Son Konu

Çocuklarda Suça Dönüşebilen Problemler

iltasyazilim

Yeni Üye
Katılım
25 Ara 2016
Mesajlar
2
Tepkime
1
Puanları
38
Yaş
35
Credits
-2
Geri Bildirim : 0 / 0 / 0
Hırsızlık

Çocukların, ilkokula başlayana dek başkalarına ait olan eşyaları izinsiz alması
hırsızlık olarak kabul edilmez Çünkü sahiplik kavramı gerçek anlamı ile oysa 7–8
yaşından sonradan gelişir
Okul öncesi dönemde çocuk, sevdiği bir oyuncağın kendisine ait olup olmadığını
düşünmediği gibi, oyuncağın değeri hakkında da bir fikri yoktur Çoğu zaman kendisindeki
oyuncağı bırakıp, başkasının elindeki oyuncağı ister, aldıktan sonradan da iade etmek istemez
Ara Sıra de annesine, babasına veya evdeki başka birine ait saat, makyaj malzemesi, toka, takı
gibi eşyaları alır ve saklar
Birkaç kardeşi olan veya dede, nine, hala gibi yakınlarla birlikte yaşanan ailelerde
çocuk paylaşma davranışını fazla çabuk öğrenirKekini kardeşinle paylaş, elindeki şekerin
birine de ablana ver gibi uyarılarla çocuk kendisinde olanları paylaşmayı öğrenir
Başkalarına ait olanların da paylaşılabileceğini düşünür Yeniden topluluk ve sosyoekonomik
seviyesi düşük ailelerde kardeşlerin eşyalarının iki taraflı kullanılması çocuktaki sahiplik, sahip
olma duygularının yerleşmesini zorlaştırır Yatılı okullar, çocuk yuvaları gibi kurumlarda
yer alan çocuklarda da bu duygunun kazanılması zor olmaktadır
Hırsızlığın nedenleri aralarında, yukarıda kayıtlı sahiplik duygusunun gelişmemesi,
yeteneksizlik ve değersizlik duygusu ve başkalarını kıskanma yer almaktadırKendisine ait olmayan bir şeyi izinsiz bölge sekiz yaşındaki bir çocuk, genel olarak
yaşıtlarından daha eksik popüler bir çocuktur Bu davranışı da hissi boşluğu, doyumsuzluğu
yüklemek için yapmış olabilir ya da sevilen bir çocuğun eşyasını izinsiz alarak ona zarar
vermek, onu üzmek istemiş olabilir
Erginlik çağının başları ( 12–13 yaşlarında) çocuğun her yönden metamorfoz yaşadığı bir
dönemdir Bu dönemde çocuk kendini sergilemek, kabul ettirmek için hırsızlık yapabilir
Yaşıtlarının ve belki de çetelerin baskısı ile hırsızlığa yönelebilir Bunu yaparak cesaretini de
gösterir Tekrar bu dönemde takdir edilmek, hoş görünmek, ihtiyaçlarını yerine getirmek için tatmin edici
paraya sahip olmayan çocuk, hırsızlık yolu ile bunu gerçekleştirmek isteyebilir
Bazı durumlarda çocuk, yetişkinlerin ilgisini sürüklemek için “Ben de varım diyerek
kendini göstermek için hırsızlığa başvurabilir Annebaba yoksunluğu, sevgi yetersizliği,
hırsızlığa neden olabilir
Çocuk diğer bir konuya öfkelenmiştir, öç alma, ödeşme ya da otoriteye konuşma alma
şeklini hırsızlık yaparak gösterebilir
Çocuğun model aldığı kişiler hırsızlık yapıyor veya bu konuda olumsuz bir tutum
içinde olmuyor, olayları görmezlikten geliyorsa hırsızlık görülme olasılığı daha yüksek olur
Mesela çocuk ilkokul döneminde arkadaşının silgisini çok beğenmiş ve eve getirmiştir
Anne bunu görmezlikten geldiğinde ya da “Zaten o çocuk zengin iyi yapmışın, boşver annesi
bir tane daha alsın dediğinde çocuk bu davranışı olağan kabul eder ve diğer bir sefere
sınıftan kalem getirir, başka bir gün para, spor malzemesi gibi eşyalarla bu işi alışkanlık
haline getirir
Annebaba çocuğunun diğer birine ait bir şeyi aldığını öğrenince “Bunu nasıl
yaparsın, hiçbir şey öğretemedim mi sana, şimdi bir duyan olsa ne yaparız gibi sözlerle
üzüntülerini emin eder, kendilerini küçük düşürülmüş hisseder Kendi içlerinde de
çocuklarına iyi ahlaklı olmayı öğretemedikleri için endişe ve üzüntü yaşar
Başlangıçta çocukla ağırbaşlı bir şekilde konuşmak şiddet olabilir Yinede annebaba her
zamanki gibi soğukkanlı ve sabırlı davranmaya özen göstermeli, bu tip problemlerin
çözümünün vakit alacağını unutmamalıdır
Ilk Önce probleme neden olan faktörler araştırılmalı, çocukla bu konuda açık
konuşulmalıdır Kuşkusuz çocuğu “Hırsız, sana bundan böyle güvenim kalmadı, sen artık başladın mı
defalarca yaparsın gibi damgalayıcı, suçlayıcı ifadelerden uzakta kalmalıdır Çocuğun değer
verdiği kişiler hakkında “Senin o bir işe yaramayan arkadaşların gibi oldun işte, sen onlarla
arkadaşlığa devam edersen bir gün defalarca birlikte hapishanede olacaksınız şeklinde çocuğu
daha fazla sinirlendirecek ve aileden uzaklaşıp akran grubuna yaklaştıracak yaklaşımlardan
kaçınılmalıdır
Çocuğun başkasına ait bir şeyi izinsiz aldığını öğrenince, onun bu davranışının yanlış
bir şey olduğunu anlamasını karşılamak için, basit talimatlar, örnekler vermeli, çocuğu
utandırmaktan, onunla alay etmekten kaçınılmalıdır
Çocuğa her konuda olduğu gibi bu konuda da doğru misal olunmalıdır Örneğin tatil
dönüşü otelde ne değin havlu, şampuan vb eşya varsa hepsini toplayıp getiren bir babaya
çocuğun “Baba bunlar bizim mi? sorusuna “Aman böylece para veriyoruz bizim alt diye
cevap saptamak ya da gün bitiminde şezlongda unutulmuş havluyu “Git oğlum şunu getir
kullanırız, bak güzelmiş şeklindeki hırsızlığa yönelik davranışları çok kötü örneklerdir
Çocuğa ceza, özellikle de fiziksel canice uygulamak durumu iyileştirmek yerine daha
kötü ayla getirir Bu yüzden çocuğun cezalandırılması yerine onun probleminin çözümünde
yanına olduğunu hissettirerek, destekleyici bir yaklaşımla iyileştirmeye hedeflemek gerekirBaşkasına ait bir şeyi aldığı görünürde çocuk, başkalarının yanına bunu itiraf etmesi
için zorlanmamalı veya aldığını geri vermeleri istenmemelidir Bu durum çocukta utanç ve
öfke duygularına neden olur
Çocuğun temel ihtiyaçları zamanında karşılanmalı, belirli miktarlarda harçlıklar
verilmeli, kimseyle mukayese yapılmamalıdır Annebaba çocuğuna vakit ayırmalı,
arkadaşlarını tanımalı, iletişimi hiçbir vakit bozmamalıdır Çocuğun güven duygusu, sevgi
sözleri ve davranışları ile onaylanarak geliştirilmelidir
Hırsızlık davranışı sık görülmeye başlandığında mutlaka bir uzmana danışarak, bu
negatif davranış altında yatan nedenlerin ortaya çıkarılması sağlanmalıdır

Evden ve Okuldan Kaçma

Çocuklar bazen serüven yaşamak, bazen de kendini belli olmak gibi bambaşka nedenlerle
izinsiz olarak evden ya da okuldan uzaklaşıp, kaçabilirler
Evden okuldan kaçma filmlerde, kitaplarda günlük konuşmalarda anlatılırken benzeri
daha kuytu bir hayata kavuşulacağı düşüncesi öne çıkar
Birincil zamanlar hoş bir havada arkadaşları ile okula gitmeyip, dolaşmaya meydana çıkan bir
çocuk fark edilmez ve uyarılmazsa hoşuna giden bu durumu devam ettirmek isteyebilir
Aslında gerek evden kaçmalar, gerekse okuldan kaçmalarda, çocuk yeni bir duruma
koşmamakta, bütün tersine var olan problemlerinden kaçmaktadır
Buluğ Çağı çağındaki çocuklar, evde ve okulda gördükleri baskı, şiddet, küstah
davranışlar, taciz, tedirginlik ve başarısızlıklardan kurtulmak amacı ile kaçarlar Kendini
kabul ettirme çabasındaki gence aleyhinde yetişkinlerin tavır ve davranışlarının önemi büyüktür
Sevilmediğini, bedel verilmediğini düşünen çocuk bunları bulabileceğini düşündüğü ortama
gider
Tekrar aile yaşantısındaki düzensizlikler, kardeşler arasında bariz bir ayırımcılığın
yapılması, çocuğun esas ihtiyaçlarının karşılanmaması da çocuğu dış çevreye yönlendirir
Kaçan çocuklar, uyuşturucu, alkol, fuhuş, istek, hırsızlık, şiddet batmış bir hayata adım
atmaktadırlar Çünkü çocuk savunmasız ve çaresizdir Sokaklarda da çocuğun bu
zayıflığından faydalanacak çok birey vardır
Ülkemizde çok acıdır ama evden kaçma yaşı 1213 yaşa kadar arasına düşmüştür
Bilinçsiz yapılan evliliklerin sonucunda çiftlerin birbirleri ile problemleri, içki, kumar,
ekonomik sıkıntılar, çok çocuk, kayıtsızlık gibi nedenler çocuğun bu problemler içinde
boğulmasına niçin olur ve çocuk kaçarak bunlardan kurtulacağını düşünür Böyle yaparak
ailesini de cezalandırmak, dikkatlerini sürüklemek ister,
Evden ya da okuldan kaçan çocuk fazla artı arkadaşı olmayan, takviye ve alaka
görmeyen yalnız çocuklardır “Zaten kimsenin umurunda değilim, beni kimse sevmiyor
gibi düşünceleri de olabilir
Kalabalık sınıflar, okul yönetiminin baskıcı tutumu, öğretmenin sevimsiz ve zorunlu
olması, mektep için istenen malzemelerin ya da paranın aile göre karşılanmaması,
programın fazla yoğun olması ve okulun maddesel koşullarının kötü olması çocuğu okuldan
kaçmaya itebilir Okuldaki dost grubunun da kaçmayı desteklemesi sonucu kaçma
gerçekleşirEğer çocuk ailesi ile çatışmalarında kaçma fikrinden bahsediyorsa, onunla mutlaka
konuşmak gerekir Çocuğa yaşadığı problemler hakkında sorular sorarak onu bu
düşüncelerden kurtarmak gerekir Çocuğun evde ya da okulda karşılaştığı baskılar, onu
mutsuz eden veya korkutan olaylar tespit edilip, çözüm yolları aranmalıdır
Çocuğa fazla baskılı, yasaklanmış batmış, baskı batmış bir hayat yerine demokratik, sürekli,
hoşgörülü, dinleyen, değer veren sevgi ve güven doymuş bir hayat verilmelidir Yan ki çocuğun
her dediği yapılacak, değildir Ama çocuğa bir konuda yasak konuluyorsa nedenleri
anlatılmalı, kurallar hazırlanırken onun da fikri alınmalı “Sen ne anlarsın, senden mi
öğreneceğiz gibi yok edici eleştirilerden uzakta kalmalıdır
Okullarda da ders saatleri açık havada çocukların bambaşka gelişimsel özelliklerini
destekleyecek, faaliyetlere yer vererek çocuğun okula ilgisi artırılmalı, okul zevkli ülkü
dönüştürülmelidir Çocuk arkadaşlarının yanına azarlanmamalı, küstah
hareketlerden uzak kalmalıdır
Evden ve okuldan kaçma davranışını tekrarlayan çocuklar için mutlaka bir uzmandan
takviye istenmeli, ailenin iletişim kanalları açılmalıdır Unutulmaması gereken şey kaçma
davranışı çoğunlukla bir yardım çağrısıdır, ümidini yitirme ve mutsuzluk içindeki çocuk bu yolu
kurtuluş olarak görür

Cinsel Problemler

Diğer gelişimler gibi cinsel gelişim de dinç ve sürekli devam eden bir gelişimdir
Çocuk, vücudunda meydana gelen değişiklikleri merak eder ve keşfetmeye çalışır 34
yaşları cinsellikle ilgili soruların başladığı dönemdir Çocuk nasıl dünyaya geldiğini, öbür
cinsteki kardeşinin cinsel organının neden ayrı olduğunu, erkeklerin niçin ayakta, kızların
ise oturarak çiş yaptığını sorar Burada annebabanın tutumları, çocuğun sorusuna yanıt
verme şekli çok önemlidir Çocuğa kızarak, öfkelenerek yanıt saptamak fazla yanlıştır Bu
davranış çocuklarda cinsel problemlere neden olabilmektedir
Çocukta sağlıklı bir cinsel gelişimin sağlanabilmesi için, çocuğun sorduğu sorulara
anlaşılabilir ve doğru yanıt devretmek, cinselliğin fena bir şey olmadığını açıklamak gerekir Zaten
çocuk ilkokula başladığı dönemde cinselliğe olan merakı azalacak, ilgi alanına ayrı konular
girecektir Cinsellikle ilgili soru soran çocuğu erişkin dikkatle dinlemeli ve ne sorduğunu
bütünüyle anladıktan sonradan yanıtlamalıdır Pozitif veya yetkisiz veri ya da geçiştirme davranışı
çocuğun ilgisini canlı tutacak, onu başka kaynaklardan data edinmeye itecektir Yetişkine
duyduğu güven duygusu da sarsılacaktır

Mastürbasyon

Bebeklik ve erken çocukluk çağlarında bilhassa uykuya dalma ya da uykudan kalkma
esnasında çocuğun cinsel organı ile oynayarak doyuma ulaşmasına “mastürbasyon denir
Çocuk banyo ve tuvaletten daha sonra temizlenme sırasında cinsel organına olan temastan haz
duyar ve bu hazzı baştan yaşamak için mastürbasyona başvurabilir
Mastürbasyonun arada bir görülmesi, bir problem değildir Aşırı olması ve devamlılık
kazanması çocuğun manâlı ruhsal gerilimlerin veya doyum ihtiyacının belirtisi kabul edilir
Bazı çocuklar yere uzanıp ileri geri sürtünerek ya da büyük bir dolgu oyuncağının
üstüne oturup sürtünerek, kendini uyarır soluk soluğa kalır, terler ve cinsel doyum elde
eder Bu durumu gören anne panik içinde, çocuğa sert tepkiler gösterir Gösterilen tepkilerin annenin bilinçli olmasıyla da çok manâlı ilişkisi vardır Anne kulaktan duyma bilgilerle
çocuğunun ileride cinsellik meraklısı biri olacağından korkar Çocuğu azarlar, döver,
korkutur Böylelikle çözeceğini düşündüğü problemi, çocuk el altından yapmasına neden
olarak artırır
Yeni bir kardeşin doğumu ve alaka azlığı gibi nedenlerde çocukta kendi kendini
uyararak doyum sağlamaya çalışır Kimi zaman da kaşıntıya yol açan genital rahatsızlıklar,
çocuğun bu uyarıdan hoşlanıp devam etmesine neden olur Fazla sıkı pantolonlar da
sürtünmeye neden olacağından mastürbasyon başlangıcı olabilir
Mastürbasyonun bir tavır bozukluğu olmaması için çocuğa cinsel eğitim içten
verilmeli, “Pipinle oynarsan düşer veya çocuğun olmaz “Gibi yanlış bilgilerle çocuk
korkutulmamalıdır
Bebeklik ve çocukluk döneminde çocuk yalnız bırakılmamalıdır (Bilhassa uykuya
dalarken ve uyanınca ) Çocuk uykuya dalıncaya kadar yanına kalıp, yanında kitap okumak
faydalı olacaktır Uykuya geçiş esnasında ellerin yorganın üzerinde kalmasına uyarı
edilmelidir Tekrar çocuk tek başına televizyon izlerken, oyun oynarken ara sıra teftiş
edilmeli, böyle bir tavır görülürse fazla pozitif tepki göstermeden dikkati başka bir yöne
çekilmelidir
Çocuğun temizliğine, afiyet problemleri olup olmadığına dikkat etmek gerekir
Çocuğun sağlık problemi varsa mutlaka tedavi edilmelidir
Çocuğa bu davranışından nedeniyle, kendini suçlu hissettirecek baskılar
uygulanmamalıdır Bu, çocukta değersizlik ve dehşet duyguları oluşturur
Özetle bildirmek icabında çocukta nadiren görülen mastürbasyon tutum bozukluğu
değildir Fakat aşırı görülmeye başlamışsa, bu durumu görmezlikten gelmek de yanlıştır
Çözüm bulmak için bir uzmandan destek alınmalıdır

Homoseksüellik ve Lezbiyenlik

Kız ve erkek çocuklar, karoser yapıları, cinsel iç salgı bezleri ( hormonlar ) bakımından
ayrı yaratılmışlardır Çocuklar yapılarında var olan cinsel donanımları doğrultusunda
gelişirler Çocuk kendi kimliğinin özelliklerine tarafından desteklendiğinde cinsiyetine yerinde
davranışlar geliştirir
Çocuğun anne karnında cinsiyeti belirlendikten sonra yetişkinler ona uygun
davranışlar geliştirirler Çocuğun cinsiyetine yerinde kıyafetler ve eşyalar alırlar Kızlar daha
fazla süslenir, daha nazlandırılır, erkek çocuklar daha dayanıklı olsunlar diye birazcık sertçe
sevilirler oğlan ağlarken “Erkek adamsın hiç ağlanır mı? diye susturulur Kızlar,
“Benim cici kızım, hoş kızım diye sevilirken erkekler “benim aslan oğlum, yakışıklı
oğlum diye sevilir
Çocuğun cinsel kimliğini kazanmasında annebaba çok önemlidir Çocuklarla annebaba
arasındaki ilişki ne kadar iyi ise özdeşim de o denli kolay oluşur Annenin baskılı, sert
görüntüsü karşı, babanın pasif ve silik kaldığı bir ortamda büyüyen oğlan, kendi
cinsel kimliğinden uzaklaşarak, güvensiz bir kişilik geliştirebilir Yeniden çocuğun yakın
çevresindeki teyze, amca, hala, dayı gibi şahısların davranışları da çocuğa model olma
konusunda önemlidir
Karşısında cins yerine kendi cinsinden olan kişilere aleyhinde cinsel ilginin olmasına
homoseksüellik denir Lezbiyenlik ise kızlarla kızların ilişki kurmasına denirBazı anneler erkek çocuklarına aleyhinde fazla düşkünlükleri sebebiyle onları yanlarından
hiç ayırmaz, kız gibi giydirip, kız gibi davranırlar Bunun sonucu çocukta da yanlış cinsel
kimlik eğilimleri olabilir
Çocuğa alınan oyuncaklar, kıyafetler de önemlidir Oğlunun saçını uzatıp toka takan
kızının saçlarını her zaman kısa kestiren anneler bilinçsizce davranmış olurlar
Homoseksüellik ve lezbiyenlik eğilimleri annebaba sevgisinden ve ilgisinden uzaktan,
yanlış cinsel eğitim verilmiş, yanlış model olunmuş çocuklarda daha çok görüleceğinden bu
konulara itina gösterilmelidir Evde kazanılan cinsel kimlikler, çevrede pekişerek gelişir
Çocuğun aleyhinde cinsle arkadaşlığına müsade verilmeli, grup faaliyetlerine
yönlendirilmelidir Genel Olarak cinsel salgı bezlerinin de buna sebep olduğu düşünülerek,
çocukta hatalı cinsel kimlik davranışları gözlendiğinde bir uzmana başvurulmalıdır *
 
Üst Alt