Son Konu

Turk Bilim Adamları İle İlgili Bilgiler

bilgiliadam

Yeni Üye
Katılım
16 Ağu 2017
Mesajlar
1,516,397
Tepkime
41
Puanları
48
Credits
-6,413
Geri Bildirim : 0 / 0 / 0
Turk Bilim Adamları hakkında bilgiler,
Turk Bilim Adamlarıyla İlgili Bilgiler,
Turk Bilim Adamları ve Calışmaları

İbni Sina (9801037)

Buyuk Turk bilginidir Ailesi Belh'ten gelerek Buhara'ya yerleşmişti İbni Sina, babası Abdullah, maliyeye ait bir gorevle Afşan'dayken orada doğdu Olağanustu bir zeka sahibi olduğu icin daha 10 yaşındayken Kur‘anı Kerim'i ezberledi 18 yaşında cağının butun ilimlerini oğrendi 57 yaşındayken Hemedan'da olduğu zaman 150'den fazla eser bıraktı Eserleri Latince ’ye ve Almanca ’ya cevrilmiş, tıp, kimya ve felsefe alanında Avrupa ’ya ışık vermiştir Onu Latinler “Avicenna adıyla anarlar ve eski Yunan bilgi ve felsefesinin aktarıcısı olarak gorurler

YAPITLAR (başlıca): elKanun fi'tTıb, (os), 1593, (Hekimlik Yasası); Kitabu'lNecat, (os), 1593, (Kurtuluş Kitabı); Risale fiİlmu'lAhlak, (os), 1880, (Ahlak Konusunda Kitapcık); İşarat ve'lTembihat, (os), 1892, (Belirtiler ve Uyarılar); Kitabu'şŞifa, (os), 1927, (Sağlık Kitabı)


Hezarfen Ahmed Celebi

Onyedinci yuzyılda yaşadığı, 16231640 yılları arasında saltanat suren Sultan Dorduncu Murad zamanında, ucma tasarısını gercekleştirdiği ve geniş bilgisinden oturu halk arasında Hezarfen olarak anıldığı bilinmektedir

Evinde deneylerle uğraşıp, ceşitli konularda araştırmalar yapan Hazerfan Ahmed Celebi, İsmail Cevheri adlı bir başka Turk bilginini ornek alarak, bugunku hava taşıtlarının ilkel şeklini gercekleştirmişti Kuşların ucuşunu inceleyerek tarihi ucuşundan once hazırladığı kanatlarının dayanıklılık derecesini olcmek icin, Okmeydanı'nda deneyler yapmış ve bir sabah kıyılarda biriken İstanbul halkının gozleri onunde, Galata kulesinden kendisini boşluğa bırakarak, kanatlarını hareket ettirerek boğazı aşmış ve Uskudar semtine inmiştir

Sarayburnu'ndaki Sinan Paşa koşkunden bu durumu seyreden Sultan Dorduncu Murad, Ahmed Celebi ile once cok yakından ilgilenmiş, ancak bu derece bilgili ve becerikli bir adamın varlığından kuşkuya duşerek onu Cezayir'e surgun etmiştir Ahmed Celebi orada vefat etmiştir



Akşemseddin

Osmanlılar zamanında yetişen buyuk evliya ve İstanbul ’un manevi fatihi İsmi, Muhammed bin Hamza ’dır Sacının sakalının ak olması veya beyaz elbiseler giymesinden dolayı Akşeyh veya Akşemseddin lakaplarıyla meşhur olmuştur Evliyanın buyuklerinden Şihabuddin Suhreverdi ’nin neslinden olup, soyu hazreti Ebu Bekri Sıddik ’a kadar ulaşır 1390 (H 792) senesinde Şam ’da doğdu 1460 (H864)da Bolu'nun Goynuk ilcesinde vefat etti

Eserleri:

1) RisaletunNuriyye: Tasavvufa ve tasavvuf ehline dil uzatanlara cevab mahiyetindedir Arapca olup, kardeşi Hacı Ali tarafından Turkce ’ye cevrilmiştir 2) Def ’u Metain, 3) Risalei Zikrullah, 4) Risalei Şerhi Ahvali Hacı Bayramı Veli, 5) Malumatı Evliya, 6) MaddetulHayat, 7)Nasihatnamei Akşemsedd

ElFarabi (870950)

FARABi (870950) Turkislam duşunuru İslam disiplini icinde yetişmiş Turk duşunurlerinin en buyuğudur

Aristoteles mantığına dayanan uscu bir metafizik oluşturmuştur Amacı, Aristoteles'i, biraz da Plotinos'un yardımıyla, İslam diniyle uzlaştırmaktı Bununla da yetinmemiş, İslam dinini de bilimle uzlaştırmaya calışmıştır

Onceleri Turkistan'da kadılık yaptı, sonra kendini busbutun felsefeye verdi Anadili olan Turkce kadar Arapca, Farsca, Suryanice ve Yunanca biliyordu Aynı zamanda hekim ve muzikciydi Yuzden cok kitap yazmış; Aristoteles, Platon, Zenon, Plotinos gibi Yunan duşunurlerini yorumlamış, bunların goruşlerine kendi goruşlerini katmıştır


CAHİT ARF

1910 yılında Selanik'te doğdu Yuksek oğrenimini Fransa'da Ecole Normale Superieure'de tamamladı (1932) Bir sure Galatasaray Lisesi'nde matematik oğretmenliği yaptıktan sonra İstanbul Universitesi Fen Fakultesi'nde docent adayı olarak calıştı Doktorasını yapmak icin Almanya'ya gitti 1938 yılında Gottingen Universitesi'nde doktorasını bitirdi Yurda donduğunde İstanbul Universitesi Fen Fakultesi'nde profesor ve ordinaryus profersorluğe yukseldi Burada 1962 yılına kadar calıştı Daha sonra Robert Koleji'nde Matematik dersleri vermeye başladı 1964 yılında Turkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumu (TUBİTAK) bilim kolu başkanı oldu
Daha sonra gittiği Amerika Birleşik Devletleri'nde araştırma ve incelemelerde bulundu; Kaliforniya Universitesi'nde konuk oğretim uyesi olarak gorev yaptı 1967 yılında yurda donuşunde Orta Doğu Teknik Universitesi'nde oğretim uyeliğine getirildi 1980 yılında emekli oldu Emekliye ayrıldıktan sonra TUBİTAK'a bağlı Gebze Araştırma Merkezi'nde gorev aldı 1985 ve 1989 yılları arasında Turk Matematik Derneği başkanlığını yaptı
Arf İnonu Armağanı'nı (1948) ve TUBİTAK Bilim Odulu'nu kazandı (1974) Cebir ve Sayılar Teorisi uzerine uluslararası bir sempozyum 1990'da 3 ve 7 Eylul tarihleri arasında Arf'in onuruna Silivri'de gercekleştirilmiştir Halkalar ve Geometri uzerine ilk konferanslarda 1984'te İstanbul'da yapılmıştır Arf, matematikte geometri kavramı uzerine bir makale sunmuşturCahit Arf 1997 yılının Aralık ayında bir kalp rahatsızlığı nedeniyle aramızdan ayrıldı

GELENBEVİ İSMAİL EFENDİ (1730 1790)

1730 yılında şimdiki Manisa'nın Gelenbe kasabasında doğan Gelenbevi İsmail efendi, Osmanlı İmparatorluğu matematikcilerindendir Asıl adı İsmail'dir Gelenbe kasabasında doğduğu icin ikinci adı onun bu doğduğu kasabadan gelir Daha cok Gelenbevi adıyla un kazanmıştır
Once, kendi cevresindeki bilginlerden ilk bilgilerini almıştır Daha sonra, oğrenimini tamamlamak uzere İstanbul'a gitmiştir Burada, cok değerli ve kulturlu oğretmenlerden yararlandı ve matematiğini oldukca ilerletti Muderrislik sınavına girerek kazandı ve 33 yaşında muderris oldu Bundan sonra kendisini tumuyle ilme verdi
Gelenbevi, eski yontemle problem cozen son Osmanlı matematikcisidir Sadrazam Halil Hamit paşa ve Kaptanı Derya Cezayirli hasan paşa'nın istekleri uzerine, Kasımpaşa'da acılan Bahriye Muhendislik Okulu'na altmış kuruşla matematik oğretmeni olarak atandı Bu atama ona parasal yonuyle bir rahatlık getirdi
Bazı silahların hedefe vurmaması, padişah III Selim'i kızdırmış ve Gelenbevi'yi huzura cağırarak ona uyarıda bulunmuştur Hedefe olan uzaklığı tahmin ederek gerekli duzeltmeleri yapmış ve topların hedefe vurmalarını sağlamıştır Gelenbevi'nin bu başarısı padişahın dikkatini cekmiş ve padişah tarafından odullendirilmiştir
Gelenbevi, Turkce ve Arapca olmak uzere tam otuz beş eser bırakmıştır Turkiye'ye logaritmayı ilk sokan Gelenbevi İsmail Efendi'dir


ELHARİZMİ

Ebu Abdullah Muhammed bin Musa ElHarezmi, Ozbekistan'da doğdu Doğum tarihi kesin olarak bilinmemektedir Hayatı hakında cok fazla bilgi bulunmamaktadır Batı bilim dunyasında en surekli, en derin etkiler bırakmış matematikci olarak tanınmıştır
El Harizmi'nin en cok ilgi goren eserleri Kitabu'l muhtasar fi'l Cebr ve'l Mukabele ve Kitabu'l muhtasar fi Hisabu'l Hindi dir
Harizmi, doğu bilim dunyasında cebir ilmine ilişkin ilk eser yazan kişidir Bu bilim dalı daha once az cok işlenmiş ve kısmen geometriden ayrı bir ilim dalı olmaya başlamıştı Birinci dereceden denklemler cozulebiliyordu, hatta hesaplama metodlarıyla ikinci dereceden denklemlere cozum bulunuyordu Fakat henuz ikinci derece denklemlerin koklerini bulma yontemi geliştirilmemişti
İşte El Harizmi'nin El Cebr ve'l Mukabele kitabı ikinci dereceden denklemlerin cozum yolunu sistemli olarak işleyen ilk eser niteliğindedir ve 600 yıldan uzun bir sure (15 yuzyıla kadar) el ustunde tutulmasının nedeni de budur
Harizmi'nin Denklem Grupları
El Harizmi, adı gecen eserinde denklemleri iki grupta toplamaktadır:
Birinci grupta, cozumleri derhal bulunabilen bizim bugunku sembollerle ifade edersek
x2 ax
x2 n
ax n
şeklindeki denklemlerdir
Bunların cozum kurallarını gosterdikten sonra El Harizmi ikinci denklem grubuna gecer
x2 + ax n
x2 +n ax
ax + n x2
Ve bunların cozumunu bugun bildiğimiz metotla yapar
Bu kitapta ayrıca, ikinci dereceden denklemlerin hangi durumlarda iki kokunun , hangi durumlarda cift kokunun olacağını ve hangi durumlarda denklemin reel koku olamayacağını cok acık bir şekilde belirtmiştir Bu kuralları bir oğretmen yeteneğiyle ortaya koyduktan sonra El Harizmi , bu kuralları geometrik olarak ispatlamıştır
Harizmi'nin bu eseri matematik tarihi bakımından cok onemli gelişmelere dayanak ve başlangıc olmuş 600 yıldan biraz daha fazla (15 yy sonuna kadar) matematik oğretimi icin temel sayılmıştır Eser, Endulus medreseleri aracılığıyla Batı'ya gecmiştir İlk Latince cevirisi 1183'te yapılmıştır Roger Bacon, Fibonacci gibi bilim adamaları eseri hayranlıkla incelemişler, ve kendi oğretilerinde bu eserden faydalanmışlardır 1486 yılında Leipzig Universitesi'nde okutulmaya başlanmıştır 1598 1599 yıllarında hala cebir biliminde tek kaynak Harizmi'nin bu eseridir
El Harizmi matematiğin yanı sıra astronomi ve coğrafya ilimlerinde de eserler vermiştir Astronomik cetvellerle ilgili kitaplar yazmış ve bu eserler 12 yy da Latince' ye cevrilmiştir Bunun yanısıra Ptolemy'nin coğrafya kitabını duzeltmelerle yeniden yazmış, 70 tane bilim adamıyla birlikte calışarak 830 yılında bir dunya haritası cizmiştir Dunyanın cevresini ve hacmini hesaplama calışmalarında yer almıştır Guneş saatleri, usturlaplar ve saatler uzerine yazılmış eserleri de vardır

HUSEYİN TEVFİK PAŞA

Huseyin Tevfik Paşa (18321901) Vidin'de doğmuş, genc yaşta İstanbul'a gelmiş ve Askeri Okul'da okumuştur Burada, matematik derslerindeki yeteneğiyle Cambridge Universitesi'nden mezun olmuş olan matematik hocası Tahir Paşa'nın dikkatini cekmiş ve Tahir Paşa kendisine ozel dersler vermiştir Tahsilini bitirdikten sonra Harbiye'ye cebir hocası olarak atanmış, Tahir Paşa olunce onun matematik dersleri de Huseyin Tevfik Paşa'ya kalmıştır Harbiye'deki hocalığı devam ederken, Tophane Tecrube ve Muayene Komisyonu'na da getirilmiştir 1868'de Paris'teki Mektebi Osmani'ye mudur muavini olarak gonderilmiş ve aynı zamanda balistik ve tufek imalatı uzerine incelemelerde bulunmakla gorevlendirilmiştir Bu arada matematik bilgisini geliştirmek icin universiteye de devam etmiş ve Paris'te kaldığı iki yıl boyunca bazı makaleler yayımlamış ve bilimsel toplantılara katılmıştır
Huseyin Tevfik Paşa, 1872'de Amerika'daki bazı silah fabrikalarına ısmarlanan tufeklerin imalatını ve şartnameye uyulup uyulmadığını kontrol etme goreviyle Amerika'ya gonderilmiştir 1878 yılına kadar Amerika'da kalmış ve bu sure icinde matematikle uğraşmıştır; Lineer Cebir adlı İngilizce kitabını bu sırada yazmış ve Argand'ın kompleks sayılarla ilgili teorisinde ileri surduğu carpımı uc boyutlu uzaya uygulamanın bir yolunu bulmuştur
Eserinin onsozunde şoyle soylemektedir: Bu kitapta incelenen lineer cebir, dunyanın Sir William Hamilton'a borclu olduğu quaterniyonlara cok benzer Lineer cebir, quaterniyonların butun potansiyellerine sahiptir ve gucluğu daha azdır Quaterniyonlar universitelerde oğretilmektedir ve kabul gormuş bir bilgidir Lineer cebirin de aynı kabulu gorup gormeyeceğini, hatta quaterniyonların yerini alıp almayacağını şimdiden bilmiyorum
Kendi sisteminin ustunluğunu ise şoyle ifade etmiştir:
Quaterniyonların carpımı, isim olarak bile duzlem geometride ele alındığında, bizi uc boyutlu uzayda calışmaya zorlamaktadır; halbuki lineer cebirde yalnızca iki boyut ele alındığı zaman bir ucuncu boyutu duşunme durumunda değiliz
Huseyin Tevfik Paşa'nın bu eseri tercume değildir ve konuya ozgun katkı yapması acısından cok onemlidir
Tevfik Paşa'nın başka pek cok gorevleri olmuş, Fransa ve Amerika'da kaldığı sıralarda Fransızca ve İngilizce'yi, bu dillerde kitap yazabilecek kadar iyi oğrenmiştir Gazi Ahmed Muhtar Paşa ve Yusuf Ziya Paşa ile birlikte Cemiyeti Tedrisiyyei İslamiye'nin ve Daruşşafaka'nın kurucularındandır Burada matematik dersleri vermiş, yine bu sıralarda arkadaşlarıyla cıkarttığı Mebahisi İlmiyye adlı aylık dergiye makaleler yazmıştır Bu dergide yayımladığı makaleleri arasında MahsUsat ve Gayrı MahsUsatisimli felsefi bir yazısı, ayrıca turev ve fonksiyonlar uzerine yazıları bulunur
Huseyin Tevfik Paşa, daima devlet memuriyetiyle gorevli olmasına rağmen, matematik bilimlerle ilgilenmeye zaman ayırabilmiş, zengin bir kutuphane oluşturmuş, cevresindeki Salih Zeki gibi yetenekli genclere, vakit ayırmış, periyodik yayınlarla entellektuel bir ortamın oluşmasına gayret sarf etmiştir

KERİM ERİM

İstanbul Yuksek Muhendis mektebi'ni bitirdikten (1914) sonra Berlin Universitesi'nde Albert Einstein'in yanında doktorasını yaptı (1919) Turkiye'ye donunce, bitirdiği okulda oğretim uyesi olarak calışmaya başladı Universite reformunu hazırlayan kurulda yer aldı Yeni kurulan İstanbul Universitesi Fen Fakultesi'nde analiz profesoru ve dekan olduğu gibi Yuksek Muhendis Mektebi'nde de ders vermeye devam etti Yuksek Muhendis Mektebi İstanbul Teknik Universitesi'ne donuşturulunce buradan ayrıldı ve yalnızca İstanbul Universitesi'nde calışmaya devam etti Daha sonra burada ordinaryus profesor oldu 1948 yılında Fen Fakultesi Dekanlığı'na getirildi
1940 1952 yılları arasında İstanbul Universitesi Fen Fakultesi'ne bağlı Matematik Enstitusu'nun başkanlığını yaptı Turkiye'de yuksek matematik oğretiminin yaygınlaşmasında ve cağdaş matematiğin yerleşmesinde etkin rol oynadı Mekaniğin matematik esaslara dayandırılmasına da onculuk etti Matematik ve fizik bilimlerinin felsefe ile olan ilişkileri uzerinde de calışmalarda bulunan Erim'in Almanca ve Turkce yapıtları bulunmaktadır Bunlardan bazıları şunlardır:
Nazari Hesap(1931), Mihanik(1934), Diferansiyel ve İntegral Hesap(1945), Uber die Tragheitsformen eines modulsystems(Bir modul sisteminin suredurum bicimleri ustune 1928)


MATRAKCI NASUH ( 1564)

Turk, minyaturcu Ayrıca matematik ve tarih konularında kitaplar da yazmış cok yonlu bir bilgindir
Doğum tarihi ve yeri bilinmiyor Katip Celebi olum tarihi olarak 1533'u vermekteyse de, bunun doğru olmadığı bugun kesinleşmiştir Ceşitli kaynaklarda onun 1547'den, 1551'den, 1553'ten sonra olmuş olabileceği ileri surulmektedir Yaşamı ustune bilgi de yok denecek kadar azdır Saraybosna yakınlarında doğduğuna, dedesinin devşirme olduğuna ilişkin kesinleşmemiş ipucları vardır
Enderun'da okumuştur Matrakcı ya da Matraki adıyla anılması, lobotu andıran sopalarla oynandığı ve eskrime benzeyen bir tur savaş oyunu olduğu bilinen matrakoyununda cok usta olmasından ve belki de bu oyunun mucidi bulunmasından ileri gelmektedir Nasuh ayrıca cok usta bir silahşordu Bu nedenle Silahi adıyla da anılırdı Turlu silah ve mızrak oyunlarındaki ustalığı nedeniyle Osmanlı ulkesinde ustadve reisolarak tanınması icin 1530'da I Suleyman (Kanuni) tarafından verilmiş bir beratı da vardı Ceşitli silahların nasıl kullanılacağını ve dovuş yontemlerini anlatan Tuhfetu'lGuzat adlı bir kılavuz kitap bile yazmıştı
Nasuh, ozellikle geometri ve matematik alanlarında onemli bir bilim adamıydı Uzunluk olculerini gosteren cetveller hazırlamış ve bu konuda kendinden sonra gelenlere onderlik etmiştir Matematiğe ilişkin iki kitabı Cemalu'lKuttab ve Kemalu'l Hisab ile Umdetu'lHisab'ı I Selim (Yavuz) doneminde yazmış ve padişaha adamıştır Bu yapıtlardan sonuncusu uzun yıllar matematikcilerin elkitabı olarak kullanılmıştır
Nasuh bir tarihci olarak da onemli yapıtlar vermiştir Mecmau'tTevarih adıyla Taberi Tarihi'ni Turkce'ye cevirmiştir Ayrıca Tarih'i Sultan Bayezid ve Sultan Selim ile Tarih'i Sultan Bayezid adlı iki kitabında bu padişahlar donemindeki olayları anlatmıştır Suleymanname adlı kitabının uc ayrı nushasında 15201937, 15431551 ve 15421543 arasında gecen olayları ele almıştır Kanuni'nin 1534 Irak seferini Beyanı Menazili Seferi Irakeyni Sultan Suleyman Han'da 1538 Karaboğdan seferini!de Fetihnamei Karaboğdan' da konu etmiştir
Nasuh 28 Nisan 1564'te oldu
 
Üst Alt