Son Konu

istanbul konservatuarı ne zaman açıldı ne zaman kuruldu tarihi

iltasyazilim

Yeni Üye
Katılım
25 Ara 2016
Mesajlar
2
Tepkime
1
Puanları
38
Yaş
35
Credits
-2
Geri Bildirim : 0 / 0 / 0
istanbul konservatuarı ne vakit açıldı ne süre kuruldu tarihi

KURULUŞ TARİHÇESİ VE AMACI
DARÜ L ELHAN

Osmanlı döneminde İstanbul da yerleşmiş birincil resmi musiki okulu Darü l Elhân ın hazırlayıcısı olan kurum, 1914 te belirlenmiş olan Darülbedayi nin musiki koludur İstanbul Şehremaneti ne emrindeki olarak kurulan Darülbedayi, tiyatro, sahne musikisi, Türk ve Batı musikisi türlerinin tümünü bir arada ele almayı amaçlayan ulusal bir konservatuvardı Namık Kemal ın oğlu Ali Ekrem Bey in ( Bolayır ) önerdiği Darü l Elhân adı da anlamca Konservatuvar terimini karşılamaktadır

Darülbedayi biri tiyatro, öbürü musiki elde etmek üzere iki bölüme, musiki bölümü de Şark ve Garp musikisi edinmek üzere iki şubeye ayrılmış, tiyatro bölümü müdürlüğüne Reşad Rıdvan Bey, Musiki bölümü müdürlüğüne de Ali Rıfat Bey ( Çağatay ) getirilmiştir Çalışmalar değiştirme ve onarımdan sonra Şehzadebaşı ndaki Letafet Apartmanı nda başlatılmış, oysa okulun resmen açılış töreninin hazırlandığı sırada 1 Dünya Savaşı patlak verince müdür Andre Anine geri dönmüş, okuldaki eğitim öğretim ( Ağustos 1914 ) ertelenmiştir bununla beraber okulun öğretmen ve öğrencilerinden bir kısmı Ferah Tiyatrosunda zaman zaman temsiller vererek sürdürmüşlerdir

Batı musikisi bölümü bir zaman sonradan kapanmış, Türk Musikisini çöküşten koruma, olağan eserleri notaya alarak tespit etme, musiki zevkini biriktirmek yayın amacını güden Türk Musikisi bölümü icra çalışmalarına devam etmiş ve bazı musikili temsillere katkıda bulunmuştur Savaş şartlarının güçlüğü ile baş belirten parasal sıkıntılar 14 Mart 1916 da bu bölümün de tamamıyla kapanmasına yol açmıştır

Darülbedayi nin kapanmasından sonra yeni bir musiki okulu açılması için maarif nezaretinde bir rapor sunmuş olan Abdülkadir Bey in ( Töre ) raporu görüşülerek Bakanlıkta dönemin meşhur sanat musikisi üstatları ile düzenlenen toplantı sonunda bir Musiki Encümeni oluşturulmasına karar verilmiştir Eski Evkaf nazırı ve Washington büyükelçisi besteci Yusuf Ziya Paşa Başkanlığındaki musiki encümenine hazırlanan talimatname uyarınca musiki hocası yetiştirecek ve daha fazla Türk Musikisine yük verecek bir okul olan Darü l Elhan ın kurulduğu bildirilmiştir Okulun adı Ziya Paşa nın teklifi ile konulmuş olup, Nağmeler Evi anlamındadır Musiki encümen ve Darü lElhan talimatnamesi V Mehmet in ( Reşad ) İradei Saniyesi ( 9 Aralık 1916 ) ve Meclisi Vükela kararı ( 1 Ocak 1917 ) ile kabul edilmiştir Bu talimatname ile kadınların ve erkeklerin öbür öğrenim görmesi ve halka musiki icrası ile görevli fasıl heyetleri kurulması öngörülmüştür

14 Eylül 1925 te Darü lElhan İstanbul Valisi Haydar Bey in ( Yuluğ ) ilgisi ile ve Musa Süreyya Beyin yönetiminde Belediyeye bağlı olarak baştan çözülmüş ve yönetmeliği değiştirilmiştir Musiki Encümeni kaldırılmış kuruma Batı Musikisi Bölümü eklenmiş, alınacak öğrencilerin hazırlık sınıfından sonra bölümlere ve bu bölümlerde yer alan uzmanlaşma sınıflarına ayrılmasına karar verilmiştir Hazırlık sınıfından sonra üç yıl süreli Batı Musikisi bölümünde, Şöhret, Piyano, Keman, Alto, Viyolonsel ve öteki saz sınıfları yer almış ve bu bölüme dönemin şu meşhur mu******leri öğretmen olarak atanmıştır Akıllı bey, Ekrem bey ( Keman ) ; Hegei, Sadri bey, Nezihe Hanım, Radeglia ( Piyano ) ; Muhittin Sadak ( Viyolonsel ) ; Kadri Bey ( Flüt ) ; Veli Bey, Adaletli Bey ( Orkestra âlâtı ) ; Asuman Bayan, Şerafettin Bey ( Teganni ) ; Musa Süreyya Bey ( Tarihi Musiki ve Kompozisyon ) ; Edgar Manas ( Koro ve Kompozisyon ) ; Ali Ekrem Bey ( Edebiyat ve Musiki Estetiği ) Darü l Elhan ın en bereketli olduğu dönem bu yıllara rastlar Öğretimde olduğu kadar sanat faaliyetlerinde ve yayınlarında kurum başarılı sonuçlara ulaşmıştır Şark ve Garp musikisi şubelerinin karşılıklı olarak düzenlediği, Galatasaray Lisesi Salonu, Tepebaşı Kışlık Tiyatrosu, Union Française gibi yerlerde bahşedilen konserler epeyce ilgi toplamıştır Batı musikisi bölümü öğretmenlerinden Cemal Reşit, Muhittin Sadak, Mesud Cemil, Ekrem Besim Beyler, Seyfettin ve Seza Asaf kardeşler, Hegei ve Nimed Vahid, farklı alanlara yönlendirilmiş gruplar halinde ve bazı davetli sanatçılarında katılımıyla Union Française sahnesinde sürekli konserler vermişlerdir O dönemin konser programları incelendiğinde hem herzamanki, ayrıca de yeni bestelenmiş eserleri içeren zengin bir repertuarın icra edilmiş olduğu görülür Bu konserlerde hoca ve öğrencilerin katılımıyla kurulan orkestra ve icra heyetlerinin Batı Musikisinde Musa Süreyya Bey ile Zeki Bey ( Üngör ), Türk Musikisinde ise İsmail Hakkı Bey, muallim Sedat ( Öztoprak ) ve muallim Ziya Bey yönetmişlerdir

BELEDİYE KONSERVATUVARI

İstanbul Belediyesi ne yan olarak musiki eğitimi veren okul, daha önce Darü l Elhan adını taşıyordu 1986 da İstanbul Üniversitesi ne devredilerek İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarı adını almış ve bu kuruma öbür bir statü getirilmiştir

Cumhuriyet öncesi dönemde kurulmuş, sadece Türk musikisi eğitimi veren Darü l Elhan, Belediye konservatuvarına dönüştürüldükten sonra batı türü bir konservatuvar olarak örgütlenmiş, bu ad ve kişilikle uzun yıllar İstanbul un sanat hayatına katkıda bulunmuştur Cumhuriyet döneminin birincil resmi musiki kurumu olan bu konservatuvardan, birçok usta, teorisyen ve eğitimci yetişmiş, uzun yıllar merakla izlenilen düzenli konserlerle İstanbul halkına musiki kültürü verilmiştir

1926 da İstanbul Şehremaneti ne bağlanmış olan konservatuvarda Maarif Vekaleti nin 9 Aralık 1926 tarih ve 176 no lu tebligatıyla Türk musikisi eğitimi yasak, idare ve öğretim programı tamamıyla değiştirilmiştir Darü l Elhan dan ayrıldıktan daha sonra İstanbul Konservatuvarı adıyla faaliyet gösteren kurumun İstanbul Belediye Konservatuvarı adını kesin olarak kazanması 5 şubat 1944 tarihli bir yönetmelikle muhtemel olmuştur

İstanbul Konservatuvarı 1927 den itibaren teorik ve uygulamalı olarak değişik derecelerde, Batı müziği eğitimi verilen bir kurum olmuştur Konservatuvar müdürlüğünü Yusuf Ziya Bey ( Demircioğlu ) devralmış, yeni bir yönetmelik ve kademeli olarak genişleyen öğretim kadrosuyla hevesli konserler verilerek kurumun bu alandaki başarıları epeyce artmıştır Büyük Kasaba meclisi kararı ile fikirlerinden davranmak ve konservatuvarı Avrupai bir disiplin getirmek nedeniyle İstanbul a ziyafet edilen Viyana Müzik Akademisi profesörlerinden Joseph Marx farklı alanlara yönlendirilmiş öneriler içeren raporlar hazırlamıştır

Konservatuvarda başlıca şu dersler verilmiştir: Solfej ve musiki nazariyatı, düzen, kontrpuan, füg, Kompozisyon, enstrümantasyon orkestrasyon, koro, şan, genel musiki tarihi ve çalgı dersleri ( Piyano, Arp, Nefesli, Yaylı ve Vurmalı Sazlar gibi ) Şehzadebaşı ndaki ahşap konakta sürdürülen derslerle birlikte, bir dizi oda müziği konseri de verilmeye başlanmıştır Cemal Reşit (Rey), Muhittin Sadak ve Ekrem Besim den ( Tektaş ) oluşan bir üçlü ile başlayan bu konserler büyük ilgi görmüştür daha sonra bu gurubun, Ali Sezin, Seyfettin Asal ve Mesut Cemil in de katılımıyla oda konserleri; Ali Sezin, Orhan Borar, İzzet Nezih ve Mesut Cemil den oluşan dörtlüyle verilen konserler; Seyfettin Asal ve Cemal Reşit Rey yönetiminde konservatuvar hoca ve öğrencilerinden kurulu orkestranın verdiği konserler, İstanbul halkına sunulan çoksesli müzik kültürü aşılayan manâlı etkinlikleridir

öte yandan, 1927 de Darülacezede oluşturulan ve 19301931 den itibaren Belediye Meclis kararı ile Nefesli Sazlar Bölümü olarak konservatuvara tabi yatılı kısım, 60 şahsiyet bir öğrenci kadrosu ile yoğun bir egzersiz temposu göstermiş ve zamanla Büyük Kasaba Bandosu da buradan yetişmeye başlamıştır Gülhane, Beşiktaş, Fatih, Üsküdar parkları ile Taksim ve Beyazıt Meydanı gibi açık yerlerde düzenli konser vermeye başlayan bandonun şefliğine Hulisi Öktem den sonra Klarnetist Kamil Bey getirilmiştir Keza Klarnetist Saffet Bey in ve Joseph Marx ın önerileriyle Viyana dan getirilen altı saz sanatçının eğitim verdiği bu bölümden 1930 dan itibaren fazla önemli müzisyenler yetişmiştir Yetişen sanatçılar bununla beraber İstanbul Büyük Kasaba Orkestrası ve Devlet Senfoni Orkestrası nın çekirdek kadrolarını oluşturmuşlardır 1927 den itibaren değişen konservatuvar yönetmeliklerinde Şehir Bandosu nun, konservatuvardan yetişen sanatçılardan oluşturulması, hatta yatılı okuyanların zoraki görevlerini bandoda yerine getirmeleriyle ilgili hükümler vardır 1955 ten itibaren de Büyük Kasaba Bandosu, konservatuvara tabi kadrolu sanat kuruluşları aralarında Büyük Kasaba Uyum Orkestrası adıyla yer almış ve şehrin dağıtılmış yerlerinde düzenli olarak, geçit resmi, mili spor karşılaşmaları, açılış törenleri gibi nedenlerle konserler vermiştir Şehir Düzen Orkestrası 1955 1972 arasında Mustafa Asım Güzey ve 1972 den sonra Önder Bali nin yönetiminde çalışmıştır Beşiktaş ta yatılı ve Tepebaşı nda gündüzlü devamlı Batı müziği eğitimi, Ferdi Statzer, Ömer Refik Bey, Adnan Saygun, Licco Amar, Matmazel Rozantel ve Madam Ren ( Gelenbevi ) gibi müzikçilerin katılımı ile azar azar daha verimli olmuştur

Başlangıçta, toplam 200 öğrenci, alabilen okulun 60 kişilik öğrenci orkestrası ve 80 karakter korosu, Galatasaray lisesi salonunda ve Union Française de konserler vermiştir Joseph Marx ın önerileri doğrultusunda, okulun sınıfları başlangıç ve yüksek devreler olarak ayrılmış, buradan yetişen ve kurumun bünyesinde oluşturulmuş farklı alanlara yönlendirilmiş oda toplulukları, senfonik orkestra, telli çalgılar orkestrası, düzen topluluğu gibi sanat topluluklarında çalışan pek çok müzisyen, Türk çoksesli hayatında yadsınamayacak başarılar kazanmıştır Cemal Reşit Rey ile Demirhan Altuğ un yönettiği konservatuvar orkestrası, Büyük Kasaba Orkestrası na dönüşmüş ve Taksim Belediye Gazinosu ile Şan Sineması nda verdiği konserlerle, farklı alanlara yönlendirilmiş solistlerinde katıldığı manâlı müzik faaliyetlerini gerçekleştirmiştir Bu orkestra daha sonra Devlet Senfoni Orkestrası ve Opera Orkestrası nın başlıca kadrolarını oluşturmuşlardır Muhittin Sadak ın kurduğu ve Şehir Tiyatrosunda eşliksiz yada orkestra eşliksiz ahenkli konserler veren koro ise Büyük Kasaba Operası ve Devlet Operası için kaynak olmuştur

Konservatuvarın Batı Müziği Bölümü detaylı ve bereketli faaliyetlerini, öğretim kadrosunda yer almış olan Ferdi Statzer, Rana Erksan, Verda Ün, Feyha Talay, Ergican Transparan, İhsan Balkır, Erdoğan Saydam, Orhan Borar, Özen Veziroğlu gibi müzisyenlerle sürdürmüş ve bu bölümden çeşitli dönemlerde yetişen Necil Kazım Akses, İlhan Usmanbaş, Ayhan Turan, Haluk Tarcan, Seher Tanrıyar ve daha böylece fazla meşhur usta kurumun başarısını milli ve milletlerarası alana taşımıştır

1950 lerin başlarında İstanbul Büyük Kasaba Meclisi nde konservatuvarda birde tiyatro sınıfı açılması fikri tartışılmış, Joseph Marx ın tavsiyesi ve Muhittin Üstündağ ın onayı ile bu dersler müfredata konmuştur Yeni dersler düzen jimnastikleri, sahne dersleri ( tiyatro ve şöhret olarak ) belirlenmiş ve Azade Selim Hanım ile Ertuğrul Muhsin Bey hoca olarak getirilmiştir Ekim1933 cilt itibaren konservatuvar bu dersler için öğrenci kabul etmeye başlamıştır Başlangıçta öğrenim süresi üç sene olan bu birim, zamanla değişen yönetmeliklerle geliştirilmiş ve bu bölümden bir çok öğrenci mezun edilmiştir Yeniden okulda bir bale bölümü ve Cem Ertekin yönetiminde çalışan Modern Bale Topluluğu da yer almıştır

Konservatuvara 1943 te Saadettin Arel in büyük kasaba meclisi kararı ile ve geniş yetkilerle, beş takvim bir sözleşme ile müdür olarak atanması, okulda her türlü faaliyeti ahenkli ve verimli kılmıştır

İstanbul Belediye Konservatuvarı, Süreyya Bey den başlayarak Yusuf Ziya Demircioğlu, Sadettin Aral, Eşref Antikacı, Hikmet Nuri Toptan, Nedim Otyam gibi müdürlerin yönetiminde ve Muhittin Üstündağ, Fahrettin Kerim Gökay, Haşim İşcan gibi sanata değerinde veren belediye başkanlarının dönemlerinde İstanbul için kayda değer hizmetler vermiştir Etkinlikleriyle, yayınlar ve yetiştirdiği müzisyenlerle bütün Türkiye de önemle anılacak duruma gelmiş olan konservatuvar 1986 da Bedrettin Dalan ın belediye başkanlığı döneminde İstanbul Üniversitesi ne bağlanmıştır

AMACI

Uzun bir geçmişi olan konservatuvar, İstanbul Devlet Senfoni, Devlet Opera ve Balesinin temelini oluşturmuş, tiyatro dünyasına değerli sanatçılar yetiştirmiştir Leyla GENCER, Ayşegül SARICA, Verda ERMAN, Mükerrem BERK ve Güher Süher PEKİNEL, Meral GUNEYMAN gibi çoğu sanatçının öğrenim görmüş olduğu okulumuzda öncelikle Cemal Reşit REY, Ekrem Akıllı ÜN ve Adnan SAYGUN almak üzere her kuşaktan böylece fazla ressam eğitimci olarak tayin almıştır
Ülkenin çağdaşlık yolunda temel taşlarından biri olan İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarı, değerli sanatkâr öğretim elemanları ve geçmişinin birikimi ile genç kuşakları sanat dünyasına kazandırmaya devam etmektedir

İŞLEVİ

İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Türkiye nin sanat yaşamının oluşmasında fazla kayda değer bir yere sahip en köklü konservatuvardır Türkiye nin sanat yaşamına damgasını vuran, sanatın gelişmesi için her türlü şartlar aşağıda yılmadan çalışan, bizi ulusal ve milletlerarası alanda galibiyet ile temsil eden mezunlar yetiştirmektedir

ÖNE ÇIKAN VE AYIRICI ÖZELLİĞİ

Hazırlayıcı birimlerle birlikte öğrenci adaylarına, fazla minik yaşlardan itibaren eğitim alma olanakları oluşturarak, lisans düzeyine ulaştırıp sanatsal yönde akademik kariyer sağlama fırsatını sunar

ULUSLARARASI İLİŞKİLERİ

Çeşitli ülkelerle girişilen işbirliği anlaşmaları çerçevesinde programlar yapılarak sanat alanlarında çeşitli misafir etme ve konserlerin düzenlenmesi sonucunda kendini tanıtma imkanı bulmaktadır Tanıdık Olmayan uyruklu öğretim elemanları ve sanatçılarını ülkemize eğlence ederek eğitim statüsünde tayin almalarını ve yetiştirdikleri öğrencilerin karma bir eğitim tekniğiyle seviyelerinin yükseltilmesini sağlamaktır *
 
Üst Alt