Son Konu

çocuk uyumsuzlukları

iltasyazilim

Yeni Üye
Katılım
25 Ara 2016
Mesajlar
2
Tepkime
1
Puanları
38
Yaş
35
Credits
-2
Geri Bildirim : 0 / 0 / 0
Endişe
Kaygılar genel olarak nedeni belirlenmiş olmayan korkular şeklinde açıklanırKaygılı çocuk
çabuk heyecanlanıp,çabuk üzülen, sıkıntılı ve gergin çocukturÖrneğin “sınavlarda fazla
heyecanlanır yapamazsam,öğretmenime ,aileme nasıl açıklarım ,diye düşünür
Kurallara uymaya itina gösterir Kendisine kızılmasından, eleştirilmekten kaçınır
Çünkü çok duygusaldır Hastaneye ya da hekim kontrolüne, bir arkadaşının davetine,
yolculuğa giderken fazla heyecanlıdır, hiç uygun duramaz Kısacası şehvetli tepkileri
abartılmış olan çocuktur
Bazı çocuklar da ayrıca kaygılı ayrıca de bağımlıdır Özellikle anneye fazla bağımlıdır ve
anneden öbür kalmak düşüncesi bile çocuğu sıkıntılı eder Bu yüzden annesinin yanına
kalır Anneden öbür kalmak böyle çocukları fazla tedirgin eder Sokakta arkadaşlarıyla
oynamaktansa annesinin yanına elde etmek ister
Hem bağımlı keza de acelecilik çocukların uykuları da yamalı olabilir Genelde
anneyle birlikte uzanmak isterler
Vesvese bir takım durumlarda sürekli ve rahatsız edecek kadar şiddetli olabilir Çocuk için
epeyce fena bir durumdur Çocuk, kaygı durumunda bitap olduğunu söyleyip hiçbir meslek
yapmaz Bazı durumlarda bitkinleşir, vesvese yaratacak durumlardan kaçarak, bu durumdan kurtulmak ister Yansıtma, bunalım, gerileme gibi savunma mekanizmalarına da süre zamanbaşvurur Çocuğun temel ihtiyaçları vaktinde karşılanarak, sürekli ve demokratik bir eğitimle çocukta vesvese oluşumu önlenebilir Keza geleneksel çocuk yetiştirme
yöntemlerimizin bağımlılığı artırıcı, girişkenliği kısıtlayıcı olduğunu unutmadan bu
yöntemlerden vazgeçilmelidir Çocuk anne babanın bir uzantısı değil kendi başına egemen bir bireydir Vesvese fazla şiddetli ve aralıksız ise mutlaka bilirkişi birinden takviye alınmalıdır

Korku
Kimi millet karanlıktan korkarlar, kimileri yalnız kalmaktan, kimileri ise, gök
gürültüsünden, ölümden, böceklerden vb Nefret Edilen Şey, canlı varlıkların, bilinen ve bilinmeyen
tehlikeler aleyhinde gösterdikleri en doğal tepkilerdir
Çocukların korktuğu şeyler yaşına kadar değişiklik gösterir İkiüç yaşındaki bir çocuk
gök gürültüsünden, elektrik süpürgesi sesinden; üçdört yaşındaki bir çocuk ise karanlıktan,
Öcüden, altı yaşındaki bir çocuk ise hayaletten, yangından korkabilir
Bazı annebabalar korkularını çocuklarının yanında sürekli göstererek ve söyleyerek
yaşarlar Çocukta model aldığı kişilerin korkularını örnek alır
Çocukların eğitiminde korkuyu bir disiplin arabulucu olarak kullanarak bir şeyler
yaptırılmaya çalışılması da çocukta dehşet oluşumuna niçin olur “Haylazlık yaparsan seni
dilenciye veririm, beni üzme yoksa seni köpeğe veririm, uyumazsan öcü kazanç, seni alır
götürür gibi korkutmalar annebabaya kolay kazanç, hem de çocuğun maddi bir zarara
uğramadığını düşünerek içleri dar eder
Fazla koruyucu ailelerin çocuklarında korkular çoğalır
“Parkta kaydırağa binme düşersin, o çocukların yanına gitme
seni döverler gibi sözlerle çocuğu korumaya hedeflemek onu
girişkenlikten, deneyim kazanmaktan, dirençli olmaktan
alıkoyar
Yaşanılmış bir takım olumsuzluklar yaşantılar da çocuklarda
korkuya sebep olabilir Kaza geçmek, eve hırsız girmesi,
yangın, zelzele, büyük kavgalar gibi olaylar çocuklarda ileriki
yaşlara değin sürecek korkulara sebep olmaktadır
Çocuklar, bilmedikleri, fakat başkalarından duydukları
olaylardan da etkilenir ve korkarlar
Görüldüğü gibi korkunun böylece fazla nedenleri vardır
Korkuların ortadan kaldırılması için öncelikle nedeninin bilinmesi gerekir Çocuklarla
korkularının nedenleri hakkında açık konuşulmalı, “çivi çiviyi söker düşüncesiyle korkunun
üzerine gidilmemelidir
Korkuları ile alay etmemeli, onları ayıplamamalı ve utandırmamalıdır: “Koskoca
adam oldun hala bundan mı korkuyorsun?, “Erkek adam korkar mı?, “arkadaşların hiç
korkmuyor sen niye böylesin? ’ ’ gibi kıyaslamalar yapmamalıdır Çocuk korkutularak ondan
istenilen davranışları yapması için zorlanmamalıdır
Yetişkinler, basit durumlar aleyhinde aşırı nefret edilen şey tepkileri göstererek çocuklara
negatif örnek olmamalıdır
Çocuklara korkmalarına neden olacak öyküler anlatılmamalı, televizyon
programlarında seçici davranılmalıdır
Problem çözülemiyorsa mutlaka bilirkişi bir kişiden yardım alınmalıdır

Öfke
Öfke, çocuğun isteklerinin engellenmesi ya da anlaşılmadığını düşünmesi sonucu
ortaya meydana çıkan olumsuz tepkilerdir Bebeklik çağında beslenme, temizleme, uyku gibi temel
ihtiyaçlarının vaktinde karşılanmaması bebekte matem çırpınma gibi öfke belirtilerine
sebep olurAnne babalar için en bıktırıcı anlardan biri çocuğun başkalarının yanında öfkesini çığlık
atarak, bağırarak, oyuncaklarını fırlatarak gösterdikleri anlardır arada bir yaşanan öfke
nöbetleri, 14 yaş arası çocuklarda normaldir Çocuk, zamanla kendini ifade etmeye
başladığında davranışlarını da denetleme etmeye alışacaktır
Çocuğun kendisine model aldığı yetişkinler olaylar karşı öfkeli, yok edici, abartılı
davranışlar sergilerse sık sık çocuklar da benzer davranışlar gösterirler
Kişilik özelliklerine ast olarak bazı çocuklar olaylar karşı daha çabuk hayal
kırıklığı yaşarlar ve bunu negatif sözle ve davranışla ifade ederler
Ailenin hesaplı yönden zayıf olması, alkolizm, maddesel engeller, fiziksel ve cinsel
istismar ailesinden ve sevdiği arkadaşlarından yürüyüp gitmek, aile içindeki sürekli stres ve
baskılı bir etraf çocukta hiddet nöbetlerini görülmesine neden olabilir
Çocuklarda görülen bu hiddet nöbetlerinin görülmemesi için, onlardan realist
olmayan beklentilerde bulunmaktan kaçınmak gerekir Çocuk kontrolünü kaybedip çok
öfkeli davrandığında görmezlikten gelerek uygunsuz davranışı pekiştirmemiş oluruz
Ortamdan yürüyüp gitmek yapılabilecek en doğru davranışlardan biridir Bu çocuğa kendisini
kontrol etme fırsatı tanır Annebabalar fazla sabırlı, sürekli olmalı, baskılı, aşırı kuralcı
olmamalıdırKeza çocuk hem annebaba, öfkeye neden olan faktörler hakkında, sakinleştikten sonrakonuşmalı, çocuğun esas ihtiyaçları, vaktinde ve yeterli karşılanmalı, çocuk anlaşmazlıklarını öfkelenmeden çözdüğünde ödüllendirilmelidir

İnatçılık
İnatçılık, çocuğun gelişiminin bir takım dönemlerinde ortaya meydana çıkan bir özelliktir Kişinin
emin ve kabul edilen bir neden olmadan bir olayda ya da harekette ısrar etmesine inat denir
Çocuk, kendi varlığının farkına vardığı dönemlerde, bunu çevresine kabul ettirmek için
çevreden gelen uyaranlara karşısında direnir Bu dönem takriben 18 aylıktan başlayıp 4 yaşına
dek devam eder Bu yaşlarda görülen inatçılık adi gelişim özelliği olarak kabul edilir
Çocukla ilgilenen yetişkinlerin de çocuğun gösterdiği inat davranışına inatla karşılık verip,
çocuğun direnme gücünü kırmaya çalışmaları yanlıştır
Bu tutum çocukta alışılagelmiş bir gelişimsel nitelik olan inatçılığın şahsiyet özelliği olarak
yerleşmesine neden olabilir
İnatçı çocuk, saldırganlığını pasif direniş aracılığıyla ortaya koymuş çocuktur İnatçı
çocuğun genel tutumu olumsuz, gergin anne –çocuk ilişkisinin bir sonucudur O2 yaş
döneminde annenin tuvalet eğitimi ya da besin konusundaki ısrarcı davranışları çocuğu
pasif direnmeye götürür Anneyle çocuk arasındaki bu savaş gitgide artarak diğer alanlara da
sıçrayarak giderse inatçı bir kişilik ortaya çıkar
Bazen de bilhassa çalışan annelerin çocukları annelerinden ayrılmamak için ya da
akşam eve geldiklerinde onların dikkatini sürüklemek için inatçılık yaparlarKabul edilmesi gereken fazla önemli noktalardan biri, çocuğun aile büyüğünden öbür
duyup, öbür görüp, ayrı algılayıp, öbür düşündüğüdür Bu yüzden çocuğun yetişkinlerden bambaşka olan düşüncelerine hürmet göstermeli düşüncesiz inat davranışları göstererek çocuğa yanlış model olunmamalıdır *
 
Üst Alt