Son Konu

Sezai Karakoç'un Hayatı

bilgiliadam

Yeni Üye
Katılım
16 Ağu 2017
Mesajlar
1,516,397
Tepkime
26
Puanları
48
Credits
-6
Geri Bildirim : 0 / 0 / 0
Sezai Karakoç'un Hayatı sezai karakoç un hayatı sezai karakoç kaç yılında öldü un kısaca hayatı Sezai Karakoç 1549310242 1549310242 sezaikarakocunhayati5c58992bb619esezaikarakocunhayati5c58992bb619e http:wwwsamanyoluhabercomimagesresimsezai (d 22 Ocak 1933 Ergani, Diyarbakır)​Çocukluğu Ergani, Maden ve Dicle ilçelerinde geçen ve 1938 yılında Ergani’de 3 ay ilkokul öncesi ihtiyat sınıfına aralıksız Sezai Karakoç, ilkokulu 1944'de Ergani’de bitirdi sonradan Maraş Orta Okuluna parasız yatılı olarak tescil oldu 1947'de burayı bitirerek Gaziantep’te yine parasız yatılı lise öğrenimine başladı Gaziantep Lisesi'nden 1950’de mezun oldu Felsefe okumak istediği için İstanbul’a gitti Babasının ricası İlahiyat Fakültesiydi Kendi parasıyla okuyamayacağını anlayınca, o zaman parasız yatılı kısmı bulunan Siyasal Bilgiler Fakültesi sınavına girdi Sınav sonuçlarını beklerken de Felsefe bölümüne kayıt yaptırır Ola Ki sınavı kazanmazsa felsefe tahsili yapacaktı Ankara Siyasal Bilgiler Fakültesini kazanarak başladığı yüksek öğrenimini 1955’te fakültenin mali şubesinden mezuniyetle tamamladı Zoraki hizmet nedeniyle Maliye Bakanlığı’nda Hazine Genel Müdürlüğü Dış Tediyeler Muvazenesi Bölümüne atandı sonra Maliye müfettişliği sınavına girdi ve kazanarak ve 11 Ocak 1956’da müfettiş yardımcılığı görevine başlar 1959 yılında İstanbul’da Gelirler Kontrolörüdür Bir ara Ankara çağrılıp Yeğenbey Vergi Dairesinde görevlendirilirse de kısa bir müddet sonradan tekrar İstanbul’daki görevine döner Görevi icabı Anadolu’yu fazla gezer ve çoğu il, ilçeyi analiz, tanıma fırsatı bulur 1960 1961 yıllarında değiştirme subay olarak yaptığı askerlik görevinden sonradan İstanbul’daki görevine kaldığı yerden devam etti 1965’cilt 1973’e kadar birçok defa istifa etti 1973’deri bu yanlamasına da hiçbir devlete ait tayin almadı İstanbul'da Diriliş Yayınları ve Diriliş Dergisi'ni kurdu 1990 yılında “Güller Açan Gül Ağacı Amblemiyle Diriliş Partisi'ni kurdu Yedi yıl Partinin Genel Başkanlığını yürüttü Fakat parti 19 Mart 1997’de 2 genel seçime girmediği için kapatıldı 2006 yılında kültür bakanlığı özel ödülü ile ödüllendirildi bakanlığa, ödülün para kısmının kültür sanat işlerine harcanmasını, öteki kısmınınsa posta ile bildirdiği adrese yollanmasını rica ettiği bir mektup yolladı 2007 yılında Ulu Diriliş Partisi'ni kurdu ve halen partinin genel başkanlık görevini yürütmektedir kaçar herkesten durmaz bir yerdeanne ölünce çocuk çocuk ölünce anne Sezai Karakoç'un Politikası Karakoç şiirle ilgili görüşlerini yazmaya başladığı dönemlerden itibaren şiir anlayışını da yazmıştırBu konudaki düşüncelerini Edebiyat Yazıları adını verdiği 3 kitapta toplayan Karakoç'un şiirimizde son derece özgün bir yeri vardırOnun şiiri métafizik bir şiirdirTürk şiiri geleneksel yapısı itibariyle aslında mérafizik bir şiirdirFakat bu özellik Tanzimat'tan daha sonra değişirSadece AHamit'te métafizik bir ürperti söz konusu olurOnunla tekrar başlayan bu anlama cumhuriyet'in ilk yıllarında Necip Fazıl Kısakürek'te ve Ahmet Kutsi Tecer'de kendini gösterirBunlardan başka Yahya Kemal ve Asaf Halet Çelebi'de de métafizik kavrayış görülürFakat bu métafizik unsurlar adı geçen hiçbir şairin şiir anlayışın açıklamaz,anlatmaz Ali Yıldız ın tespitiyle Türk şiirini métafizik bir esasa oturtan şair Sezai Karakoç'turSezai Karakoç bunu modern şiirin diliyle yapmıştırO,Batı edebiyatını da iyi incelemiş bir şairdirModern sanattaki soyutlamanın İslam anlayışına uygun olduğu düşüncesindedir ve şiirlerini bu yönde geliştirmiştir Edebiyat Yazıları I'deki birincil yazı métafizik ile ilgilidir Bu, hangi kavramlara tartı verdiğini göstermesi bakımından önemlidir Karakoç geleneksel şiire de yaklaşır, ancak dili farklıdırO,modern şiirin diliyle şiirlerini yazmıştır Poetikasını anlattığı ikinci yazı Soyutlama ile ilgilidir Nitekim modern sanat genel anlamda soyutlamaya dayanır Ona tarafından şair, şiiri soyutlamada bırakırsa yetersiz bırakmış olur, tamamlamnası için şairin tekrar somutlaştırması yani soyutlaştırdığı şeyi bitmiş bir bağlama oturtması gerekir Bunu da Diriliş kavramına bağlar Sezai Karakoç, şairin genel çizgilerini, pergünt üçgeni dediği üç ilkeyle anlatır Peer Gynt, Norveçli yazar Henrik İBSEN (18281906)’in en meşhur oyunlarından biridir Karakoç, Pergünt’ün, hayatında bu ilkeleri yaşadığını belirtir ve bu ilkeleri şiire dilekçe eder: Şair, Kendi Kendisi Olmalı: “Şairin kendi kendisi olabilmesinin biricik yolu, dönüşmek, başkalaşmaktır Şair, Kendine Yetmeli: Eserinin tohumunu ve geliştirecek iklimini, şairin kendi varlığından alması anlamına gelir tatminkarlık ilkesi Yâni fildişi kuleyi biz dışına çeviriyoruz; kâinat şaire bir fildişi kule olmalı; şafakta kaybettiği güvercinleri, şair, bir ikindide bulabilmeli(1988, s82) Şair, Kendinden Memnun Olmalı: Eser´in şairini sevinçle titretmesi aramak bu Şair, eserini sevmeli Onu okşamalı, fakat yaramazlıklarına da göz yummamalı Beğenmediği davranışlarını gücendirmeden ona anlatmalı onu kendini düzeltmeğe kandırmalı ve bunu da inandırmalı ona Beni andırıyor, ah, beni odemeli(1988, s83) Memnunluk ilkesinin temeli, sevinçtir Yaşama sevinci değil “yaşatma sevincidir YAPITLARI ŞİİR * ŞİİRLER I Hızırla Kırk Saat * ŞİİRLER II Taha'nın KitabıGül Muştusu * ŞİİRLER III KörfezŞahdamarSesler * ŞİİRLER IV Zamana Adanmış Sözler * ŞİİRLER V Ayinler Çeşmeler * ŞİİRLER VI Leylâ ile Mecnun * ŞİİRLER VII Ateş Dansı * ŞİİRLER VIII Kader Saati * ŞİİRLER IX Monna ÇEVIRI ŞİİR * Batı Şiirlerinden * İslâmın Şiir Anıtlarından TEST * Edebiyat Yazıları I Medeniyetin Rüyası Rüyanın Medeniyeti Şiir * Edebiyat Yazıları II Dişimizin Zarı * Edebiyat Yazıları III Eğik Ehramlar INCELEME * Yunus Emre * Mehmed Âkif * Mevlâna  
 
Üst Alt