Cevap: Mustafa Kemal Atatürkün anıları gerekli
İZMİR SUİKASTI
İzmir'de hazırlanan o alçakça suikastın sonuçsuz kalmasından sonradan bir gün bize şu olayı anlatmıştı:
Ziya Hurşit'in beni öldürmeye memur ettiği iki zavallı vardı Sorguları yapıldıktan daha sonra bunların birisini yanıma çağırdım Odada kimse yoktu Kendisine sordum:
Sen Mustafa Kemal'i öldürecekmişsin, o kadar mi? Evet, dedi
Ben tekrar sordum:
Mustafa Kemal ne yapmıştı ama onu öldürecektin?
Kötü bir adammış o Memlekete çok fenalık yapmış Daha Sonra bize onu öldürmek için para da vereceklerdi
Sen Mustafa Kemal'i tanıyor musun?
Hayır
O halde tanımadığın bir adamı nasıl öldürecektin?
Geçerken işaret edecekler, Mustafa Kemal işte budur, diyeceklerdi Biz de öldürecektik O vakit cebimdeki tabancayı çıkararak kendisine uzattım: Mustafa Kemal benim, haydi al eline tabancayı, öldür, dedim Alıcı benden bu karşılığı alınca yıldırımla vurulmuş gibi oldu Bir zaman baş döndürücü sersemlemiş yüzüme baktıktan sonradan diz üstü kapanarak hüngür hüngür ağlamaya başladı
Yahya Galip KARGI
Kaynak: Yücel Dergisi, 1948
ASKERLE GÜREŞ
Bir gezisinde, Kolordu binasının kapısında aslan yapılı bir Mehmetçik fark etti Çağırdı ve güler yüzle sordu: Sen güreş bilir misin?
Yanındakilerden en kuvvetli görünenlerle Mehmetçiği güreştirdi Genç asker her zaman üstün geliyordu Fazla neşelendi, ayağa fırladı
Ceketini çıkarıp Mehmet'e ense tuttu: Haydi, diğer taraftan benimle güreş!
Katıksız ve temiz Anadolu çocuğu Ata'sının yüzüne hayranlıkla baktı: Atam,dedi Senin sırtını yedi düvel yere getiremedi Bir Mehmet mi bu işi başarır?
Gözleri doldu ve ağlamamak için gülmeye çalıştı
Tahsin UZER
Kaynak: Halk Müziği Dergisi, 1946
TEVAZU
Atatürk'ü, 1938 Gençlik ve Spor Bayramı günü, son kez, 19 Mayıs Stadyumu'nda gördüm Şeref tribünü kapısında o vakit ufak bir çocuk olan kızıma o günün anısı olan rozetini taktırmayarak bir şeyler söylüyordu Kuvvetsiz ve yorgundu
Kızımdan Atatürk'ün kendisine neler söylediğini sordum: — Rozette resmim varmış, nasıl takarım? dedi Zeki ve tevazu Atatürk rozetteki resmi görmüştü
Bu, O'nun stadyuma ilk ve son gelişi, yarı gençliğe vedası oldu
Nasuhi BAYDAR
Kaynak: Tan Gazetesi, 10111946
BENİM ADIM SOY DEĞIL
Atatürk'ün sinirlendiği kayda değer bir nokta vardı Gazetelerde, kendisine Atadenildiğini okudukça şöyle dedi:
— Benim adım Ata yok, Atatürk'tür! Bir Takım gazeteler neden böyle yazarlar?
Şükrü KAYA
GÖMÜLECEĞİ YER
Atatürk'ün gömüleceği yer ve toprak: O'nun kabri Ankara'da olacaktır Ama bu şehrin neresinde? Çünkü O' nun en son kuvvetli isteği bir an önce Ankara'ya dönebilmekti Biri Büyük Irk Meclisi'nden İstasyon'a inen sokak üzerindeki yuvarlak yer, diğeri Çankaya'daki yeni köşkün misket havuzu Bu yerler şu nedenle konuşulmuştur:
Bir akşam Atatürk'ün etrafında toplananlar aralarında, O'nun ölümlü oluşu üstünde durulmuş ve özellikle kendisi 1926 suikast girişiminden sonra söylediği cümleyi her tarafta etmişti Benim naçiz vücudum bir gün kuşkusuz toprak olacaktır Fakat Türkiye Cumhuriyeti sonsuza dek payidar kalacaktırdedikten sonra Milletim beni istediği yerde yatırsın, yeter ama beni unutmasın,demişti
Meclisin altındaki dairesel yeri ortaya atan kişiye ise, iyi ve topluluk bir yer, lakin ben böyle bir arzumu milletime vasiyet edemem Ama, yine o akşam ileri sürülen bir fikrin kendisini çok duygulandırdığını, bugün bile hatırlıyorum
Memleketin tüm sınır boylarından getirilecek toprak üstünde uzanmak Recep Peker, hararetle bu fikrin sembolik savunmasını yapmıştı
Atatürk, böyle bir fikrin uygulanmasından ancak, ölümlü vücudu için hoşlanacağını ve gurur duyacağını anlatırken bana bakarak: Bunu unutma!demişti
Prof Dr Facia İNAN
CADDE ÇOCUĞU
Atatürk'e, düşmanlarından bir hanımefendi, bir yabancı gazetede (sokak çocuğu ve acımasız) diye yazılar yazmak küçüklüğünü göstermişti Bir gün Yat Kulüp'te Atatürk, arkadaşlarına bu yazıdan söz ederek demiştir ama:
Bana cadde çocuğu diye yazmış Ben o kadar minik yaşta yatılı bir öğrenci olarak okullara girmedim İdadi'den Harp Okulu'na, oradan da orduya hizmete gittim Sorarım sizlere, benim sokakta oynamaya vaktim mi vardı? Bana (acımasız) diyormuş
Ben eğer bu vatana ihanet eden birkaç adamı mahkemeye vererek, kanun çerçevesinde bu adamlar cezalarını buldularsa, benim onlara karşı sevgimden ziyade, Türk milletine sevgim daha büyüktür bu nedenle Türk milletine onların zararlı vücutlarını feda ettimdemişlerdir
Enver Behnan ŞAPOLYO
Kaynak: Enver Behnan Şapolyo Milli Çaba Tarihi, 1944 *
İZMİR SUİKASTI
İzmir'de hazırlanan o alçakça suikastın sonuçsuz kalmasından sonradan bir gün bize şu olayı anlatmıştı:
Ziya Hurşit'in beni öldürmeye memur ettiği iki zavallı vardı Sorguları yapıldıktan daha sonra bunların birisini yanıma çağırdım Odada kimse yoktu Kendisine sordum:
Sen Mustafa Kemal'i öldürecekmişsin, o kadar mi? Evet, dedi
Ben tekrar sordum:
Mustafa Kemal ne yapmıştı ama onu öldürecektin?
Kötü bir adammış o Memlekete çok fenalık yapmış Daha Sonra bize onu öldürmek için para da vereceklerdi
Sen Mustafa Kemal'i tanıyor musun?
Hayır
O halde tanımadığın bir adamı nasıl öldürecektin?
Geçerken işaret edecekler, Mustafa Kemal işte budur, diyeceklerdi Biz de öldürecektik O vakit cebimdeki tabancayı çıkararak kendisine uzattım: Mustafa Kemal benim, haydi al eline tabancayı, öldür, dedim Alıcı benden bu karşılığı alınca yıldırımla vurulmuş gibi oldu Bir zaman baş döndürücü sersemlemiş yüzüme baktıktan sonradan diz üstü kapanarak hüngür hüngür ağlamaya başladı
Yahya Galip KARGI
Kaynak: Yücel Dergisi, 1948
ASKERLE GÜREŞ
Bir gezisinde, Kolordu binasının kapısında aslan yapılı bir Mehmetçik fark etti Çağırdı ve güler yüzle sordu: Sen güreş bilir misin?
Yanındakilerden en kuvvetli görünenlerle Mehmetçiği güreştirdi Genç asker her zaman üstün geliyordu Fazla neşelendi, ayağa fırladı
Ceketini çıkarıp Mehmet'e ense tuttu: Haydi, diğer taraftan benimle güreş!
Katıksız ve temiz Anadolu çocuğu Ata'sının yüzüne hayranlıkla baktı: Atam,dedi Senin sırtını yedi düvel yere getiremedi Bir Mehmet mi bu işi başarır?
Gözleri doldu ve ağlamamak için gülmeye çalıştı
Tahsin UZER
Kaynak: Halk Müziği Dergisi, 1946
TEVAZU
Atatürk'ü, 1938 Gençlik ve Spor Bayramı günü, son kez, 19 Mayıs Stadyumu'nda gördüm Şeref tribünü kapısında o vakit ufak bir çocuk olan kızıma o günün anısı olan rozetini taktırmayarak bir şeyler söylüyordu Kuvvetsiz ve yorgundu
Kızımdan Atatürk'ün kendisine neler söylediğini sordum: — Rozette resmim varmış, nasıl takarım? dedi Zeki ve tevazu Atatürk rozetteki resmi görmüştü
Bu, O'nun stadyuma ilk ve son gelişi, yarı gençliğe vedası oldu
Nasuhi BAYDAR
Kaynak: Tan Gazetesi, 10111946
BENİM ADIM SOY DEĞIL
Atatürk'ün sinirlendiği kayda değer bir nokta vardı Gazetelerde, kendisine Atadenildiğini okudukça şöyle dedi:
— Benim adım Ata yok, Atatürk'tür! Bir Takım gazeteler neden böyle yazarlar?
Şükrü KAYA
GÖMÜLECEĞİ YER
Atatürk'ün gömüleceği yer ve toprak: O'nun kabri Ankara'da olacaktır Ama bu şehrin neresinde? Çünkü O' nun en son kuvvetli isteği bir an önce Ankara'ya dönebilmekti Biri Büyük Irk Meclisi'nden İstasyon'a inen sokak üzerindeki yuvarlak yer, diğeri Çankaya'daki yeni köşkün misket havuzu Bu yerler şu nedenle konuşulmuştur:
Bir akşam Atatürk'ün etrafında toplananlar aralarında, O'nun ölümlü oluşu üstünde durulmuş ve özellikle kendisi 1926 suikast girişiminden sonra söylediği cümleyi her tarafta etmişti Benim naçiz vücudum bir gün kuşkusuz toprak olacaktır Fakat Türkiye Cumhuriyeti sonsuza dek payidar kalacaktırdedikten sonra Milletim beni istediği yerde yatırsın, yeter ama beni unutmasın,demişti
Meclisin altındaki dairesel yeri ortaya atan kişiye ise, iyi ve topluluk bir yer, lakin ben böyle bir arzumu milletime vasiyet edemem Ama, yine o akşam ileri sürülen bir fikrin kendisini çok duygulandırdığını, bugün bile hatırlıyorum
Memleketin tüm sınır boylarından getirilecek toprak üstünde uzanmak Recep Peker, hararetle bu fikrin sembolik savunmasını yapmıştı
Atatürk, böyle bir fikrin uygulanmasından ancak, ölümlü vücudu için hoşlanacağını ve gurur duyacağını anlatırken bana bakarak: Bunu unutma!demişti
Prof Dr Facia İNAN
CADDE ÇOCUĞU
Atatürk'e, düşmanlarından bir hanımefendi, bir yabancı gazetede (sokak çocuğu ve acımasız) diye yazılar yazmak küçüklüğünü göstermişti Bir gün Yat Kulüp'te Atatürk, arkadaşlarına bu yazıdan söz ederek demiştir ama:
Bana cadde çocuğu diye yazmış Ben o kadar minik yaşta yatılı bir öğrenci olarak okullara girmedim İdadi'den Harp Okulu'na, oradan da orduya hizmete gittim Sorarım sizlere, benim sokakta oynamaya vaktim mi vardı? Bana (acımasız) diyormuş
Ben eğer bu vatana ihanet eden birkaç adamı mahkemeye vererek, kanun çerçevesinde bu adamlar cezalarını buldularsa, benim onlara karşı sevgimden ziyade, Türk milletine sevgim daha büyüktür bu nedenle Türk milletine onların zararlı vücutlarını feda ettimdemişlerdir
Enver Behnan ŞAPOLYO
Kaynak: Enver Behnan Şapolyo Milli Çaba Tarihi, 1944 *