Yeni ve büyük bir global araştırmaya nazaran, hava kirliliği sadece 2019 yılında dünya çapında yaklaşık altı milyon erken doğuma ve neredeyse üç milyon düşük kilolu bebeğin doğmasına neden oldu.
Artan ispatlar, hamilelik sırasında kurum ve kül üzere havadaki küçük kirletici partiküller olan PM2.5'e maruz kalmanın, bebeklerin çok küçük yahut çok erken doğma riskinin artmasıyla sıkı bir irtibatı olduğunu gösteriyor. Ayrıyeten, erken doğum komplikasyonlarının dünya çapında 5 yaşın altındaki çocuklar ortasında önde gelen mevt nedeni olduğu ve birçok hastalık riskini değerli ölçüde artırdığı biliniyor. Risk, bilhassa 32. hafta yahut öncesinde (2 ay erken) doğan bebeklerin yaklaşık yarısının öldüğü düşük gelirli ortamlarda yüksek.
PLOS Medicine mecmuasında bildirildiği üzere, UC San Francisco ve Washington Üniversitesi'ndeki bilim insanları, hava kirliliğinin 2019'da doğum ve çocuk vefatlarını nasıl etkilediğine dair global bir anlık manzara elde etmeye çalıştılar. Doğumdaki gebelik yaşı, doğum tartısındaki azalma, düşük doğum yükü ve erken doğum dahil olmak üzere, dünya genelinde gebeliğin birkaç temel göstergeyi içeren mevcut çok ölçüde datayı kullanarak bir meta-analiz gerçekleştirdiler.
Gelişmekte olan ülkelerde çok fazla tesir görüldü. Bulgular, Güneydoğu Asya ve Sahra altı Afrika'da hava kirliliği en aza indirilirse, global erken doğum ve düşük doğum tartısı insidansının neredeyse yüzde 78 azaltılabileceğini gösteriyor. Fakat dünyanın gelişmiş bölgelerinde de tesiri hissediliyor. Araştırmacılar, 2019'da ABD'de dış hava kirliliği ile temaslı olabilecek yaklaşık 12.000 erken doğum olduğunu kestirim ediyor.
Doğum üzerindeki ziyanlı tesirlerin üçte ikiye kadar çıkan bir kısmı, gelişmekte olan ülkelerde çoğunlukla konut içinde yanan kömür, gübre ve odundan kaynaklanan kapalı hava kirliliği ile irtibatlıydı. Geri kalan üçte biri ise motorlu taşıtlardan, fosil yakıtların yakılmasından ve sanayiden kaynaklanan yanma süreçlerinden kaynaklanan dış ortam kirliliği ile ilgili.
Bu yeni raporu hazırlayan araştırmacılar, Global Hava Durumu raporunda da vazife alıyor. Bu yıllık rapor, 2020 yılında hava kirliliğinin hamilelik ve doğumu nasıl etkilediğini yakından inceledi ve hava kirliliğinin 2019'da 476.000 bebeğin vefatına katkıda bulunduğu sonucuna vardı.
Bilim insanları, hava kirliliğinin neden erken doğumlarla yakından bağlantılı göründüğünü kesin olarak açıklamadılar. Genel olarak konuşursak, hava kirliliğinin kanda toksik kimyasallara yol açabileceği ve fetüsü çevreleyen plasentayı zayıflatabilecek ve erken doğuma yol açabilecek bağışıklık sistemini gerilime sokabileceği bilinmekte. Çalışmalar ayrıyeten kurum parçacıklarının plasentanın fetal kısmına girebileceğini ve bunun da muhtemelen enflamatuar reaksiyonlara neden olabileceğini ve DNA ile tepkiye girebileceğini gösteriyor.
Nedeni ne olursa olsun, araştırmacılar tahlilin çok açık olduğunu savunuyorlar. UCSF Global Sıhhat Bilimleri Enstitüsü'nden araştırmanın başyazarı ve halk sıhhati uzmanı Dr Rakesh Ghosh, yaptığı açıklamada "Hava kirliliğine atfedilebilen yük çok büyük, fakat kâfi gayretle büyük ölçüde hafifletilebilir" diyor.
Ghosh kelamlarını şöyle tamamlıyor: "Bu yeni, global ve daha titizlikle oluşturulmuş ispatlarla, hava kirliliği artık yalnızca kronik yetişkin hastalıklarının değil, bebek morbidite ve mortalitesinin ana itici gücü olarak görülmelidir."