Son iki yılda dünyada benimsenen çalışma şekli hızla değişti. Pandemi döneminde uzaktan çalışan insanların sayısı arttı ve bazı şirketler bunu kalıcı hale getirdi. Bu bağlamda siber tehditler tüm zamanların en yüksek seviyesinde.
BT yöneticileri hibrit çalışma yöntemine geçişle birlikte süreci yönetmekte zorlanıyor ve yenilikler arıyor. Microsoft, hibrit çalışma düzenine uygun araçlar ve teknolojiler sağlamak üzere çalışmalarını hızlandırdığını söylüyor. Windows işletim sistemi ise bu işin tam merkezinde.
Windows 11 yakın zamanda hibrit çalışmaya odaklı bir işletim sistemi olarak tanıtıldı. Microsoft’a göre bu işletim sistemi BT için yönetilmesi kolay ve uyumlu hale gelmesi için bilinen temeller üzerine kuruldu. Sürekli gelişen siber ortamın zorluklarını karşılamak için tasarlandı ve çalışanların işlerini en iyi şekilde yapmalarına yardımcı olan özelliklerle donatıldı. Microsoft yeni sistemiyle ilgili şunları söylüyor:
“Windows 11’i piyasaya sürdüğümüzden beri şimdiye kadar piyasaya sürdüğümüz tüm Windows sürümleri arasında güçlü talep ve en yüksek kalite/ürün memnuniyeti puanlarını gördük. Bu sadece bir başlangıç. Ekibimiz, ister ofise dönüyor ister evden çalışıyor olun, Windows’un deneyimleri nasıl kolaylaştırabileceği konusunda yenilikler yapmaya kararlı.”
Microsoft, 5 Mart’ta “Windows Powers the Future of Hybrid Work” adıyla bir etkinlik düzenledi ve iş ortamını geliştirecek birçok yenilik duyurdu. Şirket ayrıca Windows 11 ile halihazırda sunulan bazı özelliklere de değindi.
İşletmeler artık Windows 365 ile Windows deneyimlerinin tamamını Microsoft bulutundan herhangi bir cihaza aktarabilecek. Bu da Windows’u buluta taşıma yolculuğunda önemli bir adımı temsil ediyor.
Microsoft’un 2022 İş Eğilimi Endeksi’nden yeni veriler, önümüzdeki yıl iş ortamı için sorunların en başında “siber güvenlik ve riskleri” olduğunu ortaya koyuyor. Yeni Windows 11 ise yerleşik çipten buluta koruma ile işletmelerin hibrit çalışma şeklinde yaşayacağı zorlukların üstesinden gelmek amacıyla geliştirildi.
Dünyada şu anda bir milyardan fazla Windows kullanıcısı mevcut. Microsoft, birden fazla saldırı vektörüne karşı güvenliği artırmak için cihaz ve silikon üreticileriyle derin ortaklıklar kurduğunu dile getiriyor. İşletim sistemi böylelikle sıkı bir şekilde entegre edilmiş donanım ve yazılım koruma çözümlerinden yararlanabilecek.
Cihazların kimlik avına, zayıf kimlik bilgilerine, kötü amaçlı yazılımlara, fidye yazılımlarına, veri kaybına ve bir cihazın çalınması durumunda ciddi donanım saldırıları riskine karşı her zamankinden daha güvenli olmasına ihtiyaç var. Windows, fidye yazılımları ve diğer büyük ölçekli siber saldırılar tarafından kullanılan teknikleri hedefliyor. Yeni diyebileceğimiz Windows 11 ise en yaygın siber saldırı tekniklerini engellemek için iki güçlü yeni özellik sunuyor: kimlik avı ve hedefli kötü amaçlı yazılım.
Windows 11’deki yenilikler, Microsoft Defender SmartScreen ile Windows’ta yerleşik olarak bulunan gelişmiş kimlik avı algılama ve koruma özelliğine dayanıyor. Bu yeni özellik, kullanıcıları Microsoft kimlik bilgilerini kötü amaçlı bir uygulamaya veya saldırıya uğramış bir web sitesine girerken belirleyerek ve uyararak kullanıcıları kimlik avı saldırılarından korumaya yardımcı olacak.
Smart App Control, yalnızca güvenilir uygulamaların çalışmasını sağlamak için Microsoft’un güçlü yapay zeka modellerinin yanı sıra kod imzalama tekniğini kullanıyor ve varsayılan olarak Windows’taki en büyük saldırı vektörlerinden birini engelliyor.
Şirket ayrıca esnek ve güncellenebilir Microsoft Pluton güvenlik işlemcisi ile bulutun gücünü donanıma taşımayı hedefliyor. Microsoft Pluton’dan bu makalemizde kapsamlıca bahsetmiştik. Ayrıca şirket ekosistem üzerinde geliştirmeler yapmaya da devam ettiğini belirtmiş.
Microsoft, çalışanların ve işletmelerin üretkenliğini en yaygın saldırılardan en karmaşık saldırılara kadar korumak için yeni özellikler sundu. Bunu yapmak için zaten Windows 11’de bulunan Config Lock, ekosisteminizdeki cihazların endüstriyel ve şirket güvenlik temelleriyle uyumlu olmasını sağlamaya yardımcı olmak için MDM ilkeleri aracılığıyla kayıt defteri anahtarlarını izlemekle görevli. Config Lock, kayıt defteri anahtarlarında bir değişiklik algılarsa, etkilenen sistemi saniyeler içinde otomatik olarak BT ekibinin istediği duruma geri döndürüyor.
Microsoft, Windows 11’i şimdiye kadarki en erişilebilir ve kapsamlı sürüm olarak tanımlıyor. Odaklanma, sistem genelinde Canlı Altyazılar ve Sesli Erişim gibi yeni özellikler, engelli kişiler de dahil olmak üzere herkesin daha iyi bir deneyim yaşaması için sunuldu. Odaklanma özelliği, dikkat eksikliği olan kişiler de dahil olmak üzere çalışanların sağlıklı dijital alışkanlıklar oluşturmasını ve daha üretken olmasını kolaylaştırmak üzere geliştirildi.
Sistem genelinde kullanılabilen Canlı Altyazılar, işitme güçlüğü çeken kullanıcılar ve dil öğrenenler de dahil olmak üzere herkesin içeriği daha kolay şekilde anlamasını sağlıyor. Sesli Erişim ise sınırlı hareket kabiliyetine sahip kişiler ve karpal tünel sendromu gibi rahatsızlıklar yaşayan kişiler de dahil olmak üzere herkesin cihazlarını kontrol etmesini ve seslerini kullanarak içeriği dikte etmesini mümkün kılıyor. Bu özelliklerin her biri, engelli kişilerle birlikte hazırlandı ve diğer Windows kullanıcılarının kullanabilmesi için geniş özelliklerle desteklendi.
Microsoft ayrıca Dosya Gezgini üzerinde çok sayıda değişiklik yaptı. Bulut destekli Dosya Gezgini, aradığınızı bulabilmeniz için dosyaları tek bir merkezi yerde birleştirme amacıyla geliştirildi. Bununla birlikte yakında dosyaları sabitleyecek ve Dosya Gezgini’nde sekmeler ile gezinebileceksiniz.
Ekipler henüz Windows 11 önizleme yapılarına bu değişimleri uygulamadı. Aşağıdaki ekran görüntüsünde de görebileceğiniz gibi, Dosya Gezgini’ndeki sekmeler Microsoft Edge sekmelerine benzer. Yeni sekmeler oluşturabilir, sekmeleri sürükleyip bırakabilirsiniz ve artık sağ tıkladığınızda sekme veya pencere arasında seçim yapabilirsiniz. Bu özellik varsayılan olarak etkin halde gelecek. Ancak devre dışı bırakmak için bir seçenek olup olmayacağını bilmiyoruz.
Microsoft, Dosya Gezgini’nin yeniden tasarlandığını ve artık bulut destekli olduğunu, bu nedenle Microsoft 365 hesabınızdan dosya önerileri alacağınızı söylüyor. Tüm bunların Windows 11 sürüm 22H2 (Sun Valley 2) ile gelmesini bekliyoruz. Microsoft ayrıca görev çubuğu ve Başlat Menüsü için birkaç yeni özellik üzerinde çalışıyor.
Akıllı Toplantı Özellikleri
Şirket toplantı ve işbirliği deneyimini daha da geliştirmek amacıyla Windows 11’de yapay zeka destekli yeni akıllı toplantı özellikleri sunuyor.
“Cihazlarımız aracılığıyla her zamankinden daha fazla birbirimize bağlanıyoruz ve Ses netliği ve Ses odaklama, Otomatik çerçeveleme, Portre arka plan bulanıklığı ve Göz teması gibi yeni özelliklerle bu deneyimi daha kişisel ve daha insani hissettirmek istiyoruz.”
Kuruluşlar ve BT ekipleri uzak ve hibrit çalışma ortamlarına uyum sağlamak zorunda olduğundan, basitlik ve yönetim kolaylığı her zamankinden daha önemli. Microsoft şimdi Windows Autopatch ile birlikte Microsoft Edge ve Office için güncellemeleri otomatik hale getirerek BT üzerindeki yükü hafifletmeyi hedefliyor. Autopatch, Windows Enterprise E3 aboneliğinin bir parçası olarak ek bir ücret ödemeden sunulacak.
Microsoft ayrıca Windows 365 ile değişen iş gücü ihtiyaçlarını karşılamaya yardımcı olmak için Windows deneyimini bulut özellikleriyle genişletiyor. Windows 365 Enterprise sürümü, kuruluşlara tümü Microsoft Endpoint Manager’da yönetilen kurumsal bir cihazda veya kişisel cihazda üstün Windows deneyimi sağlamak amacıyla geliştirildi. BT ekipleri, Endpoint Manager fiziksel bilgisayarlarının yanı sıra Windows 365 Bulut bilgisayarlarını da yönetebilir. Ayrıca tabanlı PC’ler için Azure AD Join desteği Mayıs ayında genel kullanıma sunulacak.
İlave olarak, Windows 11’e çalışanların nasıl ve nerede çalıştığı konusunda daha fazla esneklik sağlamak maksadıyla Microsoft Edge için uygulama yönetimi geliyor. Microsoft, çalışanların işlerini kontrol etmek veya görevleri gerçekleştirmek için kişisel cihazları kullanmaları gerektiğinde, BT’nin son kullanıcıların kurumsal kaynaklara güvenli bir şekilde erişmesini sağlamasına yardımcı olmasını amaçlıyor. Edge için Endpoint Manager’da uygulanan uygulama koruma ilkeleriyle yöneticiler, verilerin kuruluşlarına nasıl girip çıkacağını yapılandırabilecek ve cihazda izin verilen Windows Defender tehdit düzeyini tanımlayabilecek. Bu bağlamda güvenlik ve gizlilik korunurken, çalışanların kişisel Windows cihazlarından şirket kaynaklarına güvenli bir şekilde erişmeleri sağlanıyor.
Yazılım devi, yakında Windows 11 ve Windows 365’in gücünü bir araya getiren yeni entegrasyonlar sunacak. Entegrasyonlar arasında Cloud PC’niz ile Yerel PC’niz arasında tek bir tıklamayla sorunsuz hareket için Windows 365 Switch, tek bir adımda doğrudan Windows 365 Bulut PC’nize ön yükleme yapabilmek için Windows 365 Boot özellikleri geliyor. Bunun yanında çevrimdışı çalışabilmek ve herhangi bir veri kaybetmeden ön yükleme için Windows 365 Offline işlevi ile tüm verileri eşitlemek mümkün. Microsoft bu süreçlerin işletmeler için önemli olduğunu ve Windows-bulut entegrasyonu için henüz başlangıç aşamasında olduklarını belirtiyor.
Hibrit çalışmanın kilit unsurlarından biri, cihazların modern ve güvenli olmasını sağlamak. Microsoft bu bağlamda Acer, ASUS, Dell Technologies, Dynabook Fujitsu Client Computing, Getac, HP, Lenovo, LG, MSI, NEC PC, Panasonic ve Samsung dahil OEM ortaklarıyla birlikte çalıştığını söylüyor. Ayrıca söz konusu çipler olduğunda AMD, Intel ve Qualcomm ile birlikte en iyi Windows 11 deneyimini sunmak için beraber çalışıyorlar.
Böylelikle güvenlik özelliklerine sahip işlemciler, video konferansı, yeni nesil grafikler, tüm gün pil ömrü, ön saflardaki çalışanlar için dayanıklı tasarımlar, anında açılma, hızlı bellek ve üstün performans, sürdürülebilir tasarımlar ve çok daha fazlası için işbirliği yapılıyor.