Son Konu

Abdurrahmân bin muhammed es-sekkâf

nicebayan

Yeni Üye
Katılım
24 Ara 2016
Mesajlar
378,708
Tepkime
2
Puanları
38
Yaş
35
Web
nicebayan.com
Credits
-1
Geri Bildirim : 0 / 0 / 0
ABDURRAHMÂN BİN MUHAMMED ESSEKKÂF

On dördüncü yüzyılda Suriye'de yetişen velîlerden İsmi, Abdurrahmân bin Muhammed'dir Hâllerini gizlediği için Sekkâf lakabıyla anılmıştır 1338 (H739) senesinde Hadramût bölgesindeki Terîm şehrinde doğdu Mısır'ın Izz beldesinde doğduğu da bildirildi 1416 (H819) senesinde Terîm'de vefât etti Kabri, Zenbil Kabristanında olup, ziyâret edilmektedir

Ufak yaştan îtibâren ilim öğrenmeye başlayan Abdurrahmân bin Muhammed esSekkâf zamânının âlimlerinden Ahmed bin Muhammed elHatîb'den tecvîd ilmini öğrendi ve Kur'ânı kerîmi ezberledi Zamânının öteki âlimlerinden farklı alanlara yönlendirilmiş ilimleri tahsîl etti Bilhassa fıkıh ilminde yüksek derece sâhibi oldu Terîm'de Allâme Muhammed bin Alevî bin Ahmed ibni Üstadi'lazâm'ın huzûrunda İmâmı Gazâlî ve Şeyh Ebû İshak'ın kitaplarını mütâlaa etti sonra Fakih Muhammed bin Sa'd'den İhyâı Ulûm, Risâlei Kuşeyrî ve Avârifü'lMeârif adlı eserleri ve diğer tasavvufî eserleri okudu Şeyhulislâm Muhammed bin Ebî Bekr'in hizmetinde ve ilim meclisinde bulundu Ondan fazla istifâde etti daha sonra Aden'e gitti Kâdı Muhammed bin Sa'îd'den sarf, nahiv ve öteki Arabî ilimleri tahsîl etti Tefsîr, hadîs, meânî, beyân ilimlerinde yüksek derece sâhibi oldu Şeyh Ali bin Sâlim, Ali bin Sa'd, Ebû Bekr bin Îsâ, İmâm Ömer binSaîd gibi tasavvuf ehli zâtlarla görüşüp onların sohbetlerinde bulundu Ârifi billah Müzâhim Ahmed, büyük velî Abdullah bin Tâhir edDevânî gibi zâtlardan tasavvuf ilmini öğrendi

Zâhirî ve bâtınî ilimlerde yükseldikten sonra zamânının büyük âlim ve evliyâları arasına girdi Bulunduğu beldedeki âlim ve velîlerin imâmı, önderi ve en yükseği olduğunu tüm âlim ve evliyâlar kabûl ettiler

Abdurrahmân bin Muhammed esSekkâf hazretleri güzel ahlâk sâhibi olup daima iyilik ederdi Kimseye aleyhinde kırılmaz ve kin beslemezdi Hızır aleyhisselâmla görüşüp sohbet ederdi Arasında kardeşlik akdi yapmışlardı Yanında ilk defâ bir köylü sûretinde gelen Hızır aleyhisselâm aralıksız onu ziyâret ederdi Bir gün fazla hoş bir koku duyan talebelerinden biri bu kokunun kaynağından suâl edince, hazreti Hızır'dan bahsetti

Allahü teâlâya çok ibâdet eden Abdurrahmân bin Muhammed esSekkâf gecenin son üçte birini ibâdetle geçirirdi Kur'ânı kerîmi fazla okurdu Gündüzleri insanlara İslâmiyetin dikte ve yasaklarını anlatır, onların dünyâ ve âhiret saâdetlerine vesîle edinmek için çalışırdı Otuz yıl her tarafında gece ve gündüz fazla az uyudu Niçin uyumuyorsun?diyenlere; Sağ tarafına yattığında Cennet'i, sol tarafına yattığında Cehennem'i görebilen kimse nasıl uyur?diye yanıt verdi

Hûd aleyhisselâmın kabrini ziyâret eder, bâzan bir ay müddetle orada kalır, bu müddet içinde çok eksik bir şey yerdi Âlimlerin, evliyâların kabirlerini sıkça ziyâret eder, her gece Terîm'deki mescidlerin hepsinde namaz kılardı Namaz kıldığı süre kıyamda çok uzun müddet kalır, onu uzaktan gören cansız bir ceset zannederdi O; Biz zâhir (görünen) amellere îtibâr etmeyizderdi

Bir ara hacca gitmek için yola çıktı ve hacdan daha sonra memleketi olan Hadramut'a dönmeyip diğer beldelere yolculuk etmeye gaye etti Cûf denilen yere vardığında Peygamber efendimiz, Eshâbından bir kalabalık ve evliyâullahtan bir cemâat rûhânî olarak ona geldiler Onların yanında babası da vardı Ona memleketine dönmesini emrettiler ve dediler ama: Senin memleketinde kalman diğer yerlere gitmenden daha efdâldirAbdurrahmân bin Muhammed esSekkâf bu emir üstüne zâhiren hacca gitmeyip geri döndü Fakat memleketinden giden hacılar tarafıdan hac ederken görüldü Yakınlarından bâzıları ona; Sen hacca gittin mi?diye sorduklarında; Zâhiren gitmedimbuyurdu

Âlimlerden ve evliyâdan çoğu zât ona insanları doğru yola dâvet etmek ve kötülüklerden uzaklaştırmak ve talebe geliştirmek husûsunda icâzet (diploma) verdiler Abdurrahmân bin Muhammed esSekkâf pekçok talebe yetiştirip hadîs, fıkıh, usûl ve fürû ilimlerini okuttu Onun ilim ve fazîletteki şöhreti her tarafa yayılıp, insanlar doğudan ve batıdan onun ilim meclisine ve sohbetlerine koştular Deniz ve kara aracılığıyla gelerek müşkillerini ve fetvâlarını ona sordular Büyük cemâatler ondan istifâde etti İnsanlara tatlı dil ve güzel sohbetle İslâmiyetin dikte ve yasaklarını anlatıp gönüllerine taht kurdu *
 
Üst Alt