Son Konu

.....Şeytan.....

iltasyazilim

Yeni Üye
Katılım
25 Ara 2016
Mesajlar
2
Tepkime
1
Puanları
38
Yaş
35
Credits
-2
Geri Bildirim : 0 / 0 / 0
ŞEYTAN NEDİR ?

Kötü ruhun, kötü birinin, kötülüğe teşvik edenin, kötülüğün temsilcisinin, karanlık ve delàletin önderinin,
Allah'ın ve O'nu seven, O'na kullukta bulunan herkesin büyük düşmanının müşahhaslaştırılmış şekli veya kötülüğün sembolü olmuş varlık

Şeytan (Satan) İbranice asıllı bir kelime olup, rakip, muhalif gibi anlamlara gelir
Hz Adem (as) topraktan yaratılan ve ilim ile nimetlenen, akıl güneşi ile aydınlanan Adem (as)'ın her vechile
üstünlüğü meydana çıkmıştı Güzel melekler artık o pàyenin Adem (as)'a verilmesindeki hikmeti anlamış bulunuyorlardı Güzel ve masum melekler Hz Adem'e hürmetlerin en güzelini gösteriyorlardı Fakat İblis Hz Adem'i kıskandı Birden kibir ve gurur ile doluvermişti Bu gurur onun felaketi olacaktı

Hz Adem'e ilk secde eden Cebràil'dir Peşinden Mikàil, sonra İsrafil ve daha sonra da Azràil
Ve en sonra mukarrebin denilen yakınlık melekleri

Hz Adem (as)'e edilen secde kulluk secdesi değil, tàzim secdesidir Ve Adem'in kadrini şànını ilàndır
Ve meleklerin emri ilàhiye ne kadar muti olduklarının delilidir

Hz Adem (as)'a secdeyi kabul etmediği andan itibaren, hayırdan ümidini kesmiş, pişmanlık ve üzüntü duyananlamında İblis; secde etmeyiş sebebi olarak da beni dumansız ateşten, onu ise çamurdan yarattındiyerek hükümsüz bir bahane ve kendisince geçerli bir gerekçe gösterdiği ve Adem'i Cennet'ten çıkarmaya çalıştığı andan itibaren de Şeytan adını almıştır

ŞEYTAN Arapça şetanekökünden rahmetten uzaklaştı, Hak'dan uzak oldu; Şatakökünden ise, öfkeden tutuştu, helak olacak hale geldi gibi manalara gelip insanlardan, cinlerlerden ve hayvanlardan isyan eden ve zarar veren her şeyin adı olmuştur Haset, öfke gibi insana mahsus olan her kötü huy ve davranış da şeytan diye isimlendirilmiştir
Şeriat örfünde ise, Yüce Allah'ın Adem'e secde emrine karşı gelip isyan ettiği için ilàhi rahmetten kovulan ve insanların amansız düşmanı olan, cin taifesinin inkarcı kesiminden gizli bir varlıktır (elKehf, 1850)

Diğer isimleri ise Gaur, Vesvs, Hannàs, Kàfir, Sağır, Marid, Tàif, Fàtin Mel'un, Medhur, Mekzu, Kefr, Hazul, Adüvv, Mudill, Merid'dir

Yaratılışı ve Hz Adem'e secde emrinden önceki durumu: Evrende Adem (as)'den önce yaratılmış melek ve cin adında iki varlık mevcuttu (elBakara, 231; el Hicr, 152629)
Şeytan, cin denen varlık grubuna mensup idi (elKehf, 1850)

Hz Adem'e secde emrine kadar hissiyatına dokunan bir teklif yapılmamış ve imtihan olunmamıştı Onun bu ana kadar, Allah'ın emirlerine göre mi, yoksa öz nefsinin isteklerine göre mi hareket ettiği bilinmiyordu Adem'e secde emri onun hissiyàtına ters düştü Emri yerine getirmekten kaçındı Gerekçe, kendisinin ateşten, Adem'in ise topraktan yaratılmış olmasıydı Böylece o, itiraf ve özür dileme yerine itirazı ve hayatı tercih etti Ona göre ateşten yaratılmış olmak bir üstünlük sebebiydi (Sàd, 387158)

Böylece o, ateşin topraktan üstünlüğü gibi iki madde arasında, aslında olmayan bir farklılık
görmüştü Her iki madde yaratıcısının da Allah olduğunu itiraf etmesine rağmen Adem'in yeryüzünde Allah'ın halifesi olması, Allah'tan bir ruh taşıması gibi asıl üstünlükleri bilmezden gelmişti (elHicr, 1529; Sàd, 3872)

Bu anlayış Şeytan'a, Allah'ın huzurundan kovulma, rahmetinden ümit kesme ve kıyamete kadar
O'nun lànetini hak etme dışında hiç bir şey kazandırmadı Çünkü o dar görüşlüydü, maddenin ötesini görememişti
Maddeyi tek ve gerçek ölçü sanmakla şeytanca bir yanılgıya düşmüştü

His ve duygularıyla hareketi sonucu kendi nefsinden kaynaklanan yanılgısını Allah'ın emrine tercih etmekle insanın üstünlüğü gerçeğini kabul etmemişti Çünkü bu secde emri yalnız Adem'in şahsına değil, zürriyeti de dahil, insan nev'ine verilen bir şeref ve imtiyazdı

Şeytan'ın bu itirazı, büyüklük taslamaya ve neticede kendisini inkàra götüren bir isyana dönüştü Çünkü o,
neticede sahibini alçaltacak olan bir büyüklük anlayışına sahipti

Nihayet Allah'tan şu hitap geldi: İn oradan! Orada büyüklenmek sana düşmez, defol!
Sen alçağın birisin! Defol oradan Sen artık kovulmuş birisin Doğrusu hesap gününe kadar lànet sanadır
(elA'raf, 713; elHicr, 153435; Sàd, 387778)

Böylece Hz Adem'e karşı büyüklük taslaması ve secde emrine isyanı neticesinde ilàhi rahmetten ebediyen kovuluşu İblisadını almasına sebep oldu Hz Adem'e secde emri karşısında isyan eden ve hakikatle ilgili bütün bağları koparılan ve melekler arasındaki yerini de kaybederek tamamen yalnız kalan şeytan bu defa intikam peşine düştü Bir başka deyişle şeytanca tutum içerisine girdi Hedefi insandı Çünkü insan yüzünden ilàhi rahmetten uzaklaştırılmıştı Amacına ulaşabilmek için de Allah'tan kıyamete kadar mühlet istedi

***
Hay aksi şeytan !
Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem bunu duyunca şöyle buyurdu:
Öyle demeÖyle deyince şeytanı büyütmüş olursunO kadar ki bir evi doldurmuş olur
Şöyle de: BismillahO zaman şeytan bir sinek kadar küçülür


MÜHLET VERİLİŞİ

Hz Adem (as)'a secde emri karşısında büyüklük taslaması sonucu ilàhi rahmetten ümidini kesen ve tamamen yalnız
kalan şeytan, hayatından da endişe etmeye başladı İnsanların tekrar dirilecekleri güne kadar,
bana mühlet verdiye Allah'a yalvardı (elA'raf, 714)
İnsanların tekrar dirilecekleri günden maksat ise sur'a ikinci üfürülüş zamanıdır (ezZümer, 3968; elMutaffin, 836)

Bu şekilde mühlet istemekle tekrar dirilmeden sonra artık ölümün olmayacağını biliyor ve böylece ölümden kurtulacağını sanıyordu Onun bu ölümsüzlük isteği, belirli bir zamana kadar
(elHicr, 1538) kaydıyla, Sen mühlet verilenlerden sin!(elA'raf, 715) şeklinde cevaplandırıldı Belirli bir zamandan maksat ise, sur'a birinci üfleniş zamanıdır (enNeml, 2787) Bununla o, zillet ve hakaret dolu bir hayatı ölüme tercih etti Onun için esas düşüş de bu oldu



GÖREVİ

Belirli bir zamana kadar mühlet verilen şeytan, hatasını anlayıp tövbe ederek suçunu affettirme yoluna gitmedi
Bilakis daha da azgınlaştı
Kendisine, kıyamete kadar meşgul olabileceği bir hedef seçti Bu hedef, İlàhi rahmetten uzaklaştırılmasına sebep olan insandı Gönlünü intikam duyguları bürümüştü

Cüretkàr bir edà ile bu duygularını Yüce Allah'a şöyle açıkladı:
Beni azdırdığın için yemin ederim ki, yeryüzünde kötülükleri onlara güzel göstereceğim(elHicr, 1539)

Görüldüğü gibi, Yüce Allah isyanından dolayı şeytanı hemen huzurundan kovmamış, önce ona konuşma fırsatı vermiş, hatasını anlayıp tövbe etme imkànı tanımış fakat o, inat ve küfründe ısrar edince, bulunduğu makamdan indirmiş ve tasarladığı plànlarını şöylece sınırlayıvermiştir:
Halis kullarım üzerinde senin bir nüfuzun olamaz Ancak sana uyan sapıklar bunun dışındadır(elHicr, 1542)
Yerilmiş ve koğulmuş olarak defol Yemin olsun ki, insanlardan sana kim uyarsa; sizin hepinizi Cehennem'e dolduracağım(elA'raf, 718)



HAVVA'NIN YARATILIŞINDAN SONRA

Bilindiği gibi ilk insan olarak yaratılan Hz Adem erkekti;
Adn Cenneti'nde ikamet ediyordu Burası Adem'in ilk vücut Nimetine mazhar olduğu hilkat bahçesiydi Kendi cinsinden ve nefsinden eşi de yaratıldı (erRum, 3021)

Eşinin adı Havva idi Artık evrende iki insan vardı: Adem ve Havva Böylece insanın Cennet hayatı başlamıştı, devam ediyordu Öte yanda, Adem'i kendi felaketine sebep bilen şeytan, ondan öç almayı planlıyordu Bunun üzerine Adem ve eşini Allah şöyle uyardı: Ey Adem! Eşin ve sen Cennette kal, orada olandan istediğiniz yerde bol bol yiyin, yalnız şu ağaca yaklaşmayın; yoksa zalimlerden olursunuz (elBakara, 235, Tàhà, 20117119)

Şimdi imtihan edilme sırası Adem'e gelmişti Aslında Adem'e ve eşine yaklaşmaması tavsiye edilen ağaç, aynı zamanda bir imtihan sahasıydı Onun meyvasından yemek ise, yasak bir fiilin işlenmesi, sorumluluk sahasının dışına çıkılması ve Allah'ın koyduğu bir yasağın çiğnemesi demekti

Nihayet şeytanoradan ikisinin de ayağını kaydırttıve onların yanılmalarını sağladı (elBakara, 236) Adem ve eşi, melek olma veya Cennet'te ebedi kalma ihtimallerini duyunca, şeytanın kendile rine düşman olduğunu unuttular Ağaca yaklaşmayınemrine sabırsızlık edip ondan yediler (Tàhà, 20115) Ağaçtan meyve tadınca ayıp yerleri kendilerine açılıverdi (Tahà, 1)
Allah Adem'e görevini hatırlatarak Ben sizi o Ağaçtan men etmemiş miydim? Şeytanın size apaçık bir düşman olduğunu söylememiş miydim?diye seslendi (elA'raf, 722)

Nimetin devamlılığı ve Cennet'te ebedi kalma arzusu onların bu duruma düşmesine ve şeytana uymalarına sebep olmuştu Fakat hatalarını çok çabuk anladılar, meleklerin yolunu seçerek derhal tövbe ettiler (elA'raf, 723) Allah da tövbelerini kabul etti (elBakara, 237 Tàhà, 2)

Fakat cennette daha fazla kalmalarına müsaade etmedi ve şu emri verdi:
Birbirinize düşman olarak inin, siz yeryüzünde bir müddet için yerleşip geçineceksiniz Orada yaşar, orada ölür ve oradan dirilip çıkarılırsınız(elA'raf, 72425)

Ey insanlar! Yeryüzündeki temiz ve helàl şeylerden yiyin, şeytana ayak uydurmayın, zira o sizin için apaçık bir düşmandır Muhakkak size kötülüğü, hayasızlığı, Allah'a karşı da bilmediğiniz şeyi söylemenizi emreder(elBakara, 2168169)

Şeytanın kendilerine te'sir edemeyeceği kimseler de ayetlerde şu şekilde belirtilmiştir: Şeytan seni dürtecek olursa Allah'a sığın, doğrusu O işitir ve bilir Allah'a karşı gelmekten sakınanlar, şeytan tarafından bir vesveseye uğrayınca, Allah'ı anarlar ve hemen gerçeği görürler(elA'raf, 7200201)

Kur'àn okuyacağın zaman, kovulmuş şeytandan Allah'a sığın Doğrusu şeytanın, inananlar ve yalnız Rablerine güvenenler üzerinde bir nüfuzu yoktur Onun nüfuzu sadece, onu dost edinenler ve Allah'a ortak koşanlar üzerindedir(enNahl,1698100)

Allah'ın hàlis kullarına tesir edemeyeceğini, şeytan, bizzat kendisi de itiraf etmiştir
(elHıcr, 152843; elİsra, 1761)



HER İNSANA BİR ŞEYTAN VERİLİŞİ


Yüce Allah insanı, yol gösteren bir melekle desteklediği gibi, onun yanına, kendisine vesvese veren, kötülüğü süslü gösteren, münkere teşvik eden ve fitneye çağıran birde şeytan vermiştir

Bu konuda Peygamberlerle diğer insanlar arasında hiç bir ayırım yapılmamıştır
Şöyle ki: Böylece biz her Peygambere insan ve cin şeytanlarını düşman yaptık

Bunlar aldatmak için birbirlerine yaldızlı (içi bozuk dışı süslü ve aldatıcı) sözLer söylerler(elEn'àm, 6112113)
Yani vahyeder gibi seri bir ima ve işaretlerle öyle süslü, yaldızlı sözler telkin ederler ki bunların sade dışındaki süsüne bakanlar aldanır ve onların şeytanlıklarına meftun olurlar

Hz Peygamber de bir soru üzerine: Her insanın yanında bir şeytan vardırbuyurmuş, seninle de mi ey Allah'ın Elçisi?diye sorulduğunda, Evet, fakat Rabbim ona karşı bana yardım etti de, o da bana teslim oldudemiştir (Müslim)


Ey insan oğulları,
ben size, şeytana tapmayın, o sizin için apaçık bir düşmandır, diye bildirmedim mi ? (Yâsin, 3660)


İNSANI ŞEYTANA TUTSAK EDEN NEFSİ HASTALIKLAR


Zayıflık, ümitsizlik, emelsizlik, şımarıklık, aşırı sevinç, kendini beğenmişlik, yersiz övünme, zülüm, azgınlık, inkàr, nankörlük, acelecilik, başıboşluk, serserilik, cimrilik, aç gözlük, hırs, münakaşa, gösteriş, şüphe, kararsızlık, cehalet, gaflet, düşmanlıkta katılık, aldatma, yalan, iddià, sabırsızlık, şikàyet ve yakınma, infak etmeme, isyankàrlık, inatçılık, tahakküm, haddi aşma, mala düşkünlük ve dünyaya dört elle sarılma

Bu Nefsi hastalıklardan kurtulup mutmain olunca içini Allah'ın zikri, şeytandan sakınma, güç ve gayretin Allah ile mümkün olduğunu itiraf etme, gökleri ve yeri ayakta tutan ve yok olmaktan koruyan Allah'a yönelme gibi, insanın maneviyatını güçlendiren ve ruhi kalitesini yükselten faziletlerle dolar
Bu durumda yükselen insandan şeytan artık çekinmeye başlar ve onunla karşılaştığı yolunu değiştirir

Nitekim Hz Ömer bunun en güzel örneğidir Hz Peygamber ona hitaben şöyle demiştir:
Ey Hattâboğlu Ömer, şeytan aslâ seninle karşılaşamaz Sen bir yoldan giderken, o muhakkak senin yolundan başka bir yola yönelir gider
 
Üst Alt