Son Konu

ABDULLAH-iBN-ABBÂS

nicebayan

Yeni Üye
Katılım
24 Ara 2016
Mesajlar
378,708
Tepkime
2
Puanları
38
Yaş
35
Web
nicebayan.com
Credits
-1
Geri Bildirim : 0 / 0 / 0
ABDULLAHiBNABBÂS

Hz Muhammed (sas)'in amcası Abbâs (ra)'ın oğlu kesin olarak ne zaman doğduğu bilinmemekle birlikte onun Hicret'ten üç yıl değin önce, Müslümanlar Mekke'de Şi'bi Ebi Tâlib'te ekonomik ve sosyal kuşatma ve zorlama altındayken doğduğu bilinmektedir Annesi Ümmü'lFadl Lübabe binti elHaris olup Mü'minlerin annesi Meymune'nin kız kardeşidir Ümmü'lFadl, kadınlar arasında Hz Hadîce'den daha sonra İslâm'a girenlerdendir

Babası Hz Abbâs, Abdullah doğar doğmaz onu Hz Peygambere götürmüş, Rasûlullah (sas) de onu kucağına alarak: Allahım! Onu dinde fakîh kıl Kitaben açıklamasını ona öğretdiye dua etmişti İslâm'ın yayıldığı ve hâkim olduğu Medine toplumunda gelişen Abdullah tam bir İslâmî terbiye ve bilgi almıştı Abdest almayı ve namaz kılmayı bizzat Hz Peygamberden öğrenmişti Gençliğinde de Peygamber efendimiz kadar birkaç kez başı okşanarak: Allah'ım! bütün ilim ve hikmeti bu başa ver, ona te'vil ve tefsir'i öğret Allah'ım!: İnsanoğluna verdiğin her ilim ve hikmeti bunun göğsünde topla(Buhâri, Vudû, 10; Müslim, Fadailu'sSahâbe, 138) diye dua etmiştir Abdullah sürekli olarak Rasûlullah'ın yanına bulunmuş ve ondan büyük ölçüde feyz ve bilgi almıştır

Hz Abdullah Hicretin sekizinci yılına değin ailesiyle birlikte Mekke'de kalmıştı Mekke fethi gününde, Huneyn ve Tâif gazvelerinde ve Vedâ Haccı'nda Rasûlullah ile birlikte bulunmuştu Mekke fethinden sonra o da ailesiyle birlikte Medine'ye hicret etmişti Birinci Halîfe Hz Ebu Bekr'in ve ondan sonradan Hz Ömer'in sohbetlerinde bulunmuş ve birçok sahâbeden ders ve bilgi almıştı Üçüncü Halîfe Hz Osman'ın şahsına fazla ast olup onun zamanında devlet kademelerinde tayin almış, Abdullah İbn Ebi'sSerh ile birlikte Afrika seferine ve daha sonra da doğuda yapılan Taberistan fethine katılmıştı Hicretin 35 yılında Hacc emirliği yapmıştı Hz Osman'ın şehâdetinden önce evinin civarda nöbet bekleyen büyük sahâbelerin çocuklarıyla birlikte bulunmuş ve Halîfe'yi isyancılara karşısında korumaya çalışmıştı sonra Hz Ali'nin hilâfeti esnasında da benzer şekilde devlet kademelerinin önemli mevkilerinde bulunmuştu Cemel ve Sıff'ın savaşlarında Hz Ali'nin yanına yer alan İbn Abbas, Hakem Olayı'nda da Ebu Musa elEş'arî (ra) ile birlikte Hz Ali'yi temsil etmişti Hz Ali onu birkaç defa elçi olarak görevlendirmiş ve 'Hakem Olayı'ndan sonra da Basra Valiliğinde bulunmuştu Bu sırada bölgede isyan eden Hâricîlerin bu isyanını bastırmış ve asayişi korumuştu Basra valiliği sırasında kendisine atılan bir iftiraya dayanamayıp görevinden ayrılarak Mekke'ye gitmiş ve ömrünün ardına kadar burada ilimle uğraşmıştır

Hz Muaviye'nin vefatından sonradan Hz Ali ve oğlu Hz Hüseyin'in taraftarları göre Kûfe'ye davet edilince kendi gitmediği gibi, bu davete icabet etmek isteyen Hz Hüseyin'i de ikaz ederek gitmekten alıkoymaya çalıştı, lakin bunda bir türlü başarılı olamadı Hz Hüseyin'in Kûfe'ye gitmek üzere yola çıkıp Kerbelâ'da şehid edilmesi Abdullah b Abbâs'ı oldukça üzdü ve üzüntüsünden gözlerini kaybetti Nihayet 68687 yılında Taif'te yetmiş yaşındayken vefat etti

Abdullah İbn Abbas (ra) İslâm tarihinde siyâsî faaliyetlerinden fazla, ilmî ve sağlam şahsiyeti ile tanınır Asrı Saadette yaşının ufak olmasından nedeniyle Rasûlullah'ın evine ve bilhassa teyzesi olan Hz Meymune'nin hücresine rahatça girip çıkar, diğer ashabın bilmediği ve ilk anda öğrenme imkânı bulamadığı konuları öğrenirdi Bunun için o naklettiği hadis, tefsir, ve fıkıh ilmine vukufu ile tanınır Kur'ân, tefsir, fıkıh'ın yanı sıra Arap edebiyatı sahasında geniş bir bilgiye sahipti Abdullah İbn Mes'ud, Onun için: O, Kur'ânı Kerim'in tercümanıdır, müfessirlerin sultanıdırdemiştir İlminin genişliğinden dolayı vaktinde o, Ümmetin âlimi, ilim deryasıgibi lâkaplarla anılırdı Ahmed b Hanbel'in kaydettiği bir hadiste Hz Peygamberin İbn Abbas'ın ilmini övdüğü ifade edilir

Abdullah İbn Ömer (ra) kendisine sorulup da bilemediklerinin İbn Abbas'tan sorulmasını ve cevabın kendisine de bildirilmesini isterdi Verdiği fetva ve cevaplarından dolayı onu daima takdir ederdi

Abdullah İbn Abbas İslâmî anlama ve edebinden nedeniyle yaşlı sahâbelerin bulunduğu görüşme yerlerinde onlar konuşup bir konuda hafıza belirtmeden o asla konuşmaz ve söz almayı pek uygun görmezdi Yaşının küçüklüğünü ileri sürüp ihtiyar sahâbelerle bir arada bulunmasını güzel bir tavır olarak görmeyenlere aleyhinde Hz Ömer (ra) bir gün onu da çağırmış ve Nasr sûresinin tefsiri konusunda neler düşündüğünü sormuştu Abdullah'ın yaşının küçüklüğünden nedeniyle bu gibi meclislere katılmasını uygun görmeyenlerin Nasr sûresinin tefsiri konusunda herhangi bir düşünceleri olmayınca Abdullah İbn Abbas bu sûrede Rasûlullah (sas)'ın ecelinin yaklaştığını göze çarpan eden ifadelerin olduğunu söylemiş ve Hz Ömer de onu tasdik etmişti Ashab yanında yaşının küçüklüğünden dolayı İbn Abbas'ın konuşmaktan çekindiğini hisseden Hz Ömer ona şöyle demişti: Yaşının ufak oluşu konuşmana engel olmasın, haydi konuş dinleyelimBöylece Abdullah İbn Abbas ihtiyar ve ileri gelen sahâbelerle daima bir arada oturup kalkmış ve onlardan fazla şey öğrenmişti

Abdullah İbn Abbas (ra) kendisine sorulan sorular için önce Kur'anı Kerim'e bakar cevap bulamazsa Rasûlullah'tan bu konuda bir bilginin olup olmadığını araştırır, sonra Hz Ebu Bekir ve Hz Ömer'in ictihadlarına ve açıklamalarına bakıp onları esas alır, aksi halde kendi ictihadıyla meseleye çözüm getirirdi İbn Abbas Hz Peygamberden, sahâbeden gelen ve kendi içtihadıyla oluşan tefsir bilgilerini bir kitap haline getirmiş değildir Bize değin intikâl etmiş yer alan ve İbn Abbas'a ait olduğu söylenen Tenviru'lMikbâs min Tefsîr İbn Abbasisimli tefsirin ona ait olup olmadığı araştırılması gereken bir konudur Abdullah İbn Abbas'ın tefsîr'e dair rivayetleri ilim adamlarımızdan Firûzâbâdî tarafından derlenip bir araya getirilmiş ve yukarıdaki isimle yayınlanmıştır

İbn Abbas'ın son derece disiplinli ve muntazam egzersiz sistemi vardı İşlerini özenle belirli bir plan kapsamında düzenlerdi Bu planına önce kendi tıpkı uyardı Haftanın belirtilmiş günlerinde geniş ırk kitlesine dînî ilimlerle ilgili dersler, dînî ilimler açık havada Arap dili, şiiri ve edebiyatı üstünde etraflı konuşmalar yapardı

Hz Osman devrinde yaptığı ilmî çalışmaların yanına Afrika seferine, İslâm ordusu adına elçilik vazifesiyle katılmıştır Afrika'daki Bizans genel valisi Georgios ve adamlarıyla ilmî tartışmalar yapmıştır Georgios ve etrafındakiler O'nun us, akıl, hafıza kuvvetini ve ilim kudretini görerek: Bu insan Arapların en derin âlimidirsonucuna varmışlardır

Komutan, elçilik ve valilik gibi devletin üstteki düzey siyasi görevlerinin yanında ilminin üstünlüğü ve derinliğiyle Ashabı Kiram, Hz Ömer ve Hz Osman göre fazla iltifat gördü O bu iltifatlar karşısında her zaman alçakgönüllü gösterdi Çok övüldüğü zamanlarda alçak gönüllülüğü elden bırakmaz ve: Bana bu nimeti ihsan eden Allah'tır Rasûlullah (sas) benim için dua ederek ilim ve hikmet niyazında bulunmuşlardırdiye konuşurdu

İslâm tarihinde, Garibü'lKur'ân (Arap diliyle nazil olan Kur'ânı Kerim'deki Arapça olmayan, Araplarca duyulmamış, bilinmeyen, civar dillerden alınan kelimeler) hakkında direktifler, bunlar hakkında en sahih rivayetler İbn Abbâs'a dayanır Müşkilü'lKur'ân (Kur'ânı Kerim'in derinliklerine inme, bulgu, çözme ve güçlükleri giderme) konusunu da birincil ele alan yine İbn Abbâs'tır Peygamber Efendimiz'den 1660 Hadisi Şerif söylenti etmiştir Fıkıh ilminin temelini yaratıcı kişilerdendir; ciltler dolduran fetvaları fıkıh ilminin en kuvvetli temellerindendir

Mekke'de yetişen birçok fakîh onun vasıtasıyla yetişmiştir Bu sebepten Mekke Tefsir Mektebinin kurucusu İbn Abbas'tır denilir

Tabiinden Ebû Sâlih (ra): İbn Abbâs'ın ilim meclisi ile bütün Kureyş onur etse değerdediği ve onun derslerinde tefsir, hadis, fıkıh, lisan, şiir, edebiyat, takrir gibi konularda herkesi doyuracak cevaplar verildiği kendinden daha sonra da kabul edilmektedir Kendi zamanında ünü devlet sınırlarını aşmıştı

İbn Abbâs'tan ilim öğrenen, Hadîs rivayet eden pekçok âlim yetişmiştir Ilk Önce kendi oğulları, Muhammed İbn Abdullah, Ali İbn Abdullah, yeğeni Abdullah İbn Ubeydullah ve Abdullah İbn Ma'bed, Abdullah İbn Ömer, Şa'be İbn Hakem, Merved İbn Mahreme, Ebu't Tufeyl, Ebû İmâme İbn Sehl, Said İbn elMüseyyeb vs Kendisi de yüce peygamberimizden, Hz Abbas'tan, annesi Lübâbe'den, Hz Ebu Bekir, Ömer, Osman, Ali (ra)'den, Hazreti Abdurrahman İbn Avf'den, Hz Muaz İbn Cebel'den, Hz Ebû Zerr elGifârî'den kişisel olarak işiterek hadisi şerif rivayet etmiştir Rivayetleri; Kütübü Sitte'de yer almaktadır *
 
Üst Alt