Kalp Hastaları Oruç Tutabilir mi?​

Kalp hastalıkları, herhangi bir belirtiyle kendini göstermeden sessizce ilerleyebilir. Hatta kişinin günlük rutinini olumsuz etkileyecek seviyede problemlere yol açabilir. Bu durum söz konusu kişinin yaşam kalitesini de bir hayli düşürecektir. Kalp hastaları Ramazan ayında oruç tutma düşüncesinde olabiliyor. Peki, kalp hastaları oruç tutabilir mi? Bu sorunun genel geçer bir doğrusu yoktur.

Zira kalp hastalığının derecesine bağlı olarak bu durum kişiden kişiye değişkenlik gösterebilir. Kimi kalp hastaları oruç tutabilir, kimi hastaların ise oruç tutmaları bir hayli sakıncalıdır. Dolayısıyla kalp hastası bireyler, şayet oruç tutma niyetleri varsa, mutlaka doktorlarına danışmalıdır. Doktorunuz bu konuda sizi detaylıca bilgilendirecek ve en doğru şekilde yönlendirecektir.

Kimlerin Oruç Tutması Çok Risklidir?​

Oruç tutmaları sağlık açısından riskli olarak değerlendirilen kişileri şu şekilde sıralayabiliriz:

  • Kalp hastalığı ile bağlantılı olarak kontrol altına alınamayan şikayetlerden muzdarip olanlar
  • Son 1 yılda kalp krizi geçirmiş kişiler
  • Çoklu ilaç kullanımı gereksinimine sebebiyet veren kalp yetmezliği yaşayanlar
  • Kontrolsüz hipertansiyon (yüksek tansiyon) hastaları
  • Kalp kapak protezi veya artan inme riski sebebiyle kan sulandırıcı ilaç kullanan kişiler

Kalbinde Stent Olanlar veya Kalp Pili Kullananlar Oruç Tutabilir mi?​

Şayet söz konusu stent son 1 yıl içinde takıldıysa, stent ve diğer damarlarda herhangi bir sorun çıkmaması adına, genellikle ikili kan sulandırıcı tedavisi uygulanır. Bu süreçte kişinin oruç tutması çok doğru değildir. Lakin stent uygulamasının üzerinden 1 yıl geçmişse ve hastanın şikayetleri kontrol altına alınmış vaziyetteyse, doktora danışılarak oruç tutabilmeniz mümkündür. Söz konusu hastada sadece kalp pilinin olması oruç tutmak için bir engel teşkil etmemektedir. Fakat kalp veya kalp dışı diğer yandaş hastalıklar söz konusuysa, hastanın oruç tutması pek doğru olmayabilir.

Kan Sulandırıcı İlaç Kullananlar Oruç Tutabilir mi?​

Şayet bahsi geçen kişi;

  • İnme yani felç riskini azaltmak için geçici veya devamlı olarak kan sulandırıcı ilaç kullanmak durumundaysa,
  • Kalp krizi ya da kalp krizi olmadan kalp damar hastalığında akut alevlenme kaynaklı, 1 yıl boyunca ikili kan sulandırıcı tedavisi almak durumundaysa oruç tutmamalıdır. Bu kişilerin oruç tutmaları uygun değildir.
Diğer yandan kronik kalp damar hastalığından muzdarip olmalarına rağmen, hastalığı kontrol altında olan ve yalnızca koruyucu olarak düşük dozda aspirin kullanmaları tavsiye edilen hastalar, doktor kontrolünün ardından oruç tutabilirler.

Hangi Kalp Damar Hastaları Kesinlikle Oruç Tutmamalıdır?​

Nefes darlığı ve göğüs ağrısı gibi kalp damar hastalıklarına bağlı şikayetlerden muzdarip hastaların oruç tutmaları uygun olmayabilir. Ayrıca ileri kalp yetmezliğinden muzdarip hastalar da kesinlikle oruç tutmamalıdır. Yüksek doz idrar söktürücü alan hastaların da bilhassa yaz mevsiminde oruç tutmaları son derece sakıncalıdır. Bunlarla birlikte son 6 ayda kalp krizi geçirmiş olan hastalar, kalp hastalığı sebebiyle göğüs ağrısı yaşayan hastalar, son 6 ay içinde kalp damarlarına balon yapılmış olan, stent takılan ya da bypass ameliyatı geçirmiş hastaların da oruç tutmaları sakıncalıdır.

Bir türlü kontrol altına alınamayan ya da hayati risk teşkil eden aritmi tehlikesiyle karşı karşıya olan hastalar için de oruç tutmak riskli olabilir. Dirençli hipertansiyondan muzdarip ve ilaç tedavisine karşın kan basıncı yüksek düzeyde olan hastaların da tansiyonları normal seviyeye inmeden oruç tutmaları doğru değildir. Yalnızca hipertansiyonu olan ve ilaçla kan basıncı normal seviyelerde seyreden kişiler ise ilaçlarını düzenli aldıkları takdirde oruç tutabilirler.

Yukarıda özellikle belirtilenler haricindeki bütün kalp damar hastaları, oruç tutup tutamayacaklarına dair kesin bilgi alabilmek adına mutlaka hekimlerine danışmalıdır.

Kalp Hastaları Oruç Tutarken Nelere Dikkat Etmelidir?​

İlk olarak oruç tutmayı düşünen kalp hastaları, ne olursa olsun doktorlarına danışıp detaylı bilgi almalıdır. Zira oruç tutmayı düşünen kalp hastaları için problem teşkil edebilecek iki konu vardır. Bunlardan biri yazın sıcağında uzun bir süre susuz kalmaktır. Diğeri ise iftar vaktinde birden, hızlı ve aşırı bir şekilde yemek yemektir. İftar için en uygun beslenme biçimi, Akdeniz mutfağı olarak da bilinen sebze ve salata ağırlıklı mutfaktır. Et olarak da balık tercih edilir.

Uzun süreli açlığın sonrasında birden yağlı, aşırı yemek tüketmek son derece sakıncalıdır. Bu durum mide ve bağırsak sistemine giden kan miktarını artıracaktır. Buna paralel olarak kalbin iş yükü de artar. Bu da ani kalp krizleriyle sonuçlanabilir. Dolayısıyla kalp hastalığından muzdarip kişilerin, günlük almaları gereken besin miktarını iftar ve sahur arasında bölüştürmeleri gerekir. Öğünlerde yemekler ise az ve sık şekilde tüketilmelidir.

Kalp Damar Hastalarının Oruç Tutması Sakıncalı mıdır?​

Doktorlarına danışan ve doktorların söylediklerini dikkate alarak oruç tutan kalp hastalarında ciddi bir kötüleşme görülmez. Hatta zararı şöyle dursun, kurallarına uygun şekilde tutulduğunda orucun hastalarda faydalı sonuçları da olabilir. Örnek verecek olursak; hipertansiyon (yüksek tansiyon) hastalarında, ilaç kullanımına devam etme şartıyla oruç tutulduğu takdirde, kan basınçlarında düşme ve zayıflama elde edilebilmektedir.

Bu noktada önemli olan, oruç tutarken kalp damar sağlığı risklerini göz önünde bulundurmaktır. Hastalık hiçbir zaman unutulmamalı ve buna uygun hareket edilmelidir. Örneğin kullanılan ilaçlar aksamaya uğramadan alınmaya devam edilmelidir. Aynı zamanda iftar ve sahur vakitlerinde doğru beslenme elzemdir. Fakat en önemlisi, kalp hastalarının oruç tutma kararını doktorlarına danışarak almaları ve doktorun tavsiyeleri doğrultusunda oruç tutmalarıdır. Zira oruç tuttuğunuz takdirde aldığınız ilaçların dozunun yeniden ayarlanması gerekecektir.

Orucun Kalp Damar Sağlığına Yararları Nelerdir?​

Sağlık konusunda bazı durumlarda oruç sıkıntı oluşturabilirken, bazen ise orucun faydaları da vardır. Bu faydalardan birine örnek verecek olursak; sağlıklı kişilerde Ramazan boyunca ve Ramazan sonrası gelen birkaç haftalık süreçte HDL yani iyi kolesterol düzeyleri Ramazan öncesine göre artmaktadır. Diğer yandan aynı kişilerde HDL yani kötü kolesterol düzeyleri ise azalmaktadır. Bu alanda yapılan araştırmalar bu sonucu ortaya koymuştur.

İnsan sağlığı için tehlike teşkil eden inflamasyonun (yangı) da oruçla birlikte azaldığı görülmüştür. Doğru ve kurallara uygun bir biçimde oruç tutulduğu takdirde, günlük kalori alımı kısıtlanır. Bu sayede insülin duyarlılığı artar. Ve söz konusu kişi strese daha kolay dayanır hale gelir. Hatta ayda en az 1 gün oruç tutan kişilerde dahi damar sertliğinin daha az olduğu tespit edilmiştir. Kalp hastaları için orucun faydalarından bir diğeri ise psikolojiye olan olumlu etkisidir.

Ramazan ayında oruç tutan kişiler, fiziki isteklere karşı daha disiplinli olmaya başlarlar. Olumsuz duygu, düşünce ve davranışlardan uzak durmaya çalışırlar. İbadet ederek ruhlarını temizlemek ve dinlendirmek adına gayret gösterirler. Bunun sonucunda manevi huzura erişirler. Bu manevi huzur da kalp hastası bireylerde sıkça görülen depresyonun ortadan kaldırılabilmesi için son derece önemlidir.