iltasyazilim
Yeni Üye
Sürtünme kuvveti, sürtünen yüzeyler aralarında ortaya meydana çıkan ve hareketi zorlaştıran bir kuvvettir
Duran veya birbiri üzerinde kayan yüzeyler aralarında mutlaka sürtünme kuvveti vardır Yapılan deneyler, sürtme kuvvetinin sürtünen iki yüzeyin pürüzlülüğünden ortaya çıktığı gösteriyor Bu kuvvetler, özellikle sürtünen ufak yüzeylerde atom veya moleküllerin birbirine fazla yakın olması ve bunun sonucu birbirlerini moleküller arası şiddetle etkilemelerinden ortaya çıkar
Ağır bir takozu zemin üzerine koyup bir köşesine dinamometre bağlayarak, dinamometreyi çektiğimizde odun parçası harekete başlayıncaya değin uygulanan kuvvete karşısında ortaya meydana çıkan sürtme kuvvetine durağan sürtünme kuvveti denir
Sabit sürtme kuvveti azami değere ulaştığı anda hareket başlar Hareket başladıktan sonradan sabit sürtme kuvveti azıcık azalır ve belli bir değerde sabit kalır Bu sürtme kuvvetinin de kayma ya da kinetik sürtünme kuvveti denir
Sürtme Kanunları
1 Sürtünme kuvveti, sürtünen yüzeylerin alanına emrindeki değildir
2 Sürtme kuvveti, sürtünen yüzeylere düşey olan tepki kuvvetiyle içten orantılıdır
3 Sürtme kuvveti, sürtünen yüzeylerin cinsine ve durumuna bağlıdır
4 Kinetik sürtme kuvveti, cismin hızından bağımsızdır
5 Sürtme kuvveti, her zaman harekete zıt yöndedir
Eylemsizlik ve Çekim Kütlesi
Bir cismin kütlesinin ölçülmesinde iki yol vardır Birisi eşit kollu terazi, diğeri Newton ’un ikinci yasası olan m Fa bağıntısında zor ve ivmeyi ölçmek suretiyle cismin kütlesini bulmaktır Eğer eşdeğer kollu terazi ile cismin kütlesi ölçülmüşse buna cismin çekim kütlesi, cisme uygulanan şiddet ve cismin ivmesi ölçülerek m Fa bağıntısı yardımıyla bulunan kütleye de eylemsizlik kütlesi adı verilir
Daha belli bir ifadeyle, Newton ’un evrensel genel çekim yasası cismin çekim kütlesini, Newton ’un ikinci yasası cismin eylemsizlik kütlesini tanımlar Çekim ve eylemsizlik kütleleri ayrı şiddet yasalarından tanımladığı için farklı olacağı düşünülüyordu
Fakat; yapılan incelemeler sonucunda bu iki kütlenin büyüklüklerinin eşdeğer olduğu görüldü ve aralarında bir ayrım olmadığı ortaya çıktı Böylece, çekim ve eylemsizlik kütleleri yerine yalnızca KÜTLE sözcüğünü kullanırız *
Duran veya birbiri üzerinde kayan yüzeyler aralarında mutlaka sürtünme kuvveti vardır Yapılan deneyler, sürtme kuvvetinin sürtünen iki yüzeyin pürüzlülüğünden ortaya çıktığı gösteriyor Bu kuvvetler, özellikle sürtünen ufak yüzeylerde atom veya moleküllerin birbirine fazla yakın olması ve bunun sonucu birbirlerini moleküller arası şiddetle etkilemelerinden ortaya çıkar
Ağır bir takozu zemin üzerine koyup bir köşesine dinamometre bağlayarak, dinamometreyi çektiğimizde odun parçası harekete başlayıncaya değin uygulanan kuvvete karşısında ortaya meydana çıkan sürtme kuvvetine durağan sürtünme kuvveti denir
Sabit sürtme kuvveti azami değere ulaştığı anda hareket başlar Hareket başladıktan sonradan sabit sürtme kuvveti azıcık azalır ve belli bir değerde sabit kalır Bu sürtme kuvvetinin de kayma ya da kinetik sürtünme kuvveti denir
Sürtme Kanunları
1 Sürtünme kuvveti, sürtünen yüzeylerin alanına emrindeki değildir
2 Sürtme kuvveti, sürtünen yüzeylere düşey olan tepki kuvvetiyle içten orantılıdır
3 Sürtme kuvveti, sürtünen yüzeylerin cinsine ve durumuna bağlıdır
4 Kinetik sürtme kuvveti, cismin hızından bağımsızdır
5 Sürtme kuvveti, her zaman harekete zıt yöndedir
Eylemsizlik ve Çekim Kütlesi
Bir cismin kütlesinin ölçülmesinde iki yol vardır Birisi eşit kollu terazi, diğeri Newton ’un ikinci yasası olan m Fa bağıntısında zor ve ivmeyi ölçmek suretiyle cismin kütlesini bulmaktır Eğer eşdeğer kollu terazi ile cismin kütlesi ölçülmüşse buna cismin çekim kütlesi, cisme uygulanan şiddet ve cismin ivmesi ölçülerek m Fa bağıntısı yardımıyla bulunan kütleye de eylemsizlik kütlesi adı verilir
Daha belli bir ifadeyle, Newton ’un evrensel genel çekim yasası cismin çekim kütlesini, Newton ’un ikinci yasası cismin eylemsizlik kütlesini tanımlar Çekim ve eylemsizlik kütleleri ayrı şiddet yasalarından tanımladığı için farklı olacağı düşünülüyordu
Fakat; yapılan incelemeler sonucunda bu iki kütlenin büyüklüklerinin eşdeğer olduğu görüldü ve aralarında bir ayrım olmadığı ortaya çıktı Böylece, çekim ve eylemsizlik kütleleri yerine yalnızca KÜTLE sözcüğünü kullanırız *