Ulusal Kültürün ve Milli Birliğin Korunmasında Türk Dilinin Önemi Nedir?
Türk Ulusal Kültürü, Türklerin, tarihi işlem içerisindeki toplumsal yapılarını, dini, iktisadi hayatlarını, yazınsal kültür, dil ve sanatlarını, hafıza ve ahlak özelliklerini içerisine alan geniş bir konudur Bu dek geniş bir konuyu, bütün en ince ayrıntısına kadar ele almak epeyce kuvvet bir iştir Bu sebeple, yazımızda, Türk Ulusal Kültür'ünün önemli bir unsuru olarak, Türk Dili üzerinde durulacaktır Türk Dili'nin tercih edilişinin bir öteki sebebi ise, dilin, bir toplum için, son derece manâlı ve etkili bir vasıta olduğu gerçeğidir Bize kadar, dilini kaybetmiş bir insanlar, ulusal benliğini, değerlerini, özünü, daha doğrusu, her şeyini kaybetmiştir Bir dil, kullanılmazsa ortadan kalkar Konuşulmayan, yazılmayan bir dilin devam etmesi, kuşaklar her tarafında var olması, söz konusu değildir
Dil, düşünmenin aracıdır Düşünemeyen insanların fikir üretme gibi bir şansları yoktur Dil ile düşünme arasındaki bu sıkı bono, ulusal hissin oluşmasında da etkilidir Milli bir his, fakat, o milletin dili ile oluşturulabilir Şöyle diyelim, İngilizce konuşup, düşünceler ortaya koyarak bir Fransız milliyetçiliğinden laf edebilir misiniz? Tabi ancak, bu komik bir durum olur Demek ama, dil, bir milletin ulusal duygularının oluşmasında, bu duyguların geniş kitlelere yayılmasında birinci derecede önemlidir Her ırk, fakat, kendine özgü bir dil ile ulusal hislerini kuvvetlendirip yayabilir Bu gerçeği görebilen büyük önderimiz ATATÜRK, Türk Dili'ne son derece ağırlık vermiş, çoğu yabancı kelimenin Türkçe karşılığını aramış, Türkçe'ye yargı ettiği değeri göstermiştir Bugün, matematikte kullandığımız çoğu terim ATATÜRK'ün kişisel olarak kendisinin ortaya koyduğu Türkçe kelimelerdir (mesela; artı, açı, üçgen) Bu konuda ATATÜRK ve ona takviye verenlerin yaptıkları tüm incelemeler, her zaman bir düşüncenin ürünüdür: Ulusal bilinci yeniden can vermek Ulusal bilinç, her şeyden önce, dilin ayakta durması, gelişmesi, yabancı kelimelerden arındırılması ile mümkün olabilir Ast ancak böyle bir ulusal bilinç sahibi olunabilmesi için de, apaçık, bir milletin bulunması gerekir Atatürkçülükte, milletin tanımında deha dil birliğiesastır Millet, dil, kültür ve ayla birliği ile birbirine emrindeki vatandaşların oluşturduğu siyasi ve toplumsal bir heyettir Bu sebeple, tüm Atatürkçülerin Türkçe'ye tartma vermeleri, bu konuya aklıselim olmaları gerekmektedir
Tarih bize göstermiştir ancak, milli kültürünü kaybeden milletler, defalarca zinde milli duygulara sahip olan milletlerin egemenliğine girmişlerdir Başlangıçta da belirttiğimiz gibi, madem ki dil, milli kültürün ve ulusal kültür de bağımsızlığın temeli, öyleyse, bize düşen tayin, Türkçe'ye gereken önemi tahsis etmek; Türkçe konuşmaktan, Türkçe yazmaktan gurur duymaktır Atatürk dili, milli kurumların en ilk önce geleni sayıyor, milli duygu, zihin ve yönelişin, ulusal ego ve şuurun ulusal dile ast olduğu üstünde önemle duruyor, uzun vadeli düşünülürse, ulusal bağımsızlığın, ama, Türk dili varoldukça, dil egemen epeyce olası olacağı temelinden yürüyordu Nasıl olabilir de, Batılılaşmak uğruna güzel Türkçe'den vazgeçilebilir Böyle bir Batılılaşmayı ne Mustafa Kemal ATATÜRK kabul ederdi, ne de günümüzde herhangi bir Türk vatanseveri kabul edebilir Türkiye, eğer fakat, AB ya da sözde birtakım örgütlerin içerisinde yer alacaksa, böyle bir şart fakat, Türk Ulusal Kültürü 'nün bütün anlamıyla korunacağı bir ortamda gerçekleşmelidir
Alıntıdır *
Türk Ulusal Kültürü, Türklerin, tarihi işlem içerisindeki toplumsal yapılarını, dini, iktisadi hayatlarını, yazınsal kültür, dil ve sanatlarını, hafıza ve ahlak özelliklerini içerisine alan geniş bir konudur Bu dek geniş bir konuyu, bütün en ince ayrıntısına kadar ele almak epeyce kuvvet bir iştir Bu sebeple, yazımızda, Türk Ulusal Kültür'ünün önemli bir unsuru olarak, Türk Dili üzerinde durulacaktır Türk Dili'nin tercih edilişinin bir öteki sebebi ise, dilin, bir toplum için, son derece manâlı ve etkili bir vasıta olduğu gerçeğidir Bize kadar, dilini kaybetmiş bir insanlar, ulusal benliğini, değerlerini, özünü, daha doğrusu, her şeyini kaybetmiştir Bir dil, kullanılmazsa ortadan kalkar Konuşulmayan, yazılmayan bir dilin devam etmesi, kuşaklar her tarafında var olması, söz konusu değildir
Dil, düşünmenin aracıdır Düşünemeyen insanların fikir üretme gibi bir şansları yoktur Dil ile düşünme arasındaki bu sıkı bono, ulusal hissin oluşmasında da etkilidir Milli bir his, fakat, o milletin dili ile oluşturulabilir Şöyle diyelim, İngilizce konuşup, düşünceler ortaya koyarak bir Fransız milliyetçiliğinden laf edebilir misiniz? Tabi ancak, bu komik bir durum olur Demek ama, dil, bir milletin ulusal duygularının oluşmasında, bu duyguların geniş kitlelere yayılmasında birinci derecede önemlidir Her ırk, fakat, kendine özgü bir dil ile ulusal hislerini kuvvetlendirip yayabilir Bu gerçeği görebilen büyük önderimiz ATATÜRK, Türk Dili'ne son derece ağırlık vermiş, çoğu yabancı kelimenin Türkçe karşılığını aramış, Türkçe'ye yargı ettiği değeri göstermiştir Bugün, matematikte kullandığımız çoğu terim ATATÜRK'ün kişisel olarak kendisinin ortaya koyduğu Türkçe kelimelerdir (mesela; artı, açı, üçgen) Bu konuda ATATÜRK ve ona takviye verenlerin yaptıkları tüm incelemeler, her zaman bir düşüncenin ürünüdür: Ulusal bilinci yeniden can vermek Ulusal bilinç, her şeyden önce, dilin ayakta durması, gelişmesi, yabancı kelimelerden arındırılması ile mümkün olabilir Ast ancak böyle bir ulusal bilinç sahibi olunabilmesi için de, apaçık, bir milletin bulunması gerekir Atatürkçülükte, milletin tanımında deha dil birliğiesastır Millet, dil, kültür ve ayla birliği ile birbirine emrindeki vatandaşların oluşturduğu siyasi ve toplumsal bir heyettir Bu sebeple, tüm Atatürkçülerin Türkçe'ye tartma vermeleri, bu konuya aklıselim olmaları gerekmektedir
Tarih bize göstermiştir ancak, milli kültürünü kaybeden milletler, defalarca zinde milli duygulara sahip olan milletlerin egemenliğine girmişlerdir Başlangıçta da belirttiğimiz gibi, madem ki dil, milli kültürün ve ulusal kültür de bağımsızlığın temeli, öyleyse, bize düşen tayin, Türkçe'ye gereken önemi tahsis etmek; Türkçe konuşmaktan, Türkçe yazmaktan gurur duymaktır Atatürk dili, milli kurumların en ilk önce geleni sayıyor, milli duygu, zihin ve yönelişin, ulusal ego ve şuurun ulusal dile ast olduğu üstünde önemle duruyor, uzun vadeli düşünülürse, ulusal bağımsızlığın, ama, Türk dili varoldukça, dil egemen epeyce olası olacağı temelinden yürüyordu Nasıl olabilir de, Batılılaşmak uğruna güzel Türkçe'den vazgeçilebilir Böyle bir Batılılaşmayı ne Mustafa Kemal ATATÜRK kabul ederdi, ne de günümüzde herhangi bir Türk vatanseveri kabul edebilir Türkiye, eğer fakat, AB ya da sözde birtakım örgütlerin içerisinde yer alacaksa, böyle bir şart fakat, Türk Ulusal Kültürü 'nün bütün anlamıyla korunacağı bir ortamda gerçekleşmelidir
Alıntıdır *