Son Konu

Osmanlı Toprak Hukuku

bilgiliadam

Yeni Üye
Katılım
16 Ağu 2017
Mesajlar
1,516,397
Tepkime
26
Puanları
48
Credits
-6
Geri Bildirim : 0 / 0 / 0
Osmanlı Toprak Hukuku

Osmanlı Devleti zamanında beş turlu toprak vardı:

1 Milletin mulku olan topraklar olup, pek azı haraclı, pek coğu oşurluydu Mulk olan toprak dort kısımdı Birincisi; koy, şehir icindeki arsalar veya koy yanında olup, yarım donumu gecmeyen ve oşurlu veya haraclı olan yerlerdi İkincisi, halifenin izniyle millete satılan ve mahsulunden oşur verilen miri tarla ve cayırlardı Ucuncusu oşurlu, dorduncusu haraclı topraklar olup, bunlar yarım donumden buyuk tarlalardı
Bu dort ceşit toprağı, sahibi satabilirdi Vasiyet edebilirdi ve varislerine, feraiz bilgisine gore taksim olunurdu Halbuki miri toprakları peşin para verip tapuyla kullanan kimseler olurse, bu toprakların parasından borcu odenmez Vasiyet edemez Varislerin malı olamaz Bu topraklar kurban nisabına katılmaz Satılmaz Yalnız, izinle, para karşılığı, başkasına devir olunabilir Miri toprağı kiralayan kimse, her şey ekebilir veya kirayla başkasına ektirir Uc sene boş bırakılan toprak başkasına verilir Kiracı, miri toprağa ağac, asma gibi şeyleri izinsiz dikemez İzinsiz, bina da yapamaz Meyyit gomulmez Miri toprak, tapuyla kiralamış olanın mulku olamaz Bu kimseler kiracıdırlar Bu kimse vefat edince, toprağın varisine kiraya verilmesi adet olmuştur Bu, varisin şer’i hakkı olmayıp, devletce yapılan bir ihsandır
2 Vakıf topraklar olup, oşurluydu
3 Umuma terk edilen meydanlar, cayır ve benzerleriydi
4 Beytulmal'in ve hic kimsenin olmayan dağlar, ormanlar gibi yerler olup, buraları işletip mahsul alan Musluman oşur verirdi
5 Miri topraklar Memleketin coğu boyle olup, kiraya verilirdi Sonraları coğu millete satıldı Oşurlu toprak oldu

Dirlik sistemi
Miri topraklar, Osmanlı Devleti doneminde oldukca ilgi cekici bir sistemle işletilmiştir Dirlik sistemi denilen bu usul şoyle doğmuştur:
İslamiyet'in doğuşundan beri fethedilen arazinin rekabesi (mulkiyeti) Devlet Hazinesine “Beytulmale kalıyordu Hukumet bu arazinin sadece kullanılmasını fertlere bırakabiliyordu Osmanlı Hukumeti, toprakların fertler aracılığıyla işletilmesini “dirlik sistemi ile halletmiştir Bu şekilde teşekkul eden dirlikler beş kısımdı:
1 Has: Senelik hasılatı, 100000 akceden fazla olan dirlik Padişaha mensup buyuk zevatla vezirlere ve beylerbeylerine ait olurdu Her has sahibi, her 5000 akce icin bir cebeli, yani savaşa hazır mucehhez (techizatlı) asker cıkarmakla mukellefti
2 Zeamet: Hasılatı, 20000’den 100000 akceye kadar olan dirlik Her 5000 akce icin bir cebeli cıkarmakla mukellefti
3 Timar: Hasılatı, 3000 akceden 20000 akceye kadar olan dirlik İlk 3000 akce mustesna, her 3000 akce icin bir cebeli yetiştirmekle mukellefti
4 Yurtluk: Tersane mensuplarının, yahut bir kalenin muhafızlarının veya bir kasaba veya şehir memurlarının acıklarını karşılamak icin verilen dirliklerdi Sahibinin, iki veya daha cok bolgenin oşrunu tahsil yetkisi vardı
5 Ocaklık: Asıl itibariyle yurtluktan farklı olmayıp, ocaklık sahibi, oşur vergisi yanında gumruk gibi bazı resim ve vergilerin de toplanmasına yetkiliydi
Gerek yurtluk ve gerekse ocaklık verilmesi, hudutları muhafaza ve bilhassa ani savaşta, ordu gelinceye kadar mucadele veya asıl ordu yetişince, ona iltihak ederek onunla beraber nihai zafere kadar harbe iştirakten ibaretti

Dirlik sahiplerinin yetkileri
Dirlik teşkilatında hak sahiplerine “sahibi ard yani toprak sahibi denirdi Bunlar, o dirliğe dahil olanlardan biri arazisini satacak olursa, bu satışta tapu memuru vazifesini gorurdu Sahibi ard, oşru kendisine tahsis edilen toprakları, reayanın (bu toprakları ekip bicen halkın) vazifesini yapmadığı zaman hukumdara vekaleten onun elinden alıp, başka birisine verebilirdi

Dirliklerin cokuşu ve ilgası
Devlete buyuk faydaları olan Dirlik Teşkilatı, Ucuncu Sultan Mehmed Han devrinden itibaren zayıflamaya başladı Bunun sebebi, dirlik sahiplerine normal (asker) yetiştirme kulfeti dışında başka mukellefiyetler yuklenmesi olmuştur Bu cok onemli muessesenin ıslahı yoluna gidilmişse de bir turlu duzeltilemedi Nihayet 1839 tarihli Tanzimat Fermanı ile butun dirlikler kaldırıldı Bu fermanla, memur maaşlarının hazineden verileceği ilan olundu ve mevcut dirliklerin sahibi arzlarını mağdur etmemek icin, dirliklerin hasılatı, kaydı hayat şartıyla, onlar lehine gelir olarak maaş şeklinde bağlandı
Daha sonra 1858 (H 1274) tarihli “Arazi Kanunu cıkarılmıştır Bu kanundan once, Hicri 892 senesinde hazırlanmış olan “Hudavendigar Livası Kanunnamesi, Hicri 922 tarihli “Biga Livası Kanunu, Hicri 935’te hazırlanmış olan “Aydın Livası Kanunu ve Hicri 935 senesinde yururluğe konulan “Kutahya Livası Kanunu vardı
1858 tarihli Arazi Kanunnamesi hazırlanırken, 1849 tarihli Ahkamı Mer’iyyeden oldukca istifade edilmiştir 1858 tarihli Arazi Kanunnamesi, Osmanlı Devleti donemindeki beş sınıf toprak rejimini aynen almıştır Bunlar; mulk topraklar, miri topraklar, vakıf topraklar, metruk (terkedilmiş) topraklar ve olu topraklardır
1858 Arazi Kanunnamesi’nin yanında daha sonra bircok kanun cıkarılmıştır Bu kanunlar doğrudan doğruya toprak kanunu sayılmamakla beraber, toprak konusuna ilişkin bazı hukumler ihtiva ediyorlardı
 
Üst Alt