Süleyman Soylu'nun haklarında hata duyurusunda bulunduğu, Özışık kardeşlerden Süleyman Özışık, 3 haftalık sessizliğini bozdu. Özışık, Soylu’ya, “Beni hainlerin önüne attığı için isyan ediyorum” diye seslendi, “Benim de bildiklerim var benim de öğrendiklerim var. Bunları tek tek anlatacağım. Korkmadan çekinmeden anlatacağım” dedi.
Kabahat örgütü başkanı Sedat Peker ile İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ortasında arabuluculuk yaptıkları sav edilen Özışık kardeşlerden Süleyman Özışık, Soylu için "Beni hainlerin önüne kurban olarak attığı için, linç ettirdiği için küfür ettirdiği için ben isyan ediyorum" dedi.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun haklarında "hakaret", "iftira" ve "örgüt içindeki hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte örgüte bilerek ve isteyerek yardım"dan cürüm duyurusunda bulunduğu, AKP'ye yakınlığıyla bilinen Özışık kardeşlerden Süleyman Özışık yaklaşık 3 haftalık sessizliğinin akabinde YouTube kanalı aracılığıyla bir görüntü yayınladı.
Özışık'ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
Adım bu türlü geçince ben bir yazı yazdım. Hatırlarsanız o yazıda dedim ki düştüğüm yer Yusuf'un kuyusudur ancak ben bu kuyudan çıkarım. Fakat gördüm ki birileri bu kuyuyu toprakla doldurmaya, beni canlı diri gömmeye çalışıyor.
Tekrar tıpkı yazıda adımın geçtiği bir olay var ve hakkımda da bir cürüm duyurusu var. 'Bana müsaade edin adalet önünde aklanıncaya kadar kendi yazılarıma kendim son veriyorum adalet huzurunda aklanırsam tekrar huzurunuza gelirim' dedim. Gördüm ki birileri daha adaletin tecelli etmesini beklemeden beni darağacına çekmeye çalışıyor.
Ben hayatım boyunca kimseye kumpas kurmadım. Benim Süleyman Soylu'ya kumpas kurmayacağımı bu ülkenin tüm vilayetleri şahittir.
Bu Fatih Tezcan'ın lisana getirdiği sav sonrası bütün evraklar elimde. Seçime giderken "AK Parti ziyan görmesin diye açıklamıyorum ancak sonra tek tek açıklayacağım Süleyman Soylu'nun gerçek yüzünü" dedi.
Üzerinden iki yıl geçti. Ben bu savdan sonra mahkemeye kabahat duyurusunda bulundum. 'Elindeki dokümanları mahkemeye sun ve beni bitir' diye davette bulundum. Yetmedi bir de görüntü çekimi yaptım. Hatta yazı yazdım. Haydi seçimler bitti. Haydi elindeki dokümanları açıkla diye tekrar tekrar davette bulundum. Hatta bu da yetmedi. Bütün belediye liderlerine seslendim. Bu türlü bir tehditte bu türlü şantajda bulunduğumu, bırakın bunu bu türlü bir imada bulunduğumu açıklasın dedim. Bir tane belediye lideri çıkmadı.
Artık üzerinden iki yıl geçmesine karşın Fatih Tezcan bunları açıklamadı. Mahkemeye verdim oraya da sunmadı. Benim ülkemin mahkemeleri de bu argümanlarla ilgili takipsizlik kararı verdi. Durum bu!
Twitter'da beğen ikonuna istemsizce dokunmuş ve beğenmişim. Artık buradan beni Sedat Peker'in safına geçtiğim manasına getirmişler, o denli manşetler atmışlar.
Bakın buradan çok net söylüyorum. Sizin huzurunuzda söylüyorum. Bu arkadaşlara sesleniyorum. Halt etmişsiniz! Halt etmişsiniz! Benim kimin safında olduğumu ve durduğumu siz yakında göreceksiniz. Çok net göreceksiniz hem de!
Bunların bana karşı büyük bir nefreti, büyük bir garezi var. Saldırgan tutumları bundan. Hiç merak etmeyin Allah şahit olsun ki bana bunlar saldırıyor diye birtakım ağır cümleler söylüyor diye 'Lafım ona davayı sattın, kaybol terk et dediler' diye ben bu davaya sırtımı dönmem, yüzümü dönmem.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yanında görünüp Abdullah Gül'ün cumhurbaşkanı seçmek için her fırıldağı yapan hem de merkezinde olanların safına geçmeyeceğim. Ben buradayım zira ben bu mahallenin en eski sakinlerinden biriyim. Bu mahalleye sonradan gelen hırsız, arsız diye andığım kimi eski teşkilat mensuplarıyla kimi belediye liderlerinin lafına bakıp mahallemi terk etmem ben.
Olağan ki bir kabahat duyurusunda bulunabilir. Buna bir itirazım yok lakin şu 'Süleyman Özışık bana kumpas kurdu' kelamı var ya bununla ilgili bir kaç laf etmezsem çıldırırım. Hırsımdan kahrımdan ölürüm. Ben hayatım boyunca kimseye kumpas kurmadım. Benim Süleyman Soylu'ya kumpas kurmayacağımı bu ülkenin tüm vilayetleri şahittir.
Konferans salonlarında darbede sokağa birinci inen insan olan ve TRT'yi darbecilerin elinden kurtaran milletin adamı Süleyman Soylu, bu ülkenin de kahramanıdır benim de kahramanımdır diye haykıran benim. Ben kumpasçı değilim, buna siz şahitsiniz Allah şahit!
Ben kimseye kumpas kurmadım. Artık yüzlerce arkadaşım binlerce okurum bana diyor ki İçişleri Bakanı'na kırılma, o kelamları kızgınlıkla söyledi. Kızdığı için senin hakkında cürüm duyurusunda bulundu diyor. Problem benim hakkımda hata duyurusunda bulunması değil arkadaşlar. Cürüm duyurusunda bulunmadan bir gün evvel gazetelere Süleyman Özışık bana kumpas kurdu diyerek benim hakkında kesin karar ve ceza vererek, mahkemeden evvel beni kumpasçı olarak ilan etmesi. Beni hainlerin önüne kurban olarak attığı için, linç ettirdiği için küfür ettirdiği için ben isyan ediyorum.
Şunu söyleyeyim. Sizlerde şahit olun. Ben bu kırgınlığı içimde tutmam, mesleğime de yansıtmam. Allah ve tarihin huzurunda şunu söylüyorum. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, devlet makamında olduğu ve cumhurbaşkanının yanında durduğu sürece onu savunmak benim boynumun borcu ve namus borcum olsun.
Herkes Sedat Peker'e bir şeyler söyledi. Madem adım bu işlerin içine bir biçimde bulaştırıldı, o vakit kelam söyleme sırası bana geldi. Benim de bildiklerim var benim de öğrendiklerim var. Bunları tek tek anlatacağım. Korkmadan çekinmeden anlatacağım.