Bir baba ve cocuğu parkta yuruyorlardı Cocuk şımarıkca babasını cekiştiriyordu Ne gorse almak istiyor, babası da onu hic kırmıyordu
Ben biricik oğlumu uzer miyim hic!
Her istediğine kolayca ulaşan bir cocuğun nasıl doyumsuz olacağını ve buyudukce ya bencil ya da en ufak bir sorunda mutsuz, asabi olacağını duşunmuyordu bile
Cikolata, dondurma oyuncak derken, cocuğun gozu yemyeşil dallara konankalkan guzel kuşlara takıldı Babasının cocukluğunda yaptıklarıyla ilgili anlattıkları aklına geldi;
Baba sen coculuğunda sapanla kuş avladığını soylemiştin ya!
Evet, koydeyken sapanla cok kuş avlamıştım
Cocuk ağactaki kuşları gosterdi;
Ben de senin gibi avlamak istiyorum
Adam guldu;
Yok be oğlum, burda gorurlerse kızarlar
Bana ne, ben de sapanla kuş avlayacağım
Adam bir iki vazgecirmek istedi ama şımarık yetiştirdiği cocuğunun vazgecmeyeceğini hemen anladı
Tamam, ben cevredeki oyuncakcılarda sapan var mı bir arayım Bu arada sen dedenin yanına git otur ama kesinlikle dedene anlatma Deden cocukluğumda bir gun kuş avladığımı duyunca cok kızmıştı bana, iyi bir de dayak atmıştı
Cocuk istediğine kavuşacak olmanın sevinciyle dedesinin yanına koştu, oturdu Babasının nereye gittiğini soran dedesine sadece Bana oyuncak almaya gittidedi Parktaki guzel havayı icine ceken, kuş seslerini dinleyip huzur bulmaya calışan dedesi de başka bir şey sormmadı, sustu
**** ****
Az sonra babası gelmişti Dede gormeden cocuğa goz kırpıp cebindeki şişkinliği işaret ettikten sonra;
İstediğin oyuncaktan kalmamış oğlum Gel seninle biraz da ağacların arasında yuruyelim
Cocuk sevincle babasına koştu Dedesi istediği oyuncak alınmayınca ortalığı birbirine katardı bu cocuk Buyumeye mi başladı nedir!diye duşundu, fazla uzerinde durmadı
Cocukla uzaklaşan baba fısıldadı;
Ortalık yerde sapan kullanırsan herkes kızar Hem ağacların arasında daha cok kuş vardır
**** ****
Dede oğluyla, torununun arkasından baktı; Uslanıyor kerata uslanıyordiye mırıldandı Sonra yine cevreyi seyre daldı Birden gozleri bir renkli kuşa takıldı; Alaca serceYuzunde bir sevinc dalgası dolaştıNadir kuş, cocukluğumdan beri gormemiştim boyle rengarenk sercelerdenYureğinde bir heyacan duydu, ayağa kalktı Cocukluğundaki gibi kuşların peşisıra koşmak istiyordu sanki Hatıraları da o kuşla gokyuzunde kanat cırpıyordu Alaca serce Hey Allahım, şu işe bak hele, dağda bayırda zor rastladığım serce, bu parkta ha! Kuşu takip ederken, kuşun dallar arasında bir yuvaya yaklaştığını gordu Yureği pırpır etti Yuvada da bir dişi kuş vardı Sanki, ağzında yemle gelen erkek kuşu karşılamak ister gibi sevincle havalandı
İhtiyar adam rahatsız etmemeye calışarak, biraz daha yaklaştı Onların bu sevincine ortak olmak ister gibiydi
Yuvanın olduğu ağaca epey yaklaşmıştı, sevincle kuşlara başını cevirmişti ki, dişi kuş goğsune isabet eden bir taşla, acı cığlıklar atarak havada cırpınmaya başladı
İhtiyar adam, kalbinin sıkıştığını, gozlerini yaşardığını hissetti Kuşun cırpınarak gittiği yone koştu Kuş, parkın ortasına duşmuştu İhtiyar adam yaşaran gozlerini silmeye calışırken, erkek kuş cırpınarak olen dişi kuşun yanına kondu
Her zaman insanlardan kacan erkek kuş, o anda yakındaki insanları gormuyor gibiydi Eşinin yanına inmiş, bağırarak onu uyarmaya calışıyor Olduğune inanmıyormuş gibi sanki Kalk insanlar geliyordiye bağırıyordu
Kuşun bağırışlarına toplananlar, saygı ve acı dolu bir şekilde uzakta durdular Ortalıkta kuşun feryadından başka ses duyulmuyordu Kuş gagasıyla eşini kaldırmak istiyor, itekliyor, cekiştiriyor, bağırıyordu
Yaşlı adam torunuyla, oğlunun koşarak ağacların arasından cıktıklarını gordu Yuzlerinde ilk gorduğu guluş ve torununun elindeki sapan herşeyi anlatıyordu uzandı sapanı alıp, kırdı oğluyla torununu ağlayan serceyi gormeleri icin, one doğru itekledi Torununa hic bir şey soylemedi ama gozu yaşararak oğluna soylediklerini, torununun da duyacağı yukseklikte soyledi;
Eşini kaybeden şu kuşun feryadını dinle once, sonra da yuvada aclıktan olecek yavruları duşun ve azcık vicdanın varsa utan Cunku ben senin bu yaptığından utandım
Şımarık torun, dedesinin ilk defa ağladığını goruyordu Erkek kuşun feryadları karşısında kendisi de, belki ilk defa şımarıklıktan değil, kalbinde başka bir canlı icin duyduğu uzuntuden ağlıyordu