa engel olmuştur
II Abdulhamid'in son yıllarında ulke dışında İslamcılık onemli bir potansiyel guc olarak dururken ulke icindeki ittihatcılarda meşrutiyete dayanan Os¬manlıcılığı savunuyorlardı İslamcılık kısaca birlik ve butunluğu dinle sağlamayı amaclayan bir akımdır II Abdulhamit doneminde yapılan faaliyetlerin faydaları milli mucadele doneminde Hindistan ve Buhara Muslumanlarından gelen yardımlar şeklinde kendini gos¬termiştir
c Batıcılık:
Bu goruş, devletin ancak batılılaşmak yoluyla kur¬tulabileceğini ve bunun icin ceşitli alanlarda ıslahatlar yapılması gerektiğini savunmuştur
Batıcılık kaynağını, Tanzimat ve onceki devirlerin ıslahat teşebbuslerinden alır Batı medeniyetinin si¬yasi, sosyal ve felsefi goruşlerinden azami derecede faydalanmayı istemektedir
Batıcılık, Abdullah Cevdet, Celal Nuri ve Suleyman Nazif tarafından temsil edilmiştir Batıcılar tek kadınla evliliği, kadın ozgurluğunu, medeni kanunun kabulu nu, laik mahkemelerin kurulmasını, Latin harflerinin kabulunu, tekke ve zaviyelerin kapatılmasını, modern giysiler giyilmesini istiyorlardı Gorulduğu gibi batıcı¬lık sadece bir taklitcilikten ibaret kalmıştır Her şeyden evvel Batıcılık fikrinin Osmanlı toplumunun bunyesini ve ulkenin ihtiyaclarını dikkate alması gerekirdi
I Meşrutiyete kadar yapılan batılılaşma hareketle¬rinin onderleri padişahlar ve onların destekledikleri devlet adamlarıdır I Meşrutiyetten sonra ise batılı¬laşmanın fikir yonunden onderliğini devleti yonetenler dışında ve yonetime rağmen Jon Turkler yapmışlar¬dır
Batıcılık da bazı hatalarından dolayı başarıya ula¬şamamıştır Buna karşılık bazı olumlu sonucları da olmuştur Mesela, sağladığı tecrubelerinden Turk İn¬kılabının oluşumunda faydalanılmıştır Yeni Anayasa 'nın hazırlanmasında batılılaşma hareketlerinin onemli bir payı vardır
Batıcılık akımının, diğer fikir akımlarından farklı bir ozelliği vardır Bu da Osmanlı Devletini yaşatmaktan ziyade, yeni bir devletin kurulması icin yapılan calış¬malar butunu olmasıdır
d Turkculuk:
Turkculuk hareketinin esas unsuru coğrafyada, dil¬de, kulturde, tarihte birlik ve butunluğu sağlamaktır Turkculuk II Abdulhamit devrinde dil, edebiyat ve ta¬rih alanlarında bir fikir hareketi olarak gelişmiş, Os¬manlıcılık veya İslamcılık gibi bir idare ve siyaset sis¬temi haline gelememiştir
Avrupada Turkler aleyhine yapılan olumsuz propa¬gandalar, Turk milletinin ikinci sınıf gorulmesi, Turk tarih ve kulturunun incelenmesi ihtiyacını ortaya cı¬karmıştır Rus işgaline uğrayan Turk illerinden kacan Turk gocmenlerin etkisiyle Turkculuk giderek onem kazandı Ozellikle II Meşrutiyet'in ilanından sonra Turkculuğun etkisi daha da arttı İttihatcılar genellikle bu duşunceye sahiplendiler
Turkculuk akımı Osmanlı İmparatorluğu sınırları icinde yaşayan Turkleri dil, din ve kultur değerleriyle birbirlerine bağlanmasını, dışarıdaki Turklerle de bir¬leşme yolları aranmasını amaclıyordu II Abdulhamid'in kurmak istediği İslam Birliği gibi Turk Birliğini kurmak amaclanmıştır
Turkculuk fikrinin savunucuları Ziya Gokalp, M Emin Yurdakul, Omer Seyfeddin gibi yazarlardı İlk kez Ziya Gokalp Turkculuğu sosyolojik bir metodla inceleyerek eksik, dağınık, cekingen fikirlerin toplan¬masını ve bir sistem haline getirilmesini mumkun kıl¬mıştır
Turkculuk Akımı, II Meşrutiyet'in ilanından once yalnız anavatanı duşunmekle kalmamış, butun Turk¬lerin kurtuluş imkanlarını da araştıran Panturkizm ce¬reyanına doğru yonelmiştir
Milliyet fikrinin etkisiyle ortaya cıkan Turkculuk, bi¬cim değiştirmiş, Turancılıktan Misakı Milli esaslarına donuşerek Turk Kurtuluş Savaşı'nın ve Turkiye Cumhuriyeti'nin temel ideolojilerinden olmuştur
II Meşrutiyet doneminde olgunlaşan fikir akımları aslında 19 yuzyılın ikinci yarısından itibaren zaman zaman devlet modeli olarak uygulanmıştır Buna rağ¬men fikir akımları başarılı olamayarak kendinden beklenen sonucu verememişlerdir
Fikir Akımlarının Başarısızlık Nedenleri:
1 Ulke icinde fikir akımlarına halk desteğinin sağ¬lanamaması
2 Fikir akımlarının geniş halk kitlelerine indirgenememesi
3 Fikirlerin birbirlerine karşı ortaya atılmış olması
4 Dış baskıların artması
5 İc değişmeler, isyanlar ve bağımsızlık hareketleri