Son Konu

Canlıcılık (Animizm) Nedir? Hakkında Bilgi

bilgiliadam

Yeni Üye
Katılım
16 Ağu 2017
Mesajlar
1,516,397
Tepkime
42
Puanları
48
Credits
-46,831
Geri Bildirim : 0 / 0 / 0
Canlıcılık (Animizm) Nedir? Hakkında Bilgi

Canlı ve cansız butun doğanın ruhlu olduğu ve ruhlarla yonetildiği inancı

İngiliz antropoloğu Edward Burnett Tylor (18371917) tarafından Primitive Culture adlı yapıtında ileri surulmuştur Tylor, ruh anlamına gelen La Anima sozcuğunden turettiği bu deyimle ilkellerin cevrelerindeki hayvan, bitki, ağac, taş, toprak vb gibi butun doğa nesnelerini ve belirtilerini ruhlu saydıkları varsayımını dile getirir Dilimize ruhculuk deyimiyle de cevrilmiştir

Gunumuz antropoloji ve etnolojisinde gecerliliğini yitirmiş bulunan bu kurama gore can ya da ruh duşuncesi uyku ve uyanıklık hallerinin birbirine karıştırılmasından doğmuştur İlkel uykuda gordukleriyle uyanıkken algıladıklarını bir tutar Orneğin duşunde bir şey yemişse uyandığında o şeyi gercekten yemiş olduğuna inanır Bunun gibi duşundeki gezip dolaşmaları da ilkelde bedenden cıkıp dolaşan bir ruh duşuncesi doğurmuştur İnsanda varsayılan bu ikinci varlık, ruh varlığı, bedenle kıyaslanamayacak kadar akıcı ve yumuşaktır Cunku ağız ve burun gibi beden deliklerinden kolaylıkla cıkıp girebilmektedir İlkellerin, bedene yapılan etkinin ruhu da etkilediğine inandıkları saptanmıştır Orneğin Avustralya ilkelleri duşmanlarını oldurdukten sonra sağ ellerini keserler ve onların ruhlarının ok atmasını engellemiş olduklarına inanırlar Tylor'a gore ruh duşuncesinin elde edilmesini sadece duşler değil, ateşli hastalıklar, esirme, delilik, baygınlık, inme, katalepsi vb gibi psikofizyolojik olgular da sağlamış olabilir

Tylor'un bu varsayımına katılan İngiliz duşunuru Spencer de ruh duşuncesinin oluşması yolunda cadı kuramı'nı ilerisurmuştur Tylor ve Spencer' e gore insanın olumunden sonra bedenden busbutun ayrılan ruhlar ilkel inanca gore, bağımsızca insanlar arasında gezip dolaşmaya başlamışlardır Gezip dolaşmakla da yetinmemişler, yaşayan insanların bedenlerine de girip cıkmışlardır, bundan oturudur ki yaşayan insanların başına gelen tum iyilik ve kotuluklerin nedeni bu ruhlardır Tylor ve Spencer din duşuncesinin oluşmasını da bu inanca bağlamaktadırlar Cunku insanlar kotuluklerden korunmak ve iyiliklere kavuşmak icin bu ruhlara dua'ya ve kurban kesip adak vaat etmeye başlamışlardır Dua, kurban ve adak, dinin temel oğeleridir Ruh (La Animia) bedenden kurtulunca tin (La Spiritus)'e donuşmuş, giderek put ve tanrı olmuştur Ruhu tine donuşturen olum olduğu icindir ki ilk dinsel inanclar ata ruhlarında gercekleşmiştir İlk kurban, olum yeri olan mezarlarda kesilmiş ve atalara tapılmaya başlanmıştırBu ruhlar ya da tinler, canlı insanlara girebildikleri gibi taşa, toprağa, ağaca, bitkiye de girmektedirler; demek ki her şey canlıdır, eşdeyişle ruhludur

Atalar tapımından sonra doğa tapımı da boylelikle başlamıştır (Tylor, La Civilisation Primitive, c 1, s 326555)

Spencer bu noktada Tylor'dan ayrılmış, hayvanların bile ayırt edebildikleri canlıyla cansızı insanların, ne kadar ilkel de olsalar, kolaylıkla ayırt edebileceklerini ilerisur muştur Spencer'e gore cok tanrıcılığın oluşumu, ilkellerin butun cansızları da canlı sanmalarından değil, mecazlarla gercekleri birbirine karıştırmalarındandır Orneğin bir yıldıza boğa adını veren ilkel, o yıldızı gercekten boğa sanmaya başlar , ya da kendisine meşe ağacı adını takan ilkel meşe ağacını da kendisi sanır Atalar tapımından hayvan, bitki, nesne vb tapımlarına bu karıştırma yuzunden gecilmiştir (Spencer, Principes de Sociologie, c 1, s 184)

Bu varsayımın dışında canlıcılık terimi, metafizikte ruhun orgensel yaşamın da ilkesi olduğunu varsayan oğretileri adlandırır Stahl, Ravaisson, Bouiller vb gibi duşunurler bu anlamda canlıcıdırlar Cocuk ruhbiliminde de cocuğun cevresindeki butun nesneleri canlı sanması donemine canlıcılık denir
 
Üst Alt