Son Konu

Sevgiliye Aşk Mektupları

iltasyazilim

Yeni Üye
Katılım
25 Ara 2016
Mesajlar
2
Tepkime
1
Puanları
38
Yaş
35
Credits
-2
Geri Bildirim : 0 / 0 / 0
Sevgiliye Aşk Mektupları ,



Sevgiliye
Gözlerinin gözlerime deydiği o ilk anda çatırdattın yüreğimin aynasını Yüreğimin sevmekle görevlendirilmiş en alıngan noktasına dokundun seni gördüğüm gün Ruhuma beni seveceksin diye dikte veren kıdemli asker gibiydi güzel gözlerin Kirpiklerinin her bir teli, beni göz hapsine aldığında nöbet tuttular kaçmamam için Ancak yeryüzünün en mutlu esiriydi o an gözlerinin esiri olan gözlerim İşte o günden beri sen ve ben yokuz, biz varız, çılgın batmış sevgimiz, unutulması baskı anılarımız var Acilen senin sesinden defalarca dinlediğim şiirin dizeleri çınlıyor kulaklarımda Sevgileri yarınlara bıraktınız? Biz bırakmadık, bitmez tükenmez işler yüzünden yanlış tanımadık birbirimizi Doğan her yeni gün bizim için dokunulmamış yepyeni bir tuval oldu Her defasında bambaşka bir şekilde birbirine karıştırdık ruhumuzun renklerini Bir fırça darbesi senden, sonraki benden Bendeki kırmızı sende fakat beyazla, ikimizin pembesiyle hatta bize ait olmayan siyahla harmanlandı çok zaman Ne çıktıysa ortaya ikimizin eseriydi Mutluluk, keder, arzu, arzu, sevgi, aşk tabloları çizdik beraber
Düşünüyorum da ; ne çok şey yaşadık seninle ve ne fazla güzel şeyi sığdırabilmeyi başardık geçen zamana Şu Anda sana ait ne varsa aşkı çağrıştırıyor bende Senin kokun beraberinde aşkı getiriyor uzaklardan Her sözünde bir aşk hikayesi gizli haberin değil Gözlerin! Gözlerin ebedi aşk şarkılarına ilham verecek güzellikte Bundan olmalı fakat; uzun vakit aralıklarında düşünüyorum seni Bir şeylerin askıya alınmış halisin sen Bütün sıkıntılarıma mola verdiren dakikalarda saklı senin hayalin Ne zaman aklıma gelsen aydınlanıyor karanlıklarım Umutsuzluklarımı, korkularımı, mutsuzluklarımı göz ardı edip, seni düşünüyorum büyük bir hoşgörü duyarak Demin kendime dahi izah edemediğim bir duygu bu Adını koymayı başaramadığım, daha önce yaşanmamış türden duyguların başkahramanı oldun sen O, zırhlara bürünmüş, kabuğunun çatlamasından korkan adamı yok etti geçen vakit Zırhlarını eritti aşkın ateşi, derhal kırılan kabuğun altında yatan seni yaşıyorum günbegün Nasıl sıcaksın, nasıl sevgi doymuş, ne kadar şefkatli ve ne fazla sevilmeye değerinde İşte bu yüzden beni sana getiren adımlar birbirleriyle yarışıyor çoğu süre Sırt çantama ikimize de yetecek dek umut, mutluluk ve tebessümü sığdırarak geliyorum yanına Ve sen yalnızlığımın üstünü örten dar bir sevgi oluveriyorsun içimde Bana arkadaş oluyorsun, bana yoldaş, bana sırdaş oluyorsun, bana yar, bana yar oluyorsun daha birincil günden beri
Şimdi sen yanı başımda şarkılar söylüyorsun, gitarının telleri ağlıyor, ve ben yazıyorum Sana ve seni yazıyorum bu gece, dinle sevgilim dinle?
Bastırılmış duyguların, eğitilmemiş ruhların, sindirilmiş yüreklerin harcı değildir aşk
Sınırları danışıklı sevdalara misal olalım diye zorladım sınırları Tel örgüleri aştı, mayınlarla çarpıştı yüreğim seni sınırsız sevebilmek için Sende kendimi buldum ben Bendeki seni sevdim delice Şimdi ikiniz beraber büyüyorsunuz, bir sen birde sevda
Bak; her şeyden geçtim, cevabını bilmediğim sorulara yanıt aramıyorum bundan böyle Nereye varacağımızı bilmesem de huzurla aynı yolda yürüyorum seninle Dünü anlamsız verdim, yarınlar önemini şimdiden yitirdi yanında olduğum bu günü yaşarken Ola Ki sonu olmayanım şayet de sonsuza kadarımsın kim bilir? ? Seni Seviyorum?



SenAşkBen

İnsan kendinden başkasını çok sever mi ? Aşk, pek birşey ki sevdirir Hayatta bir çizgi vardır çizginin sag tarafı sevinç sol tarafı hüzündür Irk genelde çizgidirler, duygularını dengeler Ne hüzün ne sevinç ? Eger kendinden çok sevdigin biri varsa o sana dengeni şaşırtır Çok mutlu oldugun lahza, aniden çok mutsuzda olabilirsin İşte sevgi böyle birşeydir Dünyada iki kelimeyle cenneti, küçük bir kırgınlıkla cehennemi yaşatır Lakin ne değin küskün olsan da, dargın olsanda, onun var oldugunu, senin oldugunu bildigin sürece en mutlu sensindir Sadece gururun bu gerçegi o anlarda saklar, fakat bu hep böyledir Onu gördügün lahza kendini unutursun Tek düşündügün tek hissettigin onu fazla sevdiğin, onsuz yaşayamıyacağındır Elini Tuttugunda dünya yıkılsa sana zarar gelmiyecekmiş gibi hissedersin Bilirsin oysa oda seni, senin sevdigin dek seviyordur İki seven kalp, aşkın verdigi sıcaklık ve sahiplik şehvetli Bunlar eritir seni Ve aynı zamanda aşkın getirdigi diger müthiş duygular Benim için aşk birde insanın yaşamı baştan başa en güzel gördügü rüyadır İşte sen benim için böyle bişeysin

Gözlerine baktıgımda kendimi buldugum, ellerini tuttugumda dünyadan koptuğum Hergünün tamamında aklımı işgal eden, kalbimi hiç bir atışında yalnız bırakmayan, hayallerimin tamamını kaplayan çok iyi birisisin İyi oysa varsın Seni Seviyorum Aşkım



Arzu Mektubu;
Sevgilim!
Sen gideli kaç saat oldu ? Kaç gün geçti, kaç hafta? Saymadım Bana yüzyıllar geçmiş gibi geliyor Son anda sen giderken gözlerinin buğusunu bıraktın Şimdi sis içinde tüm dünya Çiçekler gözyaşlarımı içti, sen onları kırağı sanırsın, çiy sanırsın ancak tümü benim gözyaşlarımla ıslak

Sevgilim özlüyorum seni Bir balta indirildi, içimden bir ağaç köküyle devrildi Gözlerimden akıcı yaştan belirlenmiş yok mi, içim kanıyor Istek bir bulut gibi sarıyor beni, kuşatıyor Seni hoşuna gitmek bir ebediyet gibi büyüyor içimde Haftanın her gününe, geçen her saate senin adını verdim Senin adınla başlıyor mevsimler, yıllar sen varsan içinde, geçerli

Istek bir yağmur gibi yağıyor üstüme Damlalar yüreğime vuruyor Gecenin karanlığında bir başınayımUykularım bölük pörçük Bütün rüyalarımda sen gözlerim kapanır kapanmaz gözlerin yaklaşıyor Daha Sonra bir rüzgar alıp seni, benden uzaklara götürüyor

Geceler boyu sabahlayıp uğruna, boşluğa düştüğüm sevdiğim, bir tanem, gözbebeğim Yüreğimden mühürlendim sana Şiirler havalanıyor kuşlar gibi, şarkılar ağlıyor yokluğuna Sevgilim hayatı sende buldum ben, tükenirsem sen tüketirsin beni

Yoksun, gittin, tek başına koydun Bu nasıl bir özlemdir, kendi gövdem ateşten bir gömlek yanıyorumYetti bundan böyle, yetiş nolur dayanamıyorum



Karşılıksız platonik aşk mektubu
Seni ne fazla sevdim ben Ne fazla gözyaşı döktüm senin için Geceleri sen yatağında meleklerin kanatlarıyla uçarken ben penceremin önünde senin rüyana girmek için dua ederdim Bir bakışına, bir dudak kıvrımında titreşimli gülüşüne varmak için dünyanın tüm çiçeklerini önüne sererdim

Şiirler, şarkılar, sevgiler içimde tutuşan bir alev, onun yangınında senin için kül kesildim Ağır hastalar geceyi kuvvet geçirir Sabahı bekler küskün yürekler, hasta umutlar, yalnız ruhlar Yalnızdı gecelerim Hastaydı gecelerim Kan kaybından dışarı giden bir zarar görmüş gibi umarsızdı gecelerim Bir uçurumun kenarına beni içeren karabasandı gecelerim Namına yalnızlık dedim Sensizlik dedim Sen beni bilmedin, beni tanımadın, beni sevmedin Bu bir ölümdü, bu bir fermandı Bıçak kesmez artık beni, ip asmaz, çeküller yüreğimi taşımaz Yaşamak olası değil, yalnızlık karanlık kapılarıyla üstüme kapandı Amansız acılar içindeyim

Ey Sevdiğim Ben seni ne fazla sevdim Dünya bildi, bir sen bilmedin Yalnızlığın öteki adı aşka karşılık almamaktır Kaçılamayacak kadar yakın, tutulamayacak dek uzak bir yerdesin Benim aşkıma yalnızlık kucak açtı Senin yokluğuna dokundum, içim yandı Odamın çıldırtan sessizliğinde sana seslendim Yankısı döndü dolaştı, senin kapıların bana kapalı Kendi sesim yeniden bana ulaştı Anladım ki beni hiç duymayacaksın

Sana sitem edemem Sana kırılamam Bir tek dileğim var senden, son bir tek isteğim O da MUTLU OLMAN
MUTLU OL SEVDİĞİM BİRİCİĞİM AŞKIM NEREYE, KİME GİDERSEN GİT YETER FAKAT SEN MUTLU OL

Birincil aşka yazılı duygusal bir mektup
Maziye zincirlenmişti birzamanlar kaderim Kalbime de zincir vurulmuştu yarı Fırtınalar daima içimde dolmayan bir boşluk ise benimleydi her zaman Büşra ın gözyaşları defalarca akıyordu Oturmuştu bir banka gelene geçene aldırmıyordu hiç Birazcık evvel bir holding binasından çıkmıştı Birincil aşkı birincil sevdiği birzamanlar komşusunun oğlu olan Kaanı ziyarete gelmişti Yıllardır görmemişti onu Pek bunalımdaydı ancak Yeni eşinden bölünmüş yarı bir iki söz edecek birini aramış ve Kaanı görmeye gelmişti Keyifle girdiği yerden gözyaşları içinde çıkmıştı Kaanın bir yıl önce öldüğünü öğrenmişti
Ancak lisede birlikte okurken üniversiteyi bitirip evleneceklerini söylüyorlardı birbirlerine
Anında kalemini çıkarıp ağaca bir kalp çizmiş ve içine isimlerini yazmıştı Kaan
Düşüncelere dalmıştı Büşra Apartopar banktan kalktı Edinekapı Mezarlığına
gitti Kaanı görememişti fakat mezarına gidecekti Bulacağına inanıyordu Arkadaşları tanımlama etmişti
Mezarlığın kapısında ki çiçekçiden ençok sevdiği birzamanlar sevdiğinin verdiği kırmızı gülleri aldı Kapıda oysa görevliye sordu Birlikte aramaya başladılar
İçinden aralıksız olarak

Sonunda buldu mezarı



Gözyaşları durmuyordu

Acilen ben senin için aldım

Nişan yüzüklerimizi bile almıştın Gençlik işte akılcı düşünemiyor ama insan
Ayrıca ağlıyor hem konuşuyordu Büşra
Evliliğinde fazla acılar çektirmişti eşi Aralıksız aldatıyor ve manevi işkenceler yapıyordu Sonunda dayanamayıp kızını da alıp annesinin yanında gitmişti Doğrusu Kaandan bir beklentisi yoktu Çünki Kaanda evli ve iki kızı vardı Sadece arkadaş olarak görmeye gitmişti Trafik kazasında öldüğünü öğrenmesi onu geçmişe götürmüştü

Ve bizi ayırdı Olur Ya sen de mutlu olamadın eşinle Bense hiç olmadım Bazen seni düşünürdüm Seninle evli olsaydım mutlu olurdum Sen beni anlıyan sevgi doymuş biriydin
Tekrar gözlerinde ama yaşlar sicim gibi iniyordu Büşra ın Keşke bugün hiç uğramasaydım İçimde oysa aşk kırıntıları kalsaydı yerinde Lakin mazimin saf ve pak aşkı köz gibi yanacak bundan daha sonra içimde
Elinde oysa gülleri mezarın toprağına tek tek bıraktı

Birzamanlar aşık olduğu deliler gibi sevdiği arkadaşını üzgün olarak bıraktı Hayat herzaman süprizlerle doluydu Bazen böyle acı süprizler de insanın karşısına çıkabiliyordu

Garip hissi ve insanın kendi kalbine yazdığı bir mektup
Yazma diyorlar bana
yazarken canın acıyor
ağlıyorsun
ve gelemiyorsun kendine uzun bir zaman
yazma diyorbeni tanıyanlar
yazarsan kurtulamazsın bu aşktan!
Yapamıyorum
yazmamayı beceremiyorum
ancak sussam bir süre
dinlense kelimeler
Ben sussam sen yazarsın olur ya
İkimizin yerine konuşmaktan yoruldum bundan böyle
Ben yazmazsam şayet yeni anlamlar yüklenir alfabeye
Bir harfini aldım ancak onun ben
28 harf kaldı geriye doğru
Bundan Böyle seni tanıyanlar
bilemeyecekler hiç
Adının başında hangi harfin olduğunu
Basit değil böyle sevilmek eminim
Hiç seni sevdiğim kadar sevilmemiş olsamdaeminim işte
Benim nefes almamı engelleyen bu aşk
seni de yaşatmazbilirim
Bulmacaların içindeyim
lakin ne olur çözme beni
gidersen birgün dayanamaz kalbim
bırak sırlarla kalayımsen her zaman başucumda kal
Bana hiç ?gelmemiş olsaydın
korkmazdım elbet ?bir gün gidecek olman düşüncesinden
Ama geldin bana
Ne de iyi ettin!
SusamıyorumNe zaman susmak gelse içimde
Gözyaşlarımla yıkıyorum yüzümü
Fazla ağlıyorum
Diyor oysa bir şarkı;
ben denizden bir damlayımo yüzden tuzludur gözyaşlarım
Denizden doğduğum içten
ama artık eminim
Doğduğum yerde ölmeyeceğim!
Ağlatmak istemezdim kimseyi
ve sen hiç ağladın mıbilmiyorum
Hayatının neresindeyim
ve yokluğumun büyüklügü ne kadar yer tutarsa
bedelini ödemeye razıyım
Bırak gideyim
?Tutmuyorum zaten diyebilirsin
doğru
ellerinle bağlamadın ellerimi
Dillerinle söylemedin ?gitmeleri
Kalbimden kalbine bağlanan o kalın ilmiği sen atmadın
Habersiz değildin amaSadece uyarmadın
Ara Sıra oturup sana mektup yazmak geliyor içimden
Sayfalarcarenk renk
Saçlarımı boyadığım gibi boyamak istiyorum kelimeleri
Oturuyorumyazamıyorum
Badana kalemleri elimde kalıyor
Gidip günahsız çocuk yüzlerini boyuyorum
Gülüyorlar
Birilerini mutlu etmeyi becerebiliyorum
Eksik da olsa
Kötü olabilseydimsenin içinsana karşı
Nefret Edilen Şey edebilseydin benden
Denemedim mi sanıyorsunseni sevmemeyi
benden korku etmeyi sana öğretmeyi
olmadı
ne vakit bir adım atsam senden geriye doğru
yüzlerce kez koştum ileriye
Ardıma dönYazma diyorlar bana
yazarken canın acıyor
ağlıyorsun
ve gelemiyorsun kendine uzun bir zaman
yazma diyorbeni tanıyanlar
yazarsan kurtulamazsın bu aşktan!
Yapamıyorum
yazmamayı beceremiyorum
oysa sussam bir vakit
dinlense kelimeler
Ben sussam sen yazarsın olur ya
İkimizin yerine konuşmaktan yoruldum bundan böyle
Ben yazmazsam ola ki yeni anlamlar yüklenir alfabeye
Bir harfini aldım oysa onun ben
28 harf kaldı geriye doğru
Artık seni tanıyanlar
bilemeyecekler hiç
Adının başında hangi harfin olduğunu
Kolay yok böyle sevilmek eminim
Hiç seni sevdiğim dek sevilmemiş olsamdaeminim işte
Benim nefes almamı engelleyen bu aşk
seni de yaşatmazbilirim
Bulmacaların içindeyim
ama ne olur çözme beni
gidersen birgün dayanamaz kalbim
bırak sırlarla kalayımsen her zaman başucumda kal
Bana hiç ?gelmemiş olsaydın
korkmazdım elbet ?bir gün gidecek olman düşüncesinden
Lakin geldin bana
Ne de iyi ettin!
SusamıyorumNe süre susmak gelse içimde
Gözyaşlarımla yıkıyorum yüzümü
Çok ağlıyorum
Diyor fakat bir şarkı;
ben denizden bir damlayımo yüzden tuzludur gözyaşlarım
Denizden doğduğum içten
ama artık eminim
Doğduğum yerde ölmeyeceğim!
Ağlatmak istemezdim kimseyi
ve sen hiç ağladın mıbilmiyorum
Hayatının neresindeyim
ve yokluğumun büyüklügü ne değin yer tutarsa
bedelini ödemeye razıyım
Bırak gideyim
?Tutmuyorum zaten diyebilirsin
içten
ellerinle bağlamadın ellerimi
Dillerinle söylemedin ?gitmeleri
Kalbimden kalbine bağlanan o kalın ilmiği sen atmadın
Habersiz değildin amaSadece uyarmadın
Ara Sıra oturup sana mektup yazmak geliyor içimden
Sayfalarcarenk renk
Saçlarımı boyadığım gibi boyamak istiyorum kelimeleri
Oturuyorumyazamıyorum
Boya kalemleri elimde kalıyor
Gidip günahsız çocuk yüzlerini boyuyorum
Gülüyorlar
Birilerini mutlu etmeyi becerebiliyorum
Az da olsa
Fena olabilseydimsenin içinsana karşısında
Nefret edebilseydin benden
Denemedim mi sanıyorsunseni sevmemeyi
benden nefret etmeyi sana öğretmeyi
olmadı
ne süre bir adım atsam senden geriye
yüzlerce kez koştum ileriye
Ardıma döndüğümde sen hep aynı yerdeydin
Uzaklığımız bundandır
Niçin boğaz köprüsü var burada biliyor musun
ben mi uydurdum yoksa bu bir öykü miydihatırlamıyorum
Lakin bir büyük kasaba aşık olunca öteki şehrekuruvermişler araya köprüyü işte
Şehirlerin dilleri yokanlatamazlar sevdalarını
Benim dilim var
Fakat kent değin saklayamam sevdamı
Salıverirsem birgün içimden bu aşkı
yıkılacak bu köprü
Hiç bir seven kavuşmasın diye!
Olmuyorolmuyor
Bir mektup yazsam diyorum sana
İnsan kalbine mektup yazamıyor! düğümde sen her zaman benzer yerdeydin
Uzaklığımız bundandır
Niçin boğaz köprüsü var burada biliyor musun
ben mi uydurdum yahut bu bir hikaye miydihatırlamıyorum
Ama bir kent aşık olunca öteki şehrekuruvermişler araya köprüyü işte
Şehirlerin dilleri yokanlatamazlar sevdalarını
Benim dilim var
Ama kent kadar saklayamam sevdamı
Salıverirsem birgün içimden bu aşkı
yıkılacak bu köprü
Hiç bir seven kavuşmasın diye!
Olmuyorolmuyor
Bir mektup yazsam diyorum sana
İnsan kalbine mektup yazamıyor!

Sevgiliye yazılmış bir mektup
Biliyorum sen de seviyorsun beni Gözlerinden okunuyor, uyku gibi, yağmur gibi, duman gibi aşk dökülüyor gözlerinden Beni sevmediğini söylerken dudaklarının kıvrımında pek bir sinyâl görüyorum ki sevdiğini söylüyor Elini tutuyorum, elimi iterken elin, yanarak titriyor

Biliyorum sen de seviyorsun beni Bazen hiç ses vermiyorum sana, beni çağırıyorsun, adımı sesleniyorsun, yüreğin beni arıyor Uzaklara bu vesileyle beni de alıp götürüyorsun, yahut bu dek çınlar mıydı kulaklarım ? Akşam yıldızına bakarken ben geçiyorum aklından, yıldız pat diye ışığa kesiyor

Umulmadık bir zamanda, beklenmedik bir yerde aniden karşıma çıkıyorsun, gözlerimiz karşılaşınca yüzünü çeviriyorsun Benim yanaklarım ateş ateşsenin dudakların nar çiçeği bir rüzgar esiyor aramızdan görmezden geliyorsun En yaşanacak zamanda saatler boşuna akıyor, çileler sarıyorsun

Sevgilim, benim nazlı sevgilim Neden bu gaddarlık ? Niçin susuyorsun? Aramızda niçin bu dek insan, niçin bu değin engel koyuyorsun ? Sevgilim her şey bahane tüm söylediklerin Kelebek kanadı dek ince, yağmur damlası dek temiz bir aşk bu Korkmana, kaçmana lüzum yok

Sevgilim, biliyorum sen de seviyorsun beni, itiraf etmiyorsun *
 
Üst Alt