Son Konu

Folik Asit'in (Folat) Faydaları Nelerdir ?

iltasyazilim

Yeni Üye
Katılım
25 Ara 2016
Mesajlar
2
Tepkime
1
Puanları
38
Yaş
35
Credits
-2
Geri Bildirim : 0 / 0 / 0
Folik asit (folat) birçok kadının hamilelik döneminde tanıştığı vitaminlerin başında gelir Bu döneme kadar herhangi bir tahlilde eksikliğini görmediğimiz sürece adını pek duymadığımız bu vitamin doğrusu hepimiz için büyük önem içeren bir vitamindir Folik asit B9 vitamini yani M vitamininin kimyasal adıdır Bütün B grubu vitaminlerinde olduğu gibi B9 vitamini yani folik asit de karbonhidrat ve yağların işlenmesinde hem sinir sistemi sağlığının korunmasında fazla önemli bir rol oynar



Folik asit (folat) suda çözünebilen vitaminler aralarında yer alır Vücudumuz folat hazırlama yeteneğine sahiptir ancak gün içerisinde ihtiyacı olduğu kadarını kullanıp kalanını dışarıda attığı için sürekli bir depolama durumu laf konusu değildir Bu sebeple zorunlu dönemlerde (hamilelik, perhiz vb) dışarıdan vitamin takviyesi olarak alınabilmektedir



Dr Ben Lynch ’in yaptığı araştırmalar sonucu folik asit ve folat arasındaki farkları ortaya koyan bir makalesi mevcuttur Bu makalede folik asitin en ince ayrıntısına kadar insan üretimi ve sentetik bir ürün olduğundan, kana çabuk ivedi karışmasına rağmen gövde göre hiçbir şekilde etkili kullanılamadığından bahsedilmektedir Bunun huysuz olarak folatın doğal yollardan alınan ve vücut kadar çok etkili bir şekilde kullanılan bir vitamin olduğunu iletir Bilhassa koyu yeşil yapraklı yeşilliklerden bol miktarda folat alınabileceğini fakat herhangi bir sebepten ötürü folatı doğal yollardan alamayan kişilerin yapmaları gereken vitamin takviyesinin metil folat ve folinik asit yönünde olması gerektiğinin altını önemle çizmektedir Metil folat ve folinik asidin folatın yerini tutabileceğini iletmektedir Folik asitin beden kadar çok çabuk emilip kana karışıyor olmasının vücudun bu vitamini kullanabildiği anlamına gelmediğini söyler Bunun sebebi olarak da işe yarar hale gelebilmesi için hücresel içine girebilmesi gerektiğini hatırlatır ve folik asitin hücre içine giremediği için işlevselliğinin olmadığını söyler Dr Ben Lynch ’e göre folat taşıyan besinler tükettiğinizde folat bağlama proteinlerinin bu besinlere bağlanıp bu besinlerdeki folatı kanda taşımaya başlıyor sonradan bir folat reseptörüne bağlanıp bu sayede hücreli içine geçebiliyor Hücre folatı kendi yeteneği ile alıp dilediği şekilde kullanabiliyor bununla beraber dışarıdan folik asit aldığınızda folik asit de yeniden folatta olduğu gibi folat bağlama proteinlerine bağlanıyor, bu sayede folat reseptörlerine de bağlanıyor oysa sorun burada başlıyor çünkü bağlandığı folat reseptörünü tıkıyor Bu aşamada sizin doğal yollardan aldığınız folat bu tıkanıklık yüzünden hücreye taşınamıyor



Her vitamin grubunda olduğu gibi folatı da doğal yollardan edinmek beden için en içten ve dinç olandır fakat doğal yollardan tatmin edici miktarda vitamin alımı gerçekleştiremiyorsanız doktorunuzun önereceği şekilde dışarıdan alımını gerçekleştirebilirsiniz Dr Ben Lynch ’in araştırmasından bir bölümü de konu hakkında bilginiz olması nedeniyle paylaşmak istedik İlgili araştırmanın yer aldığı Youtube videosuna yazının kaynaklar bölümünden ulaşabilirsiniz
Folik Asitin (Folat) Sağlığa Faydaları Nelerdir?

Hamilelik döneminde anne ve bebek için faydalıdır: Yazının başında da belirtmiş olduğumuz gibi folik asit çoğu kadının hamilelik veya hamilelik planlanan dönemde tanıştığı bir vitamindir Bir Takım doktorlar gebelikten 1 sene önce folik asit kullanımına başlamayı önerir Bazılarına tarafından ise gebeliğin ilk 3 ayında günde 400 mg olacak şekilde folik asit alımı yeterlidir Hamilelik döneminde vücudun gereklilik duyduğu vitamin ve mineral ihtiyaçları sıradan dönemlere tarafından epeyce akışkan ve daha fazladır Bu vitamin ve minerallerin miktarları zamanla artan bebeğin ve annenin ihtiyaçlarına kadar istikrarsızlık gösterebilir Folik asit bebeğin anne karnındaki yolculuğunda gelişimi için oldukça manâlı bir vitamindir Kemik iliğinin görevini eksiksiz yerine getirmesi, protein sentezi ve gözenekli olan çoğalmasını cesaretlendirmek gibi önemli görevleri bulunur Folik asitin DNA ve RNA üretiminde epeyce kritik bir rolü vardır Yapılan çoğu araştırmada hamilelik döneminde tatmin edici folik asit alındığı takdirde bebekte sinir sistemi hastalıklarının görülme olasılığının büyük ölçüde azaldığı söylenmektedir Nöral tüp defekti olarak adlandırılan merkezi asap sistemi hastalıkları bambaşka derece ve ölçülerde görülebilmektedir Örnek atamak icabında bu nöral tüp defekti sorunlarının en basiti olarak adlandırılan Spinabifida da omurgada küçük miktarda tarafsızlık oluşur Spinabifida ’nın tam tersi olarak bu hastalığın en ileri formlarından olan Anensefali de ise bebeğin kafa tasının ve beyninin bir kısmının veya tamamının oluşmadığı görünmektedir Keza anensefali hastalığına sahip bebeklerin gözleri tıpkı kurbağaların gözleri gibi dışarı çıkık durumdadır Bu sebeple bu hastalık halk müziği arasında kurbağa çocuk hastalığı olarak bilinir



Felç olma riskini azaltır: Homosistein kanda yer alan aminoasitlerden biridir ve protein yapma özelliğine sahiptir Homosistein oranının yüksek olması dağıtılmış yürek hastalıklarına, beyin ve asap sistemi hastalıklarına yol açar Folik asit kandaki homosistein seviyesinin düşürülmesine muavin olduğu için felç olma riskini azaltır



Kalp sağlığının korunmasına tezgâhtar olur: Homosistein oranının artması kan damarlarında hasara ve kan pıhtılaşmalarının artmasına sebep olur Bu durum yürek sağlığı için oldukça zararlıdır Tatmin Edici folik asit ( folat ) alımında homosistein seviyesi düşeceği için bu sorunlar da ortadan kalkmış olacaktır



Şeker hastalığına iyi kazanç: Trigliseridler kanda yer alan yağ türlerinden biridir Hayvansal ve nebati yağların asıl bileşenidir Yapılan araştırmalara kadar Kanda bulunan trigliserid yükseldiğinde tip 2 diyabetin oluşmasıyla ilişkili olduğu saptama edilmiştir Yeterli folik asit alımı trigliseridlerin dağılımına tezgâhtar olduğu için bu riski düşürmektedir



Alzheimer ve demans ( bunama ) riskini düşürür: Son yıllarda yapılan birçok araştırmada folik asit eksikliğinin kandaki Homosistein seviyesinin artmasına sebep olduğu tespit edilmiştir Homosistein yüksekliğinin zararlarından biri de asap hücrelerinde yarattığı tahribattır Bu tahribat kişilerde Alzheimer ve demansa yol açmaktadır Bu sebeple yeterli folik asit alımıyla kandaki Homosistein seviyesi denetleme altına alınabilir ve Alzheimer ve demans riski düşürülebilir



Kolesterolü düşürür: Uyumlu folik asit alımı kandaki fena kolesterolün ( LDL ) düşürülmesine asistan olur bununla beraber sıradan kolesterol seviyesini yükseltir Kötü kolesterolün yüksekliği de yine kandaki Homosistein seviyesi ile alakalıdır Folik asit kandaki Homosistein seviyesini düşürdüğü için kolesterolü de kayda değer ölçüde etkiler
DNA ’yı korur, kanser türleriyle çaba eder: Yapılan çoğu araştırmada kandaki folik asit seviyesinin yeterli olmadığında beyin kanseri, yemek borusu kanseri ve serviks kanseri riskinin arttığı tespit edilmiştir Keza folik asit DNA ve RNA sentezinde manâlı rol oynadığı için sağlıklı hücrelerin bölünmesi ve çoğalmasında büyük bir ödev üstlenir
Kırmızı kan hücresi üretimini destekler: Kırmızı kan hücrelerinin eksikliği zamanla anemiye yol açabilir Yeterli miktarda folik asit alımı kırmızı kan hücrelerinin üretimini destekler ve kansızlık riskini azaltır Kırmızı kan hücrelerinin alışılagelmiş aralığı kadın ve erkeklerde şu şekildedir
Kadınlarda: Mikrolitrede 42 ile 54 milyon arasında kırmızı kan hücresi (cellsmcL) Erkeklerde: Mikrolitrede 47 ile 61 milyon aralarında kırmızı kan hücresi (cellsmcL) Doğurganlığı arttırır: Folik asit gebelik dönemindeki kadınlar için önerildiği gibi erkeklerin doğurganlığının arttırılması için de önerilmektedir Yapılan araştırmalarda tatmin edici folik asit alımında erkeklerdeki doğurganlığın % 20 – 30 oranından arttığı gözlemlenmiştir



Depresyonla mücadelede önemli rol oynar: Yapılan birçok araştırmada bunalım döneminde olan hastaların folik asit eksikliği gözlemlenmiştir aynı zamanda bu hastalarda yapılan tedavilerde folik asit kullanımında daha çabuk iyileşme gözlemlenmiştir Bunun yeniden kandaki Homosistein miktarı ile bağlantısı vardır Homosistein seviyesi yükseldiğinde asap sisteminde tahribatlar meydana getirmektedir Folik asit kandaki Homosistein seviyesini düşürdüğü için depresyonla mücadelede kayda değer rol oynar



Bağışıklık sisteminin güçlenmesine yardımcı olur: Folik asit eksikliği vücuttaki savaşçı hücrelerin ( beyaz kan hücrelerinin ) sayısını azalmasına ve bununla birlikte enfeksiyonlarla çaba etme yeteneklerinin düşmesine sebep olur Yeterli folik asit alımı beyaz kan hücrelerinin artmasına ve daha sağlıklı çalışmasına asistan olur
Saç sağlığı için oldukça faydalıdır: Yeterli miktarda folik asit alımı saçların daha süratli ve sağlıklı uzamasına asistan olur Ayrıca folik asit eksikliğinde saçlarda beyazlama da görülmektedir
Akne ve sivilce problemleriyle çaba eder: Folik asit vücuttaki toksinlerin atılmasına asistan olduğu için eksikliğinde bu görevini yerine getiremediği için sivilce ve akne problemlerine yol açabilir Dolayısıyla yeterli folik asit alımında toksinlerin atılma süreci de düzene gireceğinden bundan kaynaklanan sivilce ve akne sorunları da ortadan kalkacaktır



Folat Hangi Besinlerde Bulunur?
Koyu yeşil yapraklı sebzeler Baklagiller Kuru otlar ( kekik, fesleğen vb ) Avokado, mango, kivi, papaya, nar, muz, portakal Fındık, ay çekirdeği, yer fıstığı, ceviz Patlıcan, darı, frenk lahanası, kereviz, lahana, soya fasülyesi, bamya, bal kabağı Ciğer Buğday ekmeği Tahin makaleler



 
Üst Alt