Turkcell Genel Müdürü Murat Erkan, bilgi kullanımı ve depolamanın ülkeler için kritik ehemmiyet taşıdığını belirterek, Turkcell’in bu alanda 2 milyar TL’lik yatırım yaptığını söyledi. Erkan “Toplamda 4 data merkezi kuracağız. Bir yerde ülkenin ulusal servetine sahip çıkıyoruz” dedi.
Türkiye’nin en büyük bağlantı operatörü Turkcell, büyümesini süratle sürdürüyor. Bu yılın birinci yarısında cirosunu geçen yıla nazaran yüzde 20.3 artarak 11.9 milyar TL’ya ulaştıran şirket, net karını ise şirket tarihindeki en yüksek kıymet olan 1.7 milyar TL’ye yükseltti. Lakin Turkcell’i ülke için değerli yapan sadece iktisada sağladığı katkılar değil…
Şirketin, ülkeler için stratejik kıymete sahip olan ‘iletişim’ kesiminde gerçekleştirdiği yatırımlar da kritik kıymet taşıyor. ‘Türkiye’nin verisi Türkiye’de kalmalı’ stratejisi üzerine kolları sıvayan Turkcell, ülke çapında 4 data merkezi kurarak önümüzdeki yılın sonuna kadar toplam 2 milyar TL yatırım yapmış olacak. ‘Veri üretimi ve depolanması’ geleceği denetim etmek ve yönetmek isteyen ülkeler için anahtar vazifesi taşıyor. Bu nedenle bilgilerin ülke hudutları içinde kalması epeyce önemli…
Tüm bu gelişmeleri, Turkcell’in gelecek maksatlarını ve yeni yatırım planlarını şirketin Genel Müdürü Murat Erkan ile konuştuk. Yaklaşık 6 ay evvel Turkcell’in genel müdür koltuğuna oturan Erkan, küme içinde epey sevilen ve takdir toplayan yönetici. Superonline Genel Müdürlüğü devrinden bu yana tüm Turkcell takımıyla sıkı alakalar içinde olan Erkan’a şunu da sorduk… “Nasıl bu kadar seviliyorsunuz?” “Herkese dokunmak, herkesle sohbet etmek, onlara temas etmek ve bunu kalben yapmak…” diye cevapladı.
Turkcell olarak bu yılı nasıl geçiriyorsunuz?
Tüm vakitlerin en güzel yıllarından birini geçiriyoruz. Epey başarılı finansal sonuçlar elde ettik. Çoklukla yıla nasıl başlarsanız o denli gidiyor. Telekom dalında aydan aya değil de altı aylık süreçlerde önemli değişimler oluyor. Bugün bir şey yaparsanız tesirini altı ay sonra görüyorsunuz. O yüzden de bu mevzularda daha rahat öngörü sağlayabiliyorsunuz.
5G konusu Türkiye için kritik bir mevzu. Turkcell 5G ile ilgili yaptığınız çalışmalardan bahseder misiniz?
Uzun müddettir 5G ile ilgili çalışıyoruz. 2017’den beri ise bu alanda saha testleri ve demolar yapıyoruz. Hem de bunu birden fazla tedarikçiyle yapıyoruz. 5G’nin en büyük ezası terminal yokluğuydu. Şebekeyi kurdunuz ancak terminal yok. Artık yavaş yavaş terminaller de pazara sunulmaya başladı. Biz 5G’ye hazırız. Var olan frekanslarımız üzerinden 5G hizmeti sağlayabiliriz. Uygun terminaller alanda olursa 5G’yi yarın sunabiliriz. Geçtiğimiz günlerde yaptığımız sürat testi ile dünya rekoru kırarak ne kadar hazır olduğumuzu açıkça ortaya koyduk. Lisans verildiği anda hizmete girebiliriz
5G’de izlenilen yol ile ilgili görüşleriniz neler?
5G sürecinde dünyada farklı bir yol da izleniyor. Birçok ülke büyük lisans bedelleriyle ihale yapmak yerine 5G’nin vatandaşa süratlice ulaşması için çalışıyor. Birtakım ülkeler de buradan bir lisans fiyatı çıkarıyor. Lakin mesela İtalya’da lisansı büyük bedeller karşılığı verdiler ve alan şirketin kıymeti yarı yarıya düştü. O yüzden de lisans fiyatı güzel düşünülmeli. Çok büyük lisans paraları verip çok düşük gelir artışları olduğu vakit bu şirketlerin kıymetine olumsuz tesir yapıyor. Mesela Japonya’da lisans bedeli almadılar. Bunun sanayi 4.0 dönüşümü için kritik değere sahip olduğunu bilerek ve iktisadın gelişimine katkı sağlayacağını öngörerek hareket ediyorlar.
Ulusal üretim denilince ‘veri’ konusu aklıma geldi. Stratejik bir mevzu ne dersiniz?
Her işte, her kesimde bilgi çok kıymetli. Sizin bilgilerinize sahip çıkmanız lazım. Diğerlerine kaptırırsanız bu sefer onlar o data üzerinden para kazanmaya başlıyor, onun üzerinden bedel üretmeye başlıyor. Bu bir ulusal servet. Biz bunu on yıl evvel öngördük. Bugün çok sıcak bir mevzu. Bizim geçmişteki söylemlerimizde de Türkiye’nin verisi Türkiye’de kalmalı, Türkiye datanın geçiş noktası olmalı. Yani Doğu ile Batı ortasındaki data trafiğinde bir köprü olmalı, “İpek yolu fiber yoluna dönüşmeli” üzere değerli bildiriler vardı. Bunu 10 yıldır söylüyoruz aslında. Data merkezleri kritik. 2 milyar liranın üzerinde bilgi merkezi yatırımı yapmış olacağız. Ankara bitti, inşallah açılışını yapacağız çok yakında. Gebze data merkezimiz neredeyse tam kapasite çalışıyor. İzmir’de de bilgi merkezimizi faaliyete soktuk. Çorlu’da da yapıyoruz. Bu bilgi merkezlerimiz, çok net söyleyeyim, adeta sanat yapıtı. Bugün yabancı şirketler Türkiye data merkezine gelip dolaştığı vakit hayran kalıyorlar.
Müşterileriniz ile ilgileriniz nasıl? Sizin için ne tabir ediyorlar?
Bizim üzere en kıymetli mal varlığı müşterisi olan işlerde, onun hem beynine, hem kalbine hitap etmeliyiz. Yani hem mantıklı ve rasyonel gelmeliyiz, hem de duygusal olarak onu memnun etmeliyiz. Bu ikisini yakaladığınız vakit müşteriyle hiçbir vakit sorun yaşamazsınız. İkisini birden yakalamanız lazım lakin. Bütün müşteri tecrübemizi, bütün yapılanmamızı da bunun üstüne kurguluyoruz. Önümüzdeki devirde de bununla ilgili aksiyonlar alacağız…
“Öyle seviyorlar ki, sağ olsunlar ayağımı kırdılar”
Çok sevilen bir yöneticisiniz...
Sağ olsunlar o denli bir durum var. Bunun temel sebebi, herkesle her türlü sohbetin içinde olabilmem. Hatta o kadar seviyorlar ki, ayağımı bile kırdılar! (gülüşme)… Bizim bayi çalışanlarımızı geçen yıl Kıbrıs’a götürdük. Bu arkadaşlarla birlikte turnuvalar düzenliyoruz. Futbol, satranç, plaj voleybolu turnuvası üzere. Daima birlikte kaynaşalım istedik. Futbol turnuvası düzenlerken biz de bir grup kurduk ve arkadaşlarla oynadık. Bu turnuvanın galibi için sponsorumuz ‘kazanan kadrodaki oyunculara telefon armağan edeceğim’ dedi ve maçlar bir anda sertleşti… Uygun bir grup olduk lakin, maçın içinde kaleci benim ayağı kırdı. Sonraki gün sunumum vardı. Sunuma kırık ayakla çıktım. Latife bir yana, onlarla alanda da takım içinde de temas ediyorum. Bu da çalışanlarımızın ve benim çok güzeline gidiyor.
Kaan Zenginli/Star