Son Konu

Hz muhammed nerede vefat etti

nicebayan

Yeni Üye
Katılım
24 Ara 2016
Mesajlar
378,708
Tepkime
2
Puanları
38
Yaş
35
Web
nicebayan.com
Credits
-1
Geri Bildirim : 0 / 0 / 0
peygamber efendimizin vefatı


peygamberimiz nerede vefat etmiştir

Resûli Ekrem Efendimiz (asm) hastalığının en şiddetli olduğu bir günde ashabıyla helâlleşmeyi özlem etti Yeniden bir taraftan Hz Ali'ye üstelik da Fazl bin Abbas Hazretlerine dayanarak güçlükle ayağa kalktı ve mescide gitti Minber'e çıkıp oturdu Hz Bilal'e de (ra) şu emri verdi:

Halka ilân et Mescid'de toplansınlar Onlara vasiyet etmek isterim Bu benim son vasiyetim olacaktır

Hz Bilâl, emri yerine getirdi aniden toplanan halkı mescid almaz oldu Resûli Kibriyâ Efendimiz (asm), Allah'a hamd ve senâdan sonradan Ashabı Kirâma şöyle hitap etti:

Ey millet! Sizden bölünme vaktim epeyce yaklaşmıştır Sizden birine vurmuşsam, işte sırtım gelsin vursun Birinizin malını almışsam, gelsin hakkını alsın Sakın adalet sahibi, 'Şayet kısas talebinde bulunursam, Resûlullah bana darılır' diye düşünmesin! Bilmelisiniz ancak, benden hakkını isteyene ağırına gitmek benim fıtratımda yoktur Benim yanımda en sevimliniz, hakkı varsa, gelip benden onu isteyen kimsedir Yâhut helâl edendir Ben Rabbimin huzuruna üstünde kul hakkı olmadan varmak istiyorum1

aniden ortalığa dokunaklı bir sükût çöktü Resûli Ekrem Efendimiz (asm) sözlerini tekrarladı:

Ey halk! Kime vurmuşsam, işte sırtım, gelsin vursun Her kimin benden alacağı varsa işte malım gelsin alsın2

Cemaat içinden biri ayağa kalktı

Yâ Resûlallah! Sizden üç dirhem alacağım vardedi

Peygamber Efendimiz (asm),

Ben bu hususta hiç kimseyi yalanlamam ve hiç kimseye 'yemin et' diye öneri de etmem Oysa bu üç dirhemin zimmetime nasıl geçtiğini öğrenmek isterim!

buyurdu Ayağa kalkan zât,

Yâ Resûlallah! Bir defasında huzurunuza bir fakir gelmişti Bana fakire üç dirhem vermemi emretmiştiniz Ben de verdim İşte istediğim bu üç dirhemdir

dedi Peygamber Efendimiz (asm),

Dürüst söylüyorsundedikten sonra, Ey Fadl! Buna üç dirhem ver3 buyurdu

Bundan daha sonra Resûli Kibriyâ Efendimiz (asm),

Mescide açılan kapıları kapatınız! Sadece, Ebû Bekir'in kapısı açık kalsın4

buyurduEmir gereği Mescidi Şerifin çevresindeki evlerin kapısı, Hz Ebû Bekir'inki hariç hepsi kapatıldı5

Hz Ebû Bekir Namaz Kıldırmaya Memur Ediliyor

Resûli Kibriyâ Efendimiz (asm), hastalığı nedeniyle ezan okununca defalarca Mescidi Şerife çıkar ve cemaata namaz kıldırırdı Vef'atına üç gün kala hastalığı aniden ağırlaştı Bu sebeple bundan böyle Mescidi Şerife de çıkamaz oldu O süre,

Ebû Bekir'e söyleyiniz, mü'minlere namaz kıldırsın6

diye emir vererek imamlığı Hz Ebû Bekir'e bıraktı

Peygamberimizin Son Namaz Kıldırışı

Hz Ebû Bekir, Müslümanlara öğle namazını kıldırıyorduBu sırada Resûli Kibriyâ Efendimiz (asm) bedeninde bir hafiflik hissetti Hz Abbas ile Hz Ali'nin yardımıyla ağır ağır Mescidi Şerife çıktı Hz Ebû Bekir, Resûli Kibriyâ Efendimiz gelmekte olduğunu anlayınca, geri çekilmek istedi Efendimiz (asm), yerinde durması için sinyâl etti Daha Sonra Hz Ebû Bekir'in yanına oturtulmasını emir buyurdu Hz Ebû Bekir'in sol tarafına götürüp oturttular Hz Ebû Bekir ayakta, oturmuş olan Efendimize (asm) ast oldu7 Resûli Kibriyâ Efendimizin (asm) Mescidi Şerifte Müslümanlara kıldırdığı son namaz budur

Hz Cebrâil'in, Hatırını Sormak İçin Gelişi

Rebiülevvel ayının onu, Cumartesi günü idi Cenabı Hak tarafından Cebrail (as) geldi Resûli Kibriyâ Efendimizin (asm) hal ve hatırını sordu:

Ey Ahmed, Ulu Allah, sana ikram olarak beni gönderdi Sana soracağı şeyi senden fazla daha iyi bildiği halde sana; 'Kendini nasıl buluyorsun?' diye soruyordedi

Rabbi Rahimine kavuşmanın hasretini yüreğinde duyan Resûli Kibriyâ Efendimiz şu cevabı verdi:

Ey Cebrâil! Kendimi baygın ve tedirgin bir halde görüyorum!8

Vefâtından Bir Gün Evvel

Rebiülevvel ayının on biri, Pazar günü Cin ve insin peygamberi Hz Muhammed (asm) yatağında, şiddetli ateşler içinde idi Civarda Ezvacı Tahirat vardı Başucunda Hz Aişe Vâlidemiz oturuyordu Bu sırada, Hz Üsâme ordugâhtan gelip rahatlıkı saadetlerine girdi Efendimiz (asm) dalgın yatıyordu Yerinden kımıldayacak hali yoktu Hz Üsâme, mübârek ellerini ve başlarını öptü İçi üzüntü ve keder doluydu En Fazla derin saygı içinde Kâinatın Efendisinin (asm) aleyhinde ayakta durdu Efendimiz (asm) ona bir şey söylemedi Sadece ellerini göğe kaldırdı ve onun üzerine sürdü Ona duâ ettiği anlaşıldı9 Resûli Kibriyâ Efendimizin duâsını alan Hz Üsâme sayesinde ordunun başına döndü

Hz Cebrâil'in İkinci Gelişi

Rebiülevvel ayının on biri, Pazar günü Hz Cebrâil tekrar hatırlarını sormak üzere geldi Bu esnada Yemen'de peygamberlik dava eden yalancı Esvedi Ansî'nin idam edildiğini haber verdi Resûli Ekrem Efendimiz (asm) de bu haberi ashabı kirama bildirdi10

Pazartesi günü

Hayatında mühim hadiselerin meydana geldiği pazartesi günü Rebiülevvel ayının on ikisi Böyle bir pazartesi gününde mübârek gözlerini dünyaya açmıştı Bugün de, Resûli Kibriyâ Efendimizin (asm) bir ara hastalığı hafifleyip kendine geldi Bu hafifliği hisseder etmez, yatağından kalktı Hazırlıklarını yaparak Mescidi Şerife teşrif etti
O sırada ashabı kiram saf bağlayıp Hz Ebû Bekir'in arkasından sabah namazını kılıyorlardı Kâinatın Efendisi (asm) bu nurânî manzarayı görmekle son derece sevindi, hatta gülüş buyurdu Kendileri de Hz Ebû Bekir'e uyarak namazını edâ etti Resûli Kibriyâ Efendimizi (asm), arasında mütebessim bir sîma ile görebilen sahabîler büsbütün sağlık durumu buldu düşüncesiyle son derece sevindiler11

Peygamber Efendimiz Hücrei Saadetlerinde

Son günün sabahtan namazını Hz Ebû Bekir'e uyup Ashabının arasında kılarak onları sevince garkeden Fahri Kâinat Efendimiz (asm), namazın edâsından sonradan yine Gözenekli Olani Saadetine döndü Yataklarına yattılar giderken kumandan Hz Üsâme son kez kendisiyle vedâlaşmak üzere geldi Resûli Ekrem (asm), Allah'ın bereketi ile bundan böyle hareket et!buyurdu12 Emri bölge kumandan Hz Üsâme bin Zeyd doğru ordugâha gidip mücahidlere hareket emrini verdi

Hz Ebû Bekir'in Izin İsteyip, Sünh'taki Evine Gidişi

Pazartesi günü, Hz Ebû Bekir de, Fahri Kâinat Efendimizin (asm) durumunun bir ara iyileştiğini fark etmişti Bunun için huzura girip,

Yâ Resûlallah! Allah'a hamdolsun! Onun lütuf ve keremiyle sağ salim sabaha çıktınız! Müsâade buyurursanız, Sünh'taki evime gideyimdedi Resûli Kibriyâ Efendimiz,

Olur!buyurdu Bunun üstüne Hz Ebû Bekir, Sünh'taki evine gitti13

Müslümanlara Ve Konut Halkına Son Seslenişi

Son gün Pazartesi Peygamber Efendimizin (asm) mübârek dillerinden şu cümleler dökülüyordu:

Ey insanlar! Karanlık gece kıtaları gibi fitneler geliyor! Ey halk müziği! Siz bana karşısında hiç bir şeyle kanıt bulamazsınız! Zira ben, ancak Allah'ın Kitabı Kur'an'ın helâl kıldığını helâl, haram kıldığım da haram kıldım!

Ey kızım Fâtıma! Ey halam Safiyye! Allah katında makbul olacak ameller işleyiniz Bana güvenmeyiniz Çünkü ben, sizi Allah'ın gazabından kurtaramam!14

Peygamberimizin Hz Fâtıma'ya Söyledikleri

Hz Fâtıma, Resûli Ekremin (asm) hayatta kalmış olan biricik kızı idi Kâinatın Efendisinin (asm) evlâd sevgisini kendisiyle hoşnutluk ettiği tek evlâdı Hz Fâtımatü'zZehrâ, güzel ahlâkta, yürüyüşte, oturuşta, kalkışta Peygamber Efendimize (asm) en çok eş evlâdı idi

Resûli Ekrem (asm) hastalığının son gününde bir ara biricik kızı, hoş ahlâk ve zerâfet timsali Hz Fâtıma'yı yanında çağırdı Hz Fâtıma gelince, onu sol tarafına oturttu Ona el altından bir şey söyledi Hz Fâtıma'yı pat diye bir keder ve hüzün havası kapladı Peşinde gözyaşları boşanmaya başladı

Peygamber Efendimiz (asm), sonradan bu güzide kızına gizli gizli bir şey daha söyledi Bu sefer, azıcık evvel gözyaşı döken Hz Fâtıma aniden gülümseyip sevinmeye başladı
O sırada orada yer alan Hz Âişe, sonra bunun sebebini sorunca Hz Fâtıma şu cevabı verir:

Önce bana pek yakında dünyadan ve benden ayrılacağını söyledi Bunun için ağladım Daha Sonra da 'Âilem içinde en evvel bana sen kavuşacaksın' deyince de sevindim15

Ve Bundan Böyle Son Anlar

Rebiülevvel ayının on ikisi, Pazartesi günü Güneş, batıya dürüst kayıyordu Peygamber Efendimizin (asm) mübârek başları, Hz Âişe'nin kucağında, göğsüne dayalı idi Artık nefes alıp vermekte zorluk çekiyordu Dili Allah'ı zikretmekle meşguldü: Allah'ım! Beni, Refiki A'lâ'ya ulaştırduâsını tekrarlıyordu Bu esnada bile ümmetine irşadda bulunmaktan geri durmuyordu:

Ellerinizdeki kölelerinize iyi davranınız! Namaza dikkat ve devam ediniz!16 diyordu

Bu acıklı görüntü orada yer alan Hz Fâtıma'nın yüreğini âdeta dağlıyordu Bir ara Resûli Kibriyâ Efendimizi (asm) bağrına bastı:

Vay! Babamın çektiği ıztıraba

diyerek gözlerinden yaşlar boşanmaya başladı Resûli Kibriyâ Efendimiz,

Bugünden sonradan baban hiç bir vakit eziyet çekmeyecektirbuyurdu ve ilâve etti: Kızım! Sakın inleme! Ben ölüm ettiğim vakit 'İnnâ lillahi ve innâ ileyhi Raciûn' de17

Hz Cebrâil İle Hz Ölüm Meleği'in Birlikte Gelişleri

Resûli Kibriyâ Efendimiz (asm), bu fani dünyada artık son dakikalarını yaşıyordu Bu esnada, Hz Cebrâil Hz Ölüm Meleği ile birlikte geldi Resûli Kibriyâ Efendimizin (asm) hal ve hatırını sordu Sonra,

Ölüm Meleği Ölüm Meleği içeri girmek için müsade isterdedi Resûli Kibriyâ Efendimiz müsâade edince, Hz Azrail içeri girdi Efendimizin önünde oturdu,

Yâ Resûlallah! Yüce Allah, senin her emrine itaat etmemi bana emretti İstersen ruhunu alacağım, istersen sana bırakacağımdedi

Resûli Kibriyâ Efendimiz Hz Cebrâil'e baktı O da,

Yâ Resûlallah, Melei A'lâ seni beklemektedirdedi Bunun üzerine Hâtemü'lEnbiya Efendimiz,

Yâ Ölüm Meleği! Gel, memuriyetini yerine getir18 buyurdu

Peygamberimizin Rabbine Kavuşması

Mübârek başları Hz Âişe'nin kucağında, göğsüne dayalı idi Yanında su kabı vardı İki elini suya batırıp ıslak ellerini mübârek yüzlerine sürdü Mübârek dudaklarından Lâ ilâhe İllallahcümlesi döküldü Daha Sonra ellerini yüzünden kaldırdı Gözlerini evin tavanına dikti Allah'ım! Refiki Alâcümlesini tekrarlaya tekrarlaya altmış üç yaşında iken mübarek ruhu Refiki Alâ'ya yükseldi19

Tarih: Hicretin 11 senesi, Rebiülevvel ayının on ikisi, Pazartesi günü Milâdî 8 Haziran 632


Kaynak:sorularlaislamiyetcom *
 
Üst Alt