Son Konu

Sümela (Meryem Ana )Manastırı

bilgiliadam

Yeni Üye
Katılım
16 Ağu 2017
Mesajlar
1,516,397
Tepkime
29
Puanları
48
Credits
-6
Geri Bildirim : 0 / 0 / 0
Sümela (Meryem Esas )Manastırı Sümela (Meryem Esas )Manastırı Trabzon'un Maçka İlçesinin Altındere Köyü sınırları içinde, Altındere vadisine baskın Karadağ'ın eteklerinde sarp bir kayalık üstüne belirlenmiş olan Sumela Manastırı, millet arasında “Meryem Ana adı ile anılır Vadiden takriben 300 metre yükseklikte yer alan inşa, bu konumuyla manastırların şehir halkı dışarıya, ormanlarda, mağara ve su kenarlarında kurulma geleneğini sürdürmüştür Meryem Başlıca namına kurulan manastırın “Sumela adını “siyah anlamına gelen “melas sözcüğünden aldığı söylenmektedir Bu ismin manastırın kurulduğu koyu renkli Karadağlar'dan geldiği düşünülmekte ise de, Sumela kelimesi buradaki Meryem tasvirinin siyah rengine bağlanabilmektedir Meşhur tarihçi JPFallmerayer'in de (17901861) yılında buraya geldiğinde dikkatini çektiği gibi renginin koyu, kusur teşhis edilemeyecek derecede siyah oluşu bu adın esasının teşkil etmiş olması mümkündür Gürcü resim sanatında, XIIyüzyılda sanat aleminde siyah Madonna ismi aşağıda belli bazı Meryem ikonlarının yapıldığı ve yayıldığı bilinir Buranın esas kazanç kaynağı olan bir Meryem Başlıca resminin eksikliğine ve mucizeler yarattığına halkı inandırmak bu nedenle onun değerini büyütmek için uydurulduğu zahmetsizce sezilen rivayete tarafından, iddiaya göre bu fotoğraf, İsa'nın havarilerinden Lukas kadar yapılmış Lukas'ın terekesinden Atina'ya geçmiş fakat Theodosius devrinde, 4yüzyılda fotoğraf kendiliğinden buradan ayrılmak istemiş, bir gün melekler kadar gökte uçurularak Trabzon dağlarındaki bu kovuğa getirilip bir taşın üzerine bırakılmıştır Bütün bu sıralarda Atina'dan Trabzon'a gelen Barnabas ve Sophronios adlarında iki keşiş de bu ücra dağın ıssız yamacında bu devlete ait bulmuşlar ve burada Anakaya Kilisesini yapı ettirmişlerdir 6yüzyılda imparator Justinianus'un manastırın onarılarak genişletilmesini istemesi üstüne generallerinden Belisarios göre tamir edildiği de söylenmektedir Yine diğer bir efsaneye göre, büyük bir fırtına sırasında Meryem'in yardımı ile canını kurtaran IIIAlesios burasını yeni bir tesis halinde inşa ettirmiş, varlıklı vakıflar bağışlamış bir Khrysobullos yeni bir ferman ile de bu vakıflarını sağlam esaslara bağlamıştır Manastırın 1650'ye dek dış kapısı üstünde görülebilen 1360 tarihli, beş mısralık bir manzum kitabede IIIAlesios, bu tesisin kurucusu (ktetor), “Doğu ve Batı ( Iberia)'nın hakimi imparator olarak gösterilmişti Alesios 1361 yılındaki bir güneş tutulmasını burada karşılamıştır Bu prensin sikkelerinde güneş devlete ait bu olayla ilgili kabul edilmektedir 1365 tarihli “vakfiyesi ile de manastırın bütün yönetimle ilgili şartlarını, arazisini, gelirlerini düzene koyduktan başka, Trabzon'a gelecek bir tehlikeyi, bir Türk akınını önlemek üzere, buradaki keşişlerin her zaman açıkgöz bulunmalarını da bildirir Sumela Manastırı'nın kuruluşu bilimsel verilere kadar 13yüzyıla değin inmektedir Kısacası Trabzon Sumela Manastırı, Trabzon Kommenoslar olarak bilinen ve 1204 tarihinde Trabzon'da kurulan Kommenos Prensliği'nden IIIAlexios (13491390) vaktinde manastırın önemi artmış ve fermanlarla gelir sağlanmıştır Doğu Karadeniz kıyılarının Türk egemenliğine girmesini takiben Osmanlı Padişahlarından Yavuz Sultan Selim (15121520) manastıra iki şamdan armağan ettiği, keza Trabzon fatihi IIMehmet'in de manastırın haklarını tanıdığı ve birçok manastırda olduğu gibi Sumela'nın da haklarının fermanlarla korunduğu bilinmektedir Sumela Manastırı'nın 18 yüzyılda çoğu bölümü tamir edilmiş, bir takım duvarlar fresklerle süslenmiştir 19yüzyılda büyük binaların ek edilmesiyle manastır muhteşem bir görünüş kazanmış, en zengin ve aydınlık dönemini yaşamıştır Bu dönemde son şeklini bölge manastır o kadar fazla yabancı seyyahın ziyaret ettiği, yazılarına konu edilen bir yer haline gelmiştir Bu yazarlar aralarında, Ghikas (1755), Stephan (1764), Hysilantes (1775), GPalgrave (18261888) sayılabilirler Trabzon'un 19161918 yılları arasındaki Rus işgali esnasında manastıra el konulmuş, 1923'den daha sonra tamamıyla boşaltılmıştır Sumela Manastırı'nın esas bölümleri; Ana kaya kilisesi, birkaç şapel, mutfak, öğrenci odaları, misafirhane, kütüphane ile kutsal ayazmadır Bu yapılar topluluğu epeyce geniş bir alan üstüne inşa edilmiştir Manastırın girişinde su getirdiği görünürde büyük su kemeri yamaca yaslanmış durumdadır Fazla gözlü olan bu kemerin büyük bölümü restore edilmiştir Kuytu uzun bir merenle manastırın esas girişine ulaşılmaktadır Giriş kapısının yanına muhafız odaları bulunmakta, buradan bir merenle iç avluya inilmektedir Solda, manastırın esasını teşkil eden ve kilise haline getirilen mağaranın önünde farklı alanlara yönlendirilmiş manastır binaları bulunmaktadır Sağ tarafta kütüphane yer almaktadır Manastırın kütüphanesinde evvelce kataloğu yapılan ve çoğunluğu 1718 yüzyıllara ait dağıtılmış el yazmalarından 66 adam başına Ankara Müzesi'nde, içinde minyatürler olan ve Bizans eseri 1000 parça başına İstanbul'da Ayasofya Müzesi'ndedir Ayrıca 150 dek da taş zorlama kitap vardır Sultan Selim'in hediye ettiği şamdanlar 1877'de çalınmıştır Manastıra ait başka bir Meryem ikonası da Oxford'da özel bir koleksiyondadır 1436 tarihli işlemeli gümüş madalyon ile 1438 tarihli işlemeli bir örtü de Atina'daki Benaki Müzesi'ndedir Yeniden sağda yamacın ön yüzünü kaplayan büyük balkonlu birim keşiş odaları ve misafir odaları olarak kullanılmıştır ve 1 yılına tarihlenmektedir Avlunun etrafındaki binalarda odalardaki dolapları, hücreleri, ocakları ile Türk sanatının etkileri de görülmektedir Manastırın ana ünitesini meydana getiren kaya kilisesinin ve ona bitişik şapelin iç ve dış duvarları fresklerle donatılmıştır Kaya kilisesinin içinde avluya bakan duvarda III Alexios dönemine ait fresklerin varlığı tespit edilmiştir Şapeldeki freskler ise 18 yüzyılın başlarına tarihlenmektedir ve üç farklı devirde yapılan üç tabaka görülmektedir En daha alçak tabakanın freskleri daha üstün niteliktedir Her tabakada konuların da değiştiği dikkati çekmektedir Buradaki fresklerin 17101732 yıllarında yapıldıklarını gösteren yazılar saptama olunmuştur Halbuki mağara kilisenin inde avluya komşu duvarda IIIAlexios devrine ait freskler de saptama edilmiştir Bugün bu portrelerden hiçbir iz kalmamıştır Dışarıya kaya sathına bitmiş ve bugün yalnız üst şeritleri kalabilmiş olan büyük bir mahşer sahnesinin dökülen sıvalarının altından diğer sahnelerin gün ışığına çıktığı görülmektedir Üstünde bir ejder ile süvari iki aziz (Georgios ve Demetrios) tanım edilmiş yer alan minik bir şapelin duvarında tabakanın aşağı üç katman daha resim bulunduğu tespit edilmiştir Nitekim bir yerde en daha aşağı tabakada imparator kıyafetinde diademli bir figürün üstünde diademli başka bir figür bunun üstünde de matemorphosis, ast itabor adında İsa'nın görünüşünün değişmesi (suretinin değişmesi) sahnesi tamamlanmış bulunmaktadır Bu koşul karşısında Sümela Manastırı'nın eski ve o nispette de değerli duvar resimleri, sıvaların adamakıllı dökülmediği yerlerde alt tabakalarda da mevcuttur Kutsal suyu toplayan şadırvanda sivri kemerleriyle Türk Mimarisi karakterindedir Sümela'nın yüz metre dek kuzeyinde tekrar dağ yamacına oyulmuş erişilmez durumda ve içinde freskleri olan şapeller bulunmaktadır Sümela Manastırı'nda 1998'den beri Kültür ve Turizm Bakanlığı'nca yürütülen bir proje dahilinde zarar görebilen duvarlar temizlenip restore edilerek koruma altına alınmıştır Manastırın başlıca bölümü üstteki çatıyla kaplanmış olup, Esas Kaya Kilisesindeki freskler temizlenerek sağlamlaştırılmıştır Ziyaretçilerin Sümela Manastırı'na daha dar ve güvenli bir şekilde ulaşabilmeleri için patika yol doğal inşa bozulmadan genişletilerek bitmiş düzenlenmiştir  
 
Üst Alt