Son Konu

Peygamber Efendimizin İblis İle Konuşması

nicebayan

Yeni Üye
Katılım
24 Ara 2016
Mesajlar
378,708
Tepkime
2
Puanları
38
Yaş
35
Web
nicebayan.com
Credits
-1
Geri Bildirim : 0 / 0 / 0
Hz Muhammedin Iblis İle Konuşması


Peygamber efendimizin şeytan ile konuşması Muhiyiddin Arabinin şeytanın hileleri eserinde şöyle betimleme edilir:

îbni Abbas (RA) den naklen Muaz bin Cebel rivayet ediyor;

Bir gün Rasulüllah (SAV) Efendimiz Hz Eyyüb ElEnsarî'nin evinde ashabı ile sohbet ederlerken, dışarıdan:

Ya Rasülullah! Görülecek, halledilecek bir işim var Halli için içeriye girmeme müsaade buyurur musunuz? diye bir ses geldi Bu sesi işiten Rasulüllah (SAV) Efendimiz ashaba dönerek:

Bu sesin sahibinin kim olduğunu biliyor musunuz

Allah ve Rasülü en iyi bilendir Sesin sahibinin kim olduğunu bilmiyoruz ya Rasûlullah! dediler Efendimiz:

O, melûn îblîs'tir Allah'ın laneti O'nun üzerine olsun, buyurunca
Hz Ömer (RA) derhal yerinden fırlayarak:
Ya Rasûlullah! müsade veriniz O'nu derhal öldüreyim, dedi

Dur ya Ömer! Bilmez misin ancak
O'na belirlenmiş hır vakte kadar mühlet verilmiştir Buna kimse muktedir değildir Öldürmeyi aklından çıkar, dedikten sonradan şöyle buyurdu:

Kapıyı açın, gelsin O, buraya ulaşmak için dikte almıştır Söyleyeceği sözleri tamamen anlamaya çalışınız'
Rasûlüllah'ın izni üzerine açılan kapıdan melun îblîs içeri girdi Gözleri yukarı içten çözülmüş, kafası büyük bir fil kafası gibi şaşı, köse bir ihtiyar görünümünde îblîs:

Selam sana ya Muhammedi Selamlama size ey Peygamber ashabı! diye selam verdi İblîs'in selamını kimse almadı

Peygamber (SAV) Efendimiz:

Selamlama Allah'ındır ey mel'un! buyurarak, bize neden geldin ya laîn? diye sordu
Şeytan:

Ben de buraya gelmekten fazla rahatsız oldum Allahu Teala'nın, bir melekle; Habibim Muhammed'e (SAV) zeliline bir şekilde gidecek ve insanları nasıl aldattığını anlatacaksın Sana ne sorulursa dürüst yanıt vereceksin şeklindeki emri üzerine buraya geldimdedi
Bunun üstüne Peygamberimiz (SAV) Efendimiz

Ya mel'un! Söyle bakalım halk müziği aralarında en fazla sevmediğin kimdir? diye sordu, îblîs:

Sensin ya Muhammedi diye cevap verdi Rasülüllah:

Benden daha sonra en çok kimleri sevmezsin? diye sordu, îblîs:

Adil devlet reislerini, ilmiyle amel eden alimi, Varlığım Allah yoluna adayan müttakî genci
Sabırlı olan fakiri ki, ihtiyacım üç gün üst üste hiç kimseye anlatmaz, halinden kimseye şikayet etmez Şükreden zengini ancak, kazancı helal yoldandır ve Allah rızası için harcar ,yoksul ve yetimleri korur
Kur'ânı hıfzederek onunla amel edeni ve beş zaman Allah (cc) rızası için ezan okuyan müezzini, Dinine ast, daima abdestli olan zahidi ve kendini haramdan sakınan merhametli kalb sahibini; Helal yiyip eli açık olan kişiyi ve Hakk için tevazu edip, ahlakı hoş olanı; Herkes uyurken gece kalkıp namaz kılanı; Allah (cc) için sevişen iki genci, Cemaatle namaz kılmaya fazla açlık ve özenli mü'mini kalbinde bir şey olmaksızın arkadaşlarına öğüt verip, Allah'ın (cc) tekeffül ettiğini onaylama edeni; İhlaslı ve tesettüre riayet eden kadınlara muavin olan kimseyi; ölüm her an gelecekmiş gibi hazırlık yapan müslümanı hiç sevmem Bunlar benim can düşmanlarımdır, diye cevap verdi
Resülullah (S,AV) Efendimiz ile îblis aralarında şu hitabe geçti:

Ümmetim tadili erkan üzere namazını eda etse nasıl olursun?

Beni bir sıtma miktar, tir tir titrerim Kul Allah için secde ettikçe bir derece yükselir

Peki, oruç tuttukları süre?

Elim, ayağım bağlanır Ta onla iftar edinceye kadar

Kur'an okudukları zaman?

Eririm Suda eriyen tuzlu, 'Ateşte eriyen kurşun gibi

Hacc etseler?

Boynuma bir zincir vurulur

Sadaka verdikleri süre nasıl olursun?

İste o vakit halim fazla kötü olur Sözde sadaka veren başımdan aşağıya beni ikiye böler
Zira sadakada şu hasletler vardır;
Sadaka verenin malı bereketlenir Allahu Teala sadakalarım cehennemle arasında perde yapar, her türlü belâ can sıkıntısı ve üzüntüleri ondan giderir, duaları makbul olur, Kıyamet günü hayırları mizanda ağır gelir
İblîs'in bu sözlerinden daha sonra Resülüllah (SAV) Efendimiz, ona sıra ile şu sorulan sordu

Ya mel'un! Beraber oturduğun arkadaşın kimlerdir?

Faiz yiyenler

Dostların kimlerdir?

Zina edenler, yalan söyleyenler

Yatak arkadaşların ve hizmetçilerin kimlerdir?

Alkol içenler, sarhoşlar

Misafirlerin kimlerdir?

Hırsızlar

Elçîn ve habercilerin kimlerdir?

Sihirbazlar

Gözünün nuru nedir?

Talak'a (Karısını boşamak için) ant edenler

Sevgililerin kimlerdir?

Cuma namazını terkedenler

Hazinedarın?

Zekat vermeyenler

Peki, ya lain, senin kalbini ne kırar?

Allah rızası için cihada dışarı giden atların kişnemesi

Senin cismim ne eritir?

Günahlarına pişmanlık edenlerin tövbesi

Ciğerini parçalayan nedir?

Gece ve gündüz Allah'a bolca yapılan istiğfar

Peki, yüzünü ne kara eder?

El Altından bahşedilen sadaka

Gözünü kör eden?

Teheccüd (gece) namazı

Başım eğdiren?

Bol Miktarda cemaatle kılınan namaz ve sana devamlı getirilen salavat

Sana tarafından insanların en şirinsi kimdir?

Namazlarım kasten kasden bırakanlar

Sana göre insanların en şakîsi kimdir?

Cömertler

Seni işinden ne alıkoyar?

Alimlerin meclisleri

Ebu Bekir için ne dersin?

Cahiliyyet devrinde bile bana itaat etmeyen O İslam'a girdikten daha sonra mı itaat edip yalan söyleyecek?

Peki Ömer için ne dersin?

Her gördüğüm yerde ondan kaçarım

Peki Osman için?

O'ndan öyle fazla utanırım

Peki ya Ali için ne dersin?

O'nunla başa çıkamam! Beni kendi başıma bıraksa Ben de O'nu bıraksam Fakat O beni bırakmaz
Resülüllah (SAV) İblîs'in bu sözlerinden sonradan söyle buyurdu

Allah'a hamdolsun Ey şakî Ümmetimin saadete kavuşması için ahiretine hazırlanmasını sağladın
Bunun üzerine İblîs de şöyle dedi:

Ya Muhammedi Ümmetinin saadeti için nasıl ferah durursun? Ben o emin vakte değin sağ kaldıkça, onların kan damarlarında dolaşır, kaygı veririm Beni yaratan Allah'a ant ederim, fakat, onların alim ve cahillerim, abid ve tacirlerini velhasıl hepsini azdırırım Yalnız Allah'ın salih kulları müstesna İşte onları azdıramam
Rasülüllah (SAV) Efendimiz:

Sana kadar bu salih kullar kimlerdir Ya Lain? diye sorunca İblîs;

O salih kul ancak mal ve parayı sevmez, medhedilmekten hoşlanmaz, hemencecik onu bırakır, kaçarım Bir kimse ki malı, parayı ve övülmeyi sever, kalbi dünya arzularına bağlıdır İşte o benim en itaatkar dostumdur
Daha Sonra benim yetmişbin tane çocuğum vardır Onların her birini bir yere tahsis etmişimdir Her çocuğumun da yetmişbin tane şeytanı vardır
Onların bir kısmım ülemaya, bir kısmım meşayiha, bir kısmım ihtiyar kadınlara musallat etdim Bir kısmım gençlere ve çocuklara gönderdim Gençlerle aramız gayet iyidir Çocuklarla da bizimkilerin istedikleri gibi oynarlar Bir kısmını da âbid ve zahidlere yolladım Her taraflarından hamle ederler Böylece bir ayla gelirler ama, başlarlar, çeşitli sebeplerden herhangi birine sövmeye İşte bu nedenle ihlasları gider Yaptıkları ibadetleri ihlassız olur Ama bu durumlarının haberdar olamazlar
Rasûlallah (SAV) ile şeytan arasındaki söylev şöyle devam etti:

Rabbinden neler taleb ettin?

On şey taleb ettim

Nedir o taleb ettiklerin ey mel' ün?

Şunlardır: Birincisi, Allah'tan beni, Adem oğullarının malına ve evladına iki taraflı etmesin! diledim Bu ortaklık talebimi yerine getirdi Ancak bu (Onların mallarına ve çocuklarına iki taraflı ol Onlara vaad et Halbuki şeytan onlara aldatıştan diğer ne vaad eder îsra: 64) ayeti celîlesi ile sabittir
Besmelesiz kesilen her hayvanın etinden, faiz ve haram karışan her yemekten yerim Şeytandan, Allah'a sığınılmayan malın da ortağıyım Pek fakat, cinsî münasebet derhal besmele çekmeyip şeytandan Allah'a sığınmayan kimse ile birlikte, hanımı ile birleşirim Ve o birleşmeden hâsıl olan çocuk bize itaat eder, sözümüzü dinler
Her kim hayvana (veya vasıtaya) binerken haram yola gitmeyi içinden gelerek binerse ben de onunla beraber binerim Ona yol arkadaşı olurum Bu da ayet ile sabittir Allahu Teala bana şu emri verdi: Onlar üstüne suvalilerinle, piyadelerinle velvele çıkart îsra: 64
Kendime kardeşler istedim Bana mallarım israf edenlerle, ma'siyet yoluna para harcayanları verdi
Bu da şu ayeti celîle ile sabittir Çünkü (mallarını) saçıp savuranlar şeytanların kardeşleri olmuşlardır Iblis ise Rabbine (aleyhinde) çok nankördür)
Ben Adem oğullarını görebileyim, lakin onlar beni görmesinler diye, diledim Allah kabul etti
Bunun üzerine Resülülah (SAV) şöyle buyurdu

Eğer bu söylediklerin! Allah'ın (cc) Kitabındaki ayetlerle isbat etmeseydin seni tasdiklemezdim
Ya Muhammedi Ben hiç kimseyi azdırmaya, delalete düşürmeye kadir değilim Fakat vesvese vererek kötü bir şeyi güzel gösterebilirim Eğer delalete düşürmeye imkanım olsaydı, dünyada Allah'a ve Peygamberlerine inanan hiç bir insan bırakmaz, hepsin! delalete ve küfre sürüklerdim
Nasıl ama, sen de, hidayete kadir değilsin Zira Sen ama Allah'ın Rasülüsün ve tebliğe memursun Ola Ki hidayet elinde olsaydı yeryüzünde tek kafir bırakmazdın
Sen, Allah'ın mü'min kulları için bir hüccetsin Ben de, kendisi için ezelde şekavet yazılan kimselere bir sebebim
Hidayet de, dalalet de oysa Allah' tandır *
 
Üst Alt