bilgiliadam
Yeni Üye
imagessevgililergunuyabugun5add20e8807d7
Bir Leyla Duşlemesi
Bir Leyla duşlemesidir aşk Yanmaktır bir gulun kırmızısında, turkuler yakmaktır sevgiliye Gun batımlarında tutulan sevdaları gun doğumlarında aramanın adıdır aşk Seherlerde bulbulun yanık nağmelerinde gul hasreti cekmektir; gule rengini veren, yureğini veren bulbul olmaktır aşk
Ve biz şimdi buyusu kaybolmuş zamanlarda aşkın peşine duştuk Pazar pazar gezinen Zeliha olduk aşkımıza bir Yusuf bulmak icin Yusuf, esrarını gizleyen ebedi iffetti
Mecnun'a ozendik sevdamızı bir Leyla'ya yuklemek icin Leyla bir ışıktı, abı hayattı aşkı filizlendiren
Ferhat olup Şirin'ler hatırına gonul kazmasını yamac yureklere vurmak istedik Şirin, gonul aynasında aşkı buyuten bir suretti
Bitmeyen ozlemler buyutuyoruz bağrımızda Leyla'ya, Şirin'e, Aslı'ya adadığımız yureklerimiz vardır Suretten ote aradığımız bir yar vardır Yarin adıyla yan yana bilinsin istediğimiz adlarımız vardır
Aşkile ilgi duymanın karıştırıldığı bir donemde yaşıyoruz Artık gullerimiz Leyla kokmuyor, sevda kokmuyor Aşkın ilk basamağına dahi cıkamadık Tutkulara takılıp kaldık Dergaha gelen delikanlıya şeyhin, Sen git, aşık ol da gel, aşkı bil de gel!dediği kadar dahi olsa, yureklerimize işleyemedik aşk nakışını Gonul toprağına atamadık aşk tohumunu Nadasa bırakılmış yureklerimize bir Leyla tohumu duşmedi
Biz olumsuz ve gunahsız aşklara değil, gunubirlik sevdalara takılıp kaldık Cismaniyetin ağında ateş boceklerini yıldız sayanlar gibi, tutkuları aşk sandık Talihsiz yanılgılarla yanlış ateşlerde yandı ruhumuz
Sonu kafla biten, aşkta kalb vardır Kaf, kalbidir aşkın Aşkın kalbini cıkarıp aldığınızda geriye aş(k) kalır, ceset kalır, madde kalır
Mecnun'un aşkına ozenip de yuruduğumuz yollar, col değil Oysa aşk, colde haz verir insana Kalp, col yanmışlığında kanıyorsa aşk vardır Aşk, yanmışlıkla daha bir lezzet verir aşığa Susuzluktan catlayan dudaklardan dokulen Leyla adı, canan adı, can verir olur ruhlara Colde ceylanların surmeli gozlerinde Leyla'yı gorenler, aşka uyanır seherlerde Ve aşkın buyusu orulur seherlerde Toprak operken alınlarımızdan, aslında Leyla'dır buseler konduran
Bizim seherlerimizde ceylanlar yok artık Biz seherlerimizi uykulara feda ettik, goremiyoruz Leyla bakışlı ceylanları Ustumuze guneşler doğar oldu Geceler boyu yıldızlarla soyleşip de onlara elveda diyemedik gun doğumlarında Biz, ceylanların gozlerini opemedik, bu gozler Leyla'nın gozlerine benziyor diye Uykulara feda ettiğimiz seherlere ağlayamadık Leylasızlığa akmadı goz yaşlarımız
Biz sevemedik yaratılanı Yaratan'dan oturu Yunus mektebinde diz cokup okuyamadık aşk kitabını
Oysa, varlığın ozunde sevda hamuru vardı O hamuru besleyen aşkın pişmanlık gozyaşı vardı Adem ile Havva'dan dokulen Şimdi ezeli pişmanlıklara değil, gunubirlik sancılara akar oldu gozyaşlarımız
En sevgiliye iltifatlar vardı sevgililer sevgilisinden, Ben sana aşık olmuşam ey şerif!hitabının tatlı sıcaklığı vardı Levlakehitabıyla başlayan bin bir renkte iltifatlar vardı Aşık ile maşUkun ezelde yazılı, goklerde yan yana asılı adı vardı
Aşk medeniyetinin sevda pazarında, gonlumuzu bir Leyla'ya, son Leyla'ya, en Leyla'ya sunmanın hesabındayız Yere goğe sığmayan Sevgililer Sevgilisini gonul Kabe'sinde misafir etmenin telaşındayız Misafirlikler bir olmak icindir, tek olmak icindirTıpkı kapısına gelen aşıkına seslenen sevgilinin tek olma hayali gibi
Kimsin?diye seslenir kapısını calana Aşka tutulan aşık benimder Ve tekrar seslenir sevgili Burada iki kişiye yer yok Gonlum teki arzularTekrar kapının tokmağına dokunan ve ısrarından vazgecmeyen aşık, benlik libasından sıyrılır Sen' imder Vahdete adım atar, bırakır ikiliği, kufru bırakır, cokluğu bırakır Sevdiğinde fani olur Aşkın bekasını bulur
Ebedi aşkı arzulayanlar, sevdiğinde fani olup olumsuzluğe kucak acanlardır
Ve sevenlerin dilinde sevilenlerin adı bayraklaşır Dillerde hep Leyla kitabı okunur Kulağa gelen her nağmede Leyla, esen her ruzgarda Leyla Buram buram hep Leyla Kuşların otuşunde, gullerin kan kırmızı kıvrımlarında, goğun mavisinde, ağacın yeşilinde hep Leyla vardır Yağmur damlaları vuslata koşar, duşer toprağa Toprak, Leyla'sıdır yağmurun; toprağın Leyla'sı yağmur
Mecnun'a adını sorarlar, Leyla der Geldiği yeri sorarlar, gideceği yeri sorarlar yine Leyla, hep Leyla der Hep aşk
Gonlunu Leyla'ya kaptırmışların şafaklarında, guneşin ışıldayan cehresinde gamzeli tebessumler saklıdır Dağların doruklarında hic kaybolmayan beyazlıklar, Leyla'nın yureğe serinlikler bahşeden sevdasıdır Aşk, kar beyazı vefalar saklar bağrında
Yureğine yasak koyanlar, vefalara bezenmiş aşklarında olumsuzluğun kapılarını aralar Gecenin mavi karanlığında yıldızlardan tac yapan aşıklar Leyla durağında sevda yağmurlarıyla ıslanırlar
Cennet gozlumdediğimiz ve yarım kalmış yanımızı tamamlayan sevgiliyi alıp da yanımıza
Sen ey cenneti mujdeleyen Sevgili, Sevgilim!deyip duşup de peşine, tutunup da eteğine aradık mı hic gecenin ve gunduzun Leylasını? Sevdanın ve Leyla'nın aşkına kac gun doğumlarını sancıyla yaşadık? Gun batımlarında kaybettiğimiz Leyla'yı bir gulun kırmızısında bir bulbulun feryadında aradık mı hic? Leyla'dan başkasını gormez oldu mu gozlerimiz?
Yanıklığıyla ve ceylanlarıyla kendisini aşka cağıran coldedir Mecnun Dolaşır bir baştan bir başa Yureğinden aşka ırmaklar akar col kumlarında Gonlunu avutur Dolaştığı gunlerden bir gun Fark edemez namaz kılan bir dervişin onunden gectiğini Leyla'dan başkasını gormeye yasaklı gozleriyle goremez, namaz kılan dervişi Namaz biter Kırk yıllık bekleyiş yukunu bilen derviş kızar Mecnun'a Ozur kuşanmış kelimelerin ardından, paslı vicdanlara bir hancer gibi, saplanan sozler dokulur Leyla kitabı okuyan dudaklardan Kusura bakma derviş baba, ben Leyla'nın aşkından seni goremedim Ya sen, huzurunda bulunduğun Mevla'nın aşkından beni nasıl gordun?
Aşk yanılgısıyla avunan yurekler sıtmaya tutulur Yeni bir sevdanın, ezeli ve ebedi Leyla'nın eşiğinde aşka uyanır canlar, Leyla'ya uyanır Vuslat kokan duşler Leyla'ya uzanır
Bir Leyla Duşlemesi
Bir Leyla duşlemesidir aşk Yanmaktır bir gulun kırmızısında, turkuler yakmaktır sevgiliye Gun batımlarında tutulan sevdaları gun doğumlarında aramanın adıdır aşk Seherlerde bulbulun yanık nağmelerinde gul hasreti cekmektir; gule rengini veren, yureğini veren bulbul olmaktır aşk
Ve biz şimdi buyusu kaybolmuş zamanlarda aşkın peşine duştuk Pazar pazar gezinen Zeliha olduk aşkımıza bir Yusuf bulmak icin Yusuf, esrarını gizleyen ebedi iffetti
Mecnun'a ozendik sevdamızı bir Leyla'ya yuklemek icin Leyla bir ışıktı, abı hayattı aşkı filizlendiren
Ferhat olup Şirin'ler hatırına gonul kazmasını yamac yureklere vurmak istedik Şirin, gonul aynasında aşkı buyuten bir suretti
Bitmeyen ozlemler buyutuyoruz bağrımızda Leyla'ya, Şirin'e, Aslı'ya adadığımız yureklerimiz vardır Suretten ote aradığımız bir yar vardır Yarin adıyla yan yana bilinsin istediğimiz adlarımız vardır
Aşkile ilgi duymanın karıştırıldığı bir donemde yaşıyoruz Artık gullerimiz Leyla kokmuyor, sevda kokmuyor Aşkın ilk basamağına dahi cıkamadık Tutkulara takılıp kaldık Dergaha gelen delikanlıya şeyhin, Sen git, aşık ol da gel, aşkı bil de gel!dediği kadar dahi olsa, yureklerimize işleyemedik aşk nakışını Gonul toprağına atamadık aşk tohumunu Nadasa bırakılmış yureklerimize bir Leyla tohumu duşmedi
Biz olumsuz ve gunahsız aşklara değil, gunubirlik sevdalara takılıp kaldık Cismaniyetin ağında ateş boceklerini yıldız sayanlar gibi, tutkuları aşk sandık Talihsiz yanılgılarla yanlış ateşlerde yandı ruhumuz
Sonu kafla biten, aşkta kalb vardır Kaf, kalbidir aşkın Aşkın kalbini cıkarıp aldığınızda geriye aş(k) kalır, ceset kalır, madde kalır
Mecnun'un aşkına ozenip de yuruduğumuz yollar, col değil Oysa aşk, colde haz verir insana Kalp, col yanmışlığında kanıyorsa aşk vardır Aşk, yanmışlıkla daha bir lezzet verir aşığa Susuzluktan catlayan dudaklardan dokulen Leyla adı, canan adı, can verir olur ruhlara Colde ceylanların surmeli gozlerinde Leyla'yı gorenler, aşka uyanır seherlerde Ve aşkın buyusu orulur seherlerde Toprak operken alınlarımızdan, aslında Leyla'dır buseler konduran
Bizim seherlerimizde ceylanlar yok artık Biz seherlerimizi uykulara feda ettik, goremiyoruz Leyla bakışlı ceylanları Ustumuze guneşler doğar oldu Geceler boyu yıldızlarla soyleşip de onlara elveda diyemedik gun doğumlarında Biz, ceylanların gozlerini opemedik, bu gozler Leyla'nın gozlerine benziyor diye Uykulara feda ettiğimiz seherlere ağlayamadık Leylasızlığa akmadı goz yaşlarımız
Biz sevemedik yaratılanı Yaratan'dan oturu Yunus mektebinde diz cokup okuyamadık aşk kitabını
Oysa, varlığın ozunde sevda hamuru vardı O hamuru besleyen aşkın pişmanlık gozyaşı vardı Adem ile Havva'dan dokulen Şimdi ezeli pişmanlıklara değil, gunubirlik sancılara akar oldu gozyaşlarımız
En sevgiliye iltifatlar vardı sevgililer sevgilisinden, Ben sana aşık olmuşam ey şerif!hitabının tatlı sıcaklığı vardı Levlakehitabıyla başlayan bin bir renkte iltifatlar vardı Aşık ile maşUkun ezelde yazılı, goklerde yan yana asılı adı vardı
Aşk medeniyetinin sevda pazarında, gonlumuzu bir Leyla'ya, son Leyla'ya, en Leyla'ya sunmanın hesabındayız Yere goğe sığmayan Sevgililer Sevgilisini gonul Kabe'sinde misafir etmenin telaşındayız Misafirlikler bir olmak icindir, tek olmak icindirTıpkı kapısına gelen aşıkına seslenen sevgilinin tek olma hayali gibi
Kimsin?diye seslenir kapısını calana Aşka tutulan aşık benimder Ve tekrar seslenir sevgili Burada iki kişiye yer yok Gonlum teki arzularTekrar kapının tokmağına dokunan ve ısrarından vazgecmeyen aşık, benlik libasından sıyrılır Sen' imder Vahdete adım atar, bırakır ikiliği, kufru bırakır, cokluğu bırakır Sevdiğinde fani olur Aşkın bekasını bulur
Ebedi aşkı arzulayanlar, sevdiğinde fani olup olumsuzluğe kucak acanlardır
Ve sevenlerin dilinde sevilenlerin adı bayraklaşır Dillerde hep Leyla kitabı okunur Kulağa gelen her nağmede Leyla, esen her ruzgarda Leyla Buram buram hep Leyla Kuşların otuşunde, gullerin kan kırmızı kıvrımlarında, goğun mavisinde, ağacın yeşilinde hep Leyla vardır Yağmur damlaları vuslata koşar, duşer toprağa Toprak, Leyla'sıdır yağmurun; toprağın Leyla'sı yağmur
Mecnun'a adını sorarlar, Leyla der Geldiği yeri sorarlar, gideceği yeri sorarlar yine Leyla, hep Leyla der Hep aşk
Gonlunu Leyla'ya kaptırmışların şafaklarında, guneşin ışıldayan cehresinde gamzeli tebessumler saklıdır Dağların doruklarında hic kaybolmayan beyazlıklar, Leyla'nın yureğe serinlikler bahşeden sevdasıdır Aşk, kar beyazı vefalar saklar bağrında
Yureğine yasak koyanlar, vefalara bezenmiş aşklarında olumsuzluğun kapılarını aralar Gecenin mavi karanlığında yıldızlardan tac yapan aşıklar Leyla durağında sevda yağmurlarıyla ıslanırlar
Cennet gozlumdediğimiz ve yarım kalmış yanımızı tamamlayan sevgiliyi alıp da yanımıza
Sen ey cenneti mujdeleyen Sevgili, Sevgilim!deyip duşup de peşine, tutunup da eteğine aradık mı hic gecenin ve gunduzun Leylasını? Sevdanın ve Leyla'nın aşkına kac gun doğumlarını sancıyla yaşadık? Gun batımlarında kaybettiğimiz Leyla'yı bir gulun kırmızısında bir bulbulun feryadında aradık mı hic? Leyla'dan başkasını gormez oldu mu gozlerimiz?
Yanıklığıyla ve ceylanlarıyla kendisini aşka cağıran coldedir Mecnun Dolaşır bir baştan bir başa Yureğinden aşka ırmaklar akar col kumlarında Gonlunu avutur Dolaştığı gunlerden bir gun Fark edemez namaz kılan bir dervişin onunden gectiğini Leyla'dan başkasını gormeye yasaklı gozleriyle goremez, namaz kılan dervişi Namaz biter Kırk yıllık bekleyiş yukunu bilen derviş kızar Mecnun'a Ozur kuşanmış kelimelerin ardından, paslı vicdanlara bir hancer gibi, saplanan sozler dokulur Leyla kitabı okuyan dudaklardan Kusura bakma derviş baba, ben Leyla'nın aşkından seni goremedim Ya sen, huzurunda bulunduğun Mevla'nın aşkından beni nasıl gordun?
Aşk yanılgısıyla avunan yurekler sıtmaya tutulur Yeni bir sevdanın, ezeli ve ebedi Leyla'nın eşiğinde aşka uyanır canlar, Leyla'ya uyanır Vuslat kokan duşler Leyla'ya uzanır