Kadın iş hayatının neresinde?

Bayan meslek hayatının neresinde? Devlet Istatistik Bilimi Enstitüsü'nün açıkladığı son hane halkı meslek gücüanketine kadar Türkiye'de egzersiz çağındaki (15 yaş ve üstü) kadın nüfus 24,822,000 kişiden oluşuyor Bu toplamda işgücü içerisinde sanılan sayı ise 6,240,000 Tekrar bu kitle içerisinden istihdam edilen nüfus 5,650,000 civarında Burada DİE'nin işgücü durumubaşlığı aşağıda yer verdiği kesimleri belirtmekte yarar var İşgücü durumu tanımlaması, etkin bir biçimde iş arayan adayları kapsıyor Ayrıca çalışan annelerin çocuklarını bırakabilecekleri kreşlerin de hangi koşullar aşağıda işyerlerinde açılacağı Meslek Kanunu'nda belirtilmemiş durumda Dolayısıyla laf konusu sorunlarla karşılaşan işverenin ya da insan kaynakları yöneticisinin çocuk bakımı ve öteki aile yükümlülükleri altındaki kadın çalışanlarına samimi birtakım çözüm önerilerinde bulunmaları oldukça manâlı Dünyada bu cins sorunlara getirilen çözümler arasında iş paylaşımı, benzeri zamanlı çalışma, evden egzersiz ve esnek egzersiz süreleri sayılabiliyor Konut kadınları, öğrenciler, mevsimlik işçiler, son 3 aydır meslek aramayanlar vb isimlerle değerlendirilen gruplar bu kapsama alınmıyor Benzer ankete tarafından çalışma çağındaki erkek nüfus 24,420,000, işgücü zarfında sayılanlar 17,000,000; istihdam edilenler 15,160,000 dolaylarında Erkek ve kadın nüfusunun bu kadar yakın olmasına rağmen ortalama olarak erkeklerin 34'ünün aktif olarak alıştırma hayatında olduğu ülkemizde bu oran kadınlarda 14'e düşüyor Aradaki bu açık fark şüphesiz kadınların kimi zaman kendi tercihleri, kimi süre da sosyal şartlar sebebiyle çalışma hayatına katılmayı düşünmemelerinden ve etkin bir biçimde meslek aramamalarından kaynaklanıyor Kadın meslekleriÇalışan kadınlarınsa başlıca belirtilmiş iş alanlarına ya da pozisyonlara sıkışmış oldukları görülüyor Satmak pazarlama, halkla ilişkiler, yönetici asistanlığı ve hizmet sektörü, yoğunlukla kadınların istihdam edildiği meslek kolları Oysa bu sektörlerde bile kadınların idareci olamadıkları çeşitli pozisyonlar tüm dünyada ve ülkemizde kadınların başlıca yerleştirildiği meslek alanları olarak karşımıza çıkıyor Şüphesiz insan verimli çalışabiliyorsa ve işi kendini memnun etme ediyorsa hangi işte çalıştığının bir önemi değil Ancak bir insanın ufkunu cinsiyeti nedeniyle sınırlı tutması da amaçsız Uygar bir toplumda kadınlar bu konuda gereken desteği evlerinde ailelerinden, okullarında öğretmenlerinden, işyerlerinde de işverenlerinden almalı İşverenlerin bu noktada bayan çalışanlarını daha yüksek maaşlı pozisyonlara yönlendirmesi, onların kendilerini motive etmelerini ve eğitime daha artı ağırlık vermelerini de beraberinde getiriyor Meslek hayatında bayan nelerle karşılaşıyor? Ortaya konan verilere rağmen ülkemizde kadınların eğitim seviyelerinde istenilen dek olmasa da bir çoğalma olduğu ve buna paralel olarak işgücüne katılan kadın sayısının da artmakta olduğu bir gerçek Dolayısıyla işverenlerin ve insan kaynakları uzmanlarının kadınların işyerlerinde yaşadığı sorunlara daha artı eğilmesi gerekiyor Bu sorunların en önemlilerinden biri, bir kadının daha fazla mesuliyet gerektiren bir pozisyona gelmesiyle ortaya çıkabiliyor Çünkü bir kadının yeni bir pozisyonda çalışmaya başlaması evde üstlendiği görevlerden, çocuk bakımından vazgeçmesi veya vazgeçebilmesi anlamına gelmiyor Her ne değin bir bilim yasası niteliğinde olmasa da, bu olgunun kadın çalışanın performansını etkileme olasılığı epeyce yüksek Meslek Kanunu'nda öngörülen doğum öncesi ve sonrasındaki ücretli ve bedava izin hakları, doğum zamanları dışında da aile görevleri sürekli kadınlar için kuşkusuz eksik kalıyor Ücret ve çoğaltma Başarılı bir kadının, daha üst bir pozisyona yerleştirilebilmesinin, kendisiyle benzer seviyedeki bir erkekten daha yüksek performans göstermesine yan olduğunu belirten olaylarla ne eyvah oysa karşılaşıyoruz Son yıllarda kadın üstteki seviye yöneticilerinin sayısı fakat bu pozisyonlar aralarında bir kadının getirildiği mevki başlıca, yönetimle ilgili işler, sosyal hizmetler gibi firma için ikinci derecede ağırlık taşıyor Öteki bir sorun ise, günümüzde kadınların çalıştıkları yerlerde benzer seviyede bulundukları erkeklerden hala daha eksik ücret alabiliyor olması Bir kurumda yöneticilik yapan insanların maaşları belirlerken denklik ilkesine dayanarak hareket etmesi gerektiğini maddeler halinde sıralamak bile ola ki de gereksiz Aidat dağıtımındaki eşitsizlik kurumun bünyesindeki çalışanlar arasında olumsuz bir hava da yaratabiliyor Ücretlendirmede tarafsız bir sistemin oturtulması her kurum açısından doğruya dışarı giden yolun taşlarını oluşturuyor Değişimi yakalamak Kadınların toplumda birçok alanda ikinci planda kalmaları kesinlikle yalnız çağımızın sorunu değil; dünya üstünde kadınlara seçme ve seçilme hakkının verilmesinin üzerinden bir asır bile geçmedi ve hala bu hakkın verilmediği ülkeler var Ancak gerek küçülen ve her şeyin hızlandığı dünyanın yükünü artık sadece erkek cinsinin kaldıramayacak oluşu, gerek kadınların da bu tabloya karşısında memnuniyetsizliklerini dile getiriyor olması, statükoyu bozacağa benziyor Kaldı oysa yeryüzünde kadınlara bu hakkı tanıyan birincil ülkelerden biri olarak öteki birçok ülkeden bu konuda önde olmamız gerekiyor Bundan ötürü meslek dünyasının tepesinde yer alan firma yöneticilerinin kadınlara karşın önyargılarını bir kenara bırakmaları, çalışanları aralarında cinsiyet farkı gözetmemeleri, ücret, atama ve işyeri yönetimine dair diğer konularda denklik ilkesinden sapmamaları iyi bir başlangıca dikkat çekici edecektir ALINTIDIR id