Marvel Kozmosu içerisinde bölge alan en gözü kara anti-kahramanlardan birisi olan Punisher'ın hayatı bildiğiniz üzere tam bir kaos. Gözlerinin önünde ailesinin öldürülmesinin akabinde hayatını suçluları "cezalandırmaya" adayan Frank Castle'ın işi her hengam kolay olmuyor. Hele bir de Marvel Cihanı üzere bir mahallin içerisinde harika güce sahip olmayınca epeyce güç anlarla karşılaşıyor. Neyse ki Marvel bunu düşünüp çizgi romanlarda Castle'ın önüne nispeten daha az üstün güçlü karakterleri veriyor, olağan her vakit için değil!
Çizgi romanlarda Punisher'a en güçlükle anlarını yaşatan 5 karakteri sıraladık.
5-) The Russian
Punisher ile karşılaşan birden fazla mafya üyesi birkaç sahife sonra meyyit olarak önümüze çıkıyordu. Punisher'ın gazabından sağ kurtulmak bilhassa mafya üyeleri için hayli çetin bir durum. Gelgelelim vukuat kimliği bilinmeyen ve "The Russian" yani Rus olarak isimlendirilen bu iri yarı sarı abimiz için bu kadar yalın değil. Punisher'ın en büyük özelliklerinden birisi çok uygun bir er olması ve çok sayıda savaşta mekan alması. Lakin Rus'un da geçmişi hayli kanlı savaşlarla dolu. Ruanda, Afganistan ve Irak üzere devletlerde savaşan Rus bu savaş deneyimlerinin yanı sıra neredeyse Frank Castle'ın iki katı bir cüsseye sahip. Birinci kere 2000 yılında Garth Ennis tarafından ortaya çıkarılan Russian, İtalyan Mafyası tarafından Punisher'ı durdurmak için görevlendirilir. Punisher bir biçimde onu öldürse de, ya da öldürdüğünü talihe da. Russian yine önüne çıkar hem de bu sefer bir cyborg olarak! Hem harikulâde fizik gücü, hem dayanıklılığı hem de yılmayan yapısıyla Rus, Punisher'ın ölümcül düşmanlarından birisi.
4-) Daken
En başta da söylediğim üzere Punisher'ın düşmanları çoklukla "insan evladı" olarak önümüze çıkıyor. Olağan Russian üzere mucize fiziğe sahip beşerler da var ama tekrar de insan. Daken için tıpkı şeyi söylemek pek mümkün değil. Wolverine'in psikopat oğlu Daken'ın yolu da Frank Castle ile kesişti. Wolverine'in ne kadar ölümcül olduğunu biliyoruz hele ki o hayvani içgüdüleriyle hareket etmeye başladığı hengam tam bir irtihal makinesi. İşte tıpkı genden gelen oğlu Daken, kendisini yatıştırmakta pederi kadar başarılı değil. Punisher'ın çizgi roman tarihinde aldığı en ağır mağlubiyetlerden velev tahminen de en ağırını ona yaşatan Daken, Frank Castle'ı öldürmeyi başarıyor. Ama bildiğiniz üzere Marvel, karakterlerinin meyyit kalmasına pek dayanamıyor ve Frank Castle'ı biraz garip bir halde geri döndürüyor. Franken-castle isimli hikayede Punisher, Frankenstein'ın Canavarı üzere bir biçimde önümüze çıkıyor. Neyse ki bu formda ziyade uzun mühlet kalmıyor. Punisher'ı nitekim öldürmeyi başaran Daken da yalnızca Frank Castle için değil, tüm Marvel Cihanı için büyük bir tehdit oluşturuyor.
3-) Barracuda
Tıpkı Russian üzere Barracuda'nın da gerçek ismi bilinmiyor. Ama onun orijin hikayesiyle ilgili daha çokça detaya sahibiz. Frank Castle üzere Barracuda'da eski bir ordu mensubu hem de Yeşil Berelilerden. Yani Amerikan Ordusu Hususî Harekat Birliği üyesi. Kişisel Harekat'ın en değerli isimlerinden birisi olan Barracuda buradan ayrılıp günah yerküresine atılmaya karar veriyor. Çünkü Barracuda insan öldürmekten sahiden keyif alıyor. Çok uygun bir er olmasının yanı sıra çok ziyade insan da tanıyan Barracuda, kurduğu ilişkilerle önemli bir katil haline geliyor. Frank Castle ile de çok defa karşılaşan katil, Punisher için baş etmesi hayli güç bir karakter.
2-) Kingpin
Hayatını hatayla ve suçlularla savaşa adamış birisinin Kingpin yani Wilson Fisk ile uğraş etmemesi beklenemez. Velev Punisher serisinin yapımcısı Steve Lightfoot bir halde Kingpin'i serisine katmanın peşinde. Daredevil ve Spider-Man üzere Fisk'i aşağıya indirmek isteyen Frank Castle, gayrı iki üstün kahramanın tersine Fisk'i öldürmenin peşinde. Doğal Kingpin ile ilgilenen Daredevil üzere öteki bir harika kahraman da olunca Frank bir türlü istediği fırsatı bulamıyor. Gelgelelim Punisher'ın Kingpin ile verdiği uğraş çok sayıda Kingpin'in adamının vefatıyla sonuçlanıyor. Wilson Fisk, Spider-Man ve Daredevil'dan pek korkmuyor olabilir. Ancak işin ucunda Punisher olunca güvenliğini beş kat arttırıyor. Haksız da sayılmaz.
1-) Jigsaw
Punisher'ın kendisine has en büyük düşmanı olan Jigsaw'u seride de görmüştük. Olağan serideki Jigsaw'un suratı çizgi romanlardaki kadar kaotik gözükmüyor. Lakin işin çizgi roman kısmında Jigsaw'un ruhu da suratı kadar kaotik. Mahsusen iş birilerini öldürmeye gelince Billy Russo çok "sıradışı" metotlara başvurabiliyor. Münhasıran Marvel'ın +18 için çıkardığı çizgi romanlarda tam potansiyeline ulaşan Billy Russo, Punisher'ın bile kaldırmakta güçleneceği işlerin altına imza atabiliyor.