nicebayan
Yeni Üye
Mardin Tarihi Güzellikleri
Mardin Tarihi Mekanları
Mardin Tarihi Eserleri
Mardin İli Tarihi Yerleri
Kaleler
Mardin Kalesi
10 yüzyılda Hamdaniler kadar yapı edilen kale, 1 km uzunluğunda, 30150 m genişliğindedir Değişik zamanlarda Mardin ’e uğrayan gezginlerin verdikleri bilgilerden kalede fazla sayıda inşa olduğu anlaşılmaktadır Mardin'e hâkim bir manzaraya sahip kalenin bir diğer özelliği de, doğal kaya üstüne çok eksik eklentilerle müstahkem bir ışık halkası getirilmiş olmasıdır
Fafih Kalesi
Ömerli ’nin 8 km güneydoğusunda, Beşikkaya köyü yakınındadır Kalenin bulunduğu yer bununla birlikte eski bir mesken bölgesidir
Rabbat Kalesi
Derik ilçesinin 15 km batısında, Hisaraltı köyü sınırları içindedir Köyün kuzeyinde bulunan gizli bir vadide yükselen bir tepenin üzerinde resmileşmiş olan Rabbat Kalesi, Artuklu devrinin en büyük eserlerinden birisidir
Marin Merdis Kalesi
Nusaybin ilçesinin 15 km kuzey doğusunda Eskihisar köyünde yer alan Marin Kalesi, eski Merdis şehrinin içinde yüksek bir sarp kayalık üstünde inşa edilmiştir Kalenin çevresi takriben 1500 m olup, 12 kule ile desteklenmektedir Kalenin kimler göre yapıldığını gösterir herhangi bir buluntu yahut da, yapı tarzı Bizans yapımı olduğuna dikkat çekici etmektedir
Aznavur Kalesi
Nusaybin ilçesinin 14 km kuzey doğusunda yer alan Aznavur Kalesi, geniş bir vadide yükselen iki tepecik üstünde kurulmuştur 970 yılında Abdullah Bin Hamdan tarafından yapı ettirilen kale 400 m uzunluğunda ve 3060 m genişliğinde olup, 14 burç ve 2 gözetleme kulesi ile tahkim edilmiştir
Camii Medrese ve Külliyeler
Şeyh Ivedi Camii
Cumhuriyet Alanındadır 15 yüzyıla tarihlenen yapının belli başlı mekânı çarpık bir plana sahiptir Bahçesine kolay, sivri kemerli kapıdan, belli başlı mekâna ise kuzeybatıdaki kapalı bölümden girilir Güneyinde türbe veya zikir yeri olduğu düşünülen çapraz tonozlu mekân yer alır
Hamit Camii
Savur Kapısı ’na dışarı giden yol üzerindedir En erken 15 yüzyıla tarihlenebilen yapı 19 asır sonlarında onarımını yaptıran kişinin adıyla anılmaktadır Kuzeydeki basit bir kapıdan avluya girilir
Şeyh Mahmut Türki (Şeyh Ali) Camii
Necmeddin Mahallesi ’ndedir 15 asır Artuklu yapısı olduğu sanılmaktadır Dışarıdan kolay bir konut görünümünde olan inşa minaresizdir; fakat kuzeydeki kalıntının minare kaidesi olduğu öne sürülmektedir
Pamuk Camii
Medrese Mahallesi ’nde, esas caddededir Yapının altındaki depoda yağ küpleri bulunduğundan bir Bizans şapelinin üzerine yapıldığı sanılmaktadır 11 yüzyıl kayıtlarında ise yapıyı Şeyh Mehmet Dinari adlı kişinin yaptırdığı yazılıdır Yapının başlıca mekânı, ortada çapraz tonoz, yanlarda ise beşik tonozla örtülüdür
Reyhaniye Camii
Çarşı içinde, Ulu Cami ile Şehidiybe Medresesi arasındadır Yazıtlarının 19 yüzyıldan olmasına karşın 1540 tarihli vakıf kayıtlarında adı geçmektedir Reyhanîye Camii ’nin 15 yüzyıl sonunda ya da 16 asır başlarında yapıldığı, 19 yüzyılda da onarıldığı tahmin edilmektedir Asıl mekân, yörede çokça rastlanan mihrap önü kubbeli yapıların gelişmiş bir örneğidir Kare kaideli, sekizgen gövdeli minarenin şerefeden sonrası silindirik biçim alır ve sivri külahla son bulur
Arap (Azap) Camii
Savur Kapısı ’na dışarı giden yol üstündedir Yapım tarihi bilinmemekte birlikte, 16 yüzyıl kayıtlarında adı geçen Azaplar Ağası Mescidinin bu yapı olduğu sanılmaktadır Dikdörtgen planlı, beşik tonozlu caminin girişi batıdadır
Zairi (Şeyh Muhammed Ezzerar) Camii
Necmeddin Mahallesi ’nin güneyindedir Antre kapısı üstündeki yazıtta 17 asır sonunda yapıldığı yazılıdır Avlunun güneyindeki kareye yakın planlı esas mekân Geç dönem ekleriyle geniş bir alanı kaplamıştır Yapı minaresizdir
Hacı Ömer (Halife) Camii
Diyarbakır Kapısı ’na dürüst, esas caddenin güneyindeki cadde içindedir Mimari biçimi, yeni sıvanın altında kabartma olarak beliren 17241725 ’in üretim tarihi olabileceğini düşündürmektedir Avlusu ve ekleri ile dikdörtgen bir bölge kaplayan cami moloz taştandır Ana mekân kuzeydeki kolay bir kapı ile girilen, beşik tonozlu dikdörtgen planlı bölümdür
Yüce Cami (Camii Kebir)
Mardin ’deki camilerin en eskisidir Altı paye üzerine oturan kubbe bütün mekâna hâkimdir Çapraz tonozlu revaklardan yalnız kuzeyde beş birim kalmış, diğerleri kaybolmuştur Burada revaklar aralarında ufak bir eyvan dikkati çeker
Minaresi, Artuklu Hükümdarı Kudbeddin İlgazi vaktinde inşa edilmiştir (1176) Artuklu hükümdarlarından Melik Salih bir kısım malını bu camiye vakıf yapmıştır Bunlar 38 dükkân, 1 hamam, Babı Cedid civarında bir bahçe ve Mardin köylerinde birçok bağdan oluşur Mardin ’in en manâlı ibadet merkezlerinden biri olan Yüce Cami, heybetli yapısıyla tarihin ihtişamını günümüze taşımaktadır
Abdüllatif (Latifiye) Camii
Cumhuriyet Alanı ’nın güneyindedir Taçkapı yazıtından 1371 ’de Artuklu sultanlarından ikisinin döneminde devir almış Abdüllatif ’in yaptırdığı anlaşılmaktadır Günümüzdeki minareyi 1845 ’te Musul Valisi Gürcü Mehmet Paşa yaptırmıştır Caminin bulunduğu avluya, doğu ve batıdaki kapılardan girilir Doğudaki taç kapı Mardin ’deki kapıların en iyi korunmuş olanıdır Caminin güneydeki avluya geçiş yerleri geç dönemlerde küçültülmüş veya kapatılmıştır Günümüzdeki yapıya doğudan açılan kapıdan girilmektedir Minber ve mahfil, geç dönem Selçuklu ahşap işçiliğinin özgün örnekleridir
Melik Mahmut Camii
Savur Kapı ’da bulunmaktadır Yatık bir dikdörtgen alanı kaplayan ve yanlardan bakımlı sokakların ayrıldığı, taş işlemeli esas girişi ufak bir meydana açılmaktadır
Kitabesinden 13121362 yılları arasında Artuklu Hükümdarı Melik Salih göre yaptırıldığı anlaşılmaktadır Irk arasında bu camiye Melik Mahmut Camii adı verilmekte olup, bu adın Artuklu Hükümdarı Melik Mahmut'un burada yer alan kabrinden kaynaklandığı düşünülmektedir
Şehidiye Camii ve Medresesi
Şehidiye Mahallesi ’ndedir Kâtip Ferdi, bu yapının Sultan Melik Nasruddin Artuk Aslan kadar 12011239 yaptırılıp kendisinin de buraya gömüldüğünü bildirmektedir Araştırmacılar, medreseyi genellikle 13 asır başına tarihlendirmektedir Her iki durumda da medrese 13 yüzyılın ilk yarısında yerleşmiş olmalıdır 1916 yılında camiye bu gün ayakta duran minaresi ilave edilmiştir
Kızıltepe Ulu Cami
Kızıltepe ilçe merkezinin kuzeybatısındadır Mihrap üstündeki yazıttan 1204 ’te tamamlandığı anlaşılmaktadır Inşa kesme taş ve tuğladandır Avlu dikdörtgen planlıdır Avlunun doğusunda ve batısında aynı mekânlar yer almaktadır Dış duvarlardaki çıkıntılar temel izleridir Cami, dikdörtgen planlı ve üç neflidir Belli Başlı mekândaki varlıklı taş işlemeli mihrap nişi dikkat çekicidir
Eminüddin Külliyesi
Kentin güneybatısında, Mesken Mahallesi ’ndedir Artuklu Sultanı Necmeddin İlgazi (11081112) ile kardeşi Eminüddin yaptırmıştır Eminüddin ’in başlatıp ölümünden sonra kardeşi Necmeddin İlgazi ’nin tamamlattığı yapılar topluluğu cami, medrese, hamam, çeşme, bimaristan (hastane) yapılarından oluşmaktadır Mimarı bilinmemektedir
Şeyh Kasım Halveti Türbe ve Mescidi
Yeni Kapı Hamamı yakınında, evler arasındadır 15 yüzyıldan sonra yapıldığı tahmin edilmektedir Hazireli, namazgâhlı minik bir yapıdır Son yıllarda onarılarak avlunun kuzeyine eyvan ve ekler yapılmıştır
Zinciriye Medresesi
Medrese Mahallesi ’nin kuzeyinde yer almaktadır 1385 yılında Melik Necmeddin İsa göre yaptırılmıştır “Sultan İsa Medresesi adı ile de tanınır Timur ve ordusuyla uğraş etmiş olan Melik İsa bir zaman bu medresede hapsedilmiştir
Girişindeki taş işlemeler ve dilimli kubbeleriyle dikkat çeken medrese iki avlulu ve iki katlı olup, avluların açık havada kalan mekânlar ayrıntılarıyla yayılmıştır Medresede Sultan İsa Türbesi ve çoğu eski kitabe mevcuttur Medrese bununla birlikte rasathane olarak kullanılması dolayısıyla yüksekte kurulmuştur Bu inşa, geçmişte müze olarak da kullanılmıştır
Sıttı Radviyye (Hatuniye) Medresesi
1177 yılında Kutubeddin İlgazi ’nin annesi tarafından Sıtraziye Camii ile aynı tarihte yapı ettirilen Hatuniye Medresesi, iki eyvanlı ve revaklı avlulu, iki katlı bir yapıdır Esas eyvanın yanında, içi rölyef bezemeli tromplu kubbesi ile türbe yer alır Cami içinde Hz Muhammed ’e (SAV) ait olduğu kabul edilen but izi mevcuttur Lahitler bu yöredeki Artuklu eserlerinin en önemlilerinden biri olan bu medreseyi imtiyazlı bir konuma sokar
Şah Sultan Hatun Medresesi
Akkoyunlu Hükümdarı Kasım Bin Cihangir ’in yeğeni İbrahim Bey kadar yaptırılmıştır Medrese, Tekke Mahallesi ’nde bulunmaktadır
Melik Mansur Medresesi
Artuklu eseri olan bu yapı, Gül Mahallesi ’nin kuzeydoğusundadır İçinde lahitlerin bulunduğu bu medrese günümüzde mescit olarak kullanılmaktadır
Altunboğa Medresesi
Inşa, merkez ilçede bulunmaktadır 13 asır sonu ile 14 yüzyıl başında yapılan medresenin günümüzde çeşme olarak kullanılan bölümü sağlamdır
Kasımiye Medresesi
Mardin kentinin güneybatısındaki tepelerin aşağı yer alan yapının inşasında sürükleyici kesme taş kullanılmıştır Yapının mimari tarzından, Artuklu devrinde yapımına başlandığı ve Akkoyunlular döneminde bitmiş olduğu anlaşılmaktadır Plan özellikleri, taş işçiliği ve dekor motifleri, görev özelliklerine uygun olmasa da, bu anıtsal yapının Mardin ’deki Artuklu devrinin son eserlerinden birisi olduğunu söylemek mümkündür
İki teras üzerine iki katlı olarak inşa edilmiş medrese, cami ve türbe ile birlikte külliye şeklindedir
Kiliseler Manastırlar
Meryemana Kilisesi ve Patrikhanesi
1 yılında yaptırılan kilise, yankı bir ses düzenine sahiptir Kilisede, patriğin oturma yeri ve vaaz yeri ahşap el işçiliği ile süslenmiş olup, zarif bir dış görünüş sergilemektedir
Patrikhane, 1895 yılında yapı ettirilmiştir 1988 yılında Kültür Bakanlığı ’na devredilen Patrikhane, restore edilerek 1995 yılından itibaren müze olarak kullanılmaya başlanmıştır Eski Patrikhane binasının bir kısmı, 19141915 yıllarında yapılan genişletme çalışmalarında yıkılmıştır
Mor Mihayel Kilisesi ve Burç Manastırı
185 yılında inşa edilmiştir Daha eski dönemlere ait bölümler mevcuttur Yeniyol Caddesi ’nin daha aşağı tarafındadır
Mor Behnam (Kırklar) Kilisesi
5 yüzyılda yapılmıştır Şar Mahallesi ’ndedir Kilise üç giriş kapısı, ince taş işçiliğine sahip mihrapları, dört yüz takvim ahşap mihrap kapıları, 1500 yıllık kökboyası baskılı perdeleri, geniş avlusu içinde çan kulesi evi ve adeta dantel gibi işlenmiş taş oymacılığı örneklerinin yer aldığı an ile dikkat çekmektedir 1170 yılında kırk şehitlere ait kemikler bu kiliseye getirilmiştir Bugün Mardin Metropolitlik Kilisesi ’dir
Mor Petrus ve Pavlus Kilisesi
1914 ’te Patrik II Abdullah döneminde Papaz Abdulmesih ’in gayretleriyle Petrus ve Pavlus adına yapılmıştır Kök boyalarla el yapımı zorlama perdeleri mevcuttur Bu kilisenin taş işlemeleri sadedir Gül Mahallesi ’ndedir
Mor İliyo Kilisesi
Yapım tarihi meçhul kilise, Çiftlik köyündedir Kilise içerisinde, ast bölümünde iki oda mevcuttur Bu odalara geçiş çok hain tavanlı kapıdan yapılmaktadır Orta kısımda bulunan şifalı denen bölüm yoğun bir şekilde ziyaret edilmektedir
Mor Yusuf Kilisesi (Surp Hovsep)
Bir Meclisi Mebusan üyesi öncülüğünde 1894 yılında ibadete açılmıştır İçinde 21 kolon yer alan kilisenin koro balkonu olup, fazla sayıda kıymetli ikonası vardır
İzozoel Kilisesi
Midyat ’ın Altıntaş (Keferze) köyünde bulunan bu kilise, köyün kuzeyindeki en yüksek noktaya yerleşmiştir Kilisenin görkemli konumunu vurgulayan çan kulesi Midyat ’taki taş işçiliği ve işlemeciliğinin en hoş örneklerinden birisidir Bir inanışa kadar, bu kilise Mor Gabriel Manastırının mimarı Şufnayn ’ın oğulları mimar Theodosius ve Theodore kadar 6 yüzyıl başlarında inşa edilmiştir Fakat bu kilisenin Turabdin ’in aydınlık dönemlerini yaşadığı 8yüzyılda yapıldığı da iddia edilmektedir
Mor Stefanos Kilisesi
Midyat ’ın Güngören (Keferbe) köyünde yer almaktadır Kilisenin güneyinde, doğusu mihrap tarafından kapatılan, yazlık kilise niteliğindeki iç avlu uzanır Asıl kilisenin kuzeyinde, yüksek tonozları ona bağlanan ve vaftizhane olarak kullanılan Vaftizci Mor Yuhanon Kilisesi bulunmaktadır Mor Stefanos Kilisesi ’nin içi herzamanki anlamda zariftir Doğubatı yönünde yerleştirilmiş uzun orta nefiyle Turabdin bölgesindeki en güzel köy kiliselerinden biridir
Hammara Manastırı
MS 326 yılında yapılmıştır Diyarbakır Kapı Mahallesi ’nin Kırkız mevkiindedir
Mor Dimet Manastırı
Savur ilçesi, Dereiçi köyündedir Manastıra gelen romatizma hastalarının burada iyileştiklerine inanıldığı için, Romatizma Manastırı da denilmektedir
Deyrülzeferan Manastırı
Mardin ilinin 3 km doğusunda bulunmaktadır Yukarı Mezopotamya ’nın tarihi yapıtlarından ve en ünlü olanlarından biridir Süryani Kadim cemaatinin dini merkezidir Manastır, 4 yüzyılda kurulmuştur O dönemden kalma mozaikler bugün de görülebilmektedir Farklı Alanlara Yönlendirilmiş devirlere ait üç ibadethane mevcuttur Canlı bir tarih görünümünde olan manastırın en büyük özelliklerinden biri de içinde 52 Süryani Patriğinin mezarlarının bulunmasıdır
Mor Evgin Manastırı
Girmeli bucağının 7 km kuzeyindedir Turabdin Dağı ’nın yamacında, ovadan 500 m yükseklikte mağara ve yapılardan oluşmaktadır
Meryem Başlıca Manastırı
Midyat ilçesinin Anıtlı (Hah) köyündedir Köy, Süryanilerinin genel inanışına göre, üç Mecusinin gelip Meryem Asıl Manastırı ’nı kurduğu yerdir
Mor Cırcıs Manastırı
Derik ilçe merkezindedir Yüksek tavanı ve mihraba bakan “U şeklindeki kilise içinden görülmeyen koro balkonuyla hoş bir mimarisi vardır
Mor Yakup Manastırı
Nusaybin ilçe merkezindeki manastır, Mor Şabo ve 11 öğrencisinin şehitliğine değin bir Mecusi tapınağıydı Tapınak kalıntıları üzerine MS 328 yılında Mor Yakup ’un ölümünden sonra namına ithafen yapı edilmiştir İçinde türbesi vardır 19 yüzyıla kadar burada rahipler yaşamaktaydı
Deyrulumur (Mor Gabriel) Manastırı
Midyat ilçesinin 18 km doğusunda bulunmaktadır Süryani Kadim cemaatinin ünlü ve büyük yapıtlarından olan manastır, yüksekçe bir üstte yapılmıştır Manastırın temelleri 397 yılında atılmış ve kısa sürede tamamlanmıştır Değişik tarihlerde içinde ve açık havada ekler yapılmıştır
Çarşılar
Kayseriyye (Bezestan)
Yüce Cami ’nin kuzeyinde, çarşı içindedir Yapının büyük bir bölümü yıkılmıştır Dıştaki dükkânların kimileri günümüzde de kullanılmaktadır Yapının, Mardin Ulu Cami ’nin vakfı olduğu ileri sürülmektedir Kasım Padişah Medresesi vakfı aralarında adının Kayseriyye olarak geçmesine dayanılarak 14871502 yılları arasında yapıldığı sanılmaktadır
Revaklı Çarşı
Reyhanîye Camii ’nin batısındadır Tarihlendirilmesi yapılmayan Revaklı Çarşı, bir yolun iki yanında yer alan revaklar ile arkalarındaki beşik tonozlu dükkânlardan oluşmaktadır
Hamamlar
Radviyye Hamamı
Sitti Radviyye Medresesi ’nin güneyindedir Medresenin duvarına kazılı 1206 tarihli vakfiyede hamamın adı geçmektedir Bu da hamamın 1206 ’dan önce yapıldığını yani 12 yüzyıl sonuna tarihlenebileceğini gösterir Fazla sık onarılan yapı, dikdörtgene yakın bir alanı kaplamaktadır
Yüce Cami Hamamı
Yüce Cami ’nin güneydoğusundadır Artuklu Sultanı Melik Salih ’in (13121363) Ulu Cami ’ye vakıf olarak yaptırdığı hamam, 14yüzyılın birinci yarısına tarihlenebilir
Geleneksel Mardin Evleri
Mardin kenti, temel yapım malzemesi olarak kolay işlenebilen sarı kalker taşının kullanıldığı, dağıtılmış motiflerle bezenmiş geleneksel evleriyle de ünlüdür Bölgedeki çok sayıda ocaktan çıkarılan sarı kalker taşı, yapı üretimine hakim olmuş; kapı, pencere, asma kat gibi zorunlu kullanımların haricen ahşap işçiliğine yer verilmemiştir Evleri, 4 m yüksekliğe ulaşan duvarları çevirir ve sokaktan ayırır Bu duvarlarla sert iklime aleyhinde korunma sağlanır Yazlık denilen iç avlu ya da bahçede, önceden ahır olarak kullanılan, günümüzde ise ambar işlevi gören mekânlar yer alır Eyvan, yazın yaşamın geçtiği bölümdür Mimaride manâlı bir yere sahip olan eyvan ve revak gibi sanki açık kısımlar, özellikle batı güneşine karşı gölgede kalacak biçimde yapılmıştır Mardin evlerinin en önemli özelliği taş işçiliğidir Kapı ve pencereleri, sütuncuklar, kemerler ve değişik motiflerle süslenmiştir
Firdevs Köşkü
Nusaybin ’e dışarı giden yolda Vali Konağı yanındadır Asıl eyvandaki yazıta göre inşa Artuklu Melik Salih (13121363) dönemine tarihlenmektedir Günümüzde kimi bölümleri kapalı olan köşk Mardin konut mimarisinin gelişmiş ve büyük ölçüde uygulanmış örneğidir
Midyat
Mardin gibi bir müze şehir halkı olan Midyat, Mardin'den yaklaşık 1,5 saat uzaklıkta yer alır Mardin'e benzer evlerin, taş konakların, kemerli geçitlerin, minare gibi yükselen çan kuleleriyle Süryani kiliselerinin bulunduğu Midyat, bir ortaçağ kentini andırmaktadır Bölgeyi Süryanilerin ağır ağır terk etmesi ve göç almasıyla kent merkezi 2 km ötedeki Estel'e kaymıştır Telkari diye aşina taş işçiliğinin en güzel örnekleri Midyat'taydı Bir kaç telkari ustası Midyat çarşısında mesleklerini sürdürmekte direniyorlar Mutlaka izlemelisiniz
Mardin'in bu fazla önemli ilçesi gümüş işçiliğiyle de ünlüdür El sanatları açısından kayda değer bir yöre olan ilçe turistik açıdan oldukça çekicidir İlçenin 18 km doğusunda bulunan Deyrulumur Manastırı MS397 yılında yapı edilmiştir MS640 yılında Hz Ömer zamanında Arapİslam ordusu Süryanilerle işbirliği yaparak Mezopotamya'ya girince, özellikle bu eserin korunması için Hz Ömer' in emri ile ayrıcalık tanımıştır Manastırda bir zamanlar içinde varlıklı bir kütüphane bulunmaktaydı Hem içinde binlerce öğrencinin eğitim aldığı bir teoloji fakültesi bulunmaktadır Midyat'ta Ana Kapı, Bitim, Antepfıstığı gibi ürünler ve kendine has acur, kavun yetiştirilir Dünyanın en kaliteli üzümlerinin yetiştiği kavşak noktasıdır
Dara Ören Yeri
Mardin ’in 30 km güneydoğusunda bulunan Oğuz köyünde yer almaktadır Eski Mezopotamya'nın en kayda değer kentlerinden birisi olan Dara, bugün ufak bir köy yerleşmesi haline gelmiştir Büyük İskender ’le Pers İmparatoru Darius ’un savaşına sahne olmuş bu antik ikâmetgâh İran Hükümdarı meşhur Darayuvaşikadar sabit ve farklı alanlara yönlendirilmiş dönemlerde İranlılarla Romalılar aralarında el değiştirmiştir Büyük Kasaba, 7 asır sonlarına içten Emevilerin, daha sonra Abbasilerin, 15 yüzyılda da Türklerin hâkimiyetine girmiştir Kalıntılar arasındaki büyük kesme taşlar ve bulunan sikkelerden Dara'nın geçmişte büyük ve ihtişamlı yapılara ve varlıklı hazinelere sahip olduğu anlaşılmaktadır Kaya içine oyulan yapılardan oluşan Dara kenti, çevresi ile birlikte geniş bir alana yayılmakta olup, kentin doğusunda yer alan kaya mezarları Kuruçay'a değin uzanmaktadır Çevresi 4 kmlik bir surla korunan kentin güney ve kuzeye açılan iki kapısı bulunmaktadır İç kale, kentin kuzeyinde ve 50 m yüksekliğindeki tepenin üstteki düzlüğüne kurulmuştur Şehir Halkı içinde kilise, saray, çarşı, zindan, tophane ve su bendi kalıntıları halen görülebilmektedir Köyün kuzeyinde, güneye doğru inen kayalar oyularak ihtişamlı bir su bendi yapı edilmiş olup, bentte bugün bile su bulunmaktadır Hem köyün etrafında tarihleri Geç Roma dönemine kadar dışarı giden mağara evlere rastlanmaktadır
Gırnavaz Höyüğü
Nusaybin ’in 4 km kuzeyinde, Habur Nehri kollarından biri olan Devir Deresi ’nin doğusunda yaklaşık olarak 300 m çapında ve 24 m yüksekliğinde, höyük karakterinde bir ikâmetgâh yeridir Arkeolojik bir merkez olarak ilk önce 1918 yılında bilim dünyasına tanıtılan Gırnavaz, daha sonraki yıllarda çeşitli araştırmalara konu olmuştur 1991 yılına değin yürütülen çalışmalarda Gırnavaz ’ın MÖ 4 binden MÖ7 yüzyıla kadar kesintisiz ikâmetgâh yeri olarak kullanıldığı ortaya çıkarılmıştır Kazılar sonucu ortaya çıkarılan mezarlarda paha biçilmez metal silahlar, süs eşyaları, vazolar, kandiller, mühürler ve tabletlere rastlanılmıştır *
Mardin Tarihi Mekanları
Mardin Tarihi Eserleri
Mardin İli Tarihi Yerleri
Kaleler
Mardin Kalesi
10 yüzyılda Hamdaniler kadar yapı edilen kale, 1 km uzunluğunda, 30150 m genişliğindedir Değişik zamanlarda Mardin ’e uğrayan gezginlerin verdikleri bilgilerden kalede fazla sayıda inşa olduğu anlaşılmaktadır Mardin'e hâkim bir manzaraya sahip kalenin bir diğer özelliği de, doğal kaya üstüne çok eksik eklentilerle müstahkem bir ışık halkası getirilmiş olmasıdır
Fafih Kalesi
Ömerli ’nin 8 km güneydoğusunda, Beşikkaya köyü yakınındadır Kalenin bulunduğu yer bununla birlikte eski bir mesken bölgesidir
Rabbat Kalesi
Derik ilçesinin 15 km batısında, Hisaraltı köyü sınırları içindedir Köyün kuzeyinde bulunan gizli bir vadide yükselen bir tepenin üzerinde resmileşmiş olan Rabbat Kalesi, Artuklu devrinin en büyük eserlerinden birisidir
Marin Merdis Kalesi
Nusaybin ilçesinin 15 km kuzey doğusunda Eskihisar köyünde yer alan Marin Kalesi, eski Merdis şehrinin içinde yüksek bir sarp kayalık üstünde inşa edilmiştir Kalenin çevresi takriben 1500 m olup, 12 kule ile desteklenmektedir Kalenin kimler göre yapıldığını gösterir herhangi bir buluntu yahut da, yapı tarzı Bizans yapımı olduğuna dikkat çekici etmektedir
Aznavur Kalesi
Nusaybin ilçesinin 14 km kuzey doğusunda yer alan Aznavur Kalesi, geniş bir vadide yükselen iki tepecik üstünde kurulmuştur 970 yılında Abdullah Bin Hamdan tarafından yapı ettirilen kale 400 m uzunluğunda ve 3060 m genişliğinde olup, 14 burç ve 2 gözetleme kulesi ile tahkim edilmiştir
Camii Medrese ve Külliyeler
Şeyh Ivedi Camii
Cumhuriyet Alanındadır 15 yüzyıla tarihlenen yapının belli başlı mekânı çarpık bir plana sahiptir Bahçesine kolay, sivri kemerli kapıdan, belli başlı mekâna ise kuzeybatıdaki kapalı bölümden girilir Güneyinde türbe veya zikir yeri olduğu düşünülen çapraz tonozlu mekân yer alır
Hamit Camii
Savur Kapısı ’na dışarı giden yol üzerindedir En erken 15 yüzyıla tarihlenebilen yapı 19 asır sonlarında onarımını yaptıran kişinin adıyla anılmaktadır Kuzeydeki basit bir kapıdan avluya girilir
Şeyh Mahmut Türki (Şeyh Ali) Camii
Necmeddin Mahallesi ’ndedir 15 asır Artuklu yapısı olduğu sanılmaktadır Dışarıdan kolay bir konut görünümünde olan inşa minaresizdir; fakat kuzeydeki kalıntının minare kaidesi olduğu öne sürülmektedir
Pamuk Camii
Medrese Mahallesi ’nde, esas caddededir Yapının altındaki depoda yağ küpleri bulunduğundan bir Bizans şapelinin üzerine yapıldığı sanılmaktadır 11 yüzyıl kayıtlarında ise yapıyı Şeyh Mehmet Dinari adlı kişinin yaptırdığı yazılıdır Yapının başlıca mekânı, ortada çapraz tonoz, yanlarda ise beşik tonozla örtülüdür
Reyhaniye Camii
Çarşı içinde, Ulu Cami ile Şehidiybe Medresesi arasındadır Yazıtlarının 19 yüzyıldan olmasına karşın 1540 tarihli vakıf kayıtlarında adı geçmektedir Reyhanîye Camii ’nin 15 yüzyıl sonunda ya da 16 asır başlarında yapıldığı, 19 yüzyılda da onarıldığı tahmin edilmektedir Asıl mekân, yörede çokça rastlanan mihrap önü kubbeli yapıların gelişmiş bir örneğidir Kare kaideli, sekizgen gövdeli minarenin şerefeden sonrası silindirik biçim alır ve sivri külahla son bulur
Arap (Azap) Camii
Savur Kapısı ’na dışarı giden yol üstündedir Yapım tarihi bilinmemekte birlikte, 16 yüzyıl kayıtlarında adı geçen Azaplar Ağası Mescidinin bu yapı olduğu sanılmaktadır Dikdörtgen planlı, beşik tonozlu caminin girişi batıdadır
Zairi (Şeyh Muhammed Ezzerar) Camii
Necmeddin Mahallesi ’nin güneyindedir Antre kapısı üstündeki yazıtta 17 asır sonunda yapıldığı yazılıdır Avlunun güneyindeki kareye yakın planlı esas mekân Geç dönem ekleriyle geniş bir alanı kaplamıştır Yapı minaresizdir
Hacı Ömer (Halife) Camii
Diyarbakır Kapısı ’na dürüst, esas caddenin güneyindeki cadde içindedir Mimari biçimi, yeni sıvanın altında kabartma olarak beliren 17241725 ’in üretim tarihi olabileceğini düşündürmektedir Avlusu ve ekleri ile dikdörtgen bir bölge kaplayan cami moloz taştandır Ana mekân kuzeydeki kolay bir kapı ile girilen, beşik tonozlu dikdörtgen planlı bölümdür
Yüce Cami (Camii Kebir)
Mardin ’deki camilerin en eskisidir Altı paye üzerine oturan kubbe bütün mekâna hâkimdir Çapraz tonozlu revaklardan yalnız kuzeyde beş birim kalmış, diğerleri kaybolmuştur Burada revaklar aralarında ufak bir eyvan dikkati çeker
Minaresi, Artuklu Hükümdarı Kudbeddin İlgazi vaktinde inşa edilmiştir (1176) Artuklu hükümdarlarından Melik Salih bir kısım malını bu camiye vakıf yapmıştır Bunlar 38 dükkân, 1 hamam, Babı Cedid civarında bir bahçe ve Mardin köylerinde birçok bağdan oluşur Mardin ’in en manâlı ibadet merkezlerinden biri olan Yüce Cami, heybetli yapısıyla tarihin ihtişamını günümüze taşımaktadır
Abdüllatif (Latifiye) Camii
Cumhuriyet Alanı ’nın güneyindedir Taçkapı yazıtından 1371 ’de Artuklu sultanlarından ikisinin döneminde devir almış Abdüllatif ’in yaptırdığı anlaşılmaktadır Günümüzdeki minareyi 1845 ’te Musul Valisi Gürcü Mehmet Paşa yaptırmıştır Caminin bulunduğu avluya, doğu ve batıdaki kapılardan girilir Doğudaki taç kapı Mardin ’deki kapıların en iyi korunmuş olanıdır Caminin güneydeki avluya geçiş yerleri geç dönemlerde küçültülmüş veya kapatılmıştır Günümüzdeki yapıya doğudan açılan kapıdan girilmektedir Minber ve mahfil, geç dönem Selçuklu ahşap işçiliğinin özgün örnekleridir
Melik Mahmut Camii
Savur Kapı ’da bulunmaktadır Yatık bir dikdörtgen alanı kaplayan ve yanlardan bakımlı sokakların ayrıldığı, taş işlemeli esas girişi ufak bir meydana açılmaktadır
Kitabesinden 13121362 yılları arasında Artuklu Hükümdarı Melik Salih göre yaptırıldığı anlaşılmaktadır Irk arasında bu camiye Melik Mahmut Camii adı verilmekte olup, bu adın Artuklu Hükümdarı Melik Mahmut'un burada yer alan kabrinden kaynaklandığı düşünülmektedir
Şehidiye Camii ve Medresesi
Şehidiye Mahallesi ’ndedir Kâtip Ferdi, bu yapının Sultan Melik Nasruddin Artuk Aslan kadar 12011239 yaptırılıp kendisinin de buraya gömüldüğünü bildirmektedir Araştırmacılar, medreseyi genellikle 13 asır başına tarihlendirmektedir Her iki durumda da medrese 13 yüzyılın ilk yarısında yerleşmiş olmalıdır 1916 yılında camiye bu gün ayakta duran minaresi ilave edilmiştir
Kızıltepe Ulu Cami
Kızıltepe ilçe merkezinin kuzeybatısındadır Mihrap üstündeki yazıttan 1204 ’te tamamlandığı anlaşılmaktadır Inşa kesme taş ve tuğladandır Avlu dikdörtgen planlıdır Avlunun doğusunda ve batısında aynı mekânlar yer almaktadır Dış duvarlardaki çıkıntılar temel izleridir Cami, dikdörtgen planlı ve üç neflidir Belli Başlı mekândaki varlıklı taş işlemeli mihrap nişi dikkat çekicidir
Eminüddin Külliyesi
Kentin güneybatısında, Mesken Mahallesi ’ndedir Artuklu Sultanı Necmeddin İlgazi (11081112) ile kardeşi Eminüddin yaptırmıştır Eminüddin ’in başlatıp ölümünden sonra kardeşi Necmeddin İlgazi ’nin tamamlattığı yapılar topluluğu cami, medrese, hamam, çeşme, bimaristan (hastane) yapılarından oluşmaktadır Mimarı bilinmemektedir
Şeyh Kasım Halveti Türbe ve Mescidi
Yeni Kapı Hamamı yakınında, evler arasındadır 15 yüzyıldan sonra yapıldığı tahmin edilmektedir Hazireli, namazgâhlı minik bir yapıdır Son yıllarda onarılarak avlunun kuzeyine eyvan ve ekler yapılmıştır
Zinciriye Medresesi
Medrese Mahallesi ’nin kuzeyinde yer almaktadır 1385 yılında Melik Necmeddin İsa göre yaptırılmıştır “Sultan İsa Medresesi adı ile de tanınır Timur ve ordusuyla uğraş etmiş olan Melik İsa bir zaman bu medresede hapsedilmiştir
Girişindeki taş işlemeler ve dilimli kubbeleriyle dikkat çeken medrese iki avlulu ve iki katlı olup, avluların açık havada kalan mekânlar ayrıntılarıyla yayılmıştır Medresede Sultan İsa Türbesi ve çoğu eski kitabe mevcuttur Medrese bununla birlikte rasathane olarak kullanılması dolayısıyla yüksekte kurulmuştur Bu inşa, geçmişte müze olarak da kullanılmıştır
Sıttı Radviyye (Hatuniye) Medresesi
1177 yılında Kutubeddin İlgazi ’nin annesi tarafından Sıtraziye Camii ile aynı tarihte yapı ettirilen Hatuniye Medresesi, iki eyvanlı ve revaklı avlulu, iki katlı bir yapıdır Esas eyvanın yanında, içi rölyef bezemeli tromplu kubbesi ile türbe yer alır Cami içinde Hz Muhammed ’e (SAV) ait olduğu kabul edilen but izi mevcuttur Lahitler bu yöredeki Artuklu eserlerinin en önemlilerinden biri olan bu medreseyi imtiyazlı bir konuma sokar
Şah Sultan Hatun Medresesi
Akkoyunlu Hükümdarı Kasım Bin Cihangir ’in yeğeni İbrahim Bey kadar yaptırılmıştır Medrese, Tekke Mahallesi ’nde bulunmaktadır
Melik Mansur Medresesi
Artuklu eseri olan bu yapı, Gül Mahallesi ’nin kuzeydoğusundadır İçinde lahitlerin bulunduğu bu medrese günümüzde mescit olarak kullanılmaktadır
Altunboğa Medresesi
Inşa, merkez ilçede bulunmaktadır 13 asır sonu ile 14 yüzyıl başında yapılan medresenin günümüzde çeşme olarak kullanılan bölümü sağlamdır
Kasımiye Medresesi
Mardin kentinin güneybatısındaki tepelerin aşağı yer alan yapının inşasında sürükleyici kesme taş kullanılmıştır Yapının mimari tarzından, Artuklu devrinde yapımına başlandığı ve Akkoyunlular döneminde bitmiş olduğu anlaşılmaktadır Plan özellikleri, taş işçiliği ve dekor motifleri, görev özelliklerine uygun olmasa da, bu anıtsal yapının Mardin ’deki Artuklu devrinin son eserlerinden birisi olduğunu söylemek mümkündür
İki teras üzerine iki katlı olarak inşa edilmiş medrese, cami ve türbe ile birlikte külliye şeklindedir
Kiliseler Manastırlar
Meryemana Kilisesi ve Patrikhanesi
1 yılında yaptırılan kilise, yankı bir ses düzenine sahiptir Kilisede, patriğin oturma yeri ve vaaz yeri ahşap el işçiliği ile süslenmiş olup, zarif bir dış görünüş sergilemektedir
Patrikhane, 1895 yılında yapı ettirilmiştir 1988 yılında Kültür Bakanlığı ’na devredilen Patrikhane, restore edilerek 1995 yılından itibaren müze olarak kullanılmaya başlanmıştır Eski Patrikhane binasının bir kısmı, 19141915 yıllarında yapılan genişletme çalışmalarında yıkılmıştır
Mor Mihayel Kilisesi ve Burç Manastırı
185 yılında inşa edilmiştir Daha eski dönemlere ait bölümler mevcuttur Yeniyol Caddesi ’nin daha aşağı tarafındadır
Mor Behnam (Kırklar) Kilisesi
5 yüzyılda yapılmıştır Şar Mahallesi ’ndedir Kilise üç giriş kapısı, ince taş işçiliğine sahip mihrapları, dört yüz takvim ahşap mihrap kapıları, 1500 yıllık kökboyası baskılı perdeleri, geniş avlusu içinde çan kulesi evi ve adeta dantel gibi işlenmiş taş oymacılığı örneklerinin yer aldığı an ile dikkat çekmektedir 1170 yılında kırk şehitlere ait kemikler bu kiliseye getirilmiştir Bugün Mardin Metropolitlik Kilisesi ’dir
Mor Petrus ve Pavlus Kilisesi
1914 ’te Patrik II Abdullah döneminde Papaz Abdulmesih ’in gayretleriyle Petrus ve Pavlus adına yapılmıştır Kök boyalarla el yapımı zorlama perdeleri mevcuttur Bu kilisenin taş işlemeleri sadedir Gül Mahallesi ’ndedir
Mor İliyo Kilisesi
Yapım tarihi meçhul kilise, Çiftlik köyündedir Kilise içerisinde, ast bölümünde iki oda mevcuttur Bu odalara geçiş çok hain tavanlı kapıdan yapılmaktadır Orta kısımda bulunan şifalı denen bölüm yoğun bir şekilde ziyaret edilmektedir
Mor Yusuf Kilisesi (Surp Hovsep)
Bir Meclisi Mebusan üyesi öncülüğünde 1894 yılında ibadete açılmıştır İçinde 21 kolon yer alan kilisenin koro balkonu olup, fazla sayıda kıymetli ikonası vardır
İzozoel Kilisesi
Midyat ’ın Altıntaş (Keferze) köyünde bulunan bu kilise, köyün kuzeyindeki en yüksek noktaya yerleşmiştir Kilisenin görkemli konumunu vurgulayan çan kulesi Midyat ’taki taş işçiliği ve işlemeciliğinin en hoş örneklerinden birisidir Bir inanışa kadar, bu kilise Mor Gabriel Manastırının mimarı Şufnayn ’ın oğulları mimar Theodosius ve Theodore kadar 6 yüzyıl başlarında inşa edilmiştir Fakat bu kilisenin Turabdin ’in aydınlık dönemlerini yaşadığı 8yüzyılda yapıldığı da iddia edilmektedir
Mor Stefanos Kilisesi
Midyat ’ın Güngören (Keferbe) köyünde yer almaktadır Kilisenin güneyinde, doğusu mihrap tarafından kapatılan, yazlık kilise niteliğindeki iç avlu uzanır Asıl kilisenin kuzeyinde, yüksek tonozları ona bağlanan ve vaftizhane olarak kullanılan Vaftizci Mor Yuhanon Kilisesi bulunmaktadır Mor Stefanos Kilisesi ’nin içi herzamanki anlamda zariftir Doğubatı yönünde yerleştirilmiş uzun orta nefiyle Turabdin bölgesindeki en güzel köy kiliselerinden biridir
Hammara Manastırı
MS 326 yılında yapılmıştır Diyarbakır Kapı Mahallesi ’nin Kırkız mevkiindedir
Mor Dimet Manastırı
Savur ilçesi, Dereiçi köyündedir Manastıra gelen romatizma hastalarının burada iyileştiklerine inanıldığı için, Romatizma Manastırı da denilmektedir
Deyrülzeferan Manastırı
Mardin ilinin 3 km doğusunda bulunmaktadır Yukarı Mezopotamya ’nın tarihi yapıtlarından ve en ünlü olanlarından biridir Süryani Kadim cemaatinin dini merkezidir Manastır, 4 yüzyılda kurulmuştur O dönemden kalma mozaikler bugün de görülebilmektedir Farklı Alanlara Yönlendirilmiş devirlere ait üç ibadethane mevcuttur Canlı bir tarih görünümünde olan manastırın en büyük özelliklerinden biri de içinde 52 Süryani Patriğinin mezarlarının bulunmasıdır
Mor Evgin Manastırı
Girmeli bucağının 7 km kuzeyindedir Turabdin Dağı ’nın yamacında, ovadan 500 m yükseklikte mağara ve yapılardan oluşmaktadır
Meryem Başlıca Manastırı
Midyat ilçesinin Anıtlı (Hah) köyündedir Köy, Süryanilerinin genel inanışına göre, üç Mecusinin gelip Meryem Asıl Manastırı ’nı kurduğu yerdir
Mor Cırcıs Manastırı
Derik ilçe merkezindedir Yüksek tavanı ve mihraba bakan “U şeklindeki kilise içinden görülmeyen koro balkonuyla hoş bir mimarisi vardır
Mor Yakup Manastırı
Nusaybin ilçe merkezindeki manastır, Mor Şabo ve 11 öğrencisinin şehitliğine değin bir Mecusi tapınağıydı Tapınak kalıntıları üzerine MS 328 yılında Mor Yakup ’un ölümünden sonra namına ithafen yapı edilmiştir İçinde türbesi vardır 19 yüzyıla kadar burada rahipler yaşamaktaydı
Deyrulumur (Mor Gabriel) Manastırı
Midyat ilçesinin 18 km doğusunda bulunmaktadır Süryani Kadim cemaatinin ünlü ve büyük yapıtlarından olan manastır, yüksekçe bir üstte yapılmıştır Manastırın temelleri 397 yılında atılmış ve kısa sürede tamamlanmıştır Değişik tarihlerde içinde ve açık havada ekler yapılmıştır
Çarşılar
Kayseriyye (Bezestan)
Yüce Cami ’nin kuzeyinde, çarşı içindedir Yapının büyük bir bölümü yıkılmıştır Dıştaki dükkânların kimileri günümüzde de kullanılmaktadır Yapının, Mardin Ulu Cami ’nin vakfı olduğu ileri sürülmektedir Kasım Padişah Medresesi vakfı aralarında adının Kayseriyye olarak geçmesine dayanılarak 14871502 yılları arasında yapıldığı sanılmaktadır
Revaklı Çarşı
Reyhanîye Camii ’nin batısındadır Tarihlendirilmesi yapılmayan Revaklı Çarşı, bir yolun iki yanında yer alan revaklar ile arkalarındaki beşik tonozlu dükkânlardan oluşmaktadır
Hamamlar
Radviyye Hamamı
Sitti Radviyye Medresesi ’nin güneyindedir Medresenin duvarına kazılı 1206 tarihli vakfiyede hamamın adı geçmektedir Bu da hamamın 1206 ’dan önce yapıldığını yani 12 yüzyıl sonuna tarihlenebileceğini gösterir Fazla sık onarılan yapı, dikdörtgene yakın bir alanı kaplamaktadır
Yüce Cami Hamamı
Yüce Cami ’nin güneydoğusundadır Artuklu Sultanı Melik Salih ’in (13121363) Ulu Cami ’ye vakıf olarak yaptırdığı hamam, 14yüzyılın birinci yarısına tarihlenebilir
Geleneksel Mardin Evleri
Mardin kenti, temel yapım malzemesi olarak kolay işlenebilen sarı kalker taşının kullanıldığı, dağıtılmış motiflerle bezenmiş geleneksel evleriyle de ünlüdür Bölgedeki çok sayıda ocaktan çıkarılan sarı kalker taşı, yapı üretimine hakim olmuş; kapı, pencere, asma kat gibi zorunlu kullanımların haricen ahşap işçiliğine yer verilmemiştir Evleri, 4 m yüksekliğe ulaşan duvarları çevirir ve sokaktan ayırır Bu duvarlarla sert iklime aleyhinde korunma sağlanır Yazlık denilen iç avlu ya da bahçede, önceden ahır olarak kullanılan, günümüzde ise ambar işlevi gören mekânlar yer alır Eyvan, yazın yaşamın geçtiği bölümdür Mimaride manâlı bir yere sahip olan eyvan ve revak gibi sanki açık kısımlar, özellikle batı güneşine karşı gölgede kalacak biçimde yapılmıştır Mardin evlerinin en önemli özelliği taş işçiliğidir Kapı ve pencereleri, sütuncuklar, kemerler ve değişik motiflerle süslenmiştir
Firdevs Köşkü
Nusaybin ’e dışarı giden yolda Vali Konağı yanındadır Asıl eyvandaki yazıta göre inşa Artuklu Melik Salih (13121363) dönemine tarihlenmektedir Günümüzde kimi bölümleri kapalı olan köşk Mardin konut mimarisinin gelişmiş ve büyük ölçüde uygulanmış örneğidir
Midyat
Mardin gibi bir müze şehir halkı olan Midyat, Mardin'den yaklaşık 1,5 saat uzaklıkta yer alır Mardin'e benzer evlerin, taş konakların, kemerli geçitlerin, minare gibi yükselen çan kuleleriyle Süryani kiliselerinin bulunduğu Midyat, bir ortaçağ kentini andırmaktadır Bölgeyi Süryanilerin ağır ağır terk etmesi ve göç almasıyla kent merkezi 2 km ötedeki Estel'e kaymıştır Telkari diye aşina taş işçiliğinin en güzel örnekleri Midyat'taydı Bir kaç telkari ustası Midyat çarşısında mesleklerini sürdürmekte direniyorlar Mutlaka izlemelisiniz
Mardin'in bu fazla önemli ilçesi gümüş işçiliğiyle de ünlüdür El sanatları açısından kayda değer bir yöre olan ilçe turistik açıdan oldukça çekicidir İlçenin 18 km doğusunda bulunan Deyrulumur Manastırı MS397 yılında yapı edilmiştir MS640 yılında Hz Ömer zamanında Arapİslam ordusu Süryanilerle işbirliği yaparak Mezopotamya'ya girince, özellikle bu eserin korunması için Hz Ömer' in emri ile ayrıcalık tanımıştır Manastırda bir zamanlar içinde varlıklı bir kütüphane bulunmaktaydı Hem içinde binlerce öğrencinin eğitim aldığı bir teoloji fakültesi bulunmaktadır Midyat'ta Ana Kapı, Bitim, Antepfıstığı gibi ürünler ve kendine has acur, kavun yetiştirilir Dünyanın en kaliteli üzümlerinin yetiştiği kavşak noktasıdır
Dara Ören Yeri
Mardin ’in 30 km güneydoğusunda bulunan Oğuz köyünde yer almaktadır Eski Mezopotamya'nın en kayda değer kentlerinden birisi olan Dara, bugün ufak bir köy yerleşmesi haline gelmiştir Büyük İskender ’le Pers İmparatoru Darius ’un savaşına sahne olmuş bu antik ikâmetgâh İran Hükümdarı meşhur Darayuvaşikadar sabit ve farklı alanlara yönlendirilmiş dönemlerde İranlılarla Romalılar aralarında el değiştirmiştir Büyük Kasaba, 7 asır sonlarına içten Emevilerin, daha sonra Abbasilerin, 15 yüzyılda da Türklerin hâkimiyetine girmiştir Kalıntılar arasındaki büyük kesme taşlar ve bulunan sikkelerden Dara'nın geçmişte büyük ve ihtişamlı yapılara ve varlıklı hazinelere sahip olduğu anlaşılmaktadır Kaya içine oyulan yapılardan oluşan Dara kenti, çevresi ile birlikte geniş bir alana yayılmakta olup, kentin doğusunda yer alan kaya mezarları Kuruçay'a değin uzanmaktadır Çevresi 4 kmlik bir surla korunan kentin güney ve kuzeye açılan iki kapısı bulunmaktadır İç kale, kentin kuzeyinde ve 50 m yüksekliğindeki tepenin üstteki düzlüğüne kurulmuştur Şehir Halkı içinde kilise, saray, çarşı, zindan, tophane ve su bendi kalıntıları halen görülebilmektedir Köyün kuzeyinde, güneye doğru inen kayalar oyularak ihtişamlı bir su bendi yapı edilmiş olup, bentte bugün bile su bulunmaktadır Hem köyün etrafında tarihleri Geç Roma dönemine kadar dışarı giden mağara evlere rastlanmaktadır
Gırnavaz Höyüğü
Nusaybin ’in 4 km kuzeyinde, Habur Nehri kollarından biri olan Devir Deresi ’nin doğusunda yaklaşık olarak 300 m çapında ve 24 m yüksekliğinde, höyük karakterinde bir ikâmetgâh yeridir Arkeolojik bir merkez olarak ilk önce 1918 yılında bilim dünyasına tanıtılan Gırnavaz, daha sonraki yıllarda çeşitli araştırmalara konu olmuştur 1991 yılına değin yürütülen çalışmalarda Gırnavaz ’ın MÖ 4 binden MÖ7 yüzyıla kadar kesintisiz ikâmetgâh yeri olarak kullanıldığı ortaya çıkarılmıştır Kazılar sonucu ortaya çıkarılan mezarlarda paha biçilmez metal silahlar, süs eşyaları, vazolar, kandiller, mühürler ve tabletlere rastlanılmıştır *