Son Konu

Yaşam Ne Süre Başladı?

iltasyazilim

Yeni Üye
Katılım
25 Ara 2016
Mesajlar
2
Tepkime
1
Puanları
38
Yaş
35
Credits
-2
Geri Bildirim : 0 / 0 / 0
Yeryüzünde yaşamın başlaması nasıl oluştu?
Ilk bitkilerin karada yetişmeyip, denizaltında geliştiğini biliyoruz Denizdeki birincil canlılar olan kamçılı, mikroskobik organizmalar fazla küçük ve peltemsi yapıları sebebiyle kayalarda iz bırakmadılar Bunun sonucu olarak, bu organizmaların ne zaman yaşamaya başladıklarını bütün olarak bilemiyoruz
Tek gözenekli olan olan bu canlılar, gözenekli olan bölünmesi yolu ile çoğalıyorlardı Zamanla evrim geçirerek daha kompleks yapılar kazandılar ve bitki ve hayvan yaşamını başlattılar
Dünyamızda oluşan birincil kayalarda fosile rastlanmadığı için kesinkes bilmemekle birlikte araştırmalar, yaşamın, 3000 milyon yıl önce başladığını belirliyor
600 milyon yıl öncesine ait kayalarda rastlanan mavimsiyeşil deniz yosunun, epeyce karmaşık yapıya sahip bir organizma olması, ilk canlılardan, deniz yosununa dek geçen sürenin çok uzun olduğu fikrini vermektedir bize
Bilim adamlarına göre, pelte görünümlü ilk tek gözenekli olan bitkihayvan karışımı organizma ile, daha gelişmiş tek hücreliler ve fazla hücrelilere gelene kadar çok uzun bir vakit geçti ve bu gelişim çok yavaş oldu
Şöyle oysa, kamçılı organizmalar, belirli bir evrim sonunda gruplar halinde birleşmeye başladılar ve peltemsi görünümlü bağımsız canlıları oluşturdular Uzun bir dönemde gerçekleşen diğer bir evrim sonucu bunlar da birleşerek, 2500 milyon sene içinde, bitki özelliği taşıyan ilk organizma (deniz yosunu) oluştu
Deniz Yosunu Denizi Ne Zaman Terk Etti?
Takriben 435 milyon sene önce, paleozoik dönem ’in silüryen bölümünde, dünyanın geçirdiği sarsıntılar sonunda denizlerin, dipleriyle birlikte yükselmeleri, büyük ihtimalle deniz bitkilerinin karaya geçmelerine neden oldu 100 milyonlarca yıl denizaltı yaşamına alışmış olan bu ot gibi yaşama, karaya çıkınca, buradaki yaşama ahenk temin etmek için evrim geçirerek, yapısal değişiklere uğradılar Bu evrim 150 milyon sene içinde gerçekleşti ve göze baskı görülebilen küçük suyosunu, sonunda ormanları oluşturan dev ağaçlara dönüştü Havadaki oksijen ile yaşayabilmek için büyük bir iç yapı değişikliği geçirdikleri sayılan bu bitkiler, dışarıda, denizdekine kıyasla daha elverişli bir etraf bulduklarından çabuk gelişip, yeni şekiller aldılar Denizaltı ortamının, bitki ve hayvan çeşidi sebebiyle bereketli olması, bu toprağın karaya çıkması ile, bitkilerin yerinde ortama kavuşarak gelişmelerine yol açtı
Belkemiği Olan Birincil Hayvanlar (dev deniz salyangozları) Ne Vakit Oluştu?
Ilk belkemiği olan hayvanlar, denizde gelişmiştir Daha gelişmiş hayvanların ve insanın oluşumunu da etkilemesi açısından bu, önemli bir olaydır Belkemikli iskelete sahip birincil canlı ainiktozoon ’un baş ve gövdesi bir olup, omurga yapısı oldukça ilkeldi Fosilleri de bulunan bu canlı, büyük ihtimalle ilk omurgalı balığın atası niteliğini taşıyor Çene kemiği olmayan bir takım “zırhlı diyebileceğimiz balık türleri, deniz dibinde ağızları açık olarak yüzerek beslenme arıyorlardı Bu balık türleri, çabuk bir evrim sonunda bugünkü şekilleri bulduklarından, eski hallerine epeyce aynı bir dış görünüş taşımaktadırlar
Kabuklu Balık, Denizde Ne Vakit Yaşadı?
Ormanların kömür yataklarına dönüştüğü dönemde, deniz aşağı yeni tür bazı omurgalı balıklar gelişiyordu
Ilk balıklar, ainiktozoon örneğinde olduğu gibi, çeneleri bulunmadığından, çiğneyemiyor, avlarını oysa yutarak beslenebiliyorlardı
Fakat, bundan yklaşık 400 milyon yıl öncesi dönemde, çene ve dişleri olan balık türleri gelişmeye başladı
Uzun başları, üzeri yumrular yer alan ve kemiksi tabakalarla astarlı bedenleri yer alan bu hayvanları, ön kısımlarındaki kemiksi kılıf, koruyordu
Fazla küçük olmalarına karşın, bazı türleri, örneğin dinichthys, 6 metre uzunluğa sahipti öte yandan ıstakoz ve karidesi hatırlatan bazı garip şekilli kabuklulara da rastlanıyordu
sonradan kabuksuz deniz yaratıkları da gözüktü Bunlar, hem solungaçları, hem de akciğerleri ile benzi atmış alıyorlardı
Bu özellik, söz konusu hayvanların, ara sıra denizden çıkarak karada da yaşamaları ile yani her iki ortamda da yaşayabilen canlılar durumuna gelebilmeleri açısından, ağırlık kazanıyor

Dev Deniz Salyangozları Ne Zaman Yaşadı?
Paleozoik dönem ’in kambriyum bölümüne ait hayvan fosilleri, üç bölmeli deniz böceği türünün, bedenlerinin yumuşak kısımlarını korumak amacı ile
kabuk geliştiren birincil hayvanlardan olduğunu kanıtlamaktadır
Bu hayvanların dev boyuttaki örneklerinden biri olan sedefli deniz helezonu, parlak ve renkli kabuklu, uzun bir koni görünümünde idi ve 4 metre uzunluğa sahipti Yırtıcı olan bu hayvan, denizaltında izlediği avını, kıskaçları ile yakalardı Günümüzün ahtapotu ile mürekkep balığı, bu hayvan soyundan gelmiştir
Sedefli deniz helezonunun öbür dönemlerin kayalarından alınan eski kalıntı örnekleri incelendiğine, bu hayvanın çok garip bir evrim geçirmiş olduğun görürürz Birincil sedefli deniz helezonları, uzun koni biçiminde ve düz birer kabuğa sahip iken, zamanla bu kabuğun kıvrılarak spiral şeklini aldığı gözlenmektedir Buna neden, bir şeyin sürüklenmek yerine, kıvrılarak daha basit yol almasıdır
Birincil Kara Hayvanları Ne Süre Oluştu?
Karada ilk hayvanların oluşması için, önce bitkilerin karaya geçmesi gerekiyordu Bu, otyiyenlerin, et yiyen hayvanlardan önce belirmesini durum koşan hayat zincirinin bir gereğidir Çünkü, ot yiyenler olmadan, etyiyenler beslenemez Ot yiyenlerin beslenebilmeleri ise, bitki örtüsünün gelişmesine bağlıdır
400 milyon yıl önce, kayaların varlığına karşın, yeryüzü gene de yeşilliklerle astarlı idi Hayvanları barındırabilecek bu etraf gelişince, sudan meydana çıkan bazı hayvanlar karaya uyum sağlamaya başladılar,
Bu ilk hayvanlar, büyük bir ihtimalle yengeçler, örümcekler, hamamböcekleri ve kırkayaklardır
Birincil uçan hayvan da hamamböceğidir Günümüzün uçan böceklerinden çok bambaşka olan o dönemlerin böceğine bir örnek olarak altı kanatlı Stenodictya ’yı verebiliriz Yırtıcı olan bu böcekler, küçük hayvanları tutmak amacıyla ormanlarda dolaşırlardı
Balık Ne Süre Ayrıca Karada, Ayrıca De Denizde Yaşadı?
Bunan 350 milyon yıl önce, kömür yataklarının oluştuğu döneme yakın bir zamanda, bir takım balıkların atalarından ayrı olarak, yüzgeçlerden başka ilkel bir akciğerle doğdukları biliniyor Bu Nedenle, başlarını kısa bir zaman için de olsa, suyun dışarıya tutabilen bu canlılar, büyük olasılıkla, rastlantı sonucu, karaya vurup, orada canlı kalmayı başarabildiler Bu, balığın yepyeni ve tehlikeler içeren bir ortamdaki birincil deneyimi oldu
Yeryüzünün sarsıntı geçirerek, denizlerin karalara dönüştüğü dönemlerde, karaya vuran balıklardan akciğere sahip olanların kurtulduğu ve yüzgeçleri ile sürünerek bir su birikintisinden diğerine gittikleri, böylece yaşamlarını sürdürdükleri anlaşılıyor
Bunlardan, karadaki en yakın çalılığa sığınanlar, giderek karada daha uzun zaman yaşamayı başarabildiler
Balıklarla büyük yapı benzerlikleri olan bu hayvanlar (amfibianlar), hem deniz, hem de karada yaşamış hayvanların atalarıdırlar Bedenlerini kaplayan pullar, bunun kanıtıdır Bir Takım türlerde görülen karın çevresini kaplayan sertleşmiş pullar ise, bu hayvanların karada sürünmeleri sonucu oluştu Hem, bu canlıların kafa ve çene biçimleri, balıktan geldiklerinin başka bir göstergesidir
Tıpatıp günümüzün kertenkeleni gibi, sudan ara sıra çıkarak yakındaki küçük hayvanlarla beslenen bu hayvanda küçük hayvanlarla beslenen bu hayvanlar, denizden fazla uzaklaşamıyorlardı Buna niçin, sert kabuklu yumurta yumurtlamayı hemen şimdi öğrenememiş olmaları ve yavruların denizde oluşup, ilk dönemlerini orada geçirmeleri idi Bu belki de, denizde daha basit beslenme bulabilmelerinden kaynaklanıyordu
Balıkların, Günümüzdeki Örneklerinin Oluşumu Ne Zaman Başladı?
Dev sürüngenlerin yaşadığı, bundan 200 milyon yıl öncesi ile 100 milyon sene öncesi arasındaki süre içinde, denizdeki yaşamda büyük değişiklikler oldu ve kabuklu deniz varlıkları ortadan kayboldular
Bu dönemde oluşan kıkırdaklı balık türleri (köpekbalığı, tırpana, vatoz gibi) kemik yerine kıkırdaktan oluşan bir iskelet yapısına sahiptirler Bu balık türleri artan bir şekilde keza sayıca ayrıca de ebat olarak büyüdüler ve yavaşça değişik türlerdeki kemikli balıkları oluşturdular
Bu balıkların fazla yaygınlaşmasına niçin, yüzme ve avlanma konusunda geliştirdikleri yeteneklerdir Bu Nedenle bir zaman daha sonra, bu balıklar, bugünkü şekillerini aldılar
Aslında, bütün kemikli balıklar, bundan 100 milyon yıl önce okyanuslarda oluştular ve bugüne de fazla bir değişime uğramadan özelliklerini sürdüler
Benzer şeyi dev deniz kaplumbağası için de söyleyebiliriz
Sürüngenlerin Yaşadığı Dönem Ne Zaman Başladı?
Dev sürüngenler olan dinozorlar, bundan 100 milyon yıl önceki mezozoik dönem de yaşadılar
Kömür yataklarının oluştuğu dönede denizden çıkan ve keza kara keza de denizde yaşayabilen hayvanlar, zamanla, sert kabuklu yumurta yumurtlamayı başararak, bundan böyle suya eskisi kadar gereklilik Duymamaya başladılar İşte böylece, bundan 300 milyon yıl önce, birincil sürüngenler oluştu
Ilk sürüngen sayılan seymourla ufak bir havyandı Jeolojik incelemeler, bu canlının, kuzey kutbu ’na yayılmış olduğunu gösteriyor En eski sürüngen tarzında biri de, 2 metre boyundaki dev moschop ’tur
Ilk sürüngenler büyük bir çabuk çoğalıp, grup grup yeryüzüne dağıldılar sonradan, dinozorların atası farzedilen ve “ayak büyüten birincil sürüngen olma özelliği içeren minik saltoposuchus gelişti
Bu dönemde beliren kaplumbağa ve öteki küçük sürüngenler, sonradan çoğalan timsah ve yılanlara geçişi temsil ektikleri için, büyük siklet taşırlar
Günümüze kadar gelen hayvanların çoğunluğu, mesozoik dönemde gelişmeye başlamıştır Memeliler için bile benzer şey söylenebilir Memelilerden cynognathus, damarlarında sıcak kan doluşan ilk hayvandır
Etyiyen dinozorların ataları ne süre gelişti?
Sürüngenlerin gelişim döneminde, doğa büyük bir üretici idi Sürüngenlerin her tipi, doğa koşullarının sınavından geçiyor, gücü olan türler kalarak evrimleşirken, zayıf ve dayanıksız türlerin soyu tükeniyordu
Bu gelişmelerin en başarılılarından biri, şüphesiz saltoposuchus ’tur Küçüklüğüne rağmen, çok canlı bir havyan olan bu sürüngen, ayağa kalkarak kuvvetli arka ayakları üstünde yürümeyi ve pençe sanki çıkıntıları olan ön ayaklarını, avını tutmak nedeniyle kullanmayı öğrendi Sonuçta, sivri dişlerinden diğer, iki savunma ve saldırma aracı daha şampiyon bu hayvan, büyük avlara saldırmaktan bile kaçınmıyordu
O dönemler için kısa bile sayılabilecek bir süre içinde, laf konusu hayvandan türeyen bütün dinozorlar, günümüzün kuşlarını ve timsahlarını oluşturdular
En büyük sürüngenlerin soyu ne süre tükendi?
Bundan 75 milyon sene önce , dev sürüngenlerin ansızın yok olması çok ilginçtir 100 milyon yıl dünyamızda yaşayan bu hayvanların, böyle ortadan kalkmalarının ne gibi nedenleri olabilir?
Bu konuda farklı alanlara yönlendirilmiş görüşler olmakla birlikte, akla en yakın geleni hava koşulları ile yeryüzü şekillerindeki değişikliklerdir
Dağların belirlenmesi ile ortaya meydana çıkan soğuk havalar, dengeli ısıda yaşamaya alışılmış olan dinozorların ölümüne yol açtı Ayrıca, dinozorların baş besini olan ve ot içeren bitki örtüsünün, yerini, kalın gövdeli ağaçlara bırakması da bir diğer niçin olarak gösterilebilir
Birincil memelerinin, dinozorların koruyamadıkları yumurtalarını yemeleri de, memeliler gelişirken yeni yavru çıkaramayan dinozorların soyunun tükenmesine yol açmıştır
Sürüngenler ne zaman uçtular?
130 milyon yıl önceden kalan fosiller, bize, kanatlı sürüngenlerin varlığını kanıtlıyor Lakin, tıpkı dinozorlar gibi, bu hayvanlarda, 75 milyon sene önce birden ortadan kayboldular,
Bunun nedeni hemen şimdi tamamiyle anlaşılamamıştır Uçan sürüngenlerin en eskisi ve yaygın olanı Dimorphodon ’du Dev bir yarasa görünümü içeren bu hayvanın sadece başı 22 santim idi Dümen olarak kullandığı garip diğer taraftan kuyruğa sahip olan bu hayvan, soyunu tez tüketmiştir
Onu izleyen diğer kanatlı sürüngenler, Nhamphorhynchus ile, türünün en büyük ve iyi uçabileni olan Pteranodon ’dur
Açtığı süre 7 metreyi bulan kanatları ile deniz üstünde uçarak balık avlayan bu hayvan, kanatlarından nedeniyle karada iyi yürüyemiyor fakat, havada fazla süratli gidiyordu
Kuşların ataları ne zaman oluştu?
Birazcık gariptir ama, kuşların ataları uçan sürüngenler değil, daha değişik bir tür sürüngen olan Sauria ’dır Bu canlılardan günümüze en detaylı fosili kalan ise, 130 milyon yıl önce, dinozorların döneminde yaşamış Archaeopteryx ’tir
Bir penguen büyüklüğünde olan bu hayvan, güya kuş, sanki sürüngen görünümünde idi Sürüngenlerle benzerliği, pençe görünümlü parmakları ile yirmi eklemli kemikten oluşan kuyruğu ve üstünde dişler yer alan çene kemiğinden kaynaklanıyor Fakat, bedenini kaplayan tüyler, tümüyle yeni bir özellikti
Kanatları, eski uçan sürüngenler gibi, iki cilt parçası değil, tüylerle kaplı ve hayvanın uçarken açıp kapadığı bildiğimiz kuş kanatlarına benziyordu
Bu yeni canlıların diğer kayda değer özelliği ise, yavrularının canlı olarak doğurup, kendi avını yakalayabilene değin, onlara bakıp, süt vermelerdir Bu, yumurtasını yumurtladıktan sonra bundan böyle onunla hiç ilgilenmeyen dinozordan fazla bambaşka bir özelliktir
Ilk memelilerden günümüze artı eski kalıntı kalmamakla birlikte sürüngenler döneminde yaşayan ve fareye benzeyen morganucodon ile kirpiye benzer prodiacon, memelilere misal olarak verilebilir ilk kez bitki ile beslenen memeli taeniolabis ’tir Diğerleri, çoğunlukla böcekler, salyangozlar ve sülüklü böceklerle karınlarını doyuruyorlardı
Dev memeliler ne süre yaşadı ?
75 milyon sene önce dinozorların ortadan kalkması ile birlikte memeli hayvanlar büyük bir gelişim gösterdiler Çoğunluğu kemirgen olan ufak memelilerden, et yiyen ve ot yiyen edinmek üzere iki belli başlı kolda, böylece çok tür oluştu Otyiyen memeliler, kısa sürede sayıca ve boyca büyüdüler, bildiğimiz koyun boyuna geldiler
Bu dönemin en acayip ot yiyeni ise Pantolambda ’dır 115 santim uzunluğundaki bu hayvandan diğer, takriben 3 metre uzunluğunda olan barylambda da dönemin tipik hayvanlarındandır
Bol yiyecek ve uygun hava şartları sonunda, dev boyutlara ulaşan otyiyen memelilerin en büyüğü ise Baluchitherium ’du Bu dev gergedanın fosillerinden anladığımıza tarafından, boyu beşbuçuk metre idi ve ağaç gövdesini andıran dört sağlam ayağının üzerinde dururdu
38 milyon sene önceki dünya ortamında yaşayan diğer bir otyiyen de, 4 metre boyundaki Brontotherium ’du
Belki de bu hayvanlar kendi ağırlıklarını taşıyamadılar, tamamen bilinemiyor Ama reel olan, bu otyiyenlerin zamanla güçten düştükleri ve sonunda yok olarak, yerlerini daha güçlü türlere bıraktıklarıdır Hayvanların evrimi tarihinde, ender olsa da, böyle aşırı büyüyerek, sonunda kendi soyunu tüketen canlılara rastlandı
Birincil mamuta ne zaman rastlandı?
Mamut, bildiğimiz filin hakiki atası olmakla birlikte, ikisinin aynı kökenden geldikleri söylenebilir
Enon jelojik dönem ’de yaşaması sebebiyle, mamutun, insanla benzer dönemde oluştuğu söylenebilir Bu hayvana ait ayrıntılı fosiller, Sibirya ’da bulundu
Onbinlerce sene önce yaşamış ve çok az bozulmuş bir mamut ölüsüne, 1899 yılında Sibirya, berezovka ’da rastlandı Buz buzların çözülmesi sonucu koku çıkarınca, çevreden geçen köpeklerin dikkatini çekti ve yapılan kazı ile çıkarıldı Uzmanlar, mamutun kıllarının, derisinin, hatta kanının olduğunu belirttiler
Hominidler ne süre ortaya çıktılar?
Bilim adamlarının çoğu, insanın ilk atası sayılabilmek canlıların, pleistosen (4dönem) ’den önce gelen dönemde oluşmaya başladığını düşünmekle birlikte, bir takım bilginler, ilkel insanın daha önceki dönemlerde de yaşadığı fikrinde birleşiyorlar
Bu bilim adamlarına kadar, Pleistosen dönemi ’nde o kadar çok zorluklarla savaşarak yaşamını ve gelişimin sürdüren insanın ataları, özellikle barbar dev hayvanlara karşısında savaşım veriyorlardı O zamana dek çoktan ortadan kalkan kılıç dişli kaplan ve mağara ayısı, yerini, bugün hala soyunu sürdüren aslan ve leopar gibi yırtıcılara bıraktığından, birincil insan vahşi bir ortamda yaşamını sürdürüyordu
O dönemde de, yaşamakta olan mamut, ilk insanların en iyi beslenme kaynağı idi, büyük ve gıdalı olan bu hayvan, ilkel kavimlerin uzun vakit aç kalmamasına yarıyordu
O halde, insanın atası farzedilen bu yeni ve akıllı canlı nereden gelmişti? Bu keza basit, bir bakıma da şiddet sorunun yanıtını, günümüze kalan fosillerden bulmaya çalışıyoruz
Fosiller, birincil insanların daha önce evrim geçiren bir maymun türünün, zamanla yeni evrimler geçirmesi ile oluştuklarını açıklıyorsa da, evrim tarihinde, mucize gibi gerçekleşene bu ani zeka artışı ve hayvanlarınkinden çok gelişmiş beyinin ortaya çıkışı, gerçekte ilginçtir (Editör: Allah ’a inanmayana acayip gelir bağlı)
Fazla eski dönemlerde belirip, zamanla evrim geçiren ve türlere ayrılan maymunun belirlenmiş bir türü, insanı andırıyordu (Yayımcı: Yok bundan böyle!)
Fosiller üstünde yapılan çalışmalar, bu maymun türünün, son jeolojik dönemde, dik yürümesini öğrenmekle kalmayıp, bazı ilkel araçlar da yaptığını ortaya çıkardı Özellikle, avını yakalamak ve vahşi hayvanlarla savaşmak amacıyla silah üreten bu insanın birincil atası Hominid idi (Editör: Heh sonunda insanın atasını maymuna bağlandı, sabırla devam edelim)
Yeni bulgular, Hominid ’lerin, üçüncü Dönem ’in son birim ile son jeolojik dönem arasındaki vakit içinde yaşadıklarını gösteriyor çok eskiden, insan yaşamının yalnızca 60000 yıl önce başladığı görüşünün yaygın olmasına karşın, bugün, böylece fazla bilim adımı, insanın ilk ataları sayılabilecek hominidlerin, bir milyon yıl önce yaşamaya başladıklarını kabul ediyor
Son jeolojik dönem ’de gelişimini sürdüren insanın atası, önce Pithecanthropus, sonra Neandertal Adam ve en son Homo saplens şekillerini aldı
Neandertal Adam Ne Süre Ortaya Çıktı?
Pithecanthropus (homo Erectus), taştan minik aletler yapabilecek akıl seviyesine gelmişti Oval şekilli bir taşı, bir sopanın ucuna bağlayan Homo erectus, bu nedenle birincil baltayı yaptı
İnsanın ikinci atası farzedilen sinanthropus, daha da gelişmiş bir beyine sahipti (Editör: Birincil atası fazla inandırıcı olmadı, şimdi ikinci atasına geçtik)
Neandertal adam ’ın oluşması için ise, daha 400000 sene geçmesi gerekti İnsanın bu atası, artık bitki, sümüklü böcek ve salyangozlarla beslenmeyi bırakarak, avladığı hayvanların etleri ile karnını doyurmaya başladı
Bu adı almasına neden, fosillerinin 1856 yılında Almanya ’nın neanderthal vadisi ’nedi bulunmuş olmasıdır daha sonra, Avrupa ’nın farklı alanlara yönlendirilmiş bölgelerinde de fosillerine rastlanan bu ilkel insanın boyu, oysa 155 metre idi Tıknaz yapısı ve zinde kasları olan neandertal adam ’ın kafatası yapısı, bir maymununkini andırıyordu Göz çukurları derin, elmacık kemikleri fazla geniş ve çıkık, çene ve alnı kısa idi Keza kısa bir boyu vardı Tüylerle kaplı bedeni ve maymun güya çehresi ile barbar ve kaba görünümü olmasını rağmen, günümüzün insanı ile aynı büyüklükteki bir beyine sahipti Zekâsının emin bir oranda gelişmiş olduğunu, tahta, kemik ve çakmaktaşı gibi maddeleri oyarak yaptığı aletlerden anlıyoruz (Editör: Hayatımda bu dek deli saçması birşey görmedim; sitede bu yazılanlara yer vermemizin sebebi bazı bilim adamlarının nasıl düşündüğünü kullanmak içindir Gerçekte insanın maymundan geldiği gibi bir saçmalığın katiyen muhtemel olamayacağı* dünyanın önde gelen en ünlü bilim adamları göre ispat edilmiş ve tüm ülkelerce kabul görmüştür Çünkü evrim teorisine delil olarak kazılarda çıkartılan kafataslarının bu insanlar tarafından hazırlanıp gömüldükleri ortaya çıkartılmıştır böylece bir zamanlar bazı ders kitaplarına gerçekmiş gibi girmiş olan bu ifadeler bundan böyle tamamen çıkartılmıştır Günümüzde bu düşünceler, bir takım bilim adamlarının sığ düşünceleri olarak tarihe anekdot düşülmüştür Evrim teorisinin yakın gelecekte “teori statüsünden de çıkartılıp, sadece “kuram yani bilimsel niteliği doğrulanmamış bir fikir olarak görülmesi düşünülmektedir)
Özet Olarak asıl olan gerçekliğe Kur ’lahzaı Kerim mealinden yer vermek gerekirse;
“Hz Adem , yeryüzünde birincil insan ve birincil peygamber, tüm insanların babasıdır Çesitli memleketlerden getirilen toprakları melekler su ile çamur yapıp, insan şekline koydular Mekke ile Taif aralarında 40 yıl yatıp salsal oldu Yani pişmiş gibi kurudu Önce Muhammed aleyhisselamin nuru alnına kondu Daha Sonra Muharrem ’in onuncu Cuma günü ruh verildi Her şeyin ismi ve faydası kendisine bildirildi
İŞTE ASLOLAN BUDUR
 
Üst Alt