iltasyazilim
Yeni Üye
harikulade aşk mektubu
sevgiliye mektuplar kısa
Ilk aşka yazılmış duygusal bir mektup
Maziye zincirlenmişti birzamanlar kaderim Kalbime de zincir vurulmuştu güya Fırtınalar daima içimde dolmayan bir aylaklık ise benimleydi hep Büşra ın gözyaşları tekrar tekrar akıyordu Oturmuştu bir banka gelene geçene aldırmıyordu hiç Birazcık evvel bir holding binasından çıkmıştı Ilk aşkı birincil sevdiği birzamanlar komşusunun oğlu olan Kaanı ziyarete gelmişti Senelerdir görmemişti onu Pek bunalımdaydı ki Yeni eşinden bölünmüş yarı bir iki laf edecek birini aramış ve Kaanı görmeye gelmişti Keyifle girdiği yerden gözyaşları içinde çıkmıştı Kaanın bir yıl önce öldüğünü öğrenmişti
Ancak lisede birlikte okurken üniversiteyi bitirip evleneceklerini söylüyorlardı birbirlerine
Anında kalemini çıkarıp ağaca bir kalp çizmiş ve içine isimlerini yazmıştı Kaan
Düşüncelere dalmıştı Büşra Apartopar banktan kalktı Edinekapı Mezarlığına
gitti Kaanı görememişti fakat mezarına gidecekti Bulacağına inanıyordu Arkadaşları tanımlama etmişti
Mezarlığın kapısında ancak çiçekçiden ençok sevdiği birzamanlar sevdiğinin verdiği kırmızı gülleri aldı Kapıda fakat görevliye sordu Birlikte aramaya başladılar
İçinden aralıksız olarak
Sonunda buldu mezarı
Gözyaşları durmuyordu
Acilen ben senin için aldım
Nişan yüzüklerimizi bile almıştın Gençlik işte mantıklı düşünemiyor ama insan
Keza ağlıyor hem konuşuyordu Büşra
Evliliğinde fazla acılar çektirmişti eşi Sürekli aldatıyor ve manevi işkenceler yapıyordu Sonunda dayanamayıp kızını da alıp annesinin yanına gitmişti Gerçekte Kaandan bir beklentisi yoktu Çünki Kaanda evli ve iki kızı vardı Yalnızca dost olarak görmeye gitmişti Trafik kazasında öldüğünü öğrenmesi onu geçmişe götürmüştü
Ve bizi ayırdı Şayet sen de mutlu olamadın eşinle Bense hiç olmadım Bazen seni düşünürdüm Seninle evli olsaydım mutlu olurdum Sen beni anlıyan sevgi doymuş biriydin
Tekrar gözlerinde ki yaşlar sicim gibi iniyordu Büşra ın Keşke bugün hiç uğramasaydım İçimde ama aşk kırıntıları kalsaydı yerinde Fakat mazimin saf ve pak aşkı köz gibi yanacak bundan daha sonra içimde
Elinde fakat gülleri mezarın toprağına tek tek bıraktı
Birzamanlar aşık olduğu deliler gibi sevdiği arkadaşını acıklı olarak bıraktı Yaşam herzaman süprizlerle doluydu Bazen böyle acı süprizler de insanın karşısına çıkabiliyordu
Karşılıksız platonik aşk mektubu
Seni ne fazla sevdim ben Ne çok gözyaşı döktüm senin için Geceleri sen yatağında meleklerin kanatlarıyla uçarken ben penceremin önünde senin rüyana girmek için dua ederdim Bir bakışına, bir dudak kıvrımında titreşimli gülüşüne ulaşmak için dünyanın bütün çiçeklerini önüne sererdim
Şiirler, şarkılar, sevgiler içimde tutuşan bir ateş, onun yangınında senin için kül kesildim Ağır hastalar geceyi güç geçirir Sabahı bekler küs yürekler, hasta umutlar, yalnız ruhlar Yalnızdı gecelerim Hastaydı gecelerim Kan kaybından giden bir yaralı gibi umarsızdı gecelerim Bir uçurumun kenarına beni taşıyan karabasandı gecelerim Namına yalnızlık dedim Sensizlik dedim Sen beni bilmedin, beni tanımadın, beni sevmedin Bu bir ölümdü, bu bir fermandı Bıçak kesmez artık beni, ip asmaz, çeküller yüreğimi taşımaz Yaşamak mümkün yok, yalnızlık karanlık kapılarıyla üstüme kapandı Amansız acılar içindeyim
Ey Sevdiğim Ben seni ne çok sevdim Dünya bildi, bir sen bilmedin Yalnızlığın öteki adı aşka karşılık almamaktır Kaçılamayacak dek yakın, tutulamayacak kadar uzakta bir yerdesin Benim aşkıma yalnızlık kucak açtı Senin yokluğuna dokundum, içim yandı Odamın çıldırtan sessizliğinde sana seslendim Yankısı döndü dolaştı, senin kapıların bana kapalı Kendi sesim yine bana ulaştı Anladım ancak beni hiç duymayacaksın
Sana sitem edemem Sana kırılamam Bir tek dileğim var senden, son bir tek isteğim O da MUTLU OLMAN
MUTLU OL SEVDİĞİM BİRİCİĞİM AŞKIM NEREYE, KİME GİDERSEN GİT YETER FAKAT SEN MUTLU OL
Arzu Mektubu;
Sevgilim!
Sen gideli kaç saat oldu ? Kaç gün geçti, kaç hafta? Saymadım Bana yüzyıllar geçmiş gibi geliyor Son anda sen sırası gelmişken gözlerinin buğusunu bıraktın Hemen sis içinde bütün dünya Çiçekler gözyaşlarımı içti, sen onları kırağı sanırsın, çiy sanırsın oysa tümü benim gözyaşlarımla ıslak
Sevgilim özlüyorum seni Bir balta indirildi, içimden bir ağaç köküyle devrildi Gözlerimden akıcı yaştan belli değil mi, içim kanıyor Arzu bir bulut gibi sarıyor beni, kuşatıyor Seni hoşlanmak bir sonsuzluk gibi büyüyor içimde Haftanın her gününe, geçen her saate senin adını verdim Senin adınla başlıyor mevsimler, yıllar sen varsan içinde, geçerli
Açlık bir yağmur gibi yağıyor üstüme Damlalar yüreğime vuruyor Gecenin karanlığında bir başınayımUykularım bölük pörçük Tüm rüyalarımda sen gözlerim kapanır kapanmaz gözlerin yaklaşıyor Daha Sonra bir rüzgar alıp seni, benden uzaklara götürüyor
Geceler boyu sabahlayıp uğruna, boşluğa düştüğüm sevdiğim, bir tanem, gözbebeğim Yüreğimden mühürlendim sana Şiirler havalanıyor kuşlar gibi, şarkılar ağlıyor yokluğuna Sevgilim hayatı sende buldum ben, tükenirsem sen tüketirsin beni
Mahrum, gittin, kimsesiz koydun Bu nasıl bir özlemdir, kendi gövdem ateşten bir gömlek yanıyorumYetti artık, yetiş nolur dayanamıyorum
Seçme Parça *
sevgiliye mektuplar kısa
Ilk aşka yazılmış duygusal bir mektup
Maziye zincirlenmişti birzamanlar kaderim Kalbime de zincir vurulmuştu güya Fırtınalar daima içimde dolmayan bir aylaklık ise benimleydi hep Büşra ın gözyaşları tekrar tekrar akıyordu Oturmuştu bir banka gelene geçene aldırmıyordu hiç Birazcık evvel bir holding binasından çıkmıştı Ilk aşkı birincil sevdiği birzamanlar komşusunun oğlu olan Kaanı ziyarete gelmişti Senelerdir görmemişti onu Pek bunalımdaydı ki Yeni eşinden bölünmüş yarı bir iki laf edecek birini aramış ve Kaanı görmeye gelmişti Keyifle girdiği yerden gözyaşları içinde çıkmıştı Kaanın bir yıl önce öldüğünü öğrenmişti
Ancak lisede birlikte okurken üniversiteyi bitirip evleneceklerini söylüyorlardı birbirlerine
Anında kalemini çıkarıp ağaca bir kalp çizmiş ve içine isimlerini yazmıştı Kaan
Düşüncelere dalmıştı Büşra Apartopar banktan kalktı Edinekapı Mezarlığına
gitti Kaanı görememişti fakat mezarına gidecekti Bulacağına inanıyordu Arkadaşları tanımlama etmişti
Mezarlığın kapısında ancak çiçekçiden ençok sevdiği birzamanlar sevdiğinin verdiği kırmızı gülleri aldı Kapıda fakat görevliye sordu Birlikte aramaya başladılar
İçinden aralıksız olarak
Sonunda buldu mezarı
Gözyaşları durmuyordu
Acilen ben senin için aldım
Nişan yüzüklerimizi bile almıştın Gençlik işte mantıklı düşünemiyor ama insan
Keza ağlıyor hem konuşuyordu Büşra
Evliliğinde fazla acılar çektirmişti eşi Sürekli aldatıyor ve manevi işkenceler yapıyordu Sonunda dayanamayıp kızını da alıp annesinin yanına gitmişti Gerçekte Kaandan bir beklentisi yoktu Çünki Kaanda evli ve iki kızı vardı Yalnızca dost olarak görmeye gitmişti Trafik kazasında öldüğünü öğrenmesi onu geçmişe götürmüştü
Ve bizi ayırdı Şayet sen de mutlu olamadın eşinle Bense hiç olmadım Bazen seni düşünürdüm Seninle evli olsaydım mutlu olurdum Sen beni anlıyan sevgi doymuş biriydin
Tekrar gözlerinde ki yaşlar sicim gibi iniyordu Büşra ın Keşke bugün hiç uğramasaydım İçimde ama aşk kırıntıları kalsaydı yerinde Fakat mazimin saf ve pak aşkı köz gibi yanacak bundan daha sonra içimde
Elinde fakat gülleri mezarın toprağına tek tek bıraktı
Birzamanlar aşık olduğu deliler gibi sevdiği arkadaşını acıklı olarak bıraktı Yaşam herzaman süprizlerle doluydu Bazen böyle acı süprizler de insanın karşısına çıkabiliyordu
Karşılıksız platonik aşk mektubu
Seni ne fazla sevdim ben Ne çok gözyaşı döktüm senin için Geceleri sen yatağında meleklerin kanatlarıyla uçarken ben penceremin önünde senin rüyana girmek için dua ederdim Bir bakışına, bir dudak kıvrımında titreşimli gülüşüne ulaşmak için dünyanın bütün çiçeklerini önüne sererdim
Şiirler, şarkılar, sevgiler içimde tutuşan bir ateş, onun yangınında senin için kül kesildim Ağır hastalar geceyi güç geçirir Sabahı bekler küs yürekler, hasta umutlar, yalnız ruhlar Yalnızdı gecelerim Hastaydı gecelerim Kan kaybından giden bir yaralı gibi umarsızdı gecelerim Bir uçurumun kenarına beni taşıyan karabasandı gecelerim Namına yalnızlık dedim Sensizlik dedim Sen beni bilmedin, beni tanımadın, beni sevmedin Bu bir ölümdü, bu bir fermandı Bıçak kesmez artık beni, ip asmaz, çeküller yüreğimi taşımaz Yaşamak mümkün yok, yalnızlık karanlık kapılarıyla üstüme kapandı Amansız acılar içindeyim
Ey Sevdiğim Ben seni ne çok sevdim Dünya bildi, bir sen bilmedin Yalnızlığın öteki adı aşka karşılık almamaktır Kaçılamayacak dek yakın, tutulamayacak kadar uzakta bir yerdesin Benim aşkıma yalnızlık kucak açtı Senin yokluğuna dokundum, içim yandı Odamın çıldırtan sessizliğinde sana seslendim Yankısı döndü dolaştı, senin kapıların bana kapalı Kendi sesim yine bana ulaştı Anladım ancak beni hiç duymayacaksın
Sana sitem edemem Sana kırılamam Bir tek dileğim var senden, son bir tek isteğim O da MUTLU OLMAN
MUTLU OL SEVDİĞİM BİRİCİĞİM AŞKIM NEREYE, KİME GİDERSEN GİT YETER FAKAT SEN MUTLU OL
Arzu Mektubu;
Sevgilim!
Sen gideli kaç saat oldu ? Kaç gün geçti, kaç hafta? Saymadım Bana yüzyıllar geçmiş gibi geliyor Son anda sen sırası gelmişken gözlerinin buğusunu bıraktın Hemen sis içinde bütün dünya Çiçekler gözyaşlarımı içti, sen onları kırağı sanırsın, çiy sanırsın oysa tümü benim gözyaşlarımla ıslak
Sevgilim özlüyorum seni Bir balta indirildi, içimden bir ağaç köküyle devrildi Gözlerimden akıcı yaştan belli değil mi, içim kanıyor Arzu bir bulut gibi sarıyor beni, kuşatıyor Seni hoşlanmak bir sonsuzluk gibi büyüyor içimde Haftanın her gününe, geçen her saate senin adını verdim Senin adınla başlıyor mevsimler, yıllar sen varsan içinde, geçerli
Açlık bir yağmur gibi yağıyor üstüme Damlalar yüreğime vuruyor Gecenin karanlığında bir başınayımUykularım bölük pörçük Tüm rüyalarımda sen gözlerim kapanır kapanmaz gözlerin yaklaşıyor Daha Sonra bir rüzgar alıp seni, benden uzaklara götürüyor
Geceler boyu sabahlayıp uğruna, boşluğa düştüğüm sevdiğim, bir tanem, gözbebeğim Yüreğimden mühürlendim sana Şiirler havalanıyor kuşlar gibi, şarkılar ağlıyor yokluğuna Sevgilim hayatı sende buldum ben, tükenirsem sen tüketirsin beni
Mahrum, gittin, kimsesiz koydun Bu nasıl bir özlemdir, kendi gövdem ateşten bir gömlek yanıyorumYetti artık, yetiş nolur dayanamıyorum
Seçme Parça *